Hanefi mezhebi imamı Ebu Hanife şöyle diyor:
Bir gün İmam Sadık’la görüşmek için O Hazretin evine gittim. O saatte Kufe halkından bir grup kimse de oraya gelmişti. İmam Sadık (a.s) onlarla görüşmek için izin verince ben de onlarla birlikte içeri girdim. Huzuruna yetiştiğimde şöyle dedim:
“Ey Resulullah’ın oğlu! Halkı Resulullah’ın ashabına sövmekten alıkoyacak birini Kufe’ye gönderirseniz iyi olur. Benim kendim, Resulullah’ın ashabına söven on bin kişiden fazlasını biliyorum.”
Hazret buyurdu ki: “Halk benim sözümü kabul etmiyor.”
Ben: “Kim sizden kabul etmiyor; oysa siz Resulullah (s.a.a)’in oğlusunuz?” dedim.
İmam Sadık buyurdu ki: “İşte sen, benim sözümü kabul etmeyenlerden birisin. Şimdi izinsiz evime girdin, izinsiz oturdun, izinsiz konuşmaya başladın.”
İmam Sadık daha sonra şöyle buyurdu: “Senin kıyasa göre fetva verdiğini duyum.”
Ben; “Evet” dedim.
Buyurdu ki: “Vay senin haline! Allah’ın emirleri karşısında kıyasa başvuran ilk kimse şeytan idi. Allah Teala ona; “Adem’e secde ete” diye emrettiğinde şöyle dedi: “Ben secde etmem; çünkü beni ateşten yarattın, Adem’i ise balçıktan; ateş balçıktan üstündür.” Binaen aleyh, kıyasla hak bulunmaz. Meseleyi daha iyi anlayabilmen için senden soruyorum: Ey Ebu Hanife! Sana göre, bir kimseyi haksız yere öldürmek mi günah açısından büyüktür; yoksa zina mı?”
Dedim ki: “Bir kimseyi haksız yere öldürmek.”
İmam Sadık: “O halde neden Allah Teala katilin isbatı için iki şahit, zinanın isbatı için ise dört şahit istemiştir? Acaba bu ikisini birbiriyle kıyaslamak olur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “İdrar mı daha necistir, yoksa meni mi?”
Ben: “İdrar” cevabını verdim.
İmam Sadık: “Öyleyse neden Allah Teala idrarda abdest almayı emrediyor, ama menide gusletmeyi? Acaba bu ikisi birbiriyle kıyaslanır mı?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Acaba namaz mı daha önemlidir, yoksa oruç mu?”
Ben: “Namaz” dedim.
İmam Sadık: “O halde neden hayız gören kadına orucun kazası farzdır da namazın kazası farz değildir Acaba bunları birbiriyle kıyas etmek mümkün mü?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Acaba kadın mı (güç yönünden) daha zayıftır, yoksa erkek mi?”
Ben: “Kadın.” dedim.
İmam Sadık: “Öyleyse neden Allah Teala mirasta erkek için iki pay, kadın için ise bir pay belirlemiştir? Acaba bu hüküm kıyasla doğru olur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Neden Allah Teala, bir kimse on dirhem hırsızlık yaptığında elinin kesilmesini emretmiş, ama bir adam bir kimsenin elini keserse beş yüz diyet belirlemiştir? Acaba bu hüküm kıyasla uyuşur mu?”
Ben: “Hayır!” dedim.
İmam Sadık: “Duydum ki şu ayetin; “Kıyamet günü nimetler hakkında sizden sorulacak” tefsirinde nimetlerden maksat, tatlı yemekler ve yazın içilen serin sulardır, demişsiniz.”
Ben: Evet! Öyle mana etmiştim.
İmam Sadık: “Eğer bir adam seni davet edip de önüne, tatlı yemekler getirse, daha sonra minnet etse, böyle bir adam hakkında nasıl hükmedersin?”
Ben: “Cimri bir adamdır derim.”dedim.
İmam Sadık: “Acaba Allah Teala cimri mi (kıyamet günü, bize vermiş olduğu yemek ve sular hakkında bizden hesap sorsun?”
Ben: Öyleyse Allah Teala’ın, hakkında insandan hesap soracağı nimetlerden maksat nedir? dedim.
Buyurdular: “Nimetlerden maksat, biz Peygamber Ehl- i Beyt’inin muhabbet ve sevgisidir.”
http://www.velayet.com/index.php?topic=10905.new#new
Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 815
- Kayıt: 28 May 2009, 10:06
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
O örnekleri İmam Ebu Hanife veriyordu diye okumuştum.
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
Bildiğin şeklini aktarabilir misin?
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 815
- Kayıt: 28 May 2009, 10:06
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
İmam Cafer-i Sadık Hazretlerine birileri Ebu Hanife diye genç bir talebe çıkmış.Kendi mantığına göre fetva veriyormuş diye sözler söylüyorlar.İmam Cafer Sadık Hazretleri`de bunlara inanıyor.Bir güm Ebu Hanife İmam Cafer Sadık`ı ziyaret etmek istiyor.İmam Cafer Sdık Hzretleri Ebu Hanifeyi hiddetli bir şekilde karşılyor.Ebu Hanifeye sen duyduğuma göre dini kendi mantığına göre yorumluyormuşsun diye çıkışıyor.Ebu Hanife`de cevap olarak Namaz mı daha önemli yoksa oruç mu daha önemli diye soruyor.Namaz daha önemli cevabını alıyor.Sonra sidik mi daha pis yoksa meni mi daha pis diye soruyor.Sidik daha pis cevabını alıyor.Ebu Hanife`de diyorki eğer ben sizin dediğiniz gibi kendi mantığıma göre fetva veriyor olsaydım.Hayız gören kadının oruçu değil namazı kaza etsin diye fetva verirdim.Menisi gelen değil sidiği gelen gusletsin derdim.Ama ben o şekilde fetva vermiyorum der.Bunun üzerine İmam Cafer-i Sadık Hazretleri o yıllarda çok genç olan Ebu Hanife hakkında duyduklarının yanlış olduğınu anlar.
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
Yukarıda alıntıladığım yazının altındaki kaynak itibar ettiğim bir kaynaktır. Var mı bu yazdığının itibar edebileceğimiz bir kaynağı? Varsa sunarsan memnun olurum.
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 815
- Kayıt: 28 May 2009, 10:06
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
Sünni kaynaklarda bu olay böyle anlatılıyor.Mısır yapımı "Ebu Hanife" adlı dizi`de de bu şekilde canlandırılmıştı.Bu dizi`de Emeviler kötüleniyordu.İmam Zeyd Kıyamı, Ebu Müslim Horasani kıyamları övülüyordu.Ebu Hanife`de bu olayların içinde gösteriliyordu.Yani günümüzün tabiriyle örgüt üyesi.
-
- Mesajlar: 1769
- Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
Çeri yazdı:İmam Cafer-i Sadık Hazretlerine birileri Ebu Hanife diye genç bir talebe çıkmış.Kendi mantığına göre fetva veriyormuş diye sözler söylüyorlar.İmam Cafer Sadık Hazretleri`de bunlara inanıyor.Bir güm Ebu Hanife İmam Cafer Sadık`ı ziyaret etmek istiyor.İmam Cafer Sdık Hzretleri Ebu Hanifeyi hiddetli bir şekilde karşılyor.Ebu Hanifeye sen duyduğuma göre dini kendi mantığına göre yorumluyormuşsun diye çıkışıyor.Ebu Hanife`de cevap olarak Namaz mı daha önemli yoksa oruç mu daha önemli diye soruyor.Namaz daha önemli cevabını alıyor.Sonra sidik mi daha pis yoksa meni mi daha pis diye soruyor.Sidik daha pis cevabını alıyor.Ebu Hanife`de diyorki eğer ben sizin dediğiniz gibi kendi mantığıma göre fetva veriyor olsaydım.Hayız gören kadının oruçu değil namazı kaza etsin diye fetva verirdim.Menisi gelen değil sidiği gelen gusletsin derdim.Ama ben o şekilde fetva vermiyorum der.Bunun üzerine İmam Cafer-i Sadık Hazretleri o yıllarda çok genç olan Ebu Hanife hakkında duyduklarının yanlış olduğınu anlar.
sünni kaynaklar ebu hanifenin İmam Sadık tan 2 yıl ders aldığını ve bu iki yıl olmazsa helak olacağını söylediğini yazıyor sonrada yukarıdaki gibi talebisinin hocasına ders verdiğini yazıyor
İmam Caferin verdiği dersi ters çevirip imam azama söyletmişler böyle çok örnek duydum
12 imamlara ait kıssaları alıp alıp böyle başka isimler altında kullanıyorlar
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Ebu Hanife, İmam Cafer Sadık (as)'ın Huzurunda
Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Nasıl ki İmam Ali'nin sıddık faruk gibi sıfatlarını başkalarına yamadılarsa, Ehl-i Beyt hakkındaki hadislerin alternatifini başkaları adına uydurdularsa bunu da böyle yapmışlar işte.
Hem hocası hem de hocasına ders mi veriyor? Üstelik anlattığın şekilde olay gelişmiş olamaz. Çünkü orada İmam Cafer as'ın masumiyetiyle uyuşmayan bir tavır iinde olduğunu anlatıyor. Bu mümkün değil?
Hem hocası hem de hocasına ders mi veriyor? Üstelik anlattığın şekilde olay gelişmiş olamaz. Çünkü orada İmam Cafer as'ın masumiyetiyle uyuşmayan bir tavır iinde olduğunu anlatıyor. Bu mümkün değil?
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .