Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Dinin ana direği namazdır...
Kullanıcı avatarı
Kaside-i Bürde
Mesajlar: 73
Kayıt: 11 Mar 2011, 14:51

Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Kaside-i Bürde »

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [İbni Adiy] (Mirat-i Kâinat)

(Ya Ali, müşrik olan bazı kimseler sana aşırı bağlılık gösterecek, sende olmayan şeyleri, sana söyleyecekler ve Ebu Bekir’le Ömer’i kötüleyecekler. Allah onlara lanet etsin.) [Dare Kutni]

(Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemi]

(Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemi]

(Allahü teâlâ, Ebu Bekir’e rahmet etsin! Bana kızını nikah etti. Hicrette bana yardım etti.) [Hakim]

(Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]

(Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M. Ç. Güzin]

(Her şeyin bir kanadı vardır, bu ümmetin kolu kanadı da Ebu Bekir ve Ömer’dir. Her şeyin bir kalkanı vardır, bu ümmetin kalkanı da Ali’dir.) [Hatib]

(Göğsümdeki marifetlerin, bilgilerin hepsini, Ebu Bekir’in göğsüne akıttım.) [Reddi revafıd]

(Her Peygamberin halili vardır. Benim halilim Ebu Bekir’dir.) [Deylemi]


Âl-i İmran suresinin (İşlerinde onlara danış) mealindeki 159. âyeti, Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer ile müşavere etmek için geldi. Bir hadis-i şerifte de, (Cebrail bana dedi ki: Allahü teâlâ Ebu Bekir ile istişareyi sana emrediyor) buyuruldu. Tevbe suresinin 40. âyetinde, (Mağaradaki iki kişinin ikincisi) buyurularak, Hazret-i Ebu Bekir övüldü. Leyl suresinin 5. âyeti de, Hazret-i Ebu Bekir’in şanını bildirmektedir. Bekara suresinin, (Gece-gündüz, gizli-açık, mallarını hayra sarf edenlerin mükafatlarını Rableri verecektir. Onlara korku ve üzüntü yoktur) mealindeki 274. âyeti, Hazret-i Ebu Bekir için inmiştir. Çünkü, o, geceleri on bin altını gizli, on bin altını da, göz önünde olarak ve gündüzleri de böyle onar bin altını sadaka vermiştir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [İbni Adiy] (Mirat-i Kâinat)
“Günde yüz kere "La ilahe illallah" diyen kimsenin, kıyamet gününde yüzü ay gibi parlar.” (Taberani)
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Hasan Akça »

[quote="Kaside-i Bürde"]Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [İbni Adiy] (Mirat-i Kâinat)

quote]


Osmanı niye bu hadisye unutmuşlar
bari uydurdular onuda katsalardı
neden bu hadiste osman unutulmuşmu
ulan siz uydurukçulukta bektaşileride geçtiniz İNSAF YA HU
alibaran
Mesajlar: 136
Kayıt: 02 Mar 2011, 21:08

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen alibaran »

Kaside-i Bürde'yi bırakınız kendi haline.
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Mekzun »

Kaside-i Bürde

Siz Hz. Ali'nin faziletlerini güya ömer ve ebu bekir yapmış gibi gösteriyorsunuz, oysa ömer ve ebu bekir'in hiç bir faziletleri yok. Sizin uydurmalarınızdan başka bir şey değil...

İslam ümmetinde oluşan ihtilaf yoktur ki, bu ihtilafın çözümü Müslümanların şefaatçisi Hatemü’l Enbiya (son peygamber) Hz. Muhammed (s.a.a.v) tarafından gösterilmiş olmasın. Peygamber Efendimiz, her fırsatta kendisinden sonra ümmetinin karşılaşacağı fitneleri haber vermiş ve bu fitneler karşısında ümmetinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini özellikle ve defalarca vurgulamıştır:

“Yakın bir zamanda bir fitne (karışıklık) meydana geldiğinde herkes Allah’ın kitabına sığınıp Ali Bin Ebi Talip’in eteğine sarılsın.”
(Ebu Nuaym, Hilyetü’l Evliya / Ensabu’l Eşraf, c:1 s:118 / Tarih-i Dımeşk c:1 s:89)

Görüldüğü gibi Hz. Muhammed (s.a.a.v.) kendisinden sonra meydana gelecek olayları ilahî bir hikmetle önceden görmüş ve ümmetini bu konuda uyarıp oluşacak fitneler karşısında tutmaları gereken yolu onlara göstermiştir ki bu yol, sıratu’l müstakim (dosdoğru olan yol) olan Ehlibeytin yoludur. Bu yol, Hz. Ali’nin yoludur. Burada çok önemli bir konu vardır. Acaba Hz. Muhammed (s.a.a.v.) Müslümanlara neden başkasını değil de bu yolu takip etmelerini özellikle emretmiştir? Bunun cevabını bizzat Hz. Muhammed veriyor: Çünkü hak ve Ali asla birbirlerinden ayrılmaz. “Ali hak iledir, hak da Ali ile.”
(Hatip El Bağdadî, Tarih-i Bağdat c:14 s:321 / İbn-i Asakir, Tarih-i Dımeşk c:3 s:119 / Ali El Hindî, Kenzu’l Ummal c:5 s:30)

Hz. Ali, müminlerin emiridir.
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ali’ ye selam verdiğiniz zaman ona ‘Emiyrül müminiyn’ diye hitap ediniz.” (El Yakin s:125 / Tarih-i Taberî)

İbn-i Ebil Hadit, Şerh-i Nehcü’l Belaga adlı büyük eserinde Hz. Muhammed’in defalarca şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
“Ya Ali! Sen, müminlerin emirisin.”
“Ya Ali! Sen dinin ve müminlerin ya’subusun (arı beyisin).”
“Ya Ali! Sen emiyrün nahılsın (müminlerin arı beyisin).”

Arı beyinin arılar için ne denli önemli olduğunu araştıran, bu benzetmeyle Hz. Ali’ nin Müslümanlar için ne kadar vazgeçilmez olduğunu ve bu benzetmenin öyle sıradan bir şey olmadığını görecektir. Bilindiği gibi her kovanda bir tek arı beyi bulunur ve bu arı beyi kovandaki bütün arıların tek ve tartışmasız lideridir.

Hz. Ali, müminlerin velisidir.
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ali, benden sonra her müminin velisidir.”
(Ahmet Bin Hanbel, Müsned / Tirmizi, Sünen)

Hz. Ali hiçbir zaman Kur’an-ı Kerim’den ayrılmamıştır.
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ali Kur’an ile, Kur’an da Ali ile beraberdir.” (Hakim, Müstedrek c:3 s:124)

Hz. Ali, Kur’an-ı Kerim’in gerçek manasını bilen ve onu koruyandır.
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ey Ali! Ben Kur’an’ın nüzûlü uğruna savaştım. Sen de onun gerçek manası uğruna savaşacaksın.”

Hz. Ali, Hz. Muhammed’in (s.a.a.v.) bu dünyada olduğu gibi sırlar âlemindeki kardeşidir.
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) şöyle buyuruyor: “Ey Ali! Musa Peygamber için kardeşi Harun ne ise sen de benim için o menzildesin. Şu farkla ki, benden sonra Peygamber gelmeyecektir.”
(Buhari, Sahih / Müslim, Sahih / Tirmizi, Sünen / Hanbel, Müsned)

Hz. Ali, Hz. Peygamber’in sırrının sahibidir.
“Sırrımın sahibi Ali Bin Ebi Talip’tir.”
(Yenabiül Meveddeh, s:180 / Tarih-i Dımeşk, c:2 s:311 / Kenzü’l Hakayık, c:1 s:155)

Hz. Ali, cennet ve cehennemi bölendir.
“Ya Ali! Sen Kıyamet gününde cennet ve cehennemi bölensin. O gün ateşe bu senin, bu da benim diyeceksin.” (Yenabiül Meveddeh, s:285 / Sevaiku’l Muhrika s:214 / Hanbel, Müsned)

Hz. Ali, sıddıyk-ı ekber ve faruk-ı azamdır.
“Ya Ali! En büyük sıddık sensin. Hak ile batıl arasındaki faruk sensin. Sen müminlerin melikisin.”
(Yenabiü’l Meveddeh s:201)

Hz. Ali, Allah’ın yeryüzüne uzanan ve müminlerin ona sımsıkı sarıldığı ipidir.
"Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün..."
(Âl-i İmran, 103) Ehlisünnetin tefsir ve hadis âlimleri olan Hafız Kunduzi, Şafî âlimi Şeblenci ve İbni Hacer şöyle rivayet etmişlerdir: Hz. Resulullah, İmam Ali'nin elinden tutarak "Ona sarılın, bu gördüğünüz Ali, Allah'ın sağlam ipidir." dedikten sonra bu ayeti okudu: "Hep birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın.....”

“Ey Ali! Sen benim dünyada ve ahirette kardeşimsin.” (Tirmizi, Sünen)

“Ey Ali! Sen bendensin, ben de sendenim.”

(Buhari / Tirmizi / Hanbel)

“Ben kimin mevlası isem Ali de onun mevlasıdır. Allah’ ım ona dost olana dost ol, ona yardım edene yardım et. Ona düşmanlık edene de düşmanlık et.”
(Kenzu’l Hakayık, c:12 s:116)

“Ey Ali! Sen benim dünyada ve ahirette kardeşimsin.”
(Hanbel, Müsned)

“Ali’ nin aleyhinde konuşan benim aleyhimde konuşmuş olur.”

(Hakim, Müstedrek / Zehebî, Telhis / Hanbel, Müsned / Nisaî, Hasais)

“Kevser Havuzu’ nun başına ilk geçecek olanınız, ilk iman edeniniz olan Ali Bin Ebi Talip’tir.” (İbn-i Abdülbir, El İstiab c:3 s:28 / İbn-i Ebi’l Hadid, Şerh-i Nehcü’l Belağa c:13 s: 119 / Hakim Nişaburî, Müstedrek c:3 s:17)
En son Mekzun tarafından 16 Mar 2011, 11:36 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Mekzun »

Kaside-i Bürde yazdı: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [İbni Adiy] (Mirat-i Kâinat)
Hz. Muhammed defalarca buyurmuştu: “Ya Ali! Seni ancak müminler sever ve sana ancak münafıklar buğzeder (kin besler).”
(Sünen-i Nisaî c:2 s:271 / Sünen-i Tirmizî c:13 s:168 / Müstedrek c:3 s:483)

Başka bir hadiste de “Ali’ye duyulan sevgi imandır, düşmanlık da münafıklıktır.” (Müslim, Sahih c:1 s:48 / İbn-i Hacar, Sevaik s:73 / Ali El Hindî, Kenzu’l Ummal c:5 s: 105)
Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemi]
“…Peygamber her yıl Hira Dağı’ na ibadete çekilirdi. Onu benden başka kimse görmezdi. Ona vahiy geldiğinde şeytanın feryadını duydum. “Ya Resulullah, bu feryat nedir?” dedim. “Bu feryat eden şeytandır. Kendisine kulluk edilmesinden ümidini kesti artık. Sen benim duyduğumu duyuyor, gördüğümü görüyorsun; ancak Peygamber değilsin. Vezirsin ve hayırlar üzerindesin.” (Nehcü’l Belağa, 192. hutbe)
Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemi]
Hz. Ali o derecede hakkı temsil ediyor ki münafıkların kim olduğu, Ali’ye olan sevgiyle anlaşılabiliyordu. Münafık demek, ikiyüzlü demektir. Temiz sahabelerin yüz akı Ebu Said El Hudri “Biz münafıkları Ali’ yi sevmemeleriyle tanıyorduk.” diye buyurmuştur. Hani Hz. Muhammed defalarca buyurmuştu: “Ya Ali! Seni ancak müminler sever ve sana ancak münafıklar buğzeder (kin besler).”
(Sünen-i Nisaî c:2 s:271 / Sünen-i Tirmizî c:13 s:168 / Müstedrek c:3 s:483)

Başka bir hadiste de “Ali’ye duyulan sevgi imandır, düşmanlık da münafıklıktır.” (Müslim, Sahih c:1 s:48 / İbn-i Hacar, Sevaik s:73 / Ali El Hindî, Kenzu’l Ummal c:5 s: 105)
Kaside-i Bürde yazdı:(Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]
"Ey Ali! Sen kıyamet gününde (insanları) cennet ve cehenneme bölensin. O gün sen ateşe bu senin, bu da benim diyeceksin."
(Tarih-i Dımeşk, c:2 s:244 / Et Taberanî, El Bidayet, c:7 s:355)

Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M. Ç. Güzin]
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) ne güzel buyurmuştur: “Şayet ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa; cinler hesap tutsa, insanlar da kâtip olsalar Ali Bin Ebi Talip’in faziletlerini kıyamet gününe kadar sayamazlar.”
(Menakıb-ı Havarezmî, s:2, 235 / Yenabiü’l Mevedde s:121 / Mizanü’l İtidal c:3 s:467 / Lisanü’l Mizan c:5 s:63 / Kifayetü’l Talib s:251 / Tezkiretü’l Huffaz s:8 / Feraidü’l Sımteyn)
Kaside-i Bürde yazdı:(Her Peygamberin halili vardır. Benim halilim Ebu Bekir’dir.) [Deylemi]

2. Halife Ömer Bin Hattab’ın şu sözü geçer: “Ali, İslam hükümlerini hepimizden iyi bilir.”
Aynı halife, bir sorunla karşılaşması durumunda Hz. Ali’ye olan ihtiyacını şu şekilde ifade etmiştir: “Ali’nin olmadığı yerde çözülmesi gereken bir sorunla karşılaşmaktan Allah’a sığınırım.”
(Tabakat, c:2 s:339 / Suyutî, Tarihü’l Hülefa / Ensabu’l Eşraf, c:3 s:406)

2. Halife Ömer’e bu sözü söyleten çok olay olmuştur. Yanlış karar veren halifenin hatadan dönmesini hep Ali sağlamıştır. Bu yüzden Halife Ömer, tarihe geçen şu sözü de söyleyecektir: “Ali olmasaydı, Ömer helak olurdu (yok olurdu).”
(Taberî, Riyadu’n Nadire c:2 s:194 / Kenzu’l Ummal c:3 s:96,228 / İbn-i Abdülbir, İstiab c:2 s:261 / Fedailil Hamse fi Sihahis Sitte c:2 s:224,225 / Havarezmî, Menakıb s:48 / İbn-i Cuzî, Sıbt Tezkiresi, s:87)
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Ali »

Mekzun yazdı:
Kaside-i Bürde yazdı: Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ebu Bekir ile Ömer’i sevmek iman, bunlara düşmanlık küfürdür.) [İbni Adiy] (Mirat-i Kâinat)
Hz. Muhammed defalarca buyurmuştu: “Ya Ali! Seni ancak müminler sever ve sana ancak münafıklar buğzeder (kin besler).”
(Sünen-i Nisaî c:2 s:271 / Sünen-i Tirmizî c:13 s:168 / Müstedrek c:3 s:483)

Başka bir hadiste de “Ali’ye duyulan sevgi imandır, düşmanlık da münafıklıktır.” (Müslim, Sahih c:1 s:48 / İbn-i Hacar, Sevaik s:73 / Ali El Hindî, Kenzu’l Ummal c:5 s: 105)
Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir, insanların en üstünüdür. Yalnız Peygamber değildir.) [Deylemi]
“…Peygamber her yıl Hira Dağı’ na ibadete çekilirdi. Onu benden başka kimse görmezdi. Ona vahiy geldiğinde şeytanın feryadını duydum. “Ya Resulullah, bu feryat nedir?” dedim. “Bu feryat eden şeytandır. Kendisine kulluk edilmesinden ümidini kesti artık. Sen benim duyduğumu duyuyor, gördüğümü görüyorsun; ancak Peygamber değilsin. Vezirsin ve hayırlar üzerindesin.” (Nehcü’l Belağa, 192. hutbe)
Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir’i sevmek ve ona şükretmek her mümine vaciptir.) [Deylemi]
Hz. Ali o derecede hakkı temsil ediyor ki münafıkların kim olduğu, Ali’ye olan sevgiyle anlaşılabiliyordu. Münafık demek, ikiyüzlü demektir. Temiz sahabelerin yüz akı Ebu Said El Hudri “Biz münafıkları Ali’ yi sevmemeleriyle tanıyorduk.” diye buyurmuştur. Hani Hz. Muhammed defalarca buyurmuştu: “Ya Ali! Seni ancak müminler sever ve sana ancak münafıklar buğzeder (kin besler).”
(Sünen-i Nisaî c:2 s:271 / Sünen-i Tirmizî c:13 s:168 / Müstedrek c:3 s:483)

Başka bir hadiste de “Ali’ye duyulan sevgi imandır, düşmanlık da münafıklıktır.” (Müslim, Sahih c:1 s:48 / İbn-i Hacar, Sevaik s:73 / Ali El Hindî, Kenzu’l Ummal c:5 s: 105)
Kaside-i Bürde yazdı:(Kıyamette, Ebu Bekir’den başka herkese hesap sorulur.) [Hatib]
"Ey Ali! Sen kıyamet gününde (insanları) cennet ve cehenneme bölensin. O gün sen ateşe bu senin, bu da benim diyeceksin."
(Tarih-i Dımeşk, c:2 s:244 / Et Taberanî, El Bidayet, c:7 s:355)

Kaside-i Bürde yazdı:(Ebu Bekir’in imanı, herkesin imanları toplamı ile tartılsa, hepsinden ağır gelir.) [M. Ç. Güzin]
Hz. Muhammed (s.a.a.v.) ne güzel buyurmuştur: “Şayet ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa; cinler hesap tutsa, insanlar da kâtip olsalar Ali Bin Ebi Talip’in faziletlerini kıyamet gününe kadar sayamazlar.”
(Menakıb-ı Havarezmî, s:2, 235 / Yenabiü’l Mevedde s:121 / Mizanü’l İtidal c:3 s:467 / Lisanü’l Mizan c:5 s:63 / Kifayetü’l Talib s:251 / Tezkiretü’l Huffaz s:8 / Feraidü’l Sımteyn)
Kaside-i Bürde yazdı:(Her Peygamberin halili vardır. Benim halilim Ebu Bekir’dir.) [Deylemi]

2. Halife Ömer Bin Hattab’ın şu sözü geçer: “Ali, İslam hükümlerini hepimizden iyi bilir.”
Aynı halife, bir sorunla karşılaşması durumunda Hz. Ali’ye olan ihtiyacını şu şekilde ifade etmiştir: “Ali’nin olmadığı yerde çözülmesi gereken bir sorunla karşılaşmaktan Allah’a sığınırım.”
(Tabakat, c:2 s:339 / Suyutî, Tarihü’l Hülefa / Ensabu’l Eşraf, c:3 s:406)

2. Halife Ömer’e bu sözü söyleten çok olay olmuştur. Yanlış karar veren halifenin hatadan dönmesini hep Ali sağlamıştır. Bu yüzden Halife Ömer, tarihe geçen şu sözü de söyleyecektir: “Ali olmasaydı, Ömer helak olurdu (yok olurdu).”
(Taberî, Riyadu’n Nadire c:2 s:194 / Kenzu’l Ummal c:3 s:96,228 / İbn-i Abdülbir, İstiab c:2 s:261 / Fedailil Hamse fi Sihahis Sitte c:2 s:224,225 / Havarezmî, Menakıb s:48 / İbn-i Cuzî, Sıbt Tezkiresi, s:87)





Emeviler Hz.Aliyi aşağılara çekmek istediler ama başarılı olamadılar bunun yerine O nunla savaşanları O nun makamına getirdiler ve başarılı oldular
mekzun can o yüzden sen ne yazarsan yaz karşındaki nasibi kadar anlayacaktır
Ali sevgisini Allah her kalbe nasip etmiyor
sevgi benzeri birşeyleri taşıyorlar aldandıklarından haberleri bile yok
farkında olduklarındada iş işten çoktan geçmiş olacak
ama biz yinede sabırla uyaracağız
Mekzun
Mesajlar: 259
Kayıt: 09 Ağu 2010, 15:35

Re:Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Mekzun »

Kuran Dili ile Hz. Ali

Müminlerin Emiri ve Vasilerin Seyyidi Hz. Ali hakkında yüzlerce ayet inmiştir. İslam alimleri, tefsir, hadis, tarih ve siyer kitaplarinda bunları isnatlı olarak nakletmislerdir.

Adullah bin Abbas dedi ki: "Ali hakkında 300 ayet indi."
Yine Abdullah bin Abbas dedi ki: "Allah'ın kitabında Ali hakkında indiği kadar hiç kimse hakkında (Ayet) inmemiştir."

1) "Aralarında perde vardır, Araf'ın üzerinde onları yüzlerinden tanıyan adamlar vardır." (A'raf Suresi 46. Ayet)

El-Menakib senedinde Zadan'dan, o da Selman-ı Farisi'den, dedi ki: Hz. Resulullah (s.a.a.v)'ın, Hz. Ali'ye on kereden fazla şöyle buyurdugunu duydum: "Ey Ali, sen ve senden sonraki vasiler Cennet ve Cehennem arasındaki Araf'sınız. Cennete, sizi tanıyıp, sizin de kendisini tanıdığı kimseden başka kimse geçmeyecek. Cehenneme de sizi inkar eden ve sizin de kendisini inkar ettiğiniz kimseden başka geçmeyecektir. "
El-Hakim senedinde Asbağ bin Nebate' den, dedi ki: Hz. Ali'nin yanındaydım, İbn' il Kevva onun yanına geldi ve ona bu ayeti "Araf üzerinde onları yüzlerinden tanıyan adamlar vardır." (A'raf Suresi 46.Ayet) hakkında sordu. Hz. Ali ona şöyle buyurdu: "Ey İbn'il Keva, Kıyamet gününde Cennet ve Cehennem arasında duracaklar biziz. Bizi seveni yüzünden tanıyıp onu Cennete geçireceğiz, bizi bugzedeni de yüzünden tanıyacağız ve Cehenneme gececek."

2) "Sen ancak ve ancak bir uyarıcı,korkutucusun ve her kavmin bir hidayete eriştiricisi vardır" (Rad Suresi 7. Ayet)

Hz. Ali (as) bu ayet için şöyle buyurdu: "Uyarıcı-korkutucu Resulullah (s.a.a)'tır, hidayete eriştiren de benim."
Abdullah bin Abbas dedi ki: "Sen ancak ve ancak bir uyarıcı, korkutucusun ve her kavmin bir hidayete eriştiricisi vardır" (Rad Suresi 7.Ayet) ayeti indigi zaman Resulullah (s.a.a) söyle buyurdu: "Uyarıcı, korkutucu benim, hidayete eriştiren de Ali'dir, ey Ali, hidayete varmak isteyenler, ancak seninle hidayeti bulurlar."

3) "İman edip de salih ameller isleyenler yaratilmislarin en hayırlısıdır." (Beyyine Suresi 7.Ayet)
Ayeti indiğinde Resulullah (s.a.a), Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurdu: "Onlar sen ve senin şiandır ey Ali. Kıyamet gününde razı olmuş ve rıza görmüş olarak geleceksiniz, senin düşmanların ise gazap ve suç yüklü olarak gelecekler."
İbn-i Asakir, Cabir bin Abdullah' tan şöyle tahric etti: "Resulullah (s.a.a)'ın yanındaydık. Ali geldi ve Resulullah şöyle buyurdu: "Nefsim elinde olan (Allah)'a yemin olsun ki bu gelen ve şiası (yandasları) Kıyamet gününde kurtulanlardır. Sonra şu ayeti şerife indi: "İman edip de salih ameller işleyenler yaratılmışların en hayırlısıdır." Yine bir ara Resulullah (s.a.a)'in yanında ashabı olduğu bir sırada Hz. Ali (a.s) gelince ashab: "İşte yaratılmışların en hayırlısı geliyor dediler.

4) "De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yaninda kitabın ilmi bulunan yeter" (Ra'd Suresi 43.Ayet)

- Abdullah bin Selem dedi ki: Resulullah (s.a.a)'a Allah'ın bu buyruğunu; "De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter." hakkında sordum, buyurdu ki: "Ali bin Ebi Talib' dir."
İbn-i Abbas dedi ki: "De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter." O Ali (as)'dir. Çünkü kendisi tefsirde, tevilde, nesih ve mensuhta alimdir."
- Fudayl bin Yesar'dan, İmam Bakır (a.s) şöyle buyurdu: "De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter." Ayeti Hz. Ali (as) hakkında indi. O, bu ümmetin alimidir."
- İmam Musa bin Cafer (as)' den, Zeyd bin Ali' den, Muhammed bin Hanefi' den, Selman-i Farisi' den, Ebu Said el-Hudri' den, dediler ki: "De ki, benimle sizin aranızda tanık olarak Allah ve yanında kitabın ilmi bulunan yeter." Ayeti Hz. Ali hakkında indi."

5) "Mallarını gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar." (Bakara Suresi 274.Ayet)

İbn-i Abbas ve Mücahit dediler ki: "Ali'nin dört dirhemi vardı, birini gece birini gündüz, birini gizli, birini de açık olarak nafaka verdi. Sonra şu ayeti şerife indi:"Mallarini gece, gündüz, gizli ve açıkta harcayanlar yok mu, onların ödülleri Rableri yanındadır, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar."
"İlmin cevherini ehlinden men etmeyin, ilmin cevherinin ehline zulmetmiş olursunuz. İlmin cevherini ehlinden olmayanlara vermeyiniz, aksi takdirde ilmin cevherine zulmetmiş olursunuz."

İmam Hz. Cafer-i Sadık (a.s)
Kullanıcı avatarı
Kaside-i Bürde
Mesajlar: 73
Kayıt: 11 Mar 2011, 14:51

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Kaside-i Bürde »

Ey kardeşim siz neyi ispatlamaktasınız anlamış değilim.
Hz. Ali Efendimiz hakkında tek olumsuz bir kelime ettim mi....
Allah'ın aslanı hakkında kim çirkin söz edebilir. Bu sözü edenlerin imanlarından şuphe edilir. Biz hepsini seviyoruz, Allah cc. Kitabı Keriminde övmüş biz ne desek aciz kalırız.....!
“Günde yüz kere "La ilahe illallah" diyen kimsenin, kıyamet gününde yüzü ay gibi parlar.” (Taberani)
Kullanıcı avatarı
Kaside-i Bürde
Mesajlar: 73
Kayıt: 11 Mar 2011, 14:51

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Kaside-i Bürde »

Ehl-i beytten ve dört halifeden Hz. Ali’nin ve çocuklarının herkes üzerinde hakları vardır. İnsanların en şereflileri onlardır. Onlara tazim, dinimizin emridir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.) [Nesâî]
(Ali’yi sevmek, ateşin odunu yaktığı gibi, müslümanların günahını yok eder.) [İ. Asakir]
(Ali’ye düşman olanın düşmanı Allahtır.) [Ramuz]
(İlim on kısımdır. Dokuzu Ali’de, biri diğer halktadır. O, bu biri de onlardan iyi bilir.) [E. Nuaym]
(Ali’nin yüzüne bakmak ibâdettir.) [Hakim]
(Ali’yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni incitmiştir. Beni inciten de elbette Allahı incitmiş olur.) [Taberânî]
(Ya Ali, senin sevdiğini sever, senin buğzettiğine buğzederim.) [Taberânî]
(İmanın alametleri vardır. Birinci alameti Ali’yi sevmektir.) [M. Ç. Güzin]
(Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır.) [Deylemî]
(Ali’yi sevmek, iman, ona düşmanlık, nifak alametidir.) [Kurret-ül-ayneyn]
(Ya Ali, bana, Harun’un Musa’ya yakınlığı gibisin. Yalnız benden sonra peygamberlik yoktur.) [Buharî]
(Ya Ali! Fatıma bana senden daha sevgilidir. Sen bana, ondan daha kıymetlisin.) [E. Kiram]
Hz. Ali, şehit olacağından az önce, (Ölüm için hazır ol, ölüm kapıyı çaldıktan sonra feryad fayda etmez) beytini okudu. Camiye girerken İbni Mülcem tarafından şehit edilince, (Kâbe’nin Rabbi hakkı için umduğuma nail oldum) buyurdu. Kelime-i tevhid söyleyerek vefat etti.
Hz. Ali’nin mübarek sözlerinden bazıları şöyledir:
Dostların kötüsü, senin için külfete giren, seni özür dilemeye mecbur bırakandır.
Cehennemlik görmek isteyen, kendi oturduğu hâlde, başkasını ayakta tutan kimseye baksın!
Bedende baş ne ise, imanda da sabır aynıdır. Başsız beden, sabırsız iman da olmaz.
Dost edinin! Onlar sizin için dünya ve ahiıret sermayesidir.
Müslümanlar ahirete inanıyor. Kitapsız kâfirler inkâr ediyor. Tekrar dirilmek olmasaydı, inanmayanlar, bir şey kazanmaz, Müslümanlar da zarar etmezdi. Fakat herkes dirilince, kâfirler sonsuz azap çekeceklerdir.
Ahmak ile arkadaşlık etme! Ondan kendini koru! Nice ahmaklar var ki, arkadaş oldukları akıllı kimseleri helak ederler. Kişi arkadaşı ile ölçülür. Kalbler buluştuğu zaman birinin diğerine tesiri vardır.
Resulullah bana buyurdu ki: (Ya Ali! Sen İsa gibisin! Yahudiler, Ona düşman oldu. Mübarek annesi Hz. Meryem’e iftira etti. Hıristiyanlar da, Onu aşırı yükselttiler. Ona yakışan dereceden daha yukarı çıkardılar.) [İ. Ahmed]
Hz. Ali bu hadis-i şerifi haber verdikten sonra, (Benim yüzümden iki türlü insanlar helak olur. Birisi, beni aşırı severek, bende olmayan şeyleri bana takarlar. Ötekiler de, bana düşman olup, birçok iftira yaparlar) buyurdu. Bu hadis-i şerifte, hariciler, Yahudilere; Eshab-ı kirama düşmanlık edenler de, Hıristiyanlara benzetilmiştir.
“Günde yüz kere "La ilahe illallah" diyen kimsenin, kıyamet gününde yüzü ay gibi parlar.” (Taberani)
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Hazret-i Ebu Bekir’e dil uzatılamaz

Mesaj gönderen Ali »

Kaside-i Bürde yazdı:Ey kardeşim siz neyi ispatlamaktasınız anlamış değilim.
Hz. Ali Efendimiz hakkında tek olumsuz bir kelime ettim mi....
Allah'ın aslanı hakkında kim çirkin söz edebilir. Bu sözü edenlerin imanlarından şuphe edilir. Biz hepsini seviyoruz, Allah cc. Kitabı Keriminde övmüş biz ne desek aciz kalırız.....!
kaside can
biz size Hz.Ali hakkında kötü laf ettiniz demiyoruzki
Anlamadığını şu
Dini islamı REsulümüzün sünnetini Öncelikli olarak Ehli beytten öğrenin bu doğru ve sağlıklıdır
onların önüne başkalarını geçirmeyin saparsınız diyoruz
siz ise bir ashap tutturdunuz yok ilk üç halife dediniz
emevi abbasi osmanlı dediniz
İmamı azam dediniz
yok falan tarikat filan şeyh dediniz ve hepsini öne çıkarıp Ehli beyti arkaya attınız

bizim temel itirazımız budur
namaz kılacaksanız sünneti ehli beyte sorun
abdest alacaksanız ehli beyte sorun
ayeti nasıl anlayacağınızı ehli beyte sorun

siz napıyorsunuz ehli beuy dışında ne varsa öne geçirip onlara soruyorsunuz onların dediklerini yapıyorsunuz ve Ehli beytten uzaklaşıyorsunuz
bu nedenlede yanlış yolda yürüyor ama doğru yolda olduğunuzu zannediyorsunuz
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön