Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Hikmet : O zaman ,yakından ilgilenmiş olduğun bazı şeyler şimdi seni hiç meşgul etmiyor mu ?

İnanlı : Ediyorlar ,ama tamamen isteğime zıt olarak .Özellikle hem ben hem de o ülke halkının hoşlanmış olduğumuz o içerden gelen bedensel düşünceler ! Ama şimdi bütün o şeyler bana hüzün vermekteler. Eğer elimde olsaydı ,o şeyleri artık asla düşünmezdim. Fakat iyiyi yapmak isterken benim için kötü olan hazırdır .(1)

Hikmet : Bazen bu şeylere galip gelmiş olduğunu ,başka zamanlarda ise bunların senin yüreğinin büyük elemleri haline geldiğini hiç farkettin mi ?

İnanlı : Evet ,ama bu sık sık olmuyor .Fakat öyle anları benim için çok değerli saatler sayarım.

Hikmet : Bu sıkıntılı denemelerin ne şekilde yenilmiş olduğunu hatırlar mısın /

İnanlı : Evet ,Haça baktığımda ne gördüğümü düşündüğümde ve bu işlemeli kaftanıma baktığımda zafer kazanıyorum. Hem de koynumda taşıdığım tomara baktığımda ve gitmekte olduğum yer hakkında düşüncelerim hararetlendiğinde gene zafer kazanıyorum.

Hikmet : Sion dağına gitmek için seni bu kadar istekli kılan nedir ?

İnanlı : Ne demek !Haç üzerinde asılan Yüce Zatı orada diri olarak göreceğimi ümit etmekteyim.Hem orada bu güne kadar içimde bana sıkıntı veren bütün bu şeylerden kurtulacağımı ümit ediyorum. Orada ölüm yoktur deniliyor !(2)Orada en yüce kişilerle birlikte yaşayıp müşarekette bulunacağım.

Doğrusunu istiyorsan ,oradaki o yüce kişiliği seviyorum. Çünkü yükümden beni o azat etti ! İçimdeki rahatsızlığımdan çok yoruldum! Artık ölümün olmayacağı bir yerde olmak ve devamlı olarak Kutsal ,Kutsal ,Kutsal diye bağıranların arasında bulunmaktan başka bir şey arzu etmemekteyim.

O zaman Sevgi İnanlı ya dedi :

Ailen var mı ? Evli misin ?

İnanlı : bir karımla dört ufak çocuğum var .

Sevgi : Neden onları da beraberinde getirmedin ?

İnanlı (ağlayarak ): Ah onları da beraberimde getirmeyi ne kadar çok istiyordum ! Fakat onların hepsi benim bu yolculuğa çıkmama büsbütün karşıyldılar.

Sevgi : Ama sen onlara durumu anlatmalıydın,geride kalmanın ne derece tehlikeli olduğunu göstermeye çalışmalıydın.

İnanlı : Öyle yaptım ; hem de kentimizin mahvoluşu hakkında Allah ın bana gösterdiklerini de onlara söyledim. Fakat ben onlara alay edilecek biri gibi göründüm ve sözlerime inanmadılar (3)
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Sevgi : Nasihatlarını onlara bereketlesin diye Allah a dua ettin mi ?

İnanlı : Evet ,hem de büyük sevgiyle ! Çünkü şunu bilmelisin ki ,karım ve zavallı çocuklarım bana çok kıymetli idiler.

Sevgi : Kendi elemlerini ve helak olma korkularını da onlara anlattın mı ?Çünkü zannediyorum ki ,helak olma tehlikesi sana yeterince açıklanmıştı.

İnanlı : Evet ,tekrar ,tekrar ve tekrar onlara anlattım ! Hem de onlar korkularımı yüzümden ,gözyaşlarımdan ve başımızın üzerinde asılı duran hükmün altında bende olan titremeden anlayabilirlerdi.Fakat bunların hepsi benimle gelmeleri için onları ikna etmeğe yeterli değildi.

Sevgi : Peki ,gelmemek için ne sebep gösterdiler ,neden gelmediler ?

İnanlı : Karım bu dünyayı kaybetmekten korkuyordu..Çocuklarım da kendilerini gençliğin aldatıcı zevklerine vermişlerdi.Böylece gerek şu ,gerekse bu nedenden dolayı beni bıraktılar ve bu yolculuğa tek başıma çıkmağa mecbur kaldım.

Sevgi : Onları beraberinde getirmek amacıyla ikna etmeğe harcadığın bütün sözlerin etkisiz olması acaba yaşamış olduğun boş hayatından dolayı değil miydi ?

İnanlı : Gerçekten hayatım onlara örnek olmadı.Çünkü kendimde bir çok kusurların var olduğunu biliyorum.Hem de şunu biliyorum ki bir insan ,kanıt yahut ikna yoluyla başkalarının iyiliği için onlara söylediklerinin hepsini tavır ve hareketleriyle mahvedebilir .Bununla beraber şunu da diyebilirim ki,yola çıkmaları için onlara ters bir fikir verecek herhangi bir hareketten çekinmeğe çok dikkat ettim..Şöyle ki sadece bu nedenden dolayı bana çok dikkatli olduğumu ve onlar uğruna kötü görünmeyen birçok şeylerden kendimi yoksun bıraktığımı söylerlerdi. Hatta diyebilirim ki ,bende görüp de onlara tökez olan şey ,Allah a karşı günah işlemekten ve komşuma haksızlık etmekten sakınmak için gösterdiğin büyük çabadır.

Sevgi : Kain gerçekten kardeşinden nefret etti ." Çünkü kendi işleri kötü ,fakat kardeşinin işleri salihti(1) Eğer karın ve çocukların bunun için senden tökez aldılarsa ,kendilerinin iyi olana layık olmadıklarını göstermiş oldular.Onların kanından sen kendi canının kurtarmış oldun.(2)
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Yemek hazırlanıncaya kadar ,onların böylece oturup birbirleriyle konuştuklarını gördüm. Sofra hazırlanınca yemeğe oturdular.Sofra yağlı yemekler ve halis şarapla bezenmişti.Sofradaki bütün konuşmaları tepenin Sahibi hakkında idi.Şöyle ki ,yaptığı işleri ,bu işleri ne için yaptığını ve o evi ne amaç ile yaptırdığını konuştular.Konuşulan sözlerden onun büyük bir "Savaşçı " olduğunu ve kendini ölüme vererek " Ölüm kuvvetine sahip olan " ile savaşıp onu öldürdüğünü anladım (1) Bu da onu daha çok sevmeme sürükledi.

Onların anlattığı ve İnanlı nın inandığı gibi ,O bunu pek çok kan pahasına yapmıştı.Fakat bu yaptıklarına en çok yücelik veren ,bunların salt seçilmişlerine olan katıksız sevgisinden dolayı olmasıydı.Bunlardan başka ,ev halkı arasında haçın üzerinde öldükten sonra onunla birlikte olduklarını ve onunla konuştuklarını söyleyenler de vardı. Onun fakir ve hakir mümin yolculara pek çok sevgisi olduğunu kendi ağzından işittiklerini ve dünyanın bir ucundan öbür ucuna kadar böyle bir zatın bulunmayacağını hepsi birlikte onayladılar.

Bundan başka ,kendilerinin de onayladıkları bir durumu anlattılar.şöyle ki Onun ,fakirlere yücelik vermek için kendi yüceliğinden soyunduğunu ve Sion dağında yalnız başına oturamayacağını söyleyip ahd ettiğini işittiler.Bunlardan başka doğal olarak dilenci doğan ve başlangıçtan itibariyle gübrelikte yaşayan bir çok İnanlı yolcuyu kral yapmıştır.(2)

Böylece gece geç vakte kadar birbirleriyle konuştular. Kendi Rablerinin himayesine sığındıktan sonra her biri kendi odasına çekildi.Yolcuyu üst katta ,penceresi gün doğuşuna bakan büyük bir odaya yatırdılar.Odanın adı "Esenlik "ti Burada güneş doğuncaya kadar uyudu.Kalktığında şöyle terennüm etti.

"Şimdi neredeyim ben ? İman yolculuğunu yapanlara ,
Bu değil midir Mesih in sevgisi ve himayesi ?
Aflık bulayım diye böylece her şeyi sağlamış !
Hem daha şimdiden cennete komşu yaşamaktayım.!"
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Sabahleyin hepsi kalkınca biraz daha konuştuktan sonra ,o yerin bazı değerli şeylerini kendisine göstermeden İnanlı ya gitmemesini söylediler.Önce onu çalışma odasına götürüp en eski kayıtları gösterdiler.Rüyamdan hatırımda kaldığına göre ,önce tepenin sahibinin,Günleri Eski Olanın Oğlu olduğunu ve Onun ezeli olandan geldiğine işaret ettiler.Yaptığı işler burada daha ayrıntılı bir şekilde kayıtlı idi ve hizmetine aldığı nice yüzlerce adamın adları ve onların ne günlerin uzunluğu ne de doğanın etkisiyle bozulmayacak konutlara nasıl yerleştirildiği yazılıydı.

Ondan sonra ,Onun hizmetçilerinin bazılarının yaptıkları bazı harikulade işlerin okudular: Şöyle ki ,Onlar iman vasıtasıyla ülkeler fethettiler,salah işlediler ,vaatlere kavuştular ,aslanların ağızlarını kapadılar ,ateşin şiddetini söndürdüler ,kılıç ağzından kurtuldular ,zayıflıktan kuvvetlendiler ,savaşta kuvvetli oldular,yabancıların ordularını bozguna uğrattılar(1)

Evin kayıtlarının başka bir yerinde ,Efendilerinin herkesi ,hatta geçmişte onun şahsına ve işine karşı büyük hakarette bulunanları bile inayetine kabul etmeğe ne derece istekli olduğunu okudular.İnanlı orada daha başka bir çok önemli şeyler hakkındaki tarihi kayıtların hepsini ,eski ve yeni şeyleri ;hem de düşmanların korku ve şaşkınlığını gerektiren ,İnanlı yolcuların ise teselli ve rahatlığı için mutlaka yerine gelecek olan Peygamberlikleri okudu.

Ertesi gün İnanlı yı silahların bulunduğu yere götürdüler.Efendilerinin İnanlı yolcular için hazırladığı kılıç,kalkan ,miğfer ,zırh,tüm niyaz ve hiç eskimeyen ayakkabılar gibi malzemeyi (1) ona gösterdiler.Orada efendilerine hizmet etmek için pek çok insanları donatacak ,gökteki yıldızlar kadar sayısız silah vardı.

Ona ayrıca Rabbin hizmetçilerinden bazılarının harikulade işler yaptıkları bazı aletleri de gösterdiler .Musa nın asasını ,Yael in Sisera yı öldürdüğü kazık ve tokmağı ,Gideo nun Midyan ordularını bozguna uğratmak için kullandığı testileri,boruları ,çerağları,Şamgar ın altıyüz kişiyi öldürdüğü üvendileriyi ,Şimşon un harikalar yaptığı eşeğin çene kemiğini ona gösterdiler.Bunlardan başka Davut un Gatlı Golyad ı öldürmek için kullandığı sapanla taşı da gösterdiler.Rablerinin avına kalkacağı zaman Fesat Adamı nı öldürmek için kullanacağı kılıcı gösterdiler.Bu şeyler gösterildikten sonra tekrar istirahata çekildiler.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ondan sonra rüyamda ertesi sabah İnanlı nını ,yoluna devam etmek üzere kalktığını gördüm.Diğerleri ise onun bir gün daha kalmasını arzu ettiler. Kendisine dediler ki :

Eğer hava açık olursa ,biz sana Sevinç Dağlarını göstereceğiz .Böylece daha çok teselli bulursun.Çünkü bu dağlar ,gideceğin yere şimdiki bulunduğun yerden daha yakındır.

Böylece İnanlı kalmağa razı oldu.

Sabah olunca ,İnanlı yı evin damına çıkardılar ve güneye doğru bakmasını söylediler.İnanlı baktı .İşte uzaklarda ,ağaçlarla süslü ,bağlar ,bahçeler ,çicekler ,akar sular ve derelerle bezenmiş ,insanın bakmakla doyamayacağı dağlık bir ülke gördü.(3)O zaman ülkenin adını sordu.

" Orası İmmanuel in ülkesidir " dediler. " Orası da bu tepe gibi tüm İnanlı yolculara açıktır. Oraya gittiği vakit Göksel Kentin kapısını görebilirsin. Onu sana orada yaşayan çobanlar gösterirler ."

Artık İnanlı yola çıkmak istiyordu.Onlar da onun bu isteğine peki dediler.Ancak :" bir kere daha silah odasına gidelim " dediler.Böylece tekrar oraya gittiler.

Silah odasında İnanlı nın yolda hücuma uğraması ihtimaline karşı ,tepeden tırnağa kadar denenmiş silahlarla kuşandırdılar.Böylece ,silahlarını kuşanmış bir şekilde dostlarıyla beraber kapıya kadar indiler. Orada İnanlı,kapıcıya herhangi bir İnanlı yolcunun geçip geçmediğini sordu .

Kapıcı : " Evet geçti " dedi.

İnanlı : Acaba ,onu tanır mısın ?

Kapıcı
: Adını sordum ,Sadık olduğunu söyledi .

İnanlı : Öyle mi ! Ben onu tanıyorum. O benim kentimdendir,yakın komşumdur .Doğduğum yerden geliyor. Acaba ne kadar ilerdedir ,biliyor musun ?

Kapıcı :Şimdiye kadar dağın eteğine varmış olmalıdır.

İnanlı : Peki ,değerli kapıcı,Rab seninle olsun ! Bana gösterdiğin iyiliklerine karşılık Rab seni fazlasıyla bereketlendirsin.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

DÖRDÜNCÜ AŞAMA


İnanlı ilerlemeye başladı.Zaptınefs ,Takva ,Sevgi ve Hikmet de evvelce konuştukları şeyleri tekrar ede ede dağın eteğine kadar ona yoldaşlık ettiler,o zaman,

İnanlı :Çıkmak nasıl zor olduysa ,gördüğüm kadarıyla inmek de o kadar tehlikelidir.

Hikmet : Evet ,öyledir.Çünkü şimdi senin inmekte olduğun bu Alçalma Deresini ayak kaymadan inmek çok güçtür.Onun için seninle tepenin eteklerine kadar yolculuk ediyoruz.

Böylece İnanlı son derece dikkatle inmeye başladı.Buna rağmen bir iki defa ayağı kaydı.

Tepenin eteklerine varınca bu iyi arkadaşlarının İnanlı ya bir somun ekmek ,bir şişe şarap ve bir salkım üzüm verdiklerini ,İnanlı nın da bunları alarak yoluna devam ettiğini yine rüyamda gördüm.

İnanlı ,mukaddes dostları arasındayken,
Altın ağızlarıyyla onu ,yeteri kadar,
Tazelediler tüm elemlerine rağmen.
Fakat yolcu ettikten sonra onu
Kuzey yeli kapladı her tarafını ...



Fakat bu Alçalma Deresi nde zavallı İnanlı büyük sıkıntılarla karşılaştı.Henü az bir mesafe gitmişken Apollyon isminde iğrenç bir canavarın tarlalardan kendisine doğru geldiğini gördü. O zaman İnanlı korktu.Geri mi dönsem ,yoksa ona karşı kendimi savunsam mı diye düşünmeğe başladı. Sırtında zırhı olmadığını ve arkasını dönerse ,kendisini oklarıyla delik deşik etmek için canavara fırsat vermiş olacağını düşündü.Böylece ," Amacım sadece canımı kurtarmak bile olsa ,yine en iyisi direnmektir",diyerek cesaretle kendini savunmaya karar verdi.

Öylece Mümin ilerlerken Apollyon onun karşısına çıktı.Canavarın iğrenç bir bakışı vardı.Vücudu balık gibi pullarla kaplıydı,onun gururu bunlardaydı.Ejder gibi kanatları ,ayı ayağı gibi ayakları vardı.Karnından ateş ve duman çıkıyordu,ağzı da aslan ağzına benziyordu.İnanlı nın karşısına geldiği vakit ona hakaretle baktı ve şöylece sordu :

"Nereden geldin ,nereye gidiyorsun ?"

İnanlı : Bütün kötülüklerin yeri olan Yıkım Kentinden geldim ve Sion Kentine gidiyorum.

Apollyon : O kentten geldiğine göre sen de bana tabi olanlardan birisin.Çünkü bütün o diyar benimdir ,ben oranın reisi ve ilahıyım .Şu halde nasıl oluyor da sen hükümdarından kaçıyorsun ?Bana yine hizmet edeceğine ümidim olmasaydı ,şimdi seni bir darbeyle yere sererdim.

İnanlı : Evet ,gerçekten senin ülkende doğdum. Fakat senin hizmetin ağır ve verdiğin ücretle insan yaşayamaz. Çünkü günahın ücreti ölümdür.(1)Bunun için ben de olgun bir yaşa gelince ,aklı başında herhangi bir insanın yapacağı gibi kurtuluşunu arzu ederek bunun çaresini aramak için yola çıktım.

Apollyon : Böyle kolay kolay kölesini kaybedecek hiçbir hükümdar yoktur. Ben de seni öyle kolayca elimden bırakmayacağım.Madem ki hizmetinden ve ücretinden şikayet ediyorsun,sen geri dönmeğe razı ol,ben de sana memleketimizin verebileceği nesi varsa onu vereceğime işte burada vadediyorum....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı : Ama ben şimdi kendimi Krallar Kralına hizmet etmek üzere atadım.Seninle artık nasıl geri dönebilirim ?

Apollyon : Sen bunda atasözünün dediği gibi fenayı daha beteri ile değiştirmişsin.Fakat onun hizmetçileri olduklarını iddia edenler çok kere bir süre sonra onu terkedip bana dönerler.Sen de öyle yap ,bütün işlerin yolunda gider.

İnanlı
: Ben ona iman ettim ve ona sadık kalmağa ant ettim. Şimdi bunlardan nasıl dönerim de ,sonunda bir hain gibi asılmış olmayayım ?

Apollyon
: Sen aynı şeyi şimdi bana yapmış oldun.Eğer şimdi yine dönüp gidecek olursan ,bana ettiiğin bütün hainliğe göz yumarım.

İnanlı : Önceleri sana ne vadettimse çocukluğumda etmişimdir.Bununla beraber şimdi sancağı altında bulunduğum Kral beni san kulluk etmekten kurtaracak güçtedir. Hem de ben sana tabi iken işlediğim günahları affetti. Ey mahvedici Apollyon ! Gerçeği söyliyeyim ki ,ben onun hizmetini ,onun ücretini ,onun kullarını ,onun hükümdarlığını ,onun dostluğunu ve ülkesini seninkinden çok seviyorum ! Onun için beni ikna etmeğe uğraşmaktan vazgeç ! Ben O nun kuluyum ve O nun ardından gideceğim !

Apollyon
: Gittiğin yolda karşılaşacağın durumları bir sere daha soğukkanlılıkla düşün.Bana ve benim yollarıma ters geldikleri için Onun hizmetçilerinden birçoklarının sonunun kötü olduğunu bilirsin.Birçoklarının nasıl utanç içinde öldürüldüklerini bilirsin!Bundan başka sen onun hizmetini benimkinden üstün tutuyorsun.Oysa O kendine hizmet edenleri bizim elimizden kurtarmak için bulunduğu yerden hiçbir defa çıkıp gelmiş değildir.Oysa bütün dünya bilir ki ,çok kereler ben ,O nun ve kendisine ait olanların eline düşmüş sadık hizmetçilerini zorla ve yahut hileyle onların elinden kurtardım ! Seni de öylece kurtaracağım ...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı : Şimdiki zamanda onları kurtarmak konusunda Onun sabır göstermesi ,onların kendisine karşı olan sevgilerini ve sona kadar Ona sadık kalıp kalmayacaklarını denemek içindir. Senin dediğin gibi ,sonlarının çok fena olacağı iddiasına gelince ,onlar bunu en büyük şeref sayarlar.Çünkü onlar kendi kurtuluşlarını bu günkü günde beklemiyorlar. Gelecek olan yüceliklerini bekliyorlar.Kralları büyük yüceliğiyle ve kendi meleklerinin yüceliğiyle geldiği vakit o zaman kendi yüceliklerine sahip olacaklardır.

Apollyon : Esasen Ona olan hizmetinde sadakatsizlik etmiş bulunuyorsun. Nasıl olur da hala ondan ücret bekliyorsun ?

İnanlı : Ey Apollyon ,ne hususta ben O na vefasızlık gösterdim ?

Apollyon : Yolculuğunun başlangıcında Ümitsizlik bataklığına düşüp boğulmak üzere iken cesaretini kaybedip ümitsizliğe düştün.Efendinin gelip yükünü almasını beklemen gerekiyorken,ondan kurtulmak için yanlış yollara saptın. Uykuya dalıp en kıymetli emanetini kaybederek günaha düştün. Hem de aslanları görür görmez ,neredeyse geri dönüyordun.Yolculuğundan bahsettiğinde ,görüp işittiklerini anlatarak söylediğin ve yaptığın her şeyde yüreğinde boş bir gurura kapılmış bulunuyordun.

İnanlı : Bunların hepsi ,hatta söylemedinğin daha bir çok şey hep doğrudur.Fakat benim hizmet ve hürmet ettiğim Kral Merhametlidir ve affetmeğe her vakit hazırdır. Bundan başka bu zayıflıklar daha senin memleketinde iken bende yerleşmişti,onları orada içime aldım.Onların altında inledim ,çok üzüldüm ve onlar için Kralımdan aflık aldım.

O zaman Apollyon büyük bir hiddetle bağırıp dedi ki :

Ben bu Kralın düşmanıyım.Ondan ,Onun yasasından ve kavminden nefret ediyorum.Sana engel olmak amacıyla karşına çıktım.

İnanlı
: Apollyon ,ne ettiğine dikkat et ! ben Kralın caddesindeyim,kutsallık yolundayım .Bunun için sakın !
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Ondan sonra Apollyon ayaklarını iki yana uzatıp yolu keserek şöyle dedi:

Bu hususta benim hiç korkum yoktur. Ölüme hazır ol ! Çünkü Cehennem üzerine sana ant ederim ki ,artık buradan bir adım ileri gitmeyeceksin ! Burada senin kanını akıtacağım !

Bunun üzerine bir kızgın okunu İnanlı nın göğsüne fırlattı.Fakat İnanlı nın elinde bir kalkan vardı; onunlu oku yakaladı ve kendini tehlikeden korudu.O zaman İnanlı harekete geçme zamanının geldiğini görerek kılıcını çekti. Bu da Apollyon un ona şiddetle saldırmasına ve dolu gibi oklar yağdırmasına neden oldu. İnanlı nın kendisini hepsinden koruyabilmesine rağmen ,yine de Apollyon yağdırdığı oklarla onu başından ,elinden ,ayağından yaraladı.Bu ,İnanlı nın bir parça gerilemesine sebep oldu.Bundan cesaret alan Apollyon saldırısını bütün kuvvetiyle yaptı.İnanlı da cesaretle elinden geldiği kadar erkekcesine karşı koydu.Bu şiddetli savaş yarım günden fazla sürdü. Hem de İnanlı nın aldığı yaralardan dolayı kuvvetinin gitgide azaldığını unutmamak lazım.

Fırsat kollayan Apollyon ,İnanlı ya daha çok yaklaşarak onunla güreşti ve onu yere vurdu.Düşmenin şiddetinden İnanlı nın kılıcı elinden fırladı.Bunun üzerine Apollyon :"Şimdi elime düştün " diyerek İnanlı yı hemen hemen öldürecek derecede üzerine yüklendi.İnanlı hayatından umut kesmeye başladı. Fakat Apollyon son bir darbeyle bu iyi adamı yok etmeğe hazırlanırken ,Allah ın kuvvetiyle İnanlı çabucak elini uzatıp kılıcını kavradı ve :" Ey düşmanım ,benden ötürü sevinme ,ben düşersem kalkarım "(1)
diyerek Apollyon a öyle şiddetle bir kılıç darbesi indirdi ki ,Apollyon sanki ölüm yarası almış gibi geri çekilmeye mecbur oldu.

İnanlı bunu görüp ona tekrar saldırarak :"Bizi sevenin vasıtası ile bunların hepside galiplerden üstünüz (2)"dedi.Bunun üzerine Apollyon ,ecder kanatlarını açarak uçtu,gitti ve İnanlı onu bir daha görmedi (3).
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Benim gibi söylenen şeyleri işitip o sahneyi görmeğen bir kimse ,bu döğüş boyunca Apollyon un ne kadar korkunç surette bağırıp gürlediğini düşünemez ! O ,ejder gibi konuşuyordu! öbür yandan İnanlı nın yüreğinden ne ahlar ve ininltiler kopuyordu ! Apollyon u iki ağızlı kılıçla yaraladığını farkedene kadar İnanlı nın yüzündeki aşırı ciddiyetin geçtiğini görmedim.Fakat Apollyon u yaraladıktan sonra gerçekten gülümsedi ve yukarı doğru baktı. Ama bu manzara gördüklerimin en müthişi idi.

Benzeri güç görülen bir savaş !
Mümin bir melek gibi savaşmalı !

Ama görüyorsun ki kılıçla kalkanı eline alan her zorba kişi karşısına Ejder de çıkmış olsa yine onu savaş sahasında yenmiş olur.

Böylece savaş sona erince İnanlı :

" Beni aslanın ağzından kurtarana ve Apollyon a karşı bana yardım edene burada teşekürlerimi sunacağım ."dedi ve söze başladı :

Büyük Beelzebul bu canavarın başı ,
Tasarladı harabiyetimi .
Onun için bu amaç ile ,
Gönderdi karşıma zırhlı canavarı.
O cehennem gibi gazabı ile ,
Şiddetle dövüştü benimle .
Fakat mübarek Mikael,
Yardım etti bana.
Ben de kılıcın yardımıyla,
Çabucak kaçırttım onu.
Böylece sonsuz hamd vereyim Ona;
Şükran ve övgü sunayım ,
Mukaddes ismine daima .
Cevapla

“Kitaplar” sayfasına dön