Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Yorumcu : Evet ,buna daha başka nedenler de ekleyebilirsin.Şöyle ki ,gelecek dünyanın yüceliği sonsuza dek geçmez,fakat bu dünyanınki hemen geçer. Bunun için iyi şeylerini önce almakla İhtiras ın Sabır a gülmesine pek hakkı yoktur.Çünkü kendi iyi şeylerini en sonda almakla Sabır da İhtiras a gülecektir. Çünkü birinci sonuncuya yer vermelidir.Birincinin sırası olduğu gibi ,sonuncunun da sırası vardır.Ama birinci geçici,sonuncu ebedidir.Çünkü sonuncu,yerini başkasına vermez.Böylece payını önce alanlar onun bir süre içinde boşa harcarlar. Fakat payını sonda alanlar onu sonsuza dek gönenirler.Onun için zengin adam hakkında şöyle yazılmıştır:

"Yaşarken iyi şeylerini aldığını ve Lazar ın aynı surette kötü şeylerini aldığını an;fakat o şimdi burada teselli ediliyor ve sen azap çekiyorsun (1)

İnanlı
:Netici olarak farkediyorum ki en iyisi ,şimdiki şeylere tamah etmek değil ,gelecek şeyleri beklemektir.

Yorumcu :Gerçeği söyledin." Çünkü görülen şeyler geçicidir ,fakat görülmeyenler ebedidir.(2)"Her ne kadar gerçek bu ise de görülen şeylerle bedensel arzularımız birbirine çok yakın olduğundan ,hem de gelecek şeyler ile bedensel duygular birbirlerine tamamen yabancı olduklarından ,insan kolaylıkla görünen şeylerin sevgisine kapılır ve görülmeyenlerden yabancı gibi uzaklaşır.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Yine rüyamda Yorumcu nun ,İnanlı yı elinden tutup bir yere götürdüğünü gördüm.Orada bir duvara karşı ateş yanıyordu.Ateşin yanında bir adam durmuş ,onu söndürmek için üzerine çok su döküyordu.Ateş ise aksine daha çok alevleniyordu.

İnanlı : Bunun anlamı nedir ?

Yorumcu :Bu ateş inayetin yürekte gördüğü iştir.Onu söndürmek ve bastırmak için üzerine su döken Şeytan dır.Fakat gördüğün gibi yine de ateş daha çok yükselip harareti artırıyor.Bunun nedenini de göreceksin.

Böylece onu duvarın arka tarafına götürdü.Orada elinde yağ kabı olan bir adamı gördü. Adam ,sürekli olarak fakat gizlice ateşe yağ döküyordu.

İnanlı : Bunun anlamı nedir ?

Yorumcu : Bu Mesih tir.Yürekte başlamış olan işi,kendi inayetinin yağı ile sürekli olarak devam ettirmektedir.Şeytan ın yapabileceği her şeye rağmen kendi halkının canlarında inayetini daha çok pekiştirmektedir.(3)Ateşin devamlı alevlenmesini sağlamak için Mesih in duvar arkasında duruşu şunu gösterir ki denemeden geçenler için canda Onun inayet işinin nasıl korunduğunu görmek çok zordur.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Yorumcu nun İnanlı yı tekrar elinden tutup güzel bir yere götürdüğünü gördüm.Orada görünüşü çok güzel ,görkemli bir sarayı gördüğünde çok sevindi.Hem de sarayın üstünde altın giysilerle giyinmiş bazı kişilerin gezindiğini gördü.

İnanlı : Buraya giremez miyiz ?

Bunun üzerine Yorumcu ,İnanlı nın elinden tutarak onu kapıya doğru götürdü.İşte ,kapının önünde içeri girmeye arzulu birçok insan vardı.Fakat bir türlü girmeğe cesaret edemiyorlardı.Kapıdan biraz ileride içeriye giricek olanları yazmak için önünde bir kitap ile mürekkep hokkası bulunan bir adam masa başında oturuyordu.Aynı zamanda girecek olanlara ellerinden gelen her türlü kötülüğü ve fenalığı yapmağa kararlı bir çok zırhlı adamın yolda durduklarını gördü.İnanlı bir dereceye kadar şaşırmıştı.Nihayet herkes bu silahlı ve zırhlı adamlardan korkarak geri dönerlerken ,İnanlı çok cesur ve güçlü bir yiğidin masa başına gelerek :

" Benim ismimi yazın ,efendim "dediğini ,ondan sonra da başına miğferini geçirerek kılıcını çekip kapıya doğru hızla ilerlediğini ,yolda duran silahlı adamların öldürücü darbelerine rağmen onların üzerlerine saldırdığını gördü.Cesareti hiç kırılmadan en şiddetli bir şekilde onların üstüne gitti.Böylece saraya girmesine engel olmaya uğraşanları yaraladıktan ,kendisi de yaralandıktan sonra (1)ortalarından geçip yolunu açtı ve sarayın içerisine daldı.Bu arada içerdekilerin ve hatta sarayın damında gezinenlerin çok hoş bir seda ile şu sözleri söyledikleri işitildi:

"Gir içeri ,gir içeri ,
Kazanırsın sonsuz yüceliği "

Böylece içeri girdi ve onların elbiselerinden kendisine de giydirildi.O zaman İnanlı gülümseyerek :

"Sanırım bunun anlamını tam olarak biliyorum "dedi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Sonra İnanlı : "Ben de oraya gideyim "dedi.

Yorumcu:Hayır,bekle;sana daha başka şeyler göstereyim ,ondan sonra gidersin .

Böylece onu İnanlı yı tekrar elinden tutarak onu karanlık bir odaya götürdü.Orada demir kafes içinde bir adam oturuyordu.Adam çok kederli görünüyordu.Gözleri yere bakarak ellerini kavuşturmuş,yüreği parçalanacak şekilde ah ederek oturmaktaydı.

İnanlı adama :"Sen kimsin " dedi.

Adam : Ben bir zamanlar şimdi gördüğün gibi değildim.

İnanlı : Bir zamanlar ne idin ?

Adam :Vaktiyle ben ,hem kendi gözümde hem de başkalarının gözünde doğru yolda ilerleyen ve iman ikrarında bulunan biriydim(1)Bir zamanlar zannettiğim gibi Göksel Şehir e layıktım ve hatta o zamanlar oraya gideceğim düşüncesiyle seviniyordum.

İnanlı : Peki şimdi nesin ?

Adam :Şimdi ben ümitsizliğe düşmüş bir adamım ,bu demir kafes gibi ümitsizliğin içinde hapsedildim.Dışarı çıkamıyorum! Ah ! artık çıkamıyorum!

İnanlı : peki ama bu durama nasıl düştün ?

Adam : Ayık ve uyanık olmayı ihmal ettim.İstek ve arzularımın gemini elden bıraktım .Bana bağışlanan nura ve Allah ın iyiliğine karşı günah işledim.Kutsal Ruh u mahsun ettim ve o benden ayrıldı.Şeytan a yer verdim o da bana geldi. Allah ı tahrik edip öfkelendirdim ve beni terk etti. Yüreğimi o derece katılaştırdım ki tövbe edemiyorum.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

O zaman İnanlı Yorumcu ya :

" Peki ,böyle bir adam için artık hiç ümit yok mu ? " diye sordu .

Yorumcu : Bunu sen kendine sor .

İnanlı : Hayır efendim ,rica ederim sen sor .

O zaman Yorumcu adama sordu:

Senin için hiç ümit yok mu? Hep böyle ümitsizlik kafesi içinde mi kalacaksın ?

Adam : Hayır ,hiçbir ümit kalmadı .

Yorumcu: Neden ,ama Mübarek in oğlu merhametlidir.

Adam :Onu kendim için yeniden çarmıha gerdim(2) kişiliğini hor gördüm (3)onun salahını hor gördüm .Onun kutsal kanını bayağı tuttum .İnayet ruhuna hakaret ettim(4) böylece kendimi bütün vaatlerden mahrum kıldım.Şimdi ise benim için korkular ,dehşetli korkular ,ürpertici korkular ve beni bir hasım olarak yiyip bitirecek olan şiddetli ateşten ve hükmün dehşetli bekleyişinden başka bir şey kalmamıştır.

Yorumcu : Kendini ne için bu duruma getirdin?

Adam : Bu dünyanın şehvetleri ,zevkleri ve menfaatleri çin ! Onları gönenirken çok hoşlanırdım. Fakat şimdi bu şeylerin hepsi beni yılan gibi sokmakta ve ateşten birer kurt gibi içimi kemirmekteler.

Yorumcu: Peki ,artık geri dönemez ve tövbe edemez misin ?

Adam : Allah beni tövbeden mahrum etti. Onun sözü artık iman etmem için teşvik vermiyor.Evet, beni bu demir kafese hapseden bizzat kendisidir.Dünyadaki tüm insanlar beni artık bu kafesten çıkaramazlar. Ah,sonsuzluk ! Sonsuzluk ! Sonsuzlukta karşılaşacağım sefaletle kucaklaşmış olacağım!

O zaman Yorumcu İnanlı yı dönerek şöyle dedi:

Bu adamın sefaleti daima hatırına gelsin ve sana sonsuz bir ikaz olsun.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı :Bu ne korkunç şey! Ya Rab,bana yardım et ki ayık ve uyanık bulunayım ve bu adamın düştüğü sefalete neden olan şeylerden kaçınmak için durmadan dua edeyim.

Yorumcuya dönerek :"Efendim ,artık yoluma devam etme zamanı değil mi ?"dedi .

Yorumcu :Sana birşey daha gösterinceye kadar bekle,ondan sonra yoluna gidersin.

Böylece İnanlı 'yı tekrar elinden tutarak onu bir odaya götürdü.Orada yataktan yeni kalkan bir adam vardı.Elbiselerini giyerken tir tir titriyordu.

İnanlı : Bu adam niçin böyle titriyor ?

O zaman Yorumcu ,neden titrediğini İnanlı ya anlatmasını o adama söyledi.

Adam : " Bu gece uykuda rüyamda göklerin aşırı derecede karadığını gördüm. Aynı zamanda öyle korkunç bir şekilde şimşek çakıp gök gürlüyordu ki ,ölüm dehşetlerine düştüm.Böylece rüyamda yukarı baktım ve bulutların aşırı bir hızla hareket ettiklerini gördüm. O arada büyük sesli bir boru çalındı ve birinin bir bulut üzernde oturmakta olduğunu ,arkasından da binlerce göksel şahsiyetin geldiğini gördüm. Hepsi ateş alevi gibiydiler.Gökler de ateşler içinde yanıyordu.O zaman bir sesin şöyle dediğini işittim:" Kalkın ey ölüler ve hüküme gelin !"O ses üzerine kayalar yarıldı ,mezarlar açıldı ve ölüler dirildi.Bazıları aşırı derecede sevinçliydiler ve yukarı bakıyorlardı.Bazıları da dağların ve kayaların altında saklanmaya çalışıyorlardı.Ondan sonra bulut üzerinde oturanın kitabı açtığını ve insanların yakına gelmelerini emrettiğini gördüm.Bununla beraber onun huzurundan çıkan şiddetli alev,hakim ile huzurunda dikilen mahkum arasında yeteri derecede bir mesafe koruyacak şekilde önünden yayılıyordu."(1).Hem de bulut üzerinde Oturanın ,kendisine hizmet eden meleklere :"Deliceleri ,samanı ,otları bir araya toplayınve onları ateş gölüne atın "(2)dediğini işittim. Bunun üzerine ,ayaklarımın hemen yanında cehennem kuyusu açıldı. Onun ağzından korkunç seslerle birlikte müthiş derecede duman ve ateş közleri çıkıyordu. Yine aynı meleklere :"Buğdayımı ambara toplayın ."(1) denildi. Bu emir üzerine ,birçoklarının alınıp bulutlarla götürüldüğünü ,fakat kendimin geride yerde bırakıldığını gördüm. (2) Ben de saklanmaya çalıştım ,ama bulut üzerinde oturan ,gözlerini benden ayırmıyordu. Günahlarım da aklıma geldi.Vijdanım beni her yönden mahkum ediyordu.(3)İşte bu esnada uykumdan uyandım.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »



İnanlı
: Ama bu görüntüde seni bu derece korkutan nedir ?

Adam :Ne demek ! Zannettim ki hüküm günü geldi ve ben o güne hazır değilim.Ama beni en çok korkutan şuydu : Melekler bazılarını alıp götürmüşken beni bıraktılar.Hem de cehennem kuyusu benim tam durduğum yerde ağzını açmıştı.Vicdanım da bana elem veriyordu. Ben öyle düşünürken Hakimin gözleri devamlı üzerimde bulunmakta ve Onun gözünde gazap görünmekteydi.

O zaman Yorumcu İnanlıya dedi :

Bütün bunları önemle düşündün mü ?

İnanlı : Evet ,bunlar bana hem ümit vermekte ,hem de korkutmaktadır.

Yorumcu : İyi ,şu halde bütün bu şeyleri aklında öyle tut ki ,gideceğin yolda seni ileriye doğru dürten üvendire gibi olsunlar.

Ondan sonra İnanlı yolculuğuna devam etmek üzere belini kuşatmaya başladı. O zaman Yorumcu ona :

Göksel Şehre giden yolda sana rehberlik etsin diye Tesellici daima seninle beraber olsun ,Sevgili İnanlı .

Böylece İnanlı şunları söyleyerek yoluna devam etti:

Burada nadir,ama çok yararlı şeyler gördüm !
Gideceğim yolda beni sabit kılacak.
Hem değerli ,hem dehşetli şeyler !
Öyleyse düşüneyim ve onların bana,
Ne için gösterildiklerini anlayayım .
Çok teşekür ederim sana ,ey iyi Yorumcu !
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

ÜÇÜNCÜ AŞAMA

Sonra rüyamda gördüm ki ,İnanlı nın gideceği caddenin her iki yanı " Kurtuluş " adı verilen duvarla çevriliydi.(4) Böylece İnanlı büyük zorluk içinde bu yoldan yukarı doğru koştu.Çünkü sırtında yükü vardı. Yokuşun en yüksek yerine gelene kadar öylece koştu. O yerde dikilmiş bir çarmıh vardı.Biraz sağında da bir mezar bulunmaktaydı.Böylece rüyamda gördüm ki ,İnanlı çarmıh ile karşılaştığı anda yükü omuzlarından çözülüp sırtından düştü ve yuvarlanmaya başladı.Mezarın ağzına gelinceye kadar öylece yuvarlandı ,içine düştü ve yükü artık bir daha göremedim.

O zaman İnanlı mutluluk ve rahatlığa kavuştu.Sevinçli bir yürekle :

"Elemleriyle bana rahat ,ölümüyle bana hayat verdi " dedi.

Ondan sonra çarmıha bakıp hayranlık duyarak bir süre yerinde durdu,kaldı.Çünkü çarmıha bakmakla yükünden bu şekilde kurtulması kendisini çok hayrete düşürmüştü! Böylece çarmıha baktı ,tekrar baktı ,ta gözlerindeki yaşlar yanaklarından aşağıya sel gibi akıncaya kadar (1).Orada dikilmiş bakarken ve ağlarken işte üç Nurlu kişi ona gelip ," Sana selamet olsun !"sözleriyle onu selamladılar. Birincisi ona ," Günahların sana bağışlandı " (2)dedi. İkincisi ,üzerindeki paçavraları çıkararak ona yeni bir elbise giydirdi (3)Üçüncüsü de alnına bir işaret koyarak (4) eline mühürlenmiş bir tomar verdi ve koşarken ona bakmasını ve Göksel kapıya geldiğinde onu içeriye vermesini tembih etti. Böylece yollarına gittiler.

Kim bu yolcu ? Ağlayan müminin ta kendisi .
Nasıl şimdi öyle görkemli ve sevinçli !
Evet ,bu çok gerçektir ki :
Eski şeyler geçti,işte herşey yeni oldu.
hayret ! O başka bir adam şimdi .

O zaman İnanlı sevincinden üç defa yerinde zıpladı ve şunları terennüm ederek yoluna devam etti:

Bunca yol günahımın yüküyle yürüdüm.
Bu yere gelinceye kadar.
İçinde bulunduğum elemden bir zerre rahatlamadım.
Ne harika bir yerdir bu çarmıh yeri !
Burası mutluluğumun başlangıç yeri olmamalı mı ?
Burası yükümün sırtımdan düşdüğü yer olmamalı mı ?
Burası canımın kırığını saran yer olmamalı mı ?
Ah ! Mübarek çarmıh ,mübarek mezar ,en mübareki de ,
Orada benim için utançla asılan Yüce Kişi !

Ondan sonra rüyamda İnanlı nın ,bir vadinin aşağı yerlerine varıncaya kadar öylece terennüm edip yoluna devam ettiğini gördüm. Orada yoldan biraz sapmış ,ayaklarına zincir vurulmuş halde derin uykuya dalmış üç kişi gördü .
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Birinin adı Basit,diğerinin adı Tembellik ,üçüncüsünün de Küstahlık idi .

İnanlı onları bu durumda yatmış görünce belke uyandırırım diyeyek onlara seslenip dedi ki :

Gemi direğinin tepesine yatmış adamlara benziyorsunuz.(1)Oysa dipsiz uçurum olan Ölü deniz işte altımızdadır.Onun için kalkın ,oradan kaçın. Hem de istekli iseniz ,zincir bağlarınızdan çözülmenize yardımcı olurum.yoksa eğer aslan gibi gümbürdenip 82) dolaşan düşman buralardan geçerse ,mutlaka onun dişlerine yem olursunuz.

Bunun üzerine ona bakıp şu şekilde cevap vermeye başladılar :

Basit : Ben bir tehlike görmüyorum .

Tembellik : Hele biraz daha uyuyayım .

Küstahlık : Her koyun kendi bacağından asılır. Sana daha başka ne cevap vermemi istersin ?

Böylece tekrar uykularına daldılar .İnanlı da yoluna devam etti.

İNanlı ,böylesi tehlikede bulunan adamların ,yürekten kendilerine yardım teklif eden ,onları uyandırıp nasihat eden ve zincirlerinden kurtarmak isteyen bir adamın iyiliğini bu derece hafife aldıklarına çok üzüldü.Öylece üzülürken dar yolun sol tarafındaki duvardan iki kişinin atlayıp kendisine doğru geldiğini gördü.Birinin adı Şekilci ,diğerinin ise Riyakar idi.İnanlı ya yaklaştıkları gibi ,onlarla şu şekilde konuşmağa başladı :

İnanlı : Efendiler ,nereden gelip nereye gidiyorsunuz ?

Şekilci ve İkiyüzlü : Biz Boş Gurur Ülkesinde doğduk ve hamdetmek için Sion Dağına gidiyoruz.

İnanlı : Neden yolun başındaki Kapıdan içeri girip gelmediniz ? Bilmiyor musunuz ki ," kapıdan girmeyip başka yerden aşan hırsız ve hayduttur "(3) diye yazılmıştır ....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Şekilci ve İkiyüzlü : Memleketimizin bütün halkı ,girmek için kapıya kadar gitmeyi uzak ve dolaylı saymaktadır .Bunun için onların normal adetleri ,bu yolun kestirmesini bulup ,yapmakta olduğumuzu gördüğün gibi ,duvardan aşmaktır.

İnanlı
: Ama gitmekte olduğunuz Kentin Sahibi nin bize keşfettiği isteğine bu şekilde ters davranmak ,Ona karşı günah sayılmaz mı ?

Şekilci ve İkiyüzlü
: Bunun için fikrini yormana gerek yok. Biz kendi adetimize göre hareket ettik.Gerekirse ,bin seneden fazla bir zamandan beri bu adetimizin var olduğuna şehadet verebiliriz.

İnanlı
: Acaba ub adetiniz kanun nazarında doğru sayılacak mı ?

Şekilci ve İkiyüzlü : Bin seneden fazla bir zamandan beri bu adet devam edip dururken ,şüphesiz şimdi de tarafsız her hakim tarafından bu adetimiz doğru sayılacaktır.Hem de ,madem ki bu yola girebiliyoruz ,nasıl girdiğimiz önemli midir ? Yolun üzerinde isek ,yoldayız. Gördüğümüz kadarıyla senin kapıdan bu yola girdiğin gibi ,işte bizde duvarın üstünden aşıp seninle birlikte aynı yolda bulunuyoruz.Senin durumunun bizimkinden iyi olan tarafı neresi ?

İnanlı : Ben Efendimin hükümlerine göre yürürüm. Siz ise hayalinizin apık sapık işleyişine göre yürümektesiniz. Bu yolun Rabbi tarafından siz zaten hırsız sayılmaktasınız. Onun için bu yolun nihayetinde sizin doğru adamlar sayılacağınıza inanmıyorum. Siz onun emri ile değil de kendi kendinize geldiniz ve onun merhametine kavuşmadan yine kendiliğinizden dışarı çıkacaksınız.
Cevapla

“Kitaplar” sayfasına dön