Kitap Okuyalım ...Ailesi İNANLI 'nın İzinde ....

[beyazgül12]

İKİNCİ KISIM

Bir rüya benzeyişinde ...

İnanlı nın karısı ve çocuklarının Yeruşalim yolculuğuna nasıl çıktıklarını ,tehlikeli yolculuklarını ve arzu edilen ülkeye nasıl emniyetle vardıklarını içermektedir...

John BUNYAN

...Misaller Kullandım ....


Yolculuğun ikinci kısmını sunarken BUNYAN ın Birkaç sözü ..

Şimdi benim küçük kitabım ,git her yere ,
İlk çıktığın yerden yolculuğa çıkanların
Çal kapılarını ,eğer ki biri kim o derse ,
O zaman sen dersin ,İnanlı dır kapını çalan!

Eğer seni içeri buyururlarsa ,gir içeri ,o zaman
Nasıl girersin bilirsin .Bütün yardımcılarınla !
Kimdir yardımcıların,nereden geldiklerini söyle onlara .
Belki de bakışlarından ya da adlarından tanırlar onları .

Fakat eğer onları tanımazlarsa ,yine sor onlara :
Acaba daha önce hiç konuk ettiler mi ,
bir İnanlı yı ,bir Yolcuyu ?Eğer evet derlerse,
Hem Onun yolundan da hoşlandıklarını söylerlerse,
O zaman onlara bildir ki ,bu kitaptaki şeyler
İnanlı içindir ,evet hem karısı hem çocukları içindir.

Bildir onlara ki ,hepsi evi ,yurdu terkettiler,
Oldular birer Yolcu ,gelecek dünyayı aramak için.
Hem söyle onlara ki ,yolda birçok zorluklarla,
Sıkıntılarla karşılaştılar ;hem gece gündüz
Yılanlar üzerine basıp geçtiler,kötü ruhlarla çarpıştılar,
Hem birçok kötülüğü yenerek devam ettiler yollarına .
Bundan sonra de ki onlara,bu yolculuğa olan sevgilerinden,
Oldular cesur ,sebatlı ve yolun müdafacıları;
Cesurca reddetlier bu dünyayı Allah ın isteğini yapmak için..

Git anlat onlara ,bu yolun kendi Yolcularına
Vermiş olduğu ,o lezzetli ,hoş şeylerden ;
Evet bu yolculuğun ,Yolcularına verdiği hoş şeyler "
Hem de bilmiş olsunlar,nasıl ve ne kadar çok
Sevilmektedirler ,hem korunmaktadırlar Kralları tarafından.
Kabaran dalgalarla ,sert rüzgarlarla karşılaşsalar da ,
Cesaret ve sakinlikle sonunda gönenirler zaferi ;
Ne güzel meskenler hazırlanmaktadır göklerde,
Kendi Rablerine ve Onun yollarına sıkıca sarılanlara ...

[beyazgül12]

Bundan bir süre önce Yeruşalim Yolcusu İnanlı nın ve onun Göksel Ülkeye yolculuğunda karşılaştığı tehlikeler hakkında gördüğüm rüyayı anlatmak benim için hoş ,sizin için yararlı olmuştu.O zaman size ,onun karısından ve çocuklarından da söz etmiş ve onların İnanlı ile beraber yola çıkmağa ne kadar karşı olduklarını anlatmıştım.Öyle ki ,İnanlı yalnız başına yolculuk etmeğe mecbur kalmıştı. Çünkü yıkım kentinde onlarla beraber kalarak helak olma tehlikesini göze alamıyordu,İşte böylece ,size önceden dediğim gibi onları terkedip yola çıkmıştı.

İşlerin çokluğundan dolayı İnanlı nın ayrılıp çıktığı o yerlere her zaman yaptığım seyahatlerimi yapamamış ve bu nedenle şimdiye kadar geride bıraktığı ailesine ne olduğunu araştırıp size anlatamamıştım.Ancak son zamanlarda bazı işlerim oldu da tekrar o taraf a gittim .Oradan yarım saat uzaklıkta olan bir ormanda konakladım ve uyurken tekrar rüya gördüm.

Rüyamda ,ihtiyar bir efendinin yattığım yere geldiğini gördüm. O da benim gittiğim yolun bir kısmını gideceğinden ,sanki kalktım ve onunla beraber gittim. Böylece beraber yürürken ,yolcuların çok kere yaptıkları gibi ,sanki yolda onunla konuşmuş oluyordum.Konuşmamız İnanlı ve onun yolculuğu hakkında idi. Ben ihtiyara şöyle diyordum:

Efendim ,yolumuzun solunda ,şu aşağıdaki kentin adı nedir ?

Anlayışlı Efendi (çünkü onun ismi öyle idi ):Yıkım Kentidir o ,kalabalık ,ama ahalisi çok kötü ,başı boş insanlardır....

[beyazgül12]

" İyi tahmin etmişim .Bir kere ben de o kentten geçmiştim.Bunun için onun hakkında söylediklerinizin doğru olduğunu biliyorum "dedim.

Anlayışlı : Çok doğru ! Keşke orada yaşayanlar hakkındaki gerçeği daha açık bir dille anlatabilseydim.

" Evet ,efendim ",dedim;"Görüyorum ki ,siz iyi niyetli bir adamsınız ve doğruyu dinlemek ve söylemekten zevk duyarsınız. Bir süre önce bu kentten İnanlı adında bir adam, yüce diyara doğru Yaruşalim Yolculuğuna çıkmıştı. O adama ne oldu acaba ,hiç işittiniz mi ?"

Anlayışlı : Onun hakkında işitmek mi ? Evet hem de onun yolda karşılaştığı ezalar ,zorluklar ,savaşlar ve esaretler ,ağlayış ve inlemeleri,döktüğü gözyaşları ve karşılaştığı korkuları hakkında da duydum. Şunu da söyleyeyim ki ,bütün ülke onun haberleriyle çınlamaktadır.Onu duymamış ,onun yolculuğu hakkında bilgi edinmemiş yahut araştırmamış pek az ev halkı vardır.Hem diyebilirim ki ,onun tehlikeli yolculuğu ona ve yoluna birçok taraftar dahi kazandırmıştır.Buradayken herkesçe bir deli biliniyor idiyse de ,şimdi gittikten sonra herkesten çok övülüyor.Çünkü gittiği her yerde cesaretle davrandığı söyleniyor.Evet ,onun uğradığı tehlikelere asla düşmemeğe karar verenlerin birçoğu şimdi onun kazandığı ödüllere ağızları sulanmaktadır.Onlar İnanlı nın her yerde gayet cesurca yaşadığını düşünmekte doğal olarak haklıdırlar,dedim ben de. Çünkü şimdi Hayat Pınarının yanında ve içinde yaşıyor. Orada ,kederle karışık olmadan her şeye zahmetsiz ve üzüntüsüz sahip oluyor.Ama rica ederim söyle ,halk onun hakkında n e diyor ?

[beyazgül12]

Anlayışlı : Ne mi diyorlar ? Halk ondan tuhaf tuhaf söz ediyor.Bazıları onun şimdi beyazlar içinde yürüdüğünü (1) ,boynunda altın bir gerdanlığı olduğunu ,başında da incilerle süslenmiş altın bir tacı olduğunu söylüyorlar.Başkaları da yolculuğu esnasında kendisine bazen görünen Parlak Zatların şimdi onun arkadaşları olduğunu ve burada bir komşu öbür komşusuyla nasıl yakın yaşıyorlarsa onlarla öyle yaşadığını söylüyorlar.Bunlardan başka ,şimde bulunduğu yerin kralının ,ona kendi sarayında güzel ,zengin hoş bir yer verdiği ve İnanlı nın her gün Kralla beraber yiyip içtiği (2),her gün onunla yürüyüp konuştuğu ve oradakilerin hepsinin yargıcı olduğu halde Kralın kendisine gülümsemesiyle ve lütufla davranıp çok iyi muamele ettiği kesinlikle belirtilmektedir.(3) Ayrıca onun Yeruşalim yolcusu olacağı anlaşıldığı zaman komşularının ne sebepten ( eğer bir neden gösterebilirlerse )kendisiyle alay ettiklerini ve neden o kadar çok cesaret kırıcı bir şekilde ona engel olduklarını soruşturmak için Kralının yani o diyarın Kralının buraya geleceği de bazılarınca beklenmektedir.(4) Çünkü İnanlı Kralının o kadar büyük sevgisini kazanmış,gözünde o kadar değer bulmuş ki ,Kralı Yeruşalim Yolculuğuna çıktığı zaman ona yapılan hakaretleri ,kendisine yapılmış gibi saymaktadır.(5) ve bu şaşılacak şey değil ,çünkü bu tehlikelere atılması Krala olan sevgisindendi.

Buna sevindim ,dedi.Artık çektiği emeklerden rahat ettiği (6),gözyaşları ile ektiklerini sevinçle biçtiği (7),düşmanlarının kurşun menzilinden uzaklaştığı ve onu sevmeyenlerin kendisine erişemeyecekleri yerde bulunduğu için zavallı adamın hesabına sevindim.Böyle bir haberin bu ülkede yayıldığına da ayrıca sevindim.Kimbilir belki bu ,geride kalanlar üzerinde iyi bir etki yapar.Ama rica ederim,aklıma gelmişken sorayım,onun karısı ve çocukları hakkında bir şey işitiyor musunuz ? Zavallılar ! Acaba ne yapıyorlar diye merak ediyorum .

[beyazgül12]

Anlayışlı : Kim ? İnanlı Hanım ve Oğulları mı ? Onlar da İnanlı gibi yapacaklar sanırım. Çünkü her ne kadar önceleri ahmakça hareket ettiler ve İnanlı nın ne gözyaşları ne de yalvarışlarıyla ikna edilemedilerse de ,sonradan harika bir şekilde düşünceleri değişmiş oldu. Böylece derlenip toparlanıp onun arkasından gittiler.

Ne iyi ,ne iyi ;dedim. Acaba karısı ,çocukları hepsi beraber mi ?

Anlayışlı : Evet ,bu bir gerçek ! Olay esnasında orada olduğum ve bütün olayı iyice bildiğim için size nasıl olduğunu anlatabilirim.

Öyle ise ,bunu gerçek bir haber olarak kabul edebiliriz,dedim.

Anlayışlı : Sözlerimi onaylamaktan çekinme. O iyi kadıncağızla dört oğlunun hep birlikte Yeruşalim yolculuğuna çıktıklarını ,kesin söyleyebilirim.Gördüğüm kadarıyla bu yolun büyük kısmını beraber yürüyeceğimize göre ,bütün bu olup bitenleri sana bir bir anlatacağım.

Sonra şunları söyledi : Çocuklarıyla beraber yolculuk hayatına başladıkları günden itibaren adı İnanlı Hanım olan bu kadın ırmağı geçen kocasından bir daha haber alamayınca ,aklında bir takım düşüncelere yer vermeğe başladı.Bunlara neden ise ,öncelikle kocasını kaybetmesi ve o ilişkiyi devam ettiren sevgi bağının tamamen kopması oldu.Bilirsiniz ki ,doğanın yapacağı tek şey ,kaybolan sevgi bağlarının hatıralarını yaşayanların düşüncelerinde birçok ağır endişelerle devam ettirmektedir.Bu nedenle kocasının sözleri ona pek çok gözyaşlarına mal olmuştu.Fakat bu kadarla da kalmamıştı.İnanlı Hanım ayrıca kocasına karşı ettiği çirkin davranıştan dolayı onu bir daha görmemek üzere kaybetmiş olduğunu ve böylelikle onun ,elinden alınmış olduğunu düşünmeğe başlamıştı.Bunun üzerine kocasına karşı takındığı şefkatsiz ,anormal ve çirkin tavırlar hep birden dalgalar halinde aklına hücum etti.

[beyazgül12]

Bunlar onun vicdanını sıktı ve onu ağır suçlarla yükledi. Bunlardan başka kocasının durmayan feryatlarını ,acı gözyaşlarını ,ah çekmelerini ve iniltilerini anımsadıkça son derece eziliyordu.Kendisiyle beraber gitsinler diye kocasının ettiği bütün niyaz ve ricalarına ,onu ikna etmek için harcadığı çabalara karşı nasıl duygusuz kaldığını hatırlayarak mahzun oluyordu.Evet ,sırtında yüküyle İnanlı nın ona söylediği her şey gözünün önünden gitmeyen hareketlerin her biri onun aklına şimşek gibi çakıp gelip ,yüreğinin zarını parça parça ediyordu.Özellikle onun " Kurtulmak için ne yapmalıyım ?"diye acı acı bağırışları onun kulağında en acıklı bir şekilde çınlıyordu.

Sonra çocuklarına dönerek :" Oğullarım ,biz hepimiz mahvolduk. Ben bananıza karşı günah işledim ve o şimdi bizden ayrıldı gitti. Bizi de beraber götürmek istiyordu,fakat ben kendim gitmedim.Aynı zamanda sizin de hayata kavuşmanıza engel oldum " dedi.Bunun üzerine çocukların hepsi ağlayarak babalarının arkasından gitmek için bağrışmaya başladılar.

İnanlı Hanım : Ah,keşke onunla beraber gitmiş olsaydık,ne kadar iyi olurdu ! Şimdi ne yapacağız? Önceleri ben ,babanızın sıkıntıları hakkında ,onun aptalca hayalllere kapılmış olduğunu ve bunların kendisini melonkolik haline getinmiş olduğunu aptalca sanmıştım. Ama şimdi bunların başka bir nedenden ileri geldiklerini ,yani hayat nurunun (1) ona verilmiş olduğu ,bunun yardımıyla da ölüm kementlerinden kurtulmuş olduğu aklımdan çıkmıyor (2)

Bunun üzerine hepsi birden tekrar ağlayarak ," Ah ,vay o günümüze !" diye bağrıştılar.

Ertesi geçe İnanlı Hanım bir rüya gördü. Ve işte rüyada,önünde sanki geniş bir tomar açılmış ve onda onun bütün yolları yazılmış bulunuyordu.Yazılı olan olayları hatırladıkça durum ona pek kara göründü ve rüyasında yüksek sesle ," ya Rab,ben günahkara merhamet et ,"(3) diye bağırdı. Küçük çocuklar da bunu işittiler.

[beyazgül12]

Bundan sonra kötü niyetli iki kişi yatağının yanı başında durduklarını gördü.Şöyle diyorlardı : Bu kadına ne yapalım ? Uyurken ,uyanıkken hep merhamet diliyor. Böyle devam etmesine göz yumacak olursak ,kocasını kaybettiğimiz gibi bunu da kaybedeceğiz.Bunun için her ne yolla olursa olsun bu hayattan sonra olacak şeyler hakkındaki düşünceleri aklından almalıyız; yoksa bütün dünya ona karşı kalksa,onun Yeruşalim yolcusu olmasına engel olamaz.

Böylece İnanlı Hanım büyük bir ter içinde uyandı ve üzerinde titreme vardı. Fakat az sonra tekrar uykuya daldı. Bu sefer kocası İnanlı yı mutlu bir yerde ,bir çok diri kişiler arasında taht üzerinde oturanı ve başı üzerinde gökkuşağı olan bir Zatın önünde ,elindeki harbı çalarak durmakta olduğunu gördü.Ayrıca onun ,Kralının ayakları dibindeki döşemeye bakıp başını eğdiğini ve ," Beni buraya getirdiğinden dolayı Rabbime ve Kralıma bütün yüreğimle teşekkürlerimi Sunarım." dediğini de gördü.Bunun üzerine etrafındakilerden bir grup harplarını çalarak bağrıştılar.Fakat ne dediklerini İnanlı ile arkadaşlarından başka hiç kimse anlamıyordu.

Ertesi sabah İnanlı Hanım kalkıp Allah a dua etti. Çocuklarıyla bir müddet konuştuktan sonra ,kapıları hızlı hızlı çalındı. İnanlı Hanım kapıyı çalanı ," Allah ın adıyla geliyorsan ,gir " diyerek karşıladı.Bunun üzerine kapıyı çalan ," Amin " dedi.İnanlı Hanım kapıyı açtı. Gelen de onları ," Bu eve esenlik olsun " sözleriyle selamladı.Selamdan sonra , İnanlı Hanım a :"Benim niçin geldiğimi biliyor musun ?"dedi. O zaman İnanlı Hanım kızardı , titredi,onun nereden geldiini ve ne haber getirdiğini öğrenmek için de yüreği hararetle dolmağa başladı.

Böylece ona şöyle dedi :

Benim adım Sır dır .Ben yüce olanlarla beraber oturuyorum. Benim oturduğum yerde ,senin oraya gelme arzusunda olduğun söylenmektedir.Aynı zamanda daha önce kalbini kocanın davranışlarına karşı sertleştirmekle ve yavrularını da kendi cehaletlerinde bırakmakla kocana yaptığın kötülüğün farkına vardığına dair bir söylenti de var. İnanlı ,Merhametli Zat ın bağışlamağa hazır ,çok suçları bağışlamaktan pek çok hoşlanan bir Allah olduğunu sana söylemem için bana gönderdi.Aynı zamanda Onun seni ,kendi huzuruna ve sofrasına davet ettiğini bilmeni arzu ediyor.Seni kendi evinin yağı ile ve baban Yakup un mirasıyla besleyecektir.

Kocan yüzbinlerce arkadaşlarıyla orada ,kendisine bakanlara hayat veren Zatın yüzünü daima gözlüyor. Onların hepsi senin oraya geldiğinde , kapı eşiğinde senin ayak sesserini duyduklarında çok sevineceklerdir.

[beyazgül12]

Bu sözlerle İnanlı Hanım kendi kendinden son derece utanarak başını yere kadar eğdi.Konuk ,sözüne devam edip dedi ki :

İnanlı Hanım,işte kocanın kralından senin için getirdiğim bir de mektup da var.

İnanlı Hanım mektubu aldı ,açtı .Mektup en güzel koku ile kokuyordu.Altın harflerle yazılmıştı.Mektupta ,Kral kendi kentine gelmesi için kocası İnanlı gibi hareket etmesini arzu ettiği yazılı idi.Çünkü ona giden yol öyledir.Onun sonsuz sevinçle önünde durmasının da Kralın arzusu olduğu söyleniyordu.Bunun üzerine zavallı kadın coşarak ve ağlayarak konuğuna dedi.Efendi ,beni ve çocuklarımı beraberinde götürür müsünüz ? Biz de Krala tapınmak istiyoruz.!

Bunun üzerine konuk İnanlı Hanım a dedi ki :

" Tatlıdan önce acı gelir. Senden önce giden kocan gibi sen de bu Göksel Kente zorluklarla girmek zorundasın. Bunun için kocan İnanlı nın ettiği gibi hareket etmeni salık veririm.Ovanın ötesindeki şu dar kapıya git ,Bu ,gideceğin yolun başlangıcıdır.Hepinize selamet dolu yolculuk dilerim ! Bu mektubu da koynuna koymanı salık veririm.Çünkü bu gurbet evinde (2)bulundukça söyleyeceğin ilahilerden birisi olduğu için onu ezberleyinceye kadar kendi kendine ve çocuklarına oku. Hem de onu öteki kapıda içeri vermelisin.

Böylece rüyamda gördüm ki ,bu öyküyü bana anlatan ihtiyar zaten kendisi de bunlardan çok etkilenmişti.

İhtiyar yine sözüne devam ederek dedi ki: "Böylece İnanlı Hanım çocuklarını topladı ve onlara şöyle konuştu:

" Oğullarım durumumdan da anlayacağınız gibi ,son zamanlarda babanızın ölümünden dolayı ,canımda büyük bir sıkıntı geçiriyorum.Onun mutlu olmadığından değil! Çünkü ben artık onun iyi olduğuna eminim.Ama ben kendi halimden ve sizin halinizden çok etkilenmekteyim.Bu halimiz doğal olarak çok perişan olduğuna inanıyorum ! Sıkıntılarında iken babanıza yaptıklarım da vijdanıma büyük yük oluyor.Çünkü ben ona karşı hem kendi kalbimi hem de sizin kalbinizi sertleştirdim ve onunla beraber yolculuğa çıkmağı reddettim.

Dün geçe gördüğüm bir rüya ve bu sabah bu konuğun verdiği cesaret olmasaydı,bu düşünceler beni hemen öldürecekti.Gelin yavrularım,hazırlanıp toplanalım ,babanızı görmek ve hem onunla hem de arkadaşlarıyla beraber o ülkenin yasalarına göre barış ve mutluluk içinde yaşamak için Göksel Ülkeye götüren kapıya gidelim...

[beyazgül12]

Annelerinin yüreğinin bu yola yöneldiğini görünce ,çocukların hepsi sevinçten gözleri yaşla doldu .Böylece konukları onlarla vedalaşıp çıktı gitti.Onlar da yola çıkmak üzere hazırlık yapmağa başladılar.

Onlar böylece gitmek üzere iken ,İnanlı Hanım ın komşularından iki kadın gelip kapılarını çaldılar.Bunlara da öbür sefer gibi İnanlı Hanım :

"Allah ın ismiyle geliyorsanız ,giriniz ," dedi. Bu türlü sözlere kulakları alışmamış olduğundan ,hem de İnanlı Hanım ın ağzından bu gibi sözlerin çıkacağına hiç ihtimal vermediklerinden şaşırdılar.Bununla beraber yine içeri girdiler.Fakat kadının evden gitmeğe hazırlandığını hayretle seyrettiler.

Bunun üzerine :"Komşu ,rica ederiz söyle,ne bu ?"demeğe başladılar.

İnanlı Hanım ,kendisine gelenlerin en ihtiyarı olanına cevap vererek :

"Yolculuğa hazırlanıyorum ," dedi. Bu kadının adı Korkak Hanım dı .Bu Korkak Hanım ın da Müminin Güçlük Tepe de karşılaştığı ve aslanların korkusundan İnanlı nın geri dönmesini isteyen adamın kızıydı.

Korkak Hanım : Ne yolculuğu ,lütfen söyle ?

İnanlı Hanım : Evet ,kocamın arkasından gidiyorum. Bunu söyleyerek ağlamaya başladı.

Korkak : Ümit ederim bunu yapamazsın ,iyi komşu !Rica ederim ,çocuklarının hatırı için böyle anneliğe yakışmayacak bir şekilde kendini yollara atma !

İnanlı Hanım : Hayır ,çocuklarım da benimle beraber gidecekler.Onların hiçbirisi arkamda kalmak istemiyor.

Korkak : Kafana bu düşüncenin nasıl geldiğini ve bunu senin kafana kimin soktuğunu yüreğimde merak ediyorum !

İnanlı Hanım : Ah ,komşum ,sen de benim kadar durumu anlamış olsaydın ,senin de benimle geleceğinden hiç şüphem olmazdı.

Korkak : Rica ederim söyle, seni böyle dostlarından ayıran ve hiç kimsenin bilmediği yerlere gitmeğe zorlayan en gibi yeni bilgiye sahip olmuşsun ?

İnanlı Hanım : Kocamın benden ayrıldığı ,özellikle ırmağı geçtiği günden beri benim sıkıntılarım son derece ağır olmuştur.Ama bana daha çok ıstırap veren ,o kendi sıkıntıları altında inlerken benim ona karşı takındığım ters tavırlarımdır ! Şimdi ben de onun o zamanki durumundayım. Bana Yeruşalim yolculuğuna çıkmaktan başka hiçbir şeyin yararı olamaz !Dün geçe onu rüyamda gördüm.Ah,ne olurdu ben de keşke onunlu olsaydım ! O, ülkenin Kralının huzurunda bulunuyor ,Onunla oturuyor ,Onun sofrasında yiyip içiyor ! Ölümsüz zatlarla beraber yaşıyor .Oturmak için kendisine öyle bir ev verildi ki ,dünya üzerindeki en güzel saraylar onunla karşılaştırıldığında ,gübreliğe benzerler.(1)Hem o yerin Kralı,eğer gidecek olursam beni de kabul edeceğini vadederek bana haber yollamış. Onun habercisi daha şimdi buradaydı,Kralın beni davet ettiğine dair bir mektup getirmişti.

[beyazgül12]

Bunu söyledikten sonra mektubunu çıkarım okudu ve :" Şimdi siz buna ne dersiniz ?" dedi.

Korkak : Nedir kocana ve sana gelen bu çılgınlık ki kendinizi böylesi zorluklara atıyorsunuz ! Eminim ki ,kocanın bu yolculuğunda daha ilk adımda nelerle karşılaştığı hakkında işitmişsindir.Onunla beraber gittiği için komşumuz İnatçı dahi buna şehadet edebilir.Evet ,Uysal da akıllı bir adamın artık daha ileri gidemeyeceği kadar onunla gitmiştir.Onun ayrıca aslanlarla ,Apollyonla ,Ölüm Gölgesi Vadisiyle ve daha bir çok şeylerle nasıl karşılaştığını defalarca işittik ! Ve de Boşluk Sergisinde karşılaştığı tehlikeyi unutmamalısın ! Erkek olduğu halde o kadar zahmet çektiyse ,sen zavallı bir kadın olarak ne yapacaksın ? Bir kere düşün ,bu dört tatlı yavru senin çocukların ,senin etin ,senin kemiğindirler.Bunun için kendini ateşe atacak kadar aceleci ve tedbirsiz isen ,vücudunun ürünü olan şu yavruların hatırı için evinde kal !

İnanlı Hanım : Komşu ,beni ayartmaya kalkışma ! Şu anda benim elime ,kazanılacak bir armağa veriliyor. Bu fırsatı kaçıracak kadar yüreksizlik edersem,budalalığın en büyüğünü etmiş olurum ! Yolda karşılaşacağımı söylediğiniz zorluklara gelince ,onlar benim cesaretimi kırmaktan tamamen uzaktır.Aksine bunlar benim doğru yolda olduğumu gösterecek ! Acı tatlıdan önce gelmelidir.Böylce tatlı daha çok tatlı olmuş olur. Bunun için dediğim gibi ,madem ki siz Allah ın adıyla gelmediniz,rica ederim artık gidiniz ,daha fazla selametimi kaçırmayınız!

Bunun üzerine Korkak ,İnanlı Hanım a küfrederek arkadaşına döndü :

" Gel ,Merhamet komşum ,madem ki bizim dostluğumuzu ve öğütlerimizi hor görüyor ,onu kendi haline bırakalım " dedi.Fakat Merhamet durakladı ve komşusuna hemen uymadı.Bunun da iki nedeni vardı : Birincisi ,İnanlı Hanıma karşı içinde yüreği merhametle doldu ve kendi kendine :"Eğer komşum gidecek olursa,ben de biraz onunla gider ona yardım ederim." diyordu.İkincisi ise ,İnanlı Hanım ın söyledikleri onun düşüncesinde derin etki yaptığından kendi canının kurtuluşu için de yüreği hasretle dolmuştu.

Bunun için yine kendi kendine : " Bu İnanlı Hanım ile ben daha fazla konuşacağım,eğer sözlerinde gerçek ve hayat bulursam ,ben de bütün kalbimle onunla beraber giderim." diyordu.Onun için Merhamet ,komşusu Korkak a şöylece cevap vermeğe başladı :

"Komşu ,gerçi bu sabah ben sizinle İnanlı Hanım ı görmeğe geldim ama ,madem ki artık gördüğün gibi ülkeye veda ediyor,yolda ona yardım etmek için bu parlak sabahta onunlu beraber bir parça yürümeyi düşünüyorum.

Ama Merhamet ikinci nedeni kendine saklayarak ,ondan komşusuna söz etmedi.

Korkak : peki,kendini ahmak yerine koymağa senin de niyetin olduğunu görüyorum. Fakat fırsat varken kendine dikkat et ve akıllı ol.Tehlikeden uzakken tehlike yok demektir. Fakat bir kere tehlikeye düşüldü mü ,artık tehlikenini içindeyiz demektir.

Böylece Korkak Hanım evine döndü ve İnanlı Hanım yolculuğuna başladı.Fakat Korkak,evine gidince ,komşularından bazılarına , Yarasa gözlü ,Saygısız,Aklı Kıt ve Birşey Bilmez Hanımlara haber gönderdi. Bunların hepsini evine topladığı zaman İnanlı Hanımın öyküsünü ve niyet ettiği yolculuğu onlara şu şekilde anlatmağa başladı: