Bir Kova Su Dökün

Cevapla
alevisesi
Mesajlar: 241
Kayıt: 22 Ara 2006, 16:06
Konum: 12 İmam Yolcusu
İletişim:

Bir Kova Su Dökün

Mesaj gönderen alevisesi »

SAFLARIMIZ SIKLASTI, KOVALARIMIZ ELIMIZDE ! "Bir gece kendisine ayetlerimizden bir kismini gösterelim diye kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kildigimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sifatlardan münezzehtir. O, gerçekten isitendir, görendir" (Isra-1) Kudüs!.. Yani? Yani, Islam Peygamberi (s.a.a)’nin Mirac'a yükseldigi yer. Yani Mescid-ül Aksa! Mirac; yani özgürlügün ve kullugun zirvesi! Fiziki-maddi boyut ve olgulardan soyutlanmanin sembolü ve realitesi. Namaz gibi ibadetlerle de, bizim için ayrica bir arinma filtresi. Mirac Ruhuna yücelebilen mü'minler, “Miraca Kalkis Gari” olan Kudüs'e, Mescid-ül Aksa'ya nasil kayitsiz ve uzak kalabilirler ki? Mirac Ruhunu hayata indirgeyebilmek, kardesligin ve imanin gerekliligi ve sorumlulugu degil mi? Aci hem de çok aci. Yaklasik yarim asirdir müslümanlarin birinci kiblesi fiili isgal ve esaret altinda iken ve O kutlu ismi ile esaret özdeslestirilmeye çalisilir iken, daha ne zamana kadar bu esarete seyirci kalacagiz? Çocukluk dönemimde Israil'in siyonist askerleri Filistinli kardeslerimin kollarini, ekranlardan müslümanlara nispet edercesine göstere-göstere tasla kirip ezerlerken, büyükler sadece vah-vah diyerek ve bir yandan da çaylarini yudumlayarak ne idigü belli olmayan sohbetlerine devam ederlerdi. Bugün ayni musibeti yasamaya devam eden Filistin’deki kardeslerimizle ayni kaderi paylasmaya ramak kalmis durumdayiz. "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanlari dost edinmeyin. Zira onlar birbirlerinin dostudurlar. Içinizden onlari dost edinenler, kuskusuz onlardandir.Süphesiz Allah, zalimler topluluguna yol göstermez " (Maide-51) Ürdün, Misir vb. ülkelerde müslümanlara yapilan zulümler, Israil'lileri aratmayacak hale gelmis durumda. Sunu anlamak zor, hem de çok zor. Zira Yahudilerin müslümanlara karsi verdikleri amansiz mücadelenin sebebini, farkli din anlayisindan kaynaklaniyor diye bir an için anlayisla karsilasak bile, adlari geçen ülkelerde müslümanlara yapilan iskence ve zulümlerin müsebbipleri de kendilerini müslüman olarak kabul etmektedirler.Yani bir zamanlarin Sah Riza’sinin, Imam Humeyni (r.a)’ye karsi verdigi mücadelede, kendisini müslüman kabul ettigi gibi! 1996 yilinda Behest-i Zehra'ya yaptigim ilk ziyarette dikkatimi çekenler arasinda, Kabe-i Muazzama’nin (simgesel) dört duvarinin da birbirinden ayrilarak, 1987 yilindaki hac sehidlerinin yani basinda her bir parçanin yalniz basina ve dimdik ayakta, mahzun ama bir o kadar da onurlu durusuydu! Evet… Suud hanedaninin katlettigi 400'den fazla hacinin yaninda, Kabe'nin sayginliginin ayaklar altina alinmasinin ancak böyle tarif edilebilirligini yakalamak zor olmadi, o mahzun ama onurlu 4 ayri simgesel Kabe duvarlarina bakarken! Mahzunlugu ile özgürlügünün kisitlandigini, hürriyet ve azadeligin özlemini haykiriyordu Kabe… Sehidlerinin yani basinda Onurlulugu ile, asla ve asla esarete boyun egmeyecegini haykiriyordu Behest-i Zehra'daki diger yatan sehidler gibi! Kabe'nin sayginligi çignenmisti çignenmesine ama, onurlu durusunu O’ndan koparmak kimsenin haddi degildi ve Ebrehe dahi basaramamisti bunu! Bu girisle aslinda Mescid-i Aksa’nin içinde bulundugu durumu anlatmak istedik heyhat ki, bugün bizim ikinci Kiblemiz de esaret altinda. Ancak aleni olarak birinci Kiblemizin isgal ve tecavüzünü görmezlikten gelen Islam Milletlerinin basindaki yöneticiler, olasi müslüman milletlerin hassasiyetlerinin de önüne geçme gayret ve maharetini göstermekten, bir an dahi gaflete düsmemektedirler. Yerli isbirlikçilerden bir sey bekleme gibi bir zaafiyetimiz yok ve olamaz da! Ancak destek olmanin ötesinde köstek olma gibi görevleri de üstlenen bu zavallilarin, ustalikla basardiklari (ki kismen ve bir süreye kadar) Kudüs ve özgürlük asiklarina engel olma çabalaridir. ...Ve biz biliyoruz ki !.. Biliyor ve inaniyoruz ki; eli tasli Filistin çocuklarinin içinden zamaninin Talut'u çikacak… Biliyoruz ki; Izzetin El-Kassam’in çocuklarinin içinden zamaninin Selahattin’i çikacak… Biliyoruz ki; Seyh Yasin’in yerini bos birakmayacak yeni Yasinler yetisecek… Biliyoruz ki; Mesal’ler, Yasinleri Rantisi'leri aratmayacak… ve... Biliyoruz ki; Lübnan’in fatihi Filistin’i de kurtaracak… Biliyoruz ki, Filistinliler Lebbeyk Ya Nasrallah diyorlar… Aradan gecen 20 yila ragmen dünya Müslümanlari, Kudüs için, Kudüs’ün özgürlügü için kalici bir çözüm bulamayan Islam ümmeti, hala Imam Humeyni (r.a)'nin büyüklügünü, Islami-siyasi dehasini idrak ederek uygulayamamasinin bedelini ödüyor. Müslümanlarin ilk Kiblesi olan Mescid-i Aksa'nin bu esaretten bir an önce kurtulusu için, Cihadin vazgeçilemez birinci temel unsur olarak karsimiza çiktigi görülmektedir.. Dünya Medeniyetlerine sundugu sinirsiz degerleri ile tarih boyunca, Asur ve Babillerin zulmü, Büyük Iskender (Makedonyali Iskender) ve Perslerin istilasi, ardindan Romalilar ve Haçli tasallutlari ile, bugüne dek pekte rahat ve huzur buldugu söylenemez olan KUDÜS’e karsi sorumluluklarimiz nelerdir ve neler yapabiliriz? 1-Mescid-i AKSA ve Kudüs sorununu, Filistinlilerin ve Araplarin yahudilerle olan toprak sorunu olarak algilamamak. 2- Bizim kendimize ait öncelikli sorunlarimiz var diye, Islam aleminin baska bölgelerdeki sorunlarini (özellikle Mescid-iAksa'ya karsi) görmezlikten gelmemek. 3-Tüm Islami olusumlarin Filistin’i kendi öncelleri arasinda kabul etmesine zemin hazirlamak. 4- Tiyatro, Sinema vb. alanlarda Kudüs'e duyarli sahne ve Film çalismalarina agirlik vermek. 5- Kitap, Dergi, Gazete, CD vb. yazili ve görsel basin organlarinin, elde ettigi gelirlerden yüzde (%) olarak Filistin sorununa pay ayirmasi ve sair konularda faaliyet gösteren kurumlarin, Finansman sorunlarina yardimci olacak sekilde yapilandirilmasi. 6- Açilan bagis kampanyalarina azami destek vermek. 7-imam Humeyni(r.a)'nin siyasi vasiyeti geregi her yil Ramazan ayinin son Cum'a gününde düzenlenen KUDÜS yürüyüsüne katilmak ve azami katilimi saglamak. 8- Yalniz müslümanlarin degil Hristiyanlarin da, kendileri için manevi degeri olan ve çevresi mübarek kilinan bu bölgenin sorunlarina dikkatlerini çekmek. 9- Islam Rehberinin Filistin ve Kudüs ile ilgili açiklamalarini anlamaya çalismak. 10- Filistin mücadelesinde sehid olmus öncülerin sehadet yildönümlerini canli tutmak ve bu vesile ile mesajlarinin iyi algilanmasini saglamak. 11- Sehidlerin geride biraktiklari ailelerinin, yetim ve öksüzlerinin saglik -egitim gibi zaruri ihtiyaçlarini giderecek kurumlarin olusturulmasini saglamak, hali hazirda var olan dernek ve kurumlara yardimda bulunmak. 12- Filistin sorununun çözülebilmesi için Kur'an eksenli çözümlere yönelmek. Elbette bu siraladiklarimiz yapilmiyor anlaminda degil.Ancak bu ciddi sorunun köklü bir çözüme ulasmasi için, var olanla yetinmemek gibi bir sorumlulugumuzun oldugunun da bilincinde olmaliyiz.Zira bir hastaligin tedavi sürecinde dogru teshisinin önemi pek büyütür.Lakin tedavi asamasina geçilmez ise yahut geçilmis olunsa bile istikrarli bir sekilde devam edilmez ise neticenin olumsuzlugu bir o kadarda kaçinilmazdir. Sairin dedigi gibi; Ecel korkusunun kiralim kanadini, Sonsuzluk askinin çikaralim tadini. Ve simdi koyalim bu sevdanin adini, Sevdamizin adi berrak, sonu toprak, dönen alçak olsun… Bizde diyoruz ki; Sevdamizin adi KUDÜS, sonu zafer, dönen alçak olsun… …Ve saflarimiz siklasti, kovalarimiz elimizde… Sonsözü Rahmetli Imam söylemisti: "Her müslüman bir kova su dökse, Israil'i sel götürür"

Muhammed CAN Frankfurt
E-mail: mcan313@yahoo.de
Cevapla

“Araştırma ve Makaleler” sayfasına dön