DTP TERÖRÜ NE ZAMAN KINAYACAK?

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

DTP TERÖRÜ NE ZAMAN KINAYACAK?

Mesaj gönderen helindem »

DTP TERÖRÜ NE ZAMAN KINAYACAK?

PKK’yla bağlantısı olduğu ve Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğu öne sürülen DTP’nin, sırtını demokrasi dışı bir güce dayadığı, önüne sunulan tüm imkanlara rağmen kendini bu güçten soyutlayamadığı yadsınamayacak bir gerçek olarak karşımızda duruyor. DTP’nin Güneydoğu’nun sorunları ve genel anlamda Kürt meselesinin çözümü için bir aracı ve tercüman olması tabii ki çok normal. Hatta partinin bu konularla İstanbul’un trafik sorunundan daha fazla ilgilenmesi bile anlaşılabilir bir durum. Ancak DTP’nin kendisini PKK ya da PKK’ya sempati duyan kitlelerin temsilcisi veya sözcüsü olarak gördüğü, bu tarz demeçlere yöneldiği anda Türkiye’de başlayan açılımları zedeleyeceği, kendisine gösterilen iyi niyetleri eriteceği ve genel anlamda sistemi tıkayacağı da maalesef açık açık ortalarda dolaşıyor.

Sabah gazetesi yazarlarından Aslı Aydıntaşbaş’a göre, parti yöneticilerinin bir bölümü bunun farkında değil. Temsil ettikleri coğrafyaya zarar vermek pahasına güç aldıkları odaklara hizmet etmek peşindeler. Birçok Kürt ise, ABD’nin ve Avrupa Birliği’nin terörist olarak nitelendirdiği ve ayrı bir Kürt devleti kurma sevdasında olan bir örgütün etkisi altında olduğundan partinin kendilerini kandırdığını düşünüyor. ROJ TV’ye konuşan DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız; “Bizden PKK’yı terörist ilan etmemizi istiyorlar, biz kendimize küfretmeyiz, halkımıza hakaret edemeyiz” diyerek, aslında Kürtlere yönelik ne kadar da sinsi bir politika geliştirdiklerini ileri sürüyor. Sözlerinin devamında “onurlu bir barış” istediklerini savunan Yıldız, şiddet ve kanın gölgesinde her gün can veren onlarca bedenden hiç mi utanmıyor, orası da işin en acı tarafı.

DTP’nin bu hafta yeni anayasa çalışmalarına kendi çapında katılarak bazı talep ve koşullar öne sürmesi gündemi işgal ediyor. Resmi dilin Türkçe olmasını kabul ediyor. AB hedefi ve Güneydoğu’nun kalkınmasına yaptığı vurgu anlaşılabiliyor. “Anayasa Türk ve Kürt halkları diye başlasın” gibisinden uçuk önerileri dillendirmemesi önem taşıyor. Bu durum partide ılımlı ve uzlaşmacı kanadın zaferi olarak görülebiliyor. Ancak DTP’nin Aysel Tuğluk’un “Kürt kimliği” diye adlandırdığı etnik temelli ayrımın anayasaya girmesini istemesi, hem yıkıcı hem de kabul edilmesi imkansız bir teklif olarak önümüzde duruyor. “Kürt kimliği” kavramının anayasaya girmesini istemek, Türkiye’nin eninde sonunda etnik temelde bölünmesi sonucunu getireceğinden tehlikeli ve patlamaya hazır bir bomba görevi teşkil ediyor.

Kendi tarihi ile yüzleşemeyen, geriye dönüp bakamayan, yanlışlık ve zaaflarını sebepleri ile birlikte ortaya çıkaramayan bir partinin, geleceği ile ilgili olarak daha az riskli, net ve uygulanabilir bir çizgiyi tespit etmesi “mümkün değil” şeklinde değerlendiriliyor. DTP’den PKK’nın sözcüsü gibi davranmaktan vazgeçmesi beklenirken, adeta kamuoyunun hışmını çekmek istercesine “PKK’yı reddedemeyiz” söylemlerinde bulunması, kendi ifadeleriyle “onurlu ve kalıcı barışa” gölge düşürüyor.

Genel başkan Ahmet Türk de içinde olmak üzere parti kurmayları konumunda olanların önemli bir kısmının zaman zaman Abdullah Öcalan tarafından haksızlığa uğratıldığı, azarlandığı, rencide edildiği, hatta aşağılandığı biliniyor. Öcalan ve doğal olarak PKK’nın isteklerine göre davrandıkları, bu isteklerle güdüldükleri vurgulanıyor. Uğradıkları bu haksızlıkların kişiliklerinde yarattığı travmaların şiddetinin hangi boyutta olduğunu anlamak olanaklı değil. Bundan böyle pratikte, onların ortaya koyacakları tutum analizi doğrulayacak gibi görünüyor. Ama DTP’de yine de bir şeylerin değişmekte olduğu kesin. DTP içinde şahinler ve ılımlılar, PKK’nın atadığı “parti komiserleri” ve bağımsız Kürt siyasetçiler var. Bu ayrışmanın herkes farkında. Ancak PKK komiserleri öne çıktığı noktada, DTP siyasi şansını ve Türk demokrasisine katkıda bulunma fırsatını kaybedecek gibi gözüküyor. Hem kamuoyunu hem de Meclis’in işleyişini gerilim noktasına sürüklememek, bu partinin elinde. Tabii, niyetleri buysa…

DTP aslında terör örgütünü kınamadığı için hem kendine hem de inananlarına yazık ediyor. Kürtler adına yola çıktığını izah etse de yakın gelecekte terörist örgütle bağı olmadığını ortaya koyması imkansız görünürken, PKK tuzağına düşmemek ve sorunlara kalıcı çözümler bulmak için her açıdan dikkatli, kararlı ve tutarlı olması gerekiyor.

Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“Serbest Kürsü” sayfasına dön