Öcalan'dan Tehditler ve İtiraflar

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

Öcalan'dan Tehditler ve İtiraflar

Mesaj gönderen helindem »

ÖCALAN’DAN TEHDİTLER VE İTİRAFLAR

Son avukat görüşmesinde yine tehditler savuran ve itiraflarda bulunan İmralı sakini Abdullah Öcalan’ın bir gün öyle bir gün böyle diye tanımlayabileceğimiz tavrı samimiyetine gölge düşürüyor. Her zamanki gibi hiçbir şeyden memnun olmuyor ve bencilliğini devam ettiriyor. Bir taraftan kendisini sorunun tek çözüm merkezi olarak gösteriyor, diğer taraftan da Kürtlerin Türkiye’deki boşluğu dolduramadığını belirtiyor. Böylesine tutarsız, kararsız ve dengesiz bir kişiliğin esip gürlemesi, en çok da Kürtlerin aklını karıştırıyor, Kürt siyasetini çarpıklaştırıyor.

Daha önce kendisi için bedenlerini ateşe verenleri kınayan ve yürüyüş ya da protesto eylemleri düzenleyenleri bunları yapmamaları konusunda uyaran Abdullah Öcalan, bu kez 15 Şubat'ın yıldönümünde avukatlarıyla yaptığı görüşmede önemli mesajlar veriyor. Öcalan, komployu protesto etmek için alanlara çıkanlara şükranlarını sunarak; “Barış umudumuzu koruyoruz ancak, her şeye de hazırlıklı olmak gerekiyor” şeklinde konuşuyor. Öcalan Türkiye'deki boşluğun Kürtler tarafından doldurulamaması halinde savaş ve kayıpların şiddetleneceği uyarısında bulunuyor.

Öcalan, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), BDP ve KCK'nın üç ayrı örgütlenme olduğunu bir kez daha ifade ederek, “DTK’nın sadece Kürtleri ilgilendiren bir örgütlenme olduğunu, yasal ve legaliteye dayandığını, Kürtlerin sivil toplum alanı olarak değerlendirilebileceğini, BDP’nin tüm Türkiye alanına hitap eden legal, siyasal bir parti olarak KCK ile organik bağı olamayacağını, olmaması gerektiğini, ancak onlara düşmanlık yapmaması, bizim görevimiz onlara düşmanlık yapmak değildir diyebilmesinin şart olduğunu, bu konuda tavrının net olmasının beklendiğini, KCK’nın ise, tüm parçalardaki örgütlülüğü ifade ettiğini, silahlı, illegal ve yasadışı bir örgütlenme olan KCK’nın şimdi yasadışı ele alındığını ama süreç barışçıl yönde gelişirse demokratik sürece dahil olabileceğini ifade ediyor. PKK’nın şehir yapılanması olarak tanımlanan KCK’nın faaliyetlerinin yasal olmadığı bir kez daha hem de Öcalan’ın ağzından belgeleniyor ve görüşme kayıtlarında yerini alıyor. Bu belki de Öcalan’ın itiraflarının en büyüğü ve en doğrusu olarak yorumlanabiliyor.

Öcalan’ın basında yayınlanan görüşme notlarından etkilenen ve adeta kendilerine verilmiş talimat olarak düşünen terör örgütü PKK’nın bahar ayları ile birlikte korkunç planlarını uygulamaya başlayacağı vurgulanıyor. “Son Sayfa” sitesinin haberine göre PKK’nın saldırılarını öncelikle doğu bölgelerinde görev yapan asker ve bürokratlar olmak üzere kanaat önderlerine karşı yoğunlaştıracağı belirtiliyor. PKK’nın bu süreçte başta Kandil olmak üzere diğer kamplarda da gerek silahlı gerekse teorik eğitime ağırlık verdiği görülüyor. Başta Diyarbakır olmak üzere bölge illerinde PKK-KCK çağrısıyla düzenlenen 15 Şubat’ı protesto eylemlerinde istediği desteği bulamayan PKK’nın bir yandan şehirlerde kitlesel eylemleri ve sivil örgütlenmeleri arttırırken özellikle bireysel suikastlere ağırlık vereceğine ilişkin duyumlar ağırlık kazanıyor. Dağa adam çıkarmak için her yolu deneyen PKK’nın özellikle Güneydoğu’daki devlet memurlarına ve bölgenin önde gelen isimlerine yönelik cinayetler düzenlemeyi planladığı tahmin ediliyor.

PKK’lı yöneticiler de her fırsatta verdikleri beyanatlarda barıştan yana olduklarını söylüyor. Ancak maalesef şiddet yanlısı tavır ve konuşmalarında da herhangi bir değişiklik olmuyor. Açılım süreci yaşanırken PKK’nın siyasi uzantısı BDP’nin çeşitli illerdeki teşkilat binalarının açılış törenlerinde yaşananlar bile PKK-DTP’nin terörden yana olan hissiyatını kanıtlamaya yetiyor. Kısaca hapisteki de aynı dışarıdakiler de. Ne PKK’da, ne BDP’de, ne de Öcalan’da değişen hiçbir şey yok.

Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön