namaz

Dinin ana direği namazdır...
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

namaz

Mesaj gönderen f_altan »

NAMAZ

Doğru ve hal üzere namaz kılmak sadece evin erkeğinin görevi değildir. Kur’an'a göre Allah Teala namazı, kadın ve çocuklarına intikal ettirme görevini evin erkeğine vermiştir.
Dolayısıyla da evin erkeği de yumuşak bir tonla eşini ve çocuklarını namaz alanına sokmalı, onları bu en iyi amele teşvik etmelidir.
“Ehline namaz kılmalarını emret, kendin de onda devamlı ol. Biz senden rızık istemiyoruz, sana rızık veren biziz. Sonuç Allah’a karşı gelmekten sakınanındır.”[1]
Kur’an-ı Kerim'de de okuduğumuz üzere Hz. İsmail’in özelliklerinden birisi de eş ve çocuklarını namaza davet etmesidir: “O ehline namazı emrederdi.”[2]
Hakeza Kur’an'da okuduğumuz üzere Hz. İbrahim (a.s) da Allah’tan kıyamete kadar kendisi ve nesli için namaz kılmayı istemiştir:
“Rabbim! Beni ve çocuklarımı namaz kılanlardan eyle.”[3]
Allah Resulü de bir çok rivayetlerde namazı göz nuru olarak anmıştır.”[4]
Altıncı İmam (a.s) şöyle buyurmuştur: “Marifetten sonra bu namaza denk hiçbir şey yoktur.”[5]
Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sizlere namazı ve namazı korumayı tavsiye ediyorum. Şüphesiz namaz en hayırlı ameldir ve o dininizin direğidir.”[6]
Kur’an-ı Kerim namazı, insanı zahir ve batın pisliklerinden koruyucu bir etken olarak kabul etmektedir:
“Şüphesiz namaz fuhuş ve münkerden alıkoyar.”[7]
Neden kadın ve çocuklarımızı namaza çağırmayalım ve onların namaz kılması için gerekli ortamı sağlamayalım. Oysa bu durumda evin atmosferi fuhuş ve kötülüklerden temizlenecek, kendimiz ve onlar daha rahat bir şekilde yaşayacaklardır. İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz kulun hesaba çekildiği ilk şey namazdır. Eğer namaz kabul görürse diğer amelleri de kabul görür.”
Namazı zayi etmek, namazı hafife almak ve bu büyük ibadeti terk etmek, insanın peygamberin şefaatinden mahrum kalmasına, kıyamette utanmasına, Hak Teala'nın rahmetinden kovulmasına ve cennete girmesine engel olunmasına sebep olur.
Kendimizin, eşimizin ve çocuklarımızın namazından gaflet etmeyelim. Kıyamet günü kadın ve çocuklarımızın Hak Teala nezdinde şikayette bulunmasına maruz kalmayalım. Onlar Hak Teala’nın huzurunda şöyle diyebilirler: Eğer bizi namaza davet etmiş olsaydı icabet ederdik.” Amel defterimizde namazın olmayışı ilk aşamada kocanın ve babanın suçudur, ikinci aşamada ise bizim suçumuzdur.
Allah’ım! “Onun namaza ilgisizliği bizleri namazdan gafil kıldı. O halde ondan intikamımız al, onu lanetine maruz kıl ve onun azabını bizim azabımızın iki katı karar kıl.”
Çocuklar ilginç fotoğrafçılardır. Onlar büyüklerinin bütün davranış, amel, ahlak, halet ve hareketlerini taklit ederler. Eğer namaz kılar, oruç tutar, Kur’an okur, güler yüzlü olur, muhabbet gösterir, vakar ve edeb içinde bulunurlarsa, bütün bunları taklit ederler, bir müddet sonra da bu hakikatler onların vücut iklimine işlemiş olur.
Hakeza İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Çocuklarınıza namazı öğretiniz ve buluğ çağına eriştiklerinde de namaz meselesini ciddiye almalarını sağlayınız.”

Namazları Ertelemek

Namaz, en kamil bir ibadet, en güzel bir kulluk merasimi ve alemlerin Rabbine karşı huşu ve tevazu izharında bulunmaktır.
Kur’ân ayetleri ve rivayetler de namaz hususunda çok önemli gerçekleri söz konusu etmiştir ki bu gerçeklerden bazılarına başlıklar şeklinde işaret etmek istiyorum.
Namaz insanı fuhuş ve kötülüklerden korur, namaz kılmak mümin topluluğun nişanelerindendir. Bütün peygamberler, namaz kılan kimselerdi. Peygamberler, ailelerini de namaz kılmaya davet etmişlerdir.
Bütün namazlara dikkat göstermek, farz olan görevlerdendir. Namaz kılmayan kimse, Allah’ın rahmetinden mahrumdur ve şefaatçilerin şefaati onu kapsamaz. Namaz dinin kanunlarındandır. Allah’ın hoşnutluğunun cilve mekanıdır ve Peygamberlerin aydınlık yoludur. Namaz, dini ikrar ettikten sonra İslam’ın başında yer almaktadır. Her şeyin bir şerafeti ve yüceliği vardır. Dinin şerafet ve yüceliği ise namazdır. Namaz, şeytanın saldırıları karşısında sağlam bir kaledir. Namaz, rahmetin iniş sebebidir. Allah nezdinde en sevimli amel namazdır. Namaz peygamberlerin en son vasiyetidir. Namaz Allah Resulü’nün göz nurudur. Namaz her takvalı insanı Allah’a yaklaştırandır. Namaz, marifetten sonra en yüce ameldir. Namaz ilmin sütunudur. Namazın şartlarına riayet ederek kılmak, bağışlanma sebebidir.
Kıyamette insanların sorguya çekildiği ilk şey namazdır. Allah’ın kulların amellerinden aldığı ilk şey namazdır. Kıyamette hesaba çekilen ilk amel namazdır. Namaz, insanı kibirden temizleme sebebidir. Namazın kabul olması, takvanın, istekli olmanın, sakınmanın ve haramlardan uzak durmanın ipoteğindedir. Vaktinde kılınan namazın üstünlüğü, ahiretin dünyaya üstünlüğü gibidir. Mümin için namazı erteleme karşısında vaktinde kıldığı namazın üstünlüğü, malından ve çocuklarından daha iyidir. Namaz kılmayan kimse kafirdir. Namaz kılmayan kimse, ölümden sonra Yahudilerin veya Hıristiyanların veya Mecusilerin safına katılır. Namazı önemsememek, Allah Resulü tarafından reddedilmeye sebep olur. Namazı terk etmek, namazı zayi etmek, namazı hafife almak, namazı ertelemek, namazı ilk vaktinden tehir etmek şüphesiz duanın icabetine engel olan etkenlerdir.
Büyük arif, yüce filozof ve takvalı alim, Molla Muhsin Feyz Kaşani çok önemli “Vafi” adlı kitabında, Takibat-i Nemaz babında, Masum’dan (a.s) şöyle rivayet etmektedir:
“Eğer namaz kılan kimse, farz namazını kıldıktan sonra şükür secdesine kapanır, Allah’ın kendisine bağışladığı nimetleri tek tek hatırlar ve şükrederse, Hak Teala meleklere şöyle hitap eder: “Ey melekler! Kulum farz namazını eda etti ve bana şükretmeye koyuldu, ona nasıl davranayım?” Melekler şöyle derler: “Onun ihtiyaçlarını gider.” Meleklere şöyle hitap edilir: “İhtiyaçlarını giderdim artık ne yapayım?” Melekler şöyle derler: “Ona ahirette kurtuluş nasip et.” Meleklere şöyle hitap edilir: “Ona kurtuluş verdim, artık ne yapayım?” Melekler şöyle der: “Ona rızk genişliği nasip et.” Meleklere şöyle hitap edilir: “Ona rızk genişliği verdim, artık ne yapayım?” Melekler şöyle der: “Ona salih bir evlat nasip et.” Meleklere şöyle hitap edilir: “Ona salih evlat nasip ettim.” Namaz kılan kimse, secdede Allah’a şükrettikçe Allah hitap eder, melekler de kendisine dua ederler. Nihayet melekler şöyle derler: “Ya Rab! Biz onun için hayırlı olan her şeyi senden istedik, sen de bağışta bulundun, artık isteyecek bir şey bilmiyoruz.” Meleklere şöyle hitap edilir: “Siz bilemezsiniz, ama ben biliyorum.” O bana şükretti, ben de onun şükrünü takdir edeceğim. Benim şükrü takdir etmem ise nimet kapılarını yüzüne açmamdır.”
İbadetler arasında kapsamlı bir ibadet diyebileceğimiz tek ibadet namazdır. Namaz kılan kimse namaz vesilesiyle Hak Teala’nın huzurunda tümüyle huzu, tevazu ve küçüklük izharında bulunmaktadır. Namaz vesilesiyle, Allah’ın birliğini ikrar etmektedir ve namaz vesilesiyle, Allah’ın dergahına şükrünü belirtmektedir. Araştırma ve marifete dayalı olarak Allah’ın varlığını itiraf etmektedir. Bu organlar insanların iradesiyle birleşerek zevk ve iştiyakla mescide, Kabe’ye, Peygamber ve İmamların haremine koşmaktadırlar.
Bu bölümde kapsamlı bir ibadet olan namaz hakkındaki rivayetleri nakletmek istiyoruz. Allah-u Teala’dan acizane bir şekilde, bütün şartlarına, özellikle de ihlas ve hulus özelliğine riayet ederek insanın ferdi azaba duçar olmasına engel olan ve en büyük ibadet sayılan namaz hakkında başarılı kılmasını diliyoruz.
Allah Resulü (s.a.a) namaz hakkında bir rivayette şöyle buyurmuştur: “Namaz dinin kanunlarındandır. Namazda aziz ve celil olan Rabbin rızayeti vardır ve namaz peygamberlerin yoludur.”[8]Hakeza Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Övgüsü yüce olan Allah benim göz nurumu namazda karar kılmıştır. Aç kimseye yemeyi ve susuz kimseye suyu sevdirdiği gibi bana da namazı sevdirmiştir. Aç kimse yediğinde doyar, susuz kimse de su içtiğinde suya kanar ama ben asla namaza doymuyorum”[9]Hakeza Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Namaz için ayağa kalkıp kıbleye yöneldiğinde, Fatiha suresini ve Kur’ân surelerinden mümkün olan bir sureyi okuyup rükuya gittiğinde, rüku, secde, teşehhüd ve selamını tamamladığında, gelecek namaza kadar seninle kıldığın namaz arasındaki bütün günahların bağışlanmış olur.”[10]Müminlerin Emiri Ali (a.s) namaz hakkında birkaç rivayette şöyle buyurmuştur: “Namaz rahmet indirir.”[11]Hakeza: “Namaz her takvalı kimse için Allah’a yakınlaştırıcıdır.”[12]Hakeza: “Sizlere namazı ve namazı korumayı tavsiye ediyorum. Şüphesiz ki namaz en hayırlı ameldir ve namaz dininizin direğidir.”[13]Hakeza: “Şüphesiz insan namazda olduğu müddetçe bedeni ve elbisesi ve etrafındaki her şey tesbih eder.”[14]Hakeza: “Ey Kumeyl! Namaz kılman, oruç tutman ve sadaka vermen iş değildir. Şüphesiz iş, temiz bir kalple namaz kılmak, Allah katında hoşnutluk kazanan bir amel etmek ve düzgün bir huşu içerisinde olmaktır.” [15]
Kur’ân-ı Kerim’den sonra Kutub-i Erbea, Vesail’uş-Şia ve benzeri birçok muteber ve güvenilir Şii kaynakları, namazın dünyevi ve uhrevi eserlerini elde etmek için en kamil ve en iyi kaynak konumundadırlar.

Çok Önemli Bir Hadis

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Namaz dinin direğidir ve namazda on haslet vardır: “Yüzün süslenişi, kalp nuru, beden rahatlığı, kabir dostu, rahmet indiren, göklerin kandili, terazinin ağırlığı, rabbin hoşnutluğu, cennetin pahası, ateşten koruyan bir perde. O halde kim namaz kılarsa şüphesiz dini ikame etmiştir. Kim de namazı terk ederse, şüphesiz dini tahrip etmiştir.”[16]
Gerçekten de çok ilginçtir, yüce olan Allah yerine getirilmesinin hiçbir zahmet ve meşakkati olmayan iki rekat namaz için ne kadar etkiler ve sonuçlar takdir etmiştir.
Nitekim Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Her namazın vakti geldiğinde bir melek insanların önünde şöyle nida eder: “Ey insanlar! Arkanızda yaktığınız ateşe doğru ayağa kalkın ve onu namazlarınızla söndürünüz.”[17]

ŞÜKREDEN KUL

İmam Ali (a.s), Yahudi birisine Resulullah (s.a.a)’in her açıdan bütün peygamberlerden daha üstün olduğunu vasf ederken O Hazretin ibadetine değinerek şöyle buyurdular:
“Resulullah (s.a.a) namaza kalktığında, şiddetli bir şekilde ağladığından dolayı kaynayan tencereden duyulan ses gibi O Hazretin göğüs ve karnından ağlamak sesi duyuluyordu. Oysa Allah Teala onu azabından güvende kılmıştı. Bu ibadet ve ağlamasıyla Rabbine huşu etmek ve ona uyanlara imam ve örnek olmak istiyordu. O kadar namaz ve ibadet için ayakta durdu ki, ayakları şişti; yüzünün rengi sarardı. Gecelerin hepsini ibadetle geçiriyordu; öyle ki Allah-u Teala ayet nazil ederek şöyle buyurdu:
“Tâhâ! Biz sana bu Kur’ân’ı güçlük çekmen için indirmedik.”[18]
Birisi Resulullah’ın bu halini görünce: “Ya Resulellah! Allah-u Teala senin geçmiş ve son günahlarını affetmemiş midir; o halde neden bu kadar zahmet çekiyorsun?” dediğinde Resulullah (s.a.a): “Evet öyledir; ama Allah’ın şükreden kulu olmayayım mı?” diye buyurdular.”[19]

İKİ REKAT İHLASLI NAMAZ

Resulullah (s.a.a) için iki iri deve getirdiklerinde Hazret ashabına şöyle buyurdu:
İçinizde dünya hakkında düşünmeksizin iki rekat namaz kılacak birisi var mıdır? Kim kılarsa ona bu iki deveden birini vereceğim.”
Resulullah (s.a.a) bu sözünü birkaç kez tekrarladı. Ashaptan hiç kimse cevap vermeyince Emir’ul-Müminin Hz. Ali (a.s) ayağa kalkarak: “Ya Resulellah! Ben buyurduğunuz şekilde iki rekat namaz kılmaya hazırım” dedi.
Resulullah (s.a.a): “Çok iyi, kıl” diye buyurdu.
Emir’ul-Müminin Ali (a.s) namaza başladı. Namazın selamını verdiğinde Cebrail yeryüzüne inerek şöyle dedi: Allah-u Teala buyuruyor ki: Bu develerden birini Ali’ye ver.”
Resulullah (s.a.a) buyurdu ki:
“Ben, namaz kılarken dünya işleriyle ilgili herhangi bir şeyi düşünmemeyi şart koşmuştum. Oysa Ali teşehhüt okurken: “Develerden hangisini alayım” diye düşündü.”
Cebrail: “Allah-u Teala buyuruyor ki: Ali’nin hedefi, semiz olan deveyi alıp onu keserek fakirlere vermekti, bundan dolayı düşüncesi Allah içindi, kendisi veya dünya için değildi” dedi.
Bu esnada Peygamber (s.a.a), Hz. Ali’ye teşekkür ve onu takdir etmek için her iki deveyi ona verdi.
Allah-u Teala da bir ayetin zımnında Hz. Ali’yi takdir etmek için şöyle buyurdu:
“İnne fî zalike lezikra limen kane lehu kalbun ev elka’s-sem’a ve huve şehid.” “Hiç şüphesiz bunda, kalbi olan ya da bir şahit olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.”[20]
Sonra Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular:
“Kim iki rekat namaz kılar da dünya işleri hakkında bir şey düşünmemiş olursa, Allah-u Teala ondan razı olup günahlarını affeder.”[21]

SAVAŞ MEYDANINDA NAMAZ

Aşura günü öğle namazı vakti, Ebu Semame-i Saydavi İmam Hüseyin (a.s)’a şöyle arz etti:
“Ya Eba Abdullah! Canım size feda olsun! Düşmanın ordusu size yaklaştı, Allah’a ant olsun ki, ben senin huzurunda öldürülmedikçe sen öldürülmeyeceksin; gönlüm, seninle öğle namazı kıldıktan sonra Rabbimi mülakat etmeyi (şahadet şerbetini içmeyi) istiyor.”
İmam Hüseyin (a.s) göğe doğru bakarak şöyle buyurdular:
“Bize namazı hatırlattın, Allah seni namaz kılanlardan etsin. Evet, namazın ilk vaktidir. Bu halktan, namaz kılmamız için savaşı durdurmalarını isteyin.”
Hasin bin Numeyr, İmam Hüseyin’in sözünü duyunca şöyle seslendi: “Sizin namazınız Allah katında kabul değildir.”
Habib bin Mezahir onun bu sözüne karşılık şöyle dedi: “Ey alçak! Resulullah’ın oğlunun namazının kabul olmayıp da senin namazının kabul olacağını mı zannediyorsun?!...”
Daha sonra Züheyr bin Kayn ve Said bin Abdullah, İmam Hüseyin (a.s)’ın namaz kılması için Hazreti korumak amacıyla O’nun önünde durdular; İmam (a.s) da az bir yareniyle namaz kıldılar. Said bin Abdullah, kendisini İmam’a taraf atılan oklara siper ediyordu, bedenine o kadar ok isabet etti ki, ayak üstünde duramayıp yere düşerek şöyle dedi:
“Allah’ım! Âd ve Semud kavmine lanet ettiğin gibi bu kavme de (Kufe halkına da) lanet et! Allah’ım! Benim selamımı Peygamberine ulaştır; O’nu bunca yaraların acısından haberdar et; çünkü bu işten hedefim, Peygamberinin oğluna yardım etmektir.”
Said, bu olaydan sonra şahadete erişti. Allah’ın rahmet ve rızvanı ona olsun. [22]

HAYATIN SON ANINDA EN ÖNEMLİ SÖZ

Ebu Besir şöyle diyor: İmam sadık (a.s)’ın vefatından sonra, hanımı Hamide’ye tesliyet demek için O Hazretin evine gittim. Hanımı beni görünce ağladı, ben de ağladım. Daha sonra şöyle dedi: “Ey Ebu Besir! Eğer İmam (a.s)’ın ömrünün son anında kenarında olmuş olsaydın ilginç bir olayı görmüş olacaktın!” “Hangi olayı?” dediğimde şöyle dedi: İmam Sadık (a.s)’ın ömrünün son anları idi, aniden mübarek gözlerini açarak buyurdular ki: “Hemen şimdi bütün akraba ve yakınlarımı buraya toplayın!” Biz bütün akraba ve dostları İmam (a.s)’ın yanına topladık; öyle ki İmam (a.s)’ın akraba ve dostlarından hiç kimse geride kalmadı. Herkes toplanınca İmam (a.s) onlara bakarak şöyle buyurdular: “Şüphesiz bizim şefaatimiz, namazı hafif sayanlara (ona önem vermeyenlere) ulaşmayacaktır.”[23]
_______________
Kaynaklar:
[1] - Ta- Ha / 132
[2] - Meryem / 55
[3] - İbrahim / 40
[4] - Bihar, c. 77, s. 77
[5] - Bihar, c. 69, s. 406
[6] - Bihar, c. 82, s. 209
[7] - Ankebut / 45
[8] - el-Hisal, c. 2, s. 522, 11. hadis ve Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3092, es-Salat, 10528. hadis
[9] - Mekarim’ul-Ahlak, s. 461, el-Fesl’ul-Hamis ve Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3092, es-Salat, 10535. hadis
[10] - Emali’yi Saduk, s. 549, 22. hadis; Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3096; Salat, 10556. hadis
[11] - Gurer’ul-Hikem, s. 175, 3341. hadis ve Mizan’ul- Hikmet, c. 7, s. 3092, es-Selat, 10532. hadis
[12] - el-Hisal, c. 2, s. 620 ve Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3094, es-Selat, 10537. hadis
[13] - Emali-yi-Tusi, s. 522, 1157. hadis ve Mizan’ul- Hikmet, c. 7, s. 3094, es-Selat, 10543. hadis
[14] - İlel’uş-Şerayi’, c. 2, s. 336, 33. Bab, 2. hadis ve Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3104, es-Selat, 10585. hadis
[15] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 174, Vasiyet’un li Kumeyl b. Ziyad ve Mizan’ul-Hikmet, c. 7, s. 3106, es-Selat, 10592. hadis
[16] - Mevaiz’ul-Adediyye, s. 371
[17] - Men la Yehzuruh’ul- Fakih, c. 1, s. 208, Bab-u Fezl’is-Salat, 624. Hadis
[18] - Tâha / 1-2
[19] - Bihar, c. 17, s. 257 ve 287
[20] - Kâf / 37
[21] - Bihar, c. 36, s. 191
[22] - Bihar, c. 45, s. 21
[23] - Vesail’uş-Şia, c. 3, s. 17
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

vuteyra ve vitir namazını kılmayı bilmiyorum yardımcı olursanız sevinirim.teşekkürler.
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: namaz

Mesaj gönderen f_altan »

mürteza yazdı:vuteyra ve vitir namazını kılmayı bilmiyorum yardımcı olursanız sevinirim.teşekkürler.
Muhterem kardeşim, yatsı namazından sonra iki rekat oturarak kılınan namaza "vuteyre" namazı derler. Aynen sabah namazı gibi kılınıyor. Bu namazı sesli de kılabilirsiniz, sessiz de kılabilirsiniz ama sabah namazını erkekler sesli kılmalıdırlar.
Vitir veya "Vetr" namazına gelince; bu namaz gece namzlarından sonra kılınıyor. Gece namazı toplam 11 rekattır, 8 rekatı gece namazı, 2 rekatı şef' namazı ve bir rekatı da vitr veya vetr namazı niyetiyle kılınır. Niyet ediyorsun bir rekat vetr namazı kılıyorum qurbeten ilellah. Sonra kunut tutuyorsun, kunutta 40 müminin ismini zikrederek onlara mağfiret diliyorsun veya 70 defa "esteğfirullahe Rabbi ve etubu iley" diyorsun veya 300 defa "el-af, el-af" diyorsun. sonra rüku, secdeler, teşehhüd ve selam zikir ve amellerini yerine getiriyorsun
Not: Sünnet namazları sabah namazı gibi ikişer ikişer kılınır, şef' namazında da kunut tutulmuyor.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

teşekkürler mücahit hocam Allah razı olsun.soru sorarken çekiniyorum sizi rahatsız edicem diye.aklımda çok soru var.mesela vuteyra namazı oturarak kılınıyor demişsiniz.oturduğum yerde yani diz üstü oturarak mı kılıyorum.kıraat rüku secde yokmu.Allah razı olsun
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

birde kunutta rabbena atinayı okuduktan sonra kırk müminden kasıt ne.yani kırktane dostumun ismimi ulunun ismimi ve onların ismini rabbenadan sonra ali hasan veli hüseyin şeklindemi söylüycem.birde tevvecüh namazını 2 şer rekatlara ayırarakmı kılıcam.daha yeni başladığım için aklımda soru çok.sitede yazılarınızı okuyorum ama uygulamalı görmediğim için tam algılayamıyorum.video var onlar sadece farzları gösteriyor.Allah razı olsun.
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

bir sorum daha olucak mücahit hocam aklıma sonradan geliyor hep okudukça çoğalıyorlar ama emin olunki bir kişiyi imana sürüklüyorsunuz Allah razı olsun :)
boş olduğum günlerde namazı cem etmiyorum beş vakitte kılıyorum.eğer işim olursa cem ediyorum.ancak cem ettiğimde sadece farz ları kılıyorum.sünnetleri nasıl cem edeceğimi bilmiyorum.mesela öğle ile ikindiyi cem ediyorum önce öğle namazı sonra ikindi namazı kılıyorum ama sünnetleri nasıl hangi ara kılıcam bilmiyorum.Allah razı olsun
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: namaz

Mesaj gönderen f_altan »

mürteza yazdı:teşekkürler mücahit hocam Allah razı olsun.soru sorarken çekiniyorum sizi rahatsız edicem diye.aklımda çok soru var.mesela vuteyra namazı oturarak kılınıyor demişsiniz.oturduğum yerde yani diz üstü oturarak mı kılıyorum.kıraat rüku secde yokmu.Allah razı olsun
Muhterem kardeşim, aklınıza takılan soruları rahatça sorabilirsiniz, biz bundan sıkılmayız inş. Vuteyre namazına gelince; farz namazlarda olduğu gibi onda da kıraat, ruku, secdeler, teşehhüd ve selam vardır. Evet, diz üstü oturduğunuz halde kılıyorsunuz, ruku niyetiyle öne eğilerek ruku zikirlerini söylüyorsunuz, sonra doğruluyor secdeye kapanıyorsunuz ve secde zikirlerini söylüyorsunuz…. Aynen sabah namazı gibi kılınıyor farkı yoktur, farkı sadece diz üstü oturarak kılınmasıdır. Bu defa inşaAllah anlatabilmişimdir: ))
mürteza yazdı:birde kunutta rabbena atinayı okuduktan sonra kırk müminden kasıt ne.yani kırktane dostumun ismimi ulunun ismimi ve onların ismini rabbenadan sonra ali hasan veli hüseyin şeklindemi söylüycem.birde tevvecüh namazını 2 şer rekatlara ayırarakmı kılıcam.daha yeni başladığım için aklımda soru çok.sitede yazılarınızı okuyorum ama uygulamalı görmediğim için tam algılayamıyorum.video var onlar sadece farzları gösteriyor.Allah razı olsun.
Kunutta istediğiniz duayı okuyabilirsiniz. Kırk müminden kasıt, 40 tane müslümanın isimleridir. Bunların içerisinde baban, anan, kardeşlerin, arkadaşların, komşuların vs. olabilir. Yani onların isimlerini söyleyerek onlar için Allah’tan mağfiret dileyebilirsin.
40 müslüman bulmak zor olursa 70 defa “esteğfirullahe Rabbi ve etubu iley” söylersin. Arzettiğim gibi istediğiniz duaları da okuyabilirsiniz.
Bir de teveccüh namazı demişsiniz. Teveccüh değil, teheccüt namazıdır, teheccüt namazı da gece kılınan 11 rekatlık namazdır. Yani gece namazına, teheccüd namazı da diyorlar. Ama teveccüh namazı hiç duymadım, varsa da Şia’da yoktur kesin.
Allah Teala hepimizi gece namazlarını kılmaya muvaffak eylesin inş.
mürteza yazdı:bir sorum daha olucak mücahit hocam aklıma sonradan geliyor hep okudukça çoğalıyorlar ama emin olunki bir kişiyi imana sürüklüyorsunuz Allah razı olsun
boş olduğum günlerde namazı cem etmiyorum beş vakitte kılıyorum.eğer işim olursa cem ediyorum.ancak cem ettiğimde sadece farz ları kılıyorum.sünnetleri nasıl cem edeceğimi bilmiyorum.mesela öğle ile ikindiyi cem ediyorum önce öğle namazı sonra ikindi namazı kılıyorum ama sünnetleri nasıl hangi ara kılıcam bilmiyorum.Allah razı olsun
Allah sizden de razı olsun kardeş. Namazlarınızı dediğiniz şekilde kılmanız iyidir. Yani boş olduğunuz zamanlar cem etmiyorsunuz, işiniz olunca da cem ediyorsunuz. Bunun bir sakıncası yoktur, en uygun olanı yapıyorsunuz. Zaten cem etmek müminlere bir kolaylık olsun diye caiz kılınmıştır. Bu kolaylıklardan istifade etmenin hiçbir sakıncası yoktur.
Sünnetlere gelince; onların da farz namazlar gibi vakitleri vardır ve sırasıyla kılınmaları gerekir. Eğer zamanında onları kılmaya vaktiniz yoksa kazasını da sonradan kılabilirsiniz. Aslında sünnet namazları kılmak farz değildir, kılırsanız sevap kazanırsınız, kılmazsanız sevaptan mahrum kalırsınız. Bir hadiste, “sünnet namazları, farz namazların tamamlayıcısıdır” diye geçmektedir. Namazlarımızda ister istemez eksiklikler olabilir, nafile namazlar kılınırsa onların eksiklikleri tamamlamış oluyorlar.
Cem ederek namaz kıldığınızda (cemaatte) ikinci namaza başlamadan önce 10-15 dk. zikirle meşgul oluyorlar. Bu arada siz sünnetleri kılabilirsiniz. Nafile namazlarının kılınış şekli ilmihal kitaplarında geçer, sitelerden de bunu temin edebilirsiniz. Siz öğlenin nafilesini kılmak istiyorsanız, öğle namazından önce ikişer rekat olmak üzere 8 rekat öğle namazının nafilesi niyetiyle kılmalısınız. Sonra da öğle namazını kılarsınız. Yine ikindi namazına başlamadan önce 8 rekat ikindi namazının nafilesini kılar sonra da ikindi namazına başlayabilirsiniz. Eğer vaktiniz kısıtlıysa, sadece Fatiha suresini okuyabilirsainiz, başka bir sureyi okumaya ve kunut tutmaya gerek yoktur. Yani kısaltarak da kılabilirsiniz. En iyisi siz bir ilmihal bulun, merak ettiğiniz konuları oradan öğrenmeye çalışın. Yine de sorunuz olursa hizmetinizde oluruz inş.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

alllah razı olsun mücahit hocam bende yanlış yazmışım teheccüt diycektim.sizin hakkınızı ödeyememk Allah razı olsun.internetten bir çok ilmihal indirdim.sizin açıklamalarınız daha etkileyici teşekkürler.bende inşallah bu yolda ilerliycem.beş vakit ve teheccütü kılıyorum.Allah kabul etsin.en başlarda karıştırıyordum şimdi kılabiliyorum sizin sayenizde.şimdide teheccüt namazını kılıcam.merakla cevabınız geldimi diye siteye girdim.sizin cevabınızı görünce çok sevindim.Allah razı olsun.
mürteza
Mesajlar: 67
Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10

Re: namaz

Mesaj gönderen mürteza »

mücahit hocam bana kuvvetli bir tesbahat veya zikir gönderebilirmisiniz.namazları öğrendim artık.Allah razı olsun
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: namaz

Mesaj gönderen f_altan »

Allah Teala sizden de razı olsun inş. Böyle dini konulara, zikir ve tesbihlere önem vermeniz sevindirici bir durumdur. Dinimizi en doğru ve en güzel bir şekilde öğrenmemiz ve öğrendikten sonra da onu uygulamaya çalışmamız gerekir. Yanlış amel, yanlış dua ve yanlış zikirlerin insana fazla faydası olmaz. Dua ve zikir istemişsiniz. Çok uzun dua ve zikirler vardır ama siz şimdilik bu kısa dua ve zikirlerle megul olun, gerekirse uzun dua ve zikirler de siteye asabilirim.

Sürekli Söylenmesi Tavsiye Edilen Zikirlerden Bir Kısmı

1- Her gün 100 defa: "Allahumme salli ala Muhammed'in ve Âl-i Muhammed."[8]
2- Her gün 360 defa (bedendeki damarların sayısınca): "El-hamdu lillahi rabb'il- alemine (kesiren) ala kulli hal." [9]
3- Her gün 70 defa: "Esteğfirullah."
4- Her gün 70 defa: "Etubu ilellah."
5- Her gün 100 defa: "Subhanellah."
6- Her gün 100 defa: "El-hamdu lillah."
7- Her gün 100 defa: "La ilahe illallah."
8- Her gün 100 defa: "Allah-u ekber."
9- Her gün 100 defa: "La ilahe illellah'ul- melik'ul- hakk'ul- mubin."(Yüz defa mümkün olmadığı takdirde 30 defa söyle.)
10- Her gün 100 defa: "La havle vela kuvvete illa billah."
11- Her gün 100 defa: "Eşhedu en la ilâhe illellahu vahdehu la şerike leh, ilahen vahiden ehaden sameden lem yettehiz sahibeten vela veleda."
12- "Kul hu vellahu ehad" (İhlas) suresini çok oku.
13- "İnna enzelnahu fi leylet'il- kadr" (Kadir) suresini çok oku.

Daha fazla bilgi için şu linke bakabilirsiniz:
http://alevisesi.com/forum/phpbb3/viewt ... ?f=4&t=579
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön