Cemevi Putlarına Adaklar Sunmak !

[biralevi]

CEMEVİ PUTLARINA ADAKLAR SUNMAK !

KONUYA GİRİŞ
Daha önce benzer konuda yazmıştım,yeni bir yazı hazırlamaktayken gündeme geldi,yazıya hız vermek zorunda kaldım.
Muharrem ayı gereği bir sinezen grubu bir cemevine gidip törenin bir parçası olmuş. Konu yeniden gündeme almaya ve değerlendirilmeye muhtaç önümüzde duruyor.
Endişelendim,
Zira 30 yılı aşkın süredir karanlık güçlerin aleviyim diyen mazlum kitleyi cemevleri vasıtasıyla denetim altına alıp 12 imam yolundan nasıl uzaklaştırma planları,toplum mimari projeleri hazırladığını biliyorum.
Bunları ve kanıtlarını zaman zamanda paylaştım.
Hatta ‘Alevileri devletleştirme süreci’ isimli yazıda bazı bilgi ve belgeleri de kamuoyuyla paylaşmıştım.
Paylaşmadıklarımın da bu yazı konusuyla çok yakın ilgisi bulunuyor.

1- CEMEVLERİ STRATEJİMİZ
Cemevinin ismi bir yana içinde yapılanların 12 imam yoluna aykırı olduğunu gösterip cemevi yapılmasını önleyelim şeklinde yıllar öncesinden bir tavır alıp yine alevi aydınımızla paylaşmıştık.
Devleti yöneten karanlık güçlerde cemevi yapmak zorundaydı ve her türlü destekle ülkenin her yerine cemevi yaptırdılar.
İkinci adımları buralara yasal statü vermek ve sonrasında buralardaki dede,zakir ve yöneticileri parayla devlete bağlamak olacaktı ve projeleri adım adımda olsa ilerliyor.
Şimdi ikinci adımdalar ve geçenlerde imar kanununda değişiklik yaparak ibadethane ve mabedlere yer ayırmak şeklindeki ifadeyle cemevlerini ibadethane kabul edip cemevi yapmak isteyenlere yer vereceklerini açıkladılar.
Buralara atanacak maaşlı dede listeleri de zaten ellerinde hazır,bütçe ve nereden dağıtılacağı sorununu çözdüklerinde üçlü mimarinin son ayağı da tamamlanmış olacak.
Biz bu oyunu önceden görmüş ve tedbirini almıştık.
Cemevi yapımını geciktirebildiğimiz kadar geciktirdik,yapılan cemevlerinin meşruluğunu ve makbuliyetini sorgulattık ve dönüşümleri için çalışılması gerektiğini ifade ettik.
Cemevlerinde yapılanların 12 imam yoluna aykırı olduklarını halkımıza açık açık söyledik.
12 imam yolunda tarikatçılık olmadığını söyledik,
Sünni sufist Hacı bektaşın ve onun adına Osmanlının kurduğu Bektaşiliğin 12 İmam yoluyla ilgisi olmadığını söyledik.Kanıtlarını sunduk halende sunuyoruz.
Cem,semah,saz dede gibi kültürel unsurların dinsel alana çekilmesinin yanlış olduğunu bizi her iki dünyada da rezil edeceğini söyledik.
Alevilik adına bir şeyler yapmak isteyenlere cemevi yapmayın sosyal bünyeli mescid yada cami tipi örgütlenmeler yada dernek vakıf türü tüzel kişilikler kurun dedik.
Cemevi yapmış olanlara da cemevinde yaptıklarının 12 imam yoluna uygunluğunu sorgulamaya davet ettik.
Aslında cemevlerini yapanlarda yapılanların kısır olduğunu ve bunlarla halkı ve aydını çok fazla uyutamayacaklarını biliyorlar.
Bilmeyenler de gördüler.Sıkıştılar,Mecellenin ünlü kuralı ‘Sıkışırsa genişler’ durumu işlemek zorunda.
Dışarıdan hakka ait bazı unsurları içeri taşımak zorundalar.
Bunu yaparkende temel yapıya zarar vermeyi asla istemezler.
Onlarda Hz.Musa’nın öyküsünü,Firavunun onu nasıl beslediğini biliyorlar.
Seçici davranmak zorundalar.
Takvanın fesada hizmet etmeyeceğini biliyoruz ancak fesadın takvaya bürünen görüntüsü olduğunu da biliyoruz.
Şimdi bu güncel durumu yeniden biraz daha ayrıntılı değerlendirmek durumundayız.
Cemevlerine gidilmeli mi?
Gidilecek ise ne yapmalı?
Ne yapmamalı?
Çoğunun güncel bu duruma sevindiğini gözledim,Aykırı bakmayı öneriyorum ,bunca it oyununun oynandığı bütün hayvanat izlerinin birbirine karıştığı durumlarda aykırı bakmanın pek çok faydası oluyor.
Yakın geçmişte de masum alevi toplumu cemevlerimiz yapılıyor diye sevinç çığlığı atarken biz parayı kim sağlıyor? kim neden yapıyora odaklanmıştık.
Devlet dedelerimize ! maaş bağlayacak diye sevinen ve ismini yazdıranların aslında ya cahil yada hain olduklarını düşünmeyi önerdik,halen de bunun davaya ihanet olduğunu görüyoruz.
Hani hep ‘Cehenneme giden yol iyiniyet taşlarıyla örülüdür’denir,doğrudur da
‘Allahu Ekber’ diye diye ‘namaz kıla kıla’ cehenneme talip olanları günümüzde bile gözümüzle görürken,
‘Ali Ali’ diye diye aynı duruma düşmeyeceğimizin garantisi mi var?
Cemevinde Ali aşkına yapılanları düşündüğünüzde bu yapılanların cemevindekileri Hz.Aliye kavuşturacak mı? sanıyorsunuz,
Ali aşkına ! içki içince ve adına dem yada dolu denilince içki helal mi? oluyor?
Yada halk oyunu oynarken Allahın Resulün ve Ehli Beytin adını anmak ibadet mi sayılıyor?
Olaya kötümser değil endişeyle bakıyorum,
Endişe,ihtiyat ve tedbirin kardeşidir,
Ne oluyor? Ne olacak? Ne yapmalı? Önemli sorular,
evet yada hayır da çok önemli cevaplar.
Bizdeki bilgiler ellerinde olmayan ,
karanlık güçlerin aleviler üzerindeki projelerini bilmeyen ,göremeyen ,
cemevine yönelik stratejilerden habersiz olan kişilerin duygusal analizleriyle yada halk dalkavukluğundan başka bir şey bilmeyenlerle,
alimlik tacını bırakıp siyaset demogojilerine soyunanlarla
yola çıkamayız,çıkmamalıyız.
Sevinçlerimiz duygulara ve zahiri görüntülere değil bilgilere ve derindeki doğru analizlere ve ana fotoğrafa dayanmalıdır.
Hz.İbrahim gibi ‘Kral çıplak’ denilmeyecekse cemevlerine gitmeye gerek yok.
Cemevinde Ehli Beyti övmek marifet değil zira asırlardır o insanlar o övgülere zaten inanıyorlar.
Bunun dialog ,siyaset yada yaklaşım için yapılması da apayrı bir sorun.
Yaklaşanın çapı,yaklaşımın hedefi,niyeti ,yönü iyi bilinmeli elbet.
Emevi camilerinde Allahın adı,Resulün adı yüceltilmiyormuydu?
Allahın kitabının okunduğunu fakat yolun yanlış yöne gittiğini görmüştük,bugünde görmüyor muyuz?
Yani nesnel bakışla Allahın adının anılması da,Resulün övülmeside,Kuranın okunması da insanı kurtarmıyor,günümüzde emsal olayları ibret ve dehşetle de izliyoruz.
O halde salt Ehli Beyt ismi anıldı,Ehli Beyt övüldü gerekçeleri bizim kurtuluş reçetemiz olamaz.Bu anlayışı savunamayız.
Kuran karşısına getirildiğinde Hz.Ali ‘Konuşan Kuran’ olarak kendisini dinlemeye davet etmemiş miydi?
‘Sözün hak muradın batıl’ oluşu bugünde geçerli değil mi?
Allahın yıkılmasını emrettiği mescid bile vardı hepimiz biliyoruz.Bugünde bolca var ve İmamı Zaman gelince zaten yıkacak.
Ama bugün benzer bir mescidi yıkmaya ! kalksak yer yerinden oynar.
İmamı Zaman bugün gelse cemevlerini yıkmaz mı sanıyorsunuz?
Gelmiyor çünkü belki de çoğunuz karşı çıkarsınız diyedir….
Bugün Kabede sürekli namaz kılınıyor,dualar ediliyor fakat Mekke sahipleri! Bir adım ileri gidemiyorlar.
Her devrin çok ezber bozucu üst düzey sınavları olmuştur,bu sınavlarda nice alimler, aydınlar sapır sapır dökülmüşlerdir,
Ya bizlerde böyle çok boyutlu çok bilinmeyenli ve derin gizemleri olan bir sınavdan geçiyorsak?
İblisin ördüğü ağları hafife alanların akıbetleri ne olmuştu?
En azından bu noktada ve konuda risk alınacak yada riske girilecek zaman ve yerde değiliz.
Bu oyunda ! zar atılmaz çünkü bu bir oyun yada oyunun parçası değil.
Şunuda deneyelim denecek bir süreçte değiliz.
Tıp ilmi virüsü istediğini vererek yok edemiyor, onu beslemeyen ,ezberini bozan yani istemediğini vererek yok ediyor.
Endişemin yersiz olmadığını göstermeye çalışıyor aydınımızla paylaşıyorum.

2- EYLEM SOSYOLOJİSİNE KISA BAKIŞ;

İlk eylem önemlidir ama tek başına önemli değildir,İlk eylemi önemli ve değerli kılan eylemin devam etmesi ve sonucudur.
Eylemin değeri sondan başa anlaşılır,ilk adımın sonunu görme olayına öngörü diyoruz,bunun sahibine ferasetli ve basiretli diyoruz.
Uzağı görebilmek için bilgi tek başına yetmiyor,tüm bilgilerin sağlıklı yorumlanması önem kazanıyor,bunun yetenek haline gelmesi de zaman alıyor.
Doğru bilgi yanlış yorumlandığında olumsuz sonuç verdiği gibi çok öngörüsüz şekilde fakat iyiniyetle başlatılan adımların akibeti de negatif sonuçlar verebiliyor.
Doğum hiç şüphesiz bir eylemdir,baştan sevinsek bile aslında sevinip üzülmeye sonra karar verilmelidir zira bebek, büyüyecek ve gelecekte kime nasıl hizmet edecektir?
Adli ilahi konusu yeni doğan bebeğin ileride hayırlara mı yoksa şerlere mi? hizmet edeceğiyle de ilgilenir.
Bizim olayımızın da adli ilahi boyutu vardır.
Sadece doğum anına yada ilk adıma takılmak kısırlaştırır, ötelere bakmak öteleri de görmek gerekir,
İlk adımın samimi ve iyiniyetli olduğunu kabul etsek bile nesnel alemde bu adım sadece başlangıçtır ve iyi yada kötü olması sürece bağlıdır.
Fakat yanlış yönde atılmış iyiniyetli samimi bir adım daha başlangıçta sakattır demektir.
İlk adımın yönü önemlidir.
Hareketin yönünü kaç kişi görmeye çalışıyor?
Ellerindeki bilgiler nedir?
Ve en önemlisi
Bu bilgileri doğru yorumlanıyor mu?




3- BATILIN HAKKA İHTİYACI VARDIR.
Batıl zemin kazanmak meşru olmak yol almak için hakka ihtiyaç duyar.Batılı yürüten hakka dair unsurlardır.Kimse yalanlar toplamına inanmaz ama doğruların içine yerleştirilmiş yalanlar aklımızda yer tutar.
Yanlış yönde atılmış doğru bir adım,
Yanlış zeminde atılmış doğru bir adım,
Yanlış zamanda atılmış doğru bir adım,
Hedefe götürmez,bu noktada adımın doğruluğu aldatıcıdır.
Çerçevesi yanlış,zemini yanlış,yeri ve zamanı yanlış olan doğru bir adım iyiniyete rağmen hedeften uzaklaştırır.
Yanlış otobüse binip doğru koltuğa oturan kişinin durumu gibidir.
Batıl fıtratı gereği bilinir,tanınır,sırıtır,tek başına yol alamaz,ama doğrularla süslenirse yaşama tutunur.
Süslemek,gerekçeler bulmak,güzel sunmak iblisin en temel yöntemidir.İlk bakışta güzel görünür ama arka planı çirkindir.Zamanla anlaşılır ama zaman kaybettirir.
Emevi camilerini,kiliseleri,sinegogları yaşamda tutan içine katılan hak unsurlardır,
Cemevleride varlığını Hz.Ali’nin resmine ve ismine borçludur.
Sosyalizmin süsü eşitlik özgürlük adalet süsleriydi,
Faşizm bir bakıma vatanseverlikten beslenmiştir.
Demokrasi de halkın kendini yönettiği süsüyle yol alır.
Yaşamış bunca saltanatçı kendisinin meşruluğunu bazı ilahi süslerle açıklamış yol yürümüştür.
Hak ve hak ehli batıla ihtiyaç duymaz
fakat batıl ve batıl ehli hakka ihtiyaç duyar.
Örnekler çokça önümüzde duruyor;
Cem vakfı bizzat ‘Aleviliği devletleştirmek’ için ve ‘Şiiliği önlemek için’ kurulmuş bir vakıf ve bu vakıf bünyesindeki Cem Tv Aşura törenlerini yada Gadiri Hum törenlerini yayınlamaktan geri kalmıyor.
Biliyorlarki bu hak unsurlar onlara yarar,ama aynı tv Ramazan ayında bir iftar yemeği vermiyor,Haccın fazileti anlatıp hacca gitmeyi teşvik edici yayın yapmıyor,
Kerbeladan ,Meşhedden canlı bir Cuma namazı veya vakit namazı yayını yapmıyor,Ehli beyte göre abdest gusül nasıl olur yayınlamıyor?
Ehli Beyte göre cenaze nasıl defnedilir vermiyor.
Yaşam alanını besleyen unsurlara yer verirken ezber bozan yayınlara asla yer vermiyor ve her Perşembe rutin cem törenleri yayınlamaktan da geri kalmıyor.
Batıl bu kadar özenli titiz iken ,hak ehli ! olduğunu iddia edenlerin basiretsizliğine ne demeli ? bilmiyorum.
Allah korusun belki İblisi basite alıyoruz…. Galiba dilimiz ondan uzaklaşmamızı haykırıyorken gönlümüz onunla oynaşıyor….

4- DEVRİM NEDİR?
Devirmektir,yıkmaktır ve ayağa kalkmasına izin vermemektir,batılın ve yalanın minimize edilmesidir,hakla çevrilmesidir,boğulmasıdır,
Yıktığın oranda devrimcisindir,yıktığının büyüklüğü oranında da gürültücüsündür.
Daha büyük yıkılırken daha çok gürültü olur,
Yıkılması gereken en büyük put ATA DİNİ’dir.
Yıkılması en zor olanda budur.
En çok ezber ata dinlerindedir.
Her ezberin bir put özelliği vardır.
Kabeyi fethedipde içindeki putları bırakmak olmazdı,olmadı da,
Kabede doğanın içindeki tüm putları yıktığını da biliyoruz.
Devrimci EZBER BOZANDIR.
Ezberleri bozmak devrimdir,
Her ileri adım küçükte olsa bir ezberi bozmalıdır.
Ezber bozmayan hiçbir adım ileri bir adım değildir.

5-ÖZE DÖNÜŞ DEĞİL,ÖZÜ BULUŞ SÖZ KONUSUDUR.
Mazlum,cahil,iyiniyetli bir çoğunluk var, Hz.Ali’nin ismiyle ve resmiyle aldatılmış sürükleniyor.
İlk bakış açısı keşfedilmezse doğru yaklaşım bulunamaz.
Anadoluda yaşayan ve kendisini alevi olarak kabul eden halk başlarda hakkı biliyor da unutmuş değildir,
yada alevi halkımızın ataları 12 imam yolunu biliyordu da alimleri öldürüldü kitapları yakıldı da koptu uzaklaştı değil.
İnsanımız safevi etkisiyle halk ozanlarının da katkısıyla 12 imamların isimleriyle tanıştı,fakat bu isimlerin içi pek çok sebepten dolayı doldurulamadı.
Bugün öyle bir kanaat oluşturuldu ki sanki herkes 12 imam yolunu biliyordu da unuttu şimdi hatırlatıyoruz !
Oysa böyle değil böyle olsaydı bu doğru eylemler sanata,müziğe siyasete,resime ,edebiyata yansırdı. Teori pratiği besler pratikte mutlaka iz bırakırdı.
Oysa elimizde Pir sultan gibilerin taşıdığı 12 imamların isminden başka çok az şey var.
Hatta en çok bildiğimiz ! kerbelanın bile temel sebebini bilmiyor,basit bir zalim mazlum çekişmesi yada iktidar kavgası sanıyoruz.
Bunca asır 12 imamların aldığı en basit abdestten yada gusülden bile haberimiz olmamış.
Şimdilerde yeni öğreniyoruz ve bilinen ve yerleşip ata dini olan inanç ise bektaşilkten başka bir şey değil ve bugün İslam dışına çıkıp kültürel sentez haline gelmiş ve örgütlenmeye,yaşatılmaya çalışılıyor.
Durum bu.
Sünnileşmeyi kabul etmedik,12 imamların ismini öğrendik fakat bilgisizlikten içini dolduramadık, şimdi bu çabadayız.

6-DİALOG VE BİRLİKTELİK NEREYE GÖTÜRÜR ?
Anlamsız bir sorudur,dialoğun ilkesi ve birlikteliğin yönü nedir?
Dialog ortamı sağlamak başarımıdır? Evet dersek lokal bir başarı diyebiliyorum.Duran saat bile günde iki defa doğruyu gösteriyor.
Bunca sanal ortam mevcutken bizim temel sorunumuz dialogsuzlukmudur? Ortak ilkelerin tespit edilemeyişi VE yaşama YANSIMAYIŞIMIDIR?
Ortak ilkeler bizi dialoga ve örgütlenmeye götürür ama dialog ilke yoksa bir yere götürmez zaman kaybıdır.
Sanal ortamdaki zaman kayıplarımıza dikkat çekiyorum,pek çoğu gereksiz dialoglardan kaynaklanıyor.
Stadyumlarda yüzbinler bir araya geliyor ve dağılıyorlar.Lokal geçici dialoglar aldatıcı oluyor,kalıcı olması için ilkesellikle beslenmesi gerekiyor.
Bir araya gelmenin kendisi asla amaç olamaz,araç olmak zorundadır.
Amaç olursa lokal olduğu için az sonra dağılmak zorundadır.
Tüm dünya hacıları hac mevsimi toplanıyorlar ve dağılıyorlar.Hacc amaç olmuş,orada kalıyor,herkesler mutlu,oysa hiçbir ibadetin kendisi amaç değildir,
Her biri Allah rızasına yönelik araçtırlar,
Dialogun devrimci bir tavırla olması gerekiyor,ezber bozmuyorsa ilkeselleşemiyor.
Dialog lokal kalacak ve ilkelerle beslenmeyecekse zaman kaybıdır diyebiliyorum.

7-DEVRİMCİ İLERİCİ ADIMA ÖRNEKLER;
Hadi baştan söyleyim ;
cemevlerine gidipte ‘Cem,semah,saz’ kültürel unsurlardır 12 imam yolunda Kuran ve Ehli Beyte bunlar yoktur demenizi beklemiyoruz,
Cemevinde dedelik düzeninin sömürü düzeni olduğunu,dedelerin ezici bir çoğunluğunun seyyit olmadığını,halkı kandırdıklarını söylemenizi de beklemiyorum,
Hacı Bektaşın Sünni tasavvufcu olduğunu,12 imam yolunda tarikatçılık olmadığını söylemenizi zaten beklemiyorum,
Hacı bektaş kasabasına gitmeyin,asırlarca bizi uyuttular demenizi de beklemiyorum,
Doğal olarak ‘Biz aleviler Atatürkçü yada solcu değiliz ’ demenizde mümkün değil,

Ama ,fakat,lakin en azından aşağıdaki cümle ve tavırları söyler yada gösterebilirseniz bunların uzun vadede cemevlerinin 12 imamcı yola dönüşümünde etkisi olabilir olmasa da görevinizi yapmış olursunuz.
Yani cemevindeki putlara dokunmayacaksanız bile onlara hizmet etmemiş,putlara adak sunmamış olursunuz,



1-Cemevinde ‘Namaz vardır’ deyip bunun tarifini gösterirseniz…
2-Cemevine gelenlere 12 İmamların yaptığı türden abdest ve guslü tarif ederseniz…..
3-Cemevindeki konuşmanızda hepimiz şiiyiz,hepimiz aleviyiz diyebilirseniz……
4-Cemevindeki konuşmanızda Hacc bizede farzdır diyebilirseniz…
5-Cemevinde Ramazan ayı orucu bize de farz derseniz…….
6-Cemevinde İmam Zeynel Abidin’e neden SECCAD lakabı takıldığını anlatırsanız……
7-Cemevinde mescid ve caminin islamın ibadethanesi olduğunu söylerseniz…….

Bu tavırlar ilerici tavırlardır,ileri adımlardır,küçükte olsa ilk adımlardır devamı gelirse başarılı olma olasılığı büyüktür.

8-Cemevinde 12 imamların anlayışına göre Ramazan bayram namazı kılarsanız bu ileri adımdır,
9-Cuma namazına başlamanız büyük bir adımdır,
10-Vakit namazı kılmaya başladığınızda zaten dönüşüm neredeyse gerçekleşmiş demektir gerisi put yıkımının hızına bağlı olarak gelişir.
Geçen Kurban bayramında İstanbul trakyadaki bir dergahta Ehli Byet fıkhına göre Kurban bayram namazı kılındığını duydum,
İleri adımdır,
devamında Ramazan bayram namazıda kılınmak şartıyla….




8- GERİ yada ALDATICI BOŞ ADIMLARA ÖRNEKLER;

Yaşamın içinde Caferi olarak bilinen bir alimin yada aydının Cemevine gidip ;
1-Biz Caferilerle yada Şiilerle siz aleviler kardeşiz demek geri bir adımdır,
2-Suya sabuna dokunmaksızın Ehli Beyte güzelleme yapmak geri adımdır,
3-Muharrem ayında cemevinde mersiye okumak,sine vurmak geri adımdır,
4-Kurban bayramında cemevinde kurban kesmek BOŞ adımdır,
5-Cemevine gidip ,dedeye secde edip yerine oturup, cem izlemek geri adımdır,
Siz gerçek bir alevi aydınıysanız cemevinde bulunmanız ve sessizce oturmanız cemevine meşruluk sağlar.
Asırlarca cemevinde ağıt yakılır mersiye söylenirken sine vurmak hiçbir ezberi bozmaz hatta cemevini meşrulaştırmaya katkısı olur.
Bu onlara renk verir,kan ve can verir.
Cemevinde kurban kesmek,yoksula yemek vermek te hiçbir ezberi bozmaz,tersine etki yaratır.
Bırakın bir toplumu bir tek insan dahi bizim teorik açmazlarımız ve öngörüsüzlüğümüz yüzümüzden fesada uğramamalıdır.
Desem ki ‘muaviye sofrasında mersiye olmaz’olursa gösteri olur.
Bunu çoğu aydın kabul eder.
Aynı şeyi ‘ Batıl sofrasında mersiye olmaz’ şeklinde söylemeye çalışıyorum.
Sorun muaviyenin ismi değil ortamın batıl oluşudur.
Kimse bu tür ortamlardaki hakkın tebliği faaliyetleriyle buradaki durumu karıştırmasın,Hakkın tebliği başka şeydir,buradaki eylem başka bir şeydir.Hakkın tebliği batıla zarar verir,hakkın kendisi batılı yok edicidir,hakkın özünde put kırıcı darbe unsuru,ezber bozma unsuru vardır,buradaki ise batıl ezbere hizmet ediyor,batılın değirmenine un taşıyor.
Bugün 12 imam davasının bilgi anlamında da pratik anlamda da en yaygın olduğu Irak ve İran gibi bölgelerdeki ‘Ehli Hak’ yada benzer isimlerle anılan gruplar onca alim aydın ve yaygın bilgiye karşın halen batıni özelliklerini koruyor ve yaşıyorlar,asırlık süreçlerde nice insanın hakla tanışmasına bu tür oluşumlar engel oldular.
Başa sarsak bir yerlerde birilerinin sessiz kaldığını ve puthanelere adak taşıdıklarını görebiliriz.
Bu tür yapı ve fikirler birden meşrulaşmıyor birden kök salmıyorlar,
Bunlara sunulan adaklardan beslenerek gelişiyorlar,
Cemevinde sine destesi veya benzer girişimlerin benzer desteklerin
ruhani mi şeytani mi hamleler olduğunun iyi düşünülmesi gerekiyor
Önyargılı değilim ama öngörülerim bunun rahmani olmadığını söylüyor,
Endişelerimi paylaşıyor, Yanılmayı diliyorum,
En azından balıklama atlamanın sağlıklı olmadığını göstermek istiyorum,
Bu ve benzer konularda siyaset üretmek isteyenlere tavsiyem;
ALEVİ TARİHİ YAZILIYOR
EN UFAK HATANIN MALİYETİ ASIRLARIN KAYBIDIR,
BAY PASS AMELİYATINA GİREN
KALP CERRAHI VE EKİBİNİN
GÖSTERDİĞİ TİTİZLİKLE
HAREKET ETMELERİNİ ÖNERİYORUM.
HATANIZ SADECE BİR HASTANIN KAYBINA YOL AÇMAZ
BİR TOPLUMUN ASIRLARINI KAYBETMESİNE NEDEN OLURSUNUZ
HEMEN HERŞEYE BALIKLAMA ATLAMAK YERİNE
BİRAZ KORKUN
EN ÇOKTA ALLAHTAN KORKUN
KENDİNİZİ TEST EDİN
YAPTIĞINIZ İŞ İÇİN
EHİLMİSİNİZ?
ALLAHTAN KORKUYORMUSUNUZ?
CEVABINIZ EVETSE
DEVAM EDİN,
HAYIRSA
SİYASET MİMARİSİNDEN UZAK DURUN
KENDİNİZE BAKIN
KENDİNİZİN ISLAHINA ZAMAN HARCAYIN….

Av.Teoman Şahin

[beyazgül12]

Teşekürler.. ayrıca röportaj için de ...

[saka]

Beyefendi siz aleviligi etud etmekte eksik kaldiginiz gibi alevileri camiye cekip siilesmeye ve sonra sunnilesmeye ikna etmek icin nasil bir strateji izleyeceginiz konusunda da eksik kalmissiniz..

[3nokta]

"Şiileşmeye ve sonra sünnileşmeye" bağlamını biraz açar mısınız? Nasıl oluyor bu?

[beyazgül12]

Şaşılacak birşey yok bence ,insanın gözü kör kulağı da sağır olursa böyle sorularda cevapsız kalır ve ;

Alisiz Aleviliğe bile razı olur,
Ataistliğe bile razı olur,
Sunniliğe zaten razı olmuş haberi yok,
Bektaşiliğe dünden razı,
Ama Şiiliğe/Ali taraftarlığına/Aleviliğe/Caferiliğe/12 İmamcılığa( onlara selam olsun ) asla razı olmaz......

[gözcü]

Sizin derdiniz, Siyavuş kanının intikamını Türklerden almak. Bunu yaparken Zerdüşt dininizi bizlere
İslami boyalarla boyayıp satmanın derdindesiniz.
Bizler, sizler gibi kılıcı görünce hemen müslüman olmadık. Yüzlerce yıl Emevi ve Abbasi ordularıyla savaştık, yendik, yenildik. Sizler ne yaptınız? Araplarla işbirliği yapıp bize saldırdınız. Ne de olsa o Siyavuş kanınız Türk'ü duyar duymaz ona karşı hemen devreye giriyor! Şah ismail'i bile yalanlarınız ve hileleriniz ile Yavuzun önüne attınız. Savaşa girmemesi gerektiği yerde onu kandırarak sahaya sürdünüz.
Dünyanın en sinsi yerdren yürüyen milletisiniz.
Selçukluyu Nizamülmülk'ünüz eliyle bitirdiniz. Bir Türk devletinde Türk tebaanın aşağılandığı ilk hadise bu sinsi yaratığın devrinde olmuştur.
Türklerfden yediğiniz tokatların acısını böylesi sinsi oyunlar ile çıkarabileceğinizi sanıyorsunuz. şimdi de kalkmış ibadetimiz üzerinden bizi kendinizxe benzetmenin hesaplarını yapmaktasınız.
Biz sizlerin geçmişte ne menem bir toplum olduğunuzu bilmesek belki sizin gibi olmayı yeğlerdik. lakin bize yaptığınız puştluklar tarih boyu unutulur ghibi değil.

[Hasan Akça]

Gözcü
ne diyorsun Allah aşkına hiçbirşey demeden bişeyler demişsin açık yaz kardeşimde gerekirse cevap verelim
ne türkü ne ırkı biz aleviyiz Hz.Alinin yolundayız ırklar senin olsun yol bizimdir,
tüm ırkların yerin dibine batsın inş
dünya çekmedi kimseden faşistlerden çektiği kadar
bize ne senin ırkından

[3nokta]

Ah ah!..

[beyazgül12]

Çok zor bir davaya gönül vermişiz çoook....Allah (ac) yardımcımız olsun...

[gözcü]

Gözcü
ne diyorsun Allah aşkına hiçbirşey demeden bişeyler demişsin açık yaz kardeşimde gerekirse cevap verelim
ne türkü ne ırkı biz aleviyiz Hz.Alinin yolundayız ırklar senin olsun yol bizimdir,
tüm ırkların yerin dibine batsın inş
dünya çekmedi kimseden faşistlerden çektiği kadar
bize ne senin ırkından

Ne dediğimi anlayan anladı..
''Ne Türkü ne ırkı biz aleviyiz'' gibisinden hiçbir ilmi hüviyeti olmayan sözlerle ancak ahmakları kandırabilirsiniz. Türk vatanında Türk'ü yok sayma çabalarınızı din kısvesi altında yapmaya çalıştığınızı azıcık akklını çalıştıran anlar.

Alevilik, Türk'ün tarih sahnesine çıktığından günümüze dek birçok coğrafyada edindiği kültürleri ve inançları en son Ali evlatlarından öğrendikleri İslam ile yoğurarak ortaya koydukları kendilerine has bir İslamdır.

Türklerin mabedi tüm yeryüzüdür. İstedikleri yerde toplanırlar, Allah'a yakarırlar, secde ederler, ona şükranlarını sunarlar. Kuran'ın ruhuna uygun bir şekilde toplumun problemlerini çözerler. İş paylaşımı yaparlar, suç işeyeni cezalandırırlar. Günümüzde bu işlerin büyük bir kısmını devletimiz yaptığından Aleviler artık ceza verme (Düşkün ilan etmek), iş bulma, eğitim, sağlık gibi konuları devletimizden beklemektedir. Bir nevi ocakların görevini devlet yapmaktadır.

Sizler gibi peygamberimizi Allah yerine koyarak, kendimizi peygamber ilan etmiyoruz. Allah ile insanları aldatıp, yoldan çıkartmıyoruz. Peygamberimizin evlatlarının yüzyıllarca uğradıkları mezalimi onlarla beraber hissedip acılarını kalbimizde yaşatıyoruz. Gerektiğinde Yezid'e başkaldırıp, onun zulmüne karşı, tarihin derinliklerinde birçok kez yaptığımız gibi bedenimizi siper etmesini de biliyoruz. Bizim kılıcımızın gölgesinde ekmek bulan sizler ise tarih boyu bizlere nankörlük yapmaktan, kalleşçe arkadan vurmaktan başka hiçbir özelliğiniz olmamıştır. Onun için hayat boyu böyle sürünerek hayat süreceksiniz. Yiğitçe ölmeyi cenab-ı Allah sizlere nasip etmeyecektir.
Tarih bunun en büyük şahididir.