Seviyeli Fıkralar

Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

TANIMAK

Yargıç, Temel'e:
- Bu adamdan borç para almışsın, diyerek Dursun'u gösterdi. Neden ödemiyorsun borcunu?
- Haçan pen bu adamu tanımayrum haçim pey. Ondan porç almiş da değilum.
Dursun sinirlendi:
- Ula Temel, toğri soyle, peni tanimay misun?
- Yoo tanimayrum.
Ula sen peni tanimaysan, haçan pen seni heç tanimayrum !
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

ÇADIR

Karıkoca birlikte tatile çıkarlar. Gittikleri yerde kamp
kurarlar.Tatillerinin ikinci gününün akşamı güzel bir yemek yiyip uykuya
dalarlar. Birkaç saat sonra kadın uyanır ve kocasını da uyandırır. Adam
uyku sersemidir; güzel bir rüyadan uyandırıldığı için de biraz kızgındır.
"Ne oldu? Ne istiyorsun ?" diye sorar. Yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle."

Adam gökyüzüne bakar ve cevap verir: -"Bunun için mi uyandırdın
beni ? Baktım işte. Bir sürü yıldız görüyorum, ışıl ışıl parlayan
milyonlarca yıldız.

Karısı tekrar sorar. Peki, bu sana neyi gösteriyor?

Artık iyice uykusu kaçan adam biraz düşünür ve cevap verir: " Teolojik
olarak Allah’ın kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Felsefi olarak,
evrenin sonsuzluğunu ve onun karşısındaki önemsizliğimizi görüyorum.
Astronomik olarak galaksilerin,yıldızlarn, gezegenlerin varlığını
görüyorum.Yıldızların konumuna bakarak saatin 3 olduğunu görüyorum.
Meteorolojik olarak da bugün havanın çok güzel olacağını görüyorum.

Niye sordun bunu bana ? Sana neyi gösteriyor peki ?

"Necati, çadırımızı çalmışlaaaar !!!
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Ne kaçırıyordun ?

Juan, motosikleti ile Meksika sınırına gelir.
Arkasındaki iki büyük çantayı gören sınır polisi, şüphelenir ve içinde ne olduğunu sorar ...
Juan, "Yalnızca kum" diye yanıt verince polis, "Aç bakalım çantaları" der.

Juan çantaları açar, polis didik didik kontrol etmesine rağmen, kumdan başka birşey bulamaz çantada !

Bununla yetinmeyen polis, gece yarısına kadar, kumu her tür tahlilden geçirtir, ancak saf kumdan başka birşey yoktur !
polis, çantalarını Juan'a geri verir ve sınırdan geçmesine izin verir.

Ertesi gün Juan, Motosikletinin arkasında iki büyük çantayla, tekrar sınırda belirir. Polis Juan'ı gene durdurur, didik didik arar, birşey bulamaz ve Juan'ı serbest bırakmak zorunda kalır.

Bu olay, polis emekli olana dek yıllarca devam eder !

Bir gün emekli polis Meksika'da bir kafede otururken Juan'ın içeri girdiğini görür ve derhal yakasına yapışır :
"Senin yıllardır birşeyler kaçırdığından eminim. Çıldıracağım. Geceleri uyku uyuyamıyordum senin yüzünden. Lütfen anlat bana ne kaçırdığını. Aramızda kalacağından emin olabilirsin."

Juan gülümseyerek yanıtlar :

"Motorsiklet"
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Kırmızı Otobüs

Bir gün doktorlar delileri test etmek istiyorlarmış ve kim akıllandıysa, onu bırakacaklarmış. Duvara kocaman bir resim asmışlar. Resim kırmızı bir otobüs resmiymiş. Doktarlar delilere "Atlayın otobüse" demişler. ve deliler resime doğru yürüyüp girmeye çalışmışlar. Bir deli arkada dikilmiş, öylece duruyor.
Doktorlar: " Sen neden otobüse girmiyorsun ?" diye sormuşlar.
Deli cevaplamış : Biletim yok ki…
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Kalp Ameliyatı

Zengin bir Arap kalp ameliyati geçirecekmis. Doktorlar, ameliyat öncesi bir tedbir olarak bir miktar kan depolamak istemisler. Ama bu Arap'in kani çok nadir bir kan imis. Bütün dünyayi arayip taramislar ve sonunda Kudüs'te yasayan bir yahudide bu kanin oldugu anlasilmis. Yahudi kan vermeye razi olmus ve ameliyat da yapilmis. Ameliyattan sonra zengin Arap, kendisine kan veren Yahudiye tesekkürleri ile beraber müthis bir otomobil ve bir milyon dolar para yollamis. Bir kaç ay sonra Arap'in bir kere daha ameliyat olmasi icap etmis. Doktorlar yine Yahudi'yi aramislar ve Yahudi'de tekrar kan verecegini söylemis. Arap yine ameliyat edilmis. Ancak bu defa kendisine kan veren Yahudiye bir tesekkür notu ile bir kutu Sam baklavasi yollamis. Çok daha kiymetli hediyeler ve para bekleyen Yahudi bu ise çok bozulmus. Kan verdigi Arap zenginine bir telefon açip neden bu kadar cimri davrandigini sormus. Arap kahkahalar atarak su cevabi vermis 'Ya habibi, gözümün nuru. Artik damarlarimda Yahudi kani dolasiyor!'
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

ŞİRİN YAŞLILAR

Huriye, Nuriye ve Düriye 75–80 yaslarında, çok eski üç arkadaştır. Bir gün Huriye Nuriye'ye telefon eder ve Düriye'ye gitmeye karar verirler ve giderler. Biraz muhabbetten sonra Düriye kahve yapar ve içerler. Biraz sonra Düriye yine:
-"Ay kusura bakmayın unuttum, birer kahve yapayım da içelim" der.
Huriye ve Nuriye bir şey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer.
Düriye yine:
-"Size bir kahve bile yapmadım hemen yapayımda içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Akşama doğru Huriye ve Nuriye kalkarlar, yola düşerler. Yolda bastonları ile yavaş yavaş yürürken aralarında su konuşma geçer;
Huriye:
-"Kız Nuriye, gördün mü Düriye'yi..!!! Ne kadar pinti olmuş. Bize bir kahve bile ikram etmedi"
Nuriye:
-"Kıızzz Düriye'yi ne zaman gördün ?
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

YALAN

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlardı. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobus şöförünün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçtu.
Çiftçi koşarak geldi. Gece kurda kuşa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başladı.
Ertesi sabah, şerif soruşturma için çiftliğe geldi. çiftciye Sordu:
-"Otobüsdeki bütün polikitacıları gömdün demek... Hepside ölüydü, eminsin değil mi?"
Çiftçi cevap verdi:
-"Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz.. Nasıl yalan söylerler."
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

ÇUKUR
Karadenizde köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş. Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış ve çözüm aramaya başlamışlar. Birincisi demiş ki:
- "Çukurun yanında bir ambulans peklesun ve tüşenleri hemen hastaneye yetiştursun." İkincisi:
- "Çukurun yanına hastane kuralım, tüşenleri yetişturmesi vakit almaz" demiş. Sıra Temel'e gelmiş.
- "Ula Kafanız hiç çalışmay" demiş.
- "Cidelım hastanenin yanında bir çukur açalım olsun bitsun daa"
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

En akıllı adam

Bir keşiş dünyanın en akıllı adamını bulmak için diyar diyar geziyormuş. sıra nasreddin hocanın köyüne gelmiş ve köylülere sormus.
- sizin köyün en akıllı adamı kimdir ?
Köylülerde:
- Nasreddin Hoca demisler.
Bunun üzerine keşiş köy meydanında hoca ile görüşmeye başlamış ve eline bir çomak almış, yere bir daire çizmiş. Nasreddin Hoca da çomakla daireyi ortadan ikiye bölmüŞ. Keşiş bir doğru daha çizerek daireyi dörde bölmüş, Hoca da dörde bölünmüş dairenin üç dilimine çarpı işareti koymuş. Keşiş elleriyle asağıdan yukarıya doğru hareket yapmış, Hoca da yukarıdan aşağıya doğru hareket yapmış ve keşiş büyük bir hayranlıkla HocayI tebrik etmiş.

Olup bitenden bir sey anlamayan halk keşişe ne olduğunu sormuş. Keşiş de :
- Bu adam gerçekten dünyanın en akıllı adamı, yere bir dünya
çizdim, o ortadan ekvator geçer dedi, ben dünyayı dörde böldüm, o da dört de üçü sudur dedi, ben yerden buharlaşma sonucunda ne olur ? dedim, o da yağmur yağar dedi.

Bu sefer Hocaya neler olduğunu sorar halk, Hoca da:
- Bu adam oburun biri, yere bir tepsi baklava çizdi, ben de yarısı benim dedim, daha sonra tepsiyi dörde böldü, o zaman dört de üçü benim dedim, o da tepsi altından ateşi hafif hafif almalı dedi, ben de üstüne fındık fıstık ekelersek daha iyi olur dedim.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Laz Hemşerum

Ekonomik kriz yüzünden büyük para problemi olan Temel, çocuk kaçırıp fidye istemeye karar vermiş. Şehrin büyük bir parkında çocuğun birini gözüne kestirmiş. Önce bir not yazmış : Çocuğunu kaçırdım.Bunu yaptığım için üzgünüm ama kusura bakma çünkü gerçekten paraya ihtiyacım var. Yarın sabah saat 7'de falanca parktaki filanca ağacın altına bir siyah çantada 5 milyar getir.

İmza: Bir Laz."

Çocuğun yanına gitmiş, notu çocuğun ceketinin iç cebine koyup, doğruca evine gitmesini ve notu babasına göstermesini söylemiş. Ertesi sabah parka geldiğinde söylediği ağacın altında, söylediği renkteki çantada içinde 5 milyar olan emaneti bulmuş. Paraların yanında bir de not varmış :
"Paran purada ama bir Laz hemşehrisine nasıl boyle bir şey yapar inanamayrum"
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Cevapla

“Mizah ve Eğlence” sayfasına dön