Bektaşilerin semahla ilgili zırvaları
Gönderilme zamanı: 20 Tem 2015, 22:56
BEKTAŞİLERİN SEMAHLA İLGİLİ ZIRVALARINDAN BİR DEMET
Yıllardır yazar çizeriz;
Semah basit bir halk oyunudur,
Kültürel bir unsurdur,
Saz ve deyiş eşliğinde Semah oynarken yada dönerken halk ozanının Allahın,Peygamberin yada 12 imamların ismini söylemesiyle ibadet! Olmaz
uydurulmuş yeni bir BİDAT olur, der dururuz.
Peygamberimiz ve 12 imamlarımız hayatlarında hiç semah dönmediler
bizim örneğimiz onlardır der dururuz,
Biraz aklı başında olanlar gerçeği kabullenip ‘EVET ALEVİ KÜLTÜRDÜR’ derler.
Bu seferde onlara TİTİZ davranın tarih yazılıyor diyerek bu oyunun
Alevi kültürü değil Türk yada Anadolu kültürü
olduğunu anlatmaya çalışırız,
Zira kültürün dahi Hz.Ali ilkeleri çevresinde oluşması gerektiğine inanırız.
SEMAH için kanıt istediğimizde
Akılları Bektaşi mikrobundan etkilenenler ,
Ne ilgisi varsa TURNA kuşundan bahsederler,kanatlarını çırparak uçarmış,
Kimisi dönen her şeyi kanıt göstererek uydurmalarında zirve yaparlar,
Ellerin durumunu da ‘Haktan alır halka veririz’ diye açıklarlar,
Demek ki semah dönmeyenler halka vermiyorlar gibi zırvalarlar,
Öyleyse sizin mantığınıza göre 12 imamlar hiç halka vermediler gibi bir saçma anlam çıkmış olur buna ne dersiniz? Deyince dut yemiş bülbüle dönerler.
Sanki haktan alıp halka vermek için semah dönmek zorunluymuş gibi….
Üstelik biz bu Bektaşileri halktan alırken sürekli gördük ama hiç halka verdiklerini görmemiştik diye itiraz etmeyede gerek yok zira herkes bu gerçeği bilir.
Deden yok dede paran yok lafı boşa söylenmemiştir,
Kışın iki canlı yola çıkar biri kurt diğeri dededir,sözleri dedelik düzeninin sömürü düzeni olduğunu zaten anlatır.
Geçenlerde genç bir arkadaş semahla ilgili bir yazı gönderdi,
UĞURSUZ DEDENİN birisi semahı ayetlerler ! kanıtlamayı başarmış !!
AŞAĞILIK DEDE BOZUNTUSU şöyle yazmış;
Kur’ân da (Saffat suresi;1,2,3.ayetler) buyurur ki;
And olsun o saf bağlayıp dizilenlere /
O saflar tutturup sıraya dizenlere /
O kanatlarını açıp toplayarak uçanlara /
O haykırarak sevk edenlere /
O göğüs gererek durduranlara /
O zikir okuyanlara….
Genç arkadaşım tabi Bektaşilerin muaviye yöntemleri konusunda tecrübesiz doğal olarak ta kafası karışmış, açıp o sureyi okumayıda akıl edememiş,çünkü bu aşağılık Bektaşilerin her türlü ayeti çarpıtacakları aklına bile gelmemiş.
Açmış okumuş olsaydı Saffat suresi 1.2. ve 3.ayetlerinde ;
Andolsun saf saf dizilenlere,
Halkı kötülükten menedenlere,
Kur’an okuyanlara,
Diye yazdığını ve bunlarında semahla uzaktan yakından ilgisi olmadığını tam tersi Kuran okuyan,namaz kılan,iyilik yapanlarla ilgili olduğunu anlardı.
Aşağılık Bektaşi dedelerinin ayetlerde dahil her türlü çarpıtmayı yaparak muaviyenin öğrencileri olduğu gerçeğini tüm halkımız artık öğrenmelidir.
Yazı bununla da kalmıyor , bu pislik dede bozuntusu yine muaviye vari kurnazlıkla ;
Ali İmran 191.ayetini örnek vermiş;
‘Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken hep Allah’ı zikrederler.’
Semah, kulun Allah’a Miracıdır. Allah’a fiili niyazıdır. Madde aleminden, mâna âlemine geçmektir.
diye de uydurmuş.
Ayetin devamında ;
Göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürlerde Rabbimiz derler;bunları boş yere yaratmadın,noksan sıfatlardan arısın sen, KORU BİZİ ATEŞİN AZABINDAN,
Ayetin duayla ,tefekkürle ,tövbeyle ilgili olduğunu bir yana bırakıp ayeti semahla ilişkilendirmek belki muaviyenin bile aklına gelmezdi.
Uğursuz dede ; Hacı Bektaşla uzaktan yakından ilgisi olmayan genel olarak atasözlerin ve güzel sözlerin derlenip sunulduğu yazarı belli olmayan Kitabul Fevaidden kanıt sunmuş;
“Semah, Hakikat topluluğuna uygundur. Bilim çevrelerine zorunlu değildir. Günahkar çevrelere ise haramdır”
Bu zırvayla da ‘semah dönenlerinde delikli taştan geçenler gibi günahsız olduğunu’ öğrenmiş oluyoruz.
Yine devamında Hacı Bektaşi Veli buyurur ki;
Haşa ki semahımız oyuncak değildir
İlahi bir aşktır, salıncak değil
Her kim ki semahı bir oyuncak sanır
Mümin diye namazı kılınacak değil.
demiş ama buna kaynak verememiş zira hacı bektaşa ait olduğu söylenen hiçbir eserde böyle bir söz yok,uydurmuşlar bu yüzdende kaynak veremiyorlar,
Ne diyelim Allah akıl fikir versin
Yıllardır yazar çizeriz;
Semah basit bir halk oyunudur,
Kültürel bir unsurdur,
Saz ve deyiş eşliğinde Semah oynarken yada dönerken halk ozanının Allahın,Peygamberin yada 12 imamların ismini söylemesiyle ibadet! Olmaz
uydurulmuş yeni bir BİDAT olur, der dururuz.
Peygamberimiz ve 12 imamlarımız hayatlarında hiç semah dönmediler
bizim örneğimiz onlardır der dururuz,
Biraz aklı başında olanlar gerçeği kabullenip ‘EVET ALEVİ KÜLTÜRDÜR’ derler.
Bu seferde onlara TİTİZ davranın tarih yazılıyor diyerek bu oyunun
Alevi kültürü değil Türk yada Anadolu kültürü
olduğunu anlatmaya çalışırız,
Zira kültürün dahi Hz.Ali ilkeleri çevresinde oluşması gerektiğine inanırız.
SEMAH için kanıt istediğimizde
Akılları Bektaşi mikrobundan etkilenenler ,
Ne ilgisi varsa TURNA kuşundan bahsederler,kanatlarını çırparak uçarmış,
Kimisi dönen her şeyi kanıt göstererek uydurmalarında zirve yaparlar,
Ellerin durumunu da ‘Haktan alır halka veririz’ diye açıklarlar,
Demek ki semah dönmeyenler halka vermiyorlar gibi zırvalarlar,
Öyleyse sizin mantığınıza göre 12 imamlar hiç halka vermediler gibi bir saçma anlam çıkmış olur buna ne dersiniz? Deyince dut yemiş bülbüle dönerler.
Sanki haktan alıp halka vermek için semah dönmek zorunluymuş gibi….
Üstelik biz bu Bektaşileri halktan alırken sürekli gördük ama hiç halka verdiklerini görmemiştik diye itiraz etmeyede gerek yok zira herkes bu gerçeği bilir.
Deden yok dede paran yok lafı boşa söylenmemiştir,
Kışın iki canlı yola çıkar biri kurt diğeri dededir,sözleri dedelik düzeninin sömürü düzeni olduğunu zaten anlatır.
Geçenlerde genç bir arkadaş semahla ilgili bir yazı gönderdi,
UĞURSUZ DEDENİN birisi semahı ayetlerler ! kanıtlamayı başarmış !!
AŞAĞILIK DEDE BOZUNTUSU şöyle yazmış;
Kur’ân da (Saffat suresi;1,2,3.ayetler) buyurur ki;
And olsun o saf bağlayıp dizilenlere /
O saflar tutturup sıraya dizenlere /
O kanatlarını açıp toplayarak uçanlara /
O haykırarak sevk edenlere /
O göğüs gererek durduranlara /
O zikir okuyanlara….
Genç arkadaşım tabi Bektaşilerin muaviye yöntemleri konusunda tecrübesiz doğal olarak ta kafası karışmış, açıp o sureyi okumayıda akıl edememiş,çünkü bu aşağılık Bektaşilerin her türlü ayeti çarpıtacakları aklına bile gelmemiş.
Açmış okumuş olsaydı Saffat suresi 1.2. ve 3.ayetlerinde ;
Andolsun saf saf dizilenlere,
Halkı kötülükten menedenlere,
Kur’an okuyanlara,
Diye yazdığını ve bunlarında semahla uzaktan yakından ilgisi olmadığını tam tersi Kuran okuyan,namaz kılan,iyilik yapanlarla ilgili olduğunu anlardı.
Aşağılık Bektaşi dedelerinin ayetlerde dahil her türlü çarpıtmayı yaparak muaviyenin öğrencileri olduğu gerçeğini tüm halkımız artık öğrenmelidir.
Yazı bununla da kalmıyor , bu pislik dede bozuntusu yine muaviye vari kurnazlıkla ;
Ali İmran 191.ayetini örnek vermiş;
‘Onlar ayakta iken, otururken, yan yatarken hep Allah’ı zikrederler.’
Semah, kulun Allah’a Miracıdır. Allah’a fiili niyazıdır. Madde aleminden, mâna âlemine geçmektir.
diye de uydurmuş.
Ayetin devamında ;
Göklerle yeryüzünün yaratılışını düşünürlerde Rabbimiz derler;bunları boş yere yaratmadın,noksan sıfatlardan arısın sen, KORU BİZİ ATEŞİN AZABINDAN,
Ayetin duayla ,tefekkürle ,tövbeyle ilgili olduğunu bir yana bırakıp ayeti semahla ilişkilendirmek belki muaviyenin bile aklına gelmezdi.
Uğursuz dede ; Hacı Bektaşla uzaktan yakından ilgisi olmayan genel olarak atasözlerin ve güzel sözlerin derlenip sunulduğu yazarı belli olmayan Kitabul Fevaidden kanıt sunmuş;
“Semah, Hakikat topluluğuna uygundur. Bilim çevrelerine zorunlu değildir. Günahkar çevrelere ise haramdır”
Bu zırvayla da ‘semah dönenlerinde delikli taştan geçenler gibi günahsız olduğunu’ öğrenmiş oluyoruz.
Yine devamında Hacı Bektaşi Veli buyurur ki;
Haşa ki semahımız oyuncak değildir
İlahi bir aşktır, salıncak değil
Her kim ki semahı bir oyuncak sanır
Mümin diye namazı kılınacak değil.
demiş ama buna kaynak verememiş zira hacı bektaşa ait olduğu söylenen hiçbir eserde böyle bir söz yok,uydurmuşlar bu yüzdende kaynak veremiyorlar,
Ne diyelim Allah akıl fikir versin