TALABANİ, BARZANİ VE PKK!..VE ABD!.. VE AVRUPA BİRLİĞİ!..

Gündemdeki haber ve konular...
Cevapla
nailamudi
Mesajlar: 45
Kayıt: 19 Tem 2007, 17:12

TALABANİ, BARZANİ VE PKK!..VE ABD!.. VE AVRUPA BİRLİĞİ!..

Mesaj gönderen nailamudi »

TALABANİ, BARZANİ VE PKK!..VE ABD!.. VE AVRUPA BİRLİĞİ!.. VE ARAP BİRLİĞİ!..VE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER!..VE TÜRKİYE!..

PKK’nın sivil-asker demeden Türkiye’ye yönelik kanlı saldırılarına “insan yaşamına, insan haklarına, demokrasiye ve kardeşliğe” inanan herkesten lanet yağıyor.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, PKK’lı teröristlerin Irak topraklarından Türkiye’ye yönelik kanlı saldırılarda bulunmalarının kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, “Irak hükümeti ve Iraklı Kürtler, Irak topraklarının PKK tarafından kullanılmasına izin vermemeliler” derken, ABD Başkanı George Bush da; “Irak’taki Kürt yönetimi bir an önce terörist PKK’ya karşı harekete geçmeli ve onları etkisiz hale getirmeli” diyerek, Barzani ve Talabani’yi uyardı.

PKK’nın kanlı saldırılarına geniş yer veren ve bölgede tansiyonun yükselmesinde Barzani ve Talabani’nin etkin olduğunu vurgulayan İngiliz ve Alman basın-yayın organlarına yansıyan yorumlarda şöyle deniliyor; “PKK’nın Türkiye’yi sınır ötesi operasyon yapmaya zorluyor. PKK yangından medet umuyor. Geçmişte PKK ile savaşan Talabani ve Barzani de, bugün bu örgütün eylemleri karşısında hiçbir faaliyette bulunmayarak, teröre geçit veriyorlar. PKK saldırılarına karşı sadece Ankara’da değil, Washington ve Brüksel’in de soğukkanlı ve hızlı düşünmesi gerekiyor. Zira Türkiye gibi NATO üyelerinin, sınırları saldırı tehdidi altında olduğunda müttefiklerinden yardım talep etme hakkı var. Irak ordusunun PKK’nın faaliyetlerini bastırmasını beklemek anlamsız. Bölgede düzenli kuvvet bulunmuyor. Talabani ve Barzani de PKK saldırıları konusunda harekete geçmede isteksiz. Çözüm, Washington’da. PKK’yı dizginlemek için Iraklı Kürtlerle çalışmak Amerika’ya düşüyor. Washington PKK konusunda harekete geçmek zorunda. Iraklı Kürtler de Türkiye’nin uyarılarını dikkate almalılar.”

Uluslararası kamuoyunun uyarılarına rağmen, on binlerce masum insanın katili uluslararası terör örgütü listesinde ilk sırada yer alan PKK’ya “terör örgütü değil” diyen Mesut Barzani ile Irak Cumhurbaşkanı olduğunu unutarak KYB lideri gibi konuşan Talabani’nin “PKK’nın Irak’ın kuzeyinde faaliyet göstermesine engel olmayacaklarını ve teröristleri Türkiye’ye vermeyeceklerini söylemesi ne anlama geliyor?

Talabani ve Barzani, Türkiye’nin sınır ötesi bir harekata girmesini belki de en çok isteyen kişiler. Petrol fiyatlarının yükselmesinden olağanüstü karlar sağlayabilecek bu ikili, bir yandan PKK’yı kullanıp, bir yandan Türkiye’yi tahrik ederek, kendilerine yönelik hiçbir tehlike olmadığını düşünüp büyük bir kumar oynuyorlar. Çünkü sınır ötesi gündeme geldiğinden beri petrol fiyatları yaklaşık 25 sene sonra ilk kez bu kadar yükseldi ve 88 doları gördü. Bölgede PKK terörünü destekleyerek şiddetin tırmanmasını isteyen Talabani ve Barzani’nin asıl amacı, petrol fiyatlarının artması. Varil başına 150, belki de 200 dolara çıkacak petrol fiyatları, Talabani ve Barzani için, insan yaşamından çok daha önemli.

Nitekim, Rusya’nın saygın ekonomi gazetelerinden Kommersant’ın 22 Ekim 2007 tarihli haberinde, petrol fiyatlarının geçen hafta rekor bir şekilde artarak 88 dolara ulaştığını belirterek, petrol fiyatlarındaki bu yeni artışın Türkiye’nin kuzey Irak’a yönelik olası operasyonundan kaynaklandığını ifade etti. Bölgede terörist eylemlerin tırmanmasının başlıca sorumlusu olarak ABD ve Iraklı Kürtleri gösteren Kommersant’ın yorumunda şöyle denildi; “Bölgede terörü destekleyen ABD ve Iraklı Kürtler, şimdi barışsever gibi davranıyorlar. Ancak buna başta Türkiye olmak üzere kimse inanmıyor. Türkiye toprak bütünlüğüne yönelik saldırılar karşısında sessiz kalmayacaktır.”

PKK’nın bölgede şiddeti tırmandırmasına en önemli katkıyı sağlayan Talabani ve Barzani, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 49.maddesini ihlal ediyorlar. BM Şartı’nın 49.maddesinde “Hiçbir ülkenin topraklarını bir başka ülkeye saldırı amacıyla kullandıramayacağı” belirtilerek, aksi durumda saldırıya uğrayan ülkenin meşru savunma hakkından doğan sınır ötesi operasyon hakkının doğacağına dikkat çekiliyor.

Şimdi herkese sormak istiyorum: PKK’nın son dönemde tarihinin en kanlı saldırılarını gerçekleştirmesi aslında kimin işine geliyor?.. PKK, bu eylemlerin sonunda hiçbir siyasi çıkar sağlayamayacağını, üstelik askeri olarak tamamen imha edileceğini göremiyor mu?.. Yoksa, sınırın ötesindeki birilerine alet mi oluyor? Yoksa emperyalist güçlerin taşeronu olduğunun farkında değil mi?..

Petrol fiyatlarının artmasının yanı sıra Iraklı Kürtler, aslında başka bir oyunun peşindeler. Irak’ın bölünmesinden yana olan Iraklı Kürtler, taşeron PKK’nın kanlı oyunundan yararlanarak, kendileri dışında herkesin karşı olduğu Kerkük referandumunun bu yıl yapılmasını çıkarmak da istiyorlar.

Ama Iraklı Kürtler bir şeyi unutuyorlar!.. Uluslararası hukuk ve küresel terörizmle mücadele konsepti kapsamında Türkiye’nin Iraklı Kürtlerin bu kadar ileri gitmesine seyirci kalmayacağını, çok güvenilen ABD’nin bile, bu kadar hasmane bir tutuma onay vermeyeceğini unutuyorlar… Aynı şekilde Avrupa Birliği’nin de onbinlerce insanın hayatına mal olan ve kanlı eylemlerini sürdüren, sadece Türkiye için değil, Avrupa ve Ortadoğu için önemli bir tehdit oluşturan, uyuşturucu, insan ticareti, kara para, haraç, çocuk kaçırma gibi organize suç eylemleriyle Avrupa’nın en tehlikeli mafya örgütü haline gelen PKK’ya seyirci kalmayacağını unutuyorlar… Yine, Arap Birliği’nin, İslam Konferansı’nın ve Birleşmiş Milletler’in de, bölgede bir oldu bitti ile Irak’ın toprak bütünlüğünün parçalanmasına sessiz kalmayacaklarını unutuyorlar…

En önemlisi de, Talabani, Barzani, ABD, AB ve taşeron PKK, yıllarca birlikte yaşama iradesi gösteren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının, Türkiye’nin üniter yapısına yönelik en küçük bir saldırı karşısında Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, ırk, din, dil, mezhep ayrımı gözetmeksizin hep birlikte, omuz omuza emperyalist oyunları bozacağına ve etnik teröre geçit vermeyerek, cumhuriyetin demokrasi ve çağdaşlaşma hedefinden asla ödün vermeyeceğini unutuyorlar…

Nail Amudi
nailamudi@yahoo.com
Cevapla

“Güncel” sayfasına dön