Dtp'nin Seçim Oyunu!..

Cevapla
nailamudi
Mesajlar: 45
Kayıt: 19 Tem 2007, 17:12

Dtp'nin Seçim Oyunu!..

Mesaj gönderen nailamudi »

DTP’NİN SEÇİM OYUNU!..


22 Temmuz 2007 tarihinde yapılacak milletvekili genel seçimlerine bağımsız adaylarla girme kararı alan DTP’nin yeni bir oyun peşinde olduğu ortaya çıktı.


Dün gece bilgisayarıma düşen ilginç mektupların bir tanesinde (ismini kendi isteği üzerine güvenliği açısından veremiyorum) Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde bağımsız olarak aday gösteren DTP’nin, okuma yazması olmayan ve oyunu hangi partiye vereceğini bilmeyen vatandaşların oyunu almak için daha önceki seçimlerde yaptığı gibi, bu seçimlere de hile karıştıracağı öne sürülüyor.


Nasıl mı?.. Okuma yazma bilmeyen vatandaş, oy kullanmak için seçim sandığına gittiğinde, zarfı boş olarak sandığa atarak kendisine verilen oy pusulasını cebine koyup dışarı çıkacak. Dışarıda, daha önceden hazırlanan sahte bir mühürle DTP bağımsız adaylarından biri işaretlenerek, oy kullanacak başka bir okuması yazması olmayan vatandaşa verilecek. Oy kullanmak için içeri giren vatandaş kendisine işaretlenmiş olarak verilen oy pusulasını sandığa atıp, görevliler tarafından kendisine verilen oy pusulasını işleme koymadan (mühürlemeden) cebine koymak suretiyle dışarı çıkaracak. Aynı işlem seçim tamamlanıncaya kadar tekrarlanacak. Böylece okuma yazması olmayan vatandaşların oyları DTP’nin bağımsız adayları için toplanmış olacak. Bu hile, özellikle Diyarbakır ve Van’da yoğun şekilde kullanılacak.


Bu vesileyle, DTP ile ilgili bir iki saptamamı sizlerle paylaşmak istiyorum. Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin belirlediği bağımsız adaylarla seçime girme stratejisi, parti içinde ve bölge halkında istenen desteği bulamadı. PKK’nın şiddet politikasına karşı çıkamayan ve “Türkiye partisi” olmak yerine, “PKK’nın vekil partisi” olmakta ısrar eden ve “kitle” yerine “kabile” partisi olmaktan bir türlü kurtulamayan DTP'nin, kentlerin yanı sıra, kırsal kesimde de çok oy kaybedeceği kanısındayım.


DTP tabanının bir rahatsızlığı da; DTP'nin giderek daha fazla aşiret ağırlıklı bir siyasete yönelmesi. Partinin emekçilerden uzaklaşması, tabandaki itirazların en önemli yönünü oluşturuyor. DTP’nin, bugünkü yapısıyla Güneydoğu Anadolu ile Doğu Anadolu'daki aşiretleri, toprak ağalarını temsil ettiği görülüyor. Parti'nin kıdemli yöneticilerinden Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Sakık, basın-yayın organlarına yansıyan açıklamasında; "DTP'nin toprak ağalığına karşı bir politikası var mı?" sorusuna şöyle yanıt veriyor: "Bizim yöneticilerimiz arasında da toprak ağaları var." Sakık'ın savunması da oldukça ilginç: "İstanbul'daki 5 dönüm toprakla, Diyarbakır'daki 5 dönüm toprak aynı para etmez. O nedenle Güneydoğu’daki toprak sahipleri toprak ağası sayılmaz.”


Rahatsızlığın bir başka nedeni de DTP'li belediyelerin karıştığı yolsuzluk iddiaları. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu'da yaşayanlar, belediyelerde yolsuzluk ve kadrolaşma nedeniyle düzgün hizmet alamıyor. Hatta o derece ki, Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’in, başkan vekilini ve başkan yardımcısını değiştirmek zorunda kaldığı konuşuluyor.

Bugün bölgede yaşayan halk, sadece Kürt konusuna odaklanan bir partiyi yeterli bulmuyor, desteklemiyor. Halk, artık kendi günlük sorunlarıyla ilgilenen, eğitim, işsizlik, altyapı başta olmak üzere kentin sorunları için çözüm üretebilen, belli bir kesimin değil gerçekten vatandaşı kucaklayan bir parti istiyor.


DTP, kendisini “Kürtlüğün temsilcisi” olarak görüyor. Kendisine oy vermeyen veya kendi siyasetlerini yanlış bulup eleştiren Kürtleri de “Kürt olmamak”la suçluyor. Kürtlüğün biricik ölçütü olarak “kendinden yana olma” şartını dayatıyor. Sanki “Kürt halkının önderliği” de, “Kürt davasının temsilcisi” de bizatihi PKK-DTP-Abdullah Öcalan üçgeniymiş gibi hareket ediliyor. Onların önderliğini(!) veya önderliğin belirlediği siyasileri kabul etmeyenler “Kürt kimliği”nin dışında bir yere oturtuluyor.


Bağımsız adaylarla seçime giren DTP sözcüleri, adaylarına destek isterken: “Kendi reyinizi kendinize veriniz!” diyorlar. Bu şu demek: Eğer DTP’li bağımsız adaylara oy vermiyorsanız, “kendiniz” değilsiniz ve sizin onurunuzdan da kuşku duyulur. Bu apaçık bölücü bir yaklaşımdır.


Bugün için çok ciddi bir problem, Kürt kimliğine dayalı siyaset yapanların terörün siyasi kolu gibi davranmalarıdır. DEP’ten DTP’ye uzanan partilerde ılımlı unsurlar cılız kalmıştır. PKK’nın siyasi kolu gibi davranmaları sorunun yumuşatılarak çözüm yoluna konulmasını zorlaştırmıştır. Başta Kürtler olmak üzere, Türkiye kamuoyu, DTP üzerine düşen PKK gölgesinin net olarak ortadan kaybolmasını bekliyor…



Nail Amudi
nailamudi@yahoo.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön