Bektaşi Mücahit Alayı

Cevapla
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Bektaşi Mücahit Alayı

Mesaj gönderen biralevi »

BEKTAŞİ MÜCAHİT ALAYI


Bektaşilik Osmanlı padişahı 2.Bayezid tarafından kurulan Sünni tasavvufi bir tarikattır.
Padişah 2.Bayezid kuruluş için Balım Sultan isimli kişiyi görevlendiriyor ve bu yüzden Balım Sultana ‘Piri Sani’ yani 2.kurucu lakabı veriliyor.
Bektaşilik anadoluyu Müslümanlaştırmak (Sünni İslam) ve denetim altına almak için kuruluyor ve bu nedenle de Osmanlı padişah ve saltanatın devlet adamlarınca da destekleniyor.
Din ilk zamandan bu yana devletin emrine girmiş oluyor.Osmanlı saltanatı buraya maddi ve manevi yardımlarını hiç esirgemiyordu.Çünkü Osmanlı adına tarikat kurdurduğu Hacı Bektaşın Sünni tasavvufi kimliğini biliyordu.
Bektaşilik tarikatı Osmanlı için öylesine güvenli bir tarikattır ki Osmanlı vurucu ordusu Yeniçeriliğin bu tarikata bağlanmasını da istiyor ve Bektaşilik yeniçerilerin pir ocağı kabul ediliyordu.
Aslında hem yeniçeri ocağı hem de Bektaşi dergahı yabancı unsurlara açık kuruluşlardı.
Bu nedenle bu iki kuruluşun içine birçok yabancı unsur da girdi ve giren her unsur kendisinden bir parçayı da zamanla bu kuruluşlara taşıdı.
Başlarda Müslüman olmayan devşirmelerin alındığı ve evlenmenin yasak olduğu yeniçerilik zamanla müslüman ve Türk unsurlara da kapısını açtı.
Bektaşilikte daha ilk başlarda başta Türk ve her türlü dini unsura kapısını açmıştı.Hatta padişah 2.Bayezit kitlelerin Bektaşiliğe yönelmesini sağlamak için sarayda uzun firdevsi denilen bir yazara ‘Hacı Bektaş velayetnamesini’ yazdırmış ve insanlara Hacı Bektaşı hem SEYYİT hem de keramet sahibi bir VELİ olarak tanıtmış,devletçe bu dergaha güçlü bir teorik destek sağlamıştı.
Bektaşilik Osmanlının meşruluğunu kabul ederek ve Osmanlıya asker sağlayarak bu desteğin karşılığını sürekli olarak vermişti.
Osmanlı padişahları 2.Bayezit,Yavuz ve Kanuni dönemlerinde On binlerce Aleviyi ‘Kızılbaş,rafizi’ suçlamalrıyla katlederken Bektaşiler bir elleri yağda bir elleri balda yaşıyorlardı.Hatta Bektaşiliğe bağlı yeniçeri ordusu da bu katliamlarda görev alıyordu.

Zamanla yeniçeri ordusu padişahı belirleyen iç güç odağı olunca Osmanlı padişahı 1826 yılında bu ocağı ‘ Vakayi Hayriye’ denilen olayla ortadan kaldırdı ve buraya bağlı Bektaşiler de zarar gördüler.

Bu dönem Bektaşilerle Osmanlının arasının bozulduğu bir dönemdi ve Bektaşiler bu dönemden sonra Sebatayist-Mason güçlerin eline düşecekti.
Hatta bunlarla içli dışlı olup iktidarı ele geçiren ittihat terakkicilerin,Jön Türklerinde işbirliğiyle Bektaşiler saltanatın üst kurumlarında görev almayı başarmışlardı.
Osmanlı Bektaşilere yine yeni bir yön vermek ,yeniden yapılandırmak ve arayı düzeltmek için Abdülaziz döneminde bir çok girişimde bulunulduysa da Osmanlının ömrü buna yetmeyecek ve nihayet Cumhuriyetle tekke ve zaviyeler yasaklanıp Bektaşilik kurumsal olarak yer altına inecekti.
1826 dan sonraki Bektaşilik artık kontrolden çıkmış ve yabancı unsurların etkisiyle İslam dışı yolculuğuna doğru yönelmişti.Bektaşiler artık sebatayist ve mason etkisiyle fıkralarla başlattıkları İslam dışılıklarını günümüze kadar devam ettirdiler.



Osmanlı Vilayetnameyle Hacı Bektaşı seyit ilan etmişti bu seferde Bektaşilere yönelik yeni bir hamleyle Çelebi ailesini Hacı Bektaş’ın soyu ilan eder .
Buda yeni bir kırılma demektir zira Hacı Bektaş’ın evlenmediğine ‘Mücerret’ olduğuna inanan Bektaşilerde vardır.
Cemalettin Çelebi (1862-1922) Hacı Bektaş soyu ilan edilenlerden birisidir ve Osmanlıya,padişahlara ‘Ayağının tozuna yüzümü sürerim’ diyecek kadar hatta bunu yazıp halka aktaracak kadar bağlı birisidir.

Osmanlının son döneminde yada İttihatçıların döneminde doğu cephesinde Ruslarla savaşacak insanlara ihtiyaç duyulur.Her zaman olduğu gibi Bektaşi dergahı da bu askerleri toplayacak merkezlerden birisidir,kuruluşundan bu yana bu işlevini sürdürmüştür ve dergah başındaki Cemalettin Çelebi bu konudaki sadakatini birçok kez kanıtlamış hatta donanmaya verdiği destekten dolayı 1914 te madalya bile almıştır.
Yine Osmanlıya hizmet için gönüllüdür,1915 te asker toplamak için doğuya doğru yola çıkar.Kendisine Osmanlı yönetimi her türlü yardımda bulunur,Cemalettin çelebi topladığı ordunun bizzat başındadır.
Önemli gördüğü herkesle konuşur ve orduya katılmaya ikna etmeye çalışır.Herkese anladığı dilden hitap ederek mavi boncuk dağıtır. Her türlü yalana dolana başvurmasına karşın başarısızdır.
Topladığı ordusunun adı Bektaşi mücahit alayıdır.Kendisine bağlı Bektaşilerin küçük bir kısmını ikna eder ama Alevilerin büyük bölümünü ve kürt kökenli Alevileri ikna edemez.
Topladığı bin civarındaki Bektaşi sivil güçtür,eğitimsizdir ve kış şartlarında mücadele edecek güçten de yoksundur.
Ama ne gam! Cemalettin Çelebi Osmanlıya göbekten bağlıdır ve sadakatını bir kez daha kanıtlamalıdır.
Nitekim Bektaşi mücahitler başarısız olurlar verildikleri cepheden kaçarlar ve akabinde dağıtılırlar.
Sonuçta 1915 sonlarından 1916 Nisanına kadarki savaşta ölen ölür kalan sağlar çelebinindir.

Evet 1826 dan sonra bile Osmanlıya bağlı kalan Çelebi kolu Osmanlı için her şeyi yapmıştır.Cemalettin Çelebinin Bektaşi Mücahit ! ordusuna asker toplamak için ne yalanlar uydurduğunu ne şaklabanlıklar yaptığını ve yenilgi üzerine ne pişkinlikler gösterdiğini inşallah başka bir yazıda sunacağız.
Bizim tek isteğimiz Aleviyim diyen insanımızın bu tuzakları görmesi ve Bektaşileri içinden atmasıdır.
Alevilik Hz.Alinin yoludur,Alevilik On iki İmamların yoludur ve eğer Bektaşilerin kişisel etki
Ve fikirsel etkilerinden kurtulamazsak asla Alevi olamayacağız.Asla özgürleşemeyeceğiz.
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Bektaşi Mücahit Alayı

Mesaj gönderen Hasan Akça »

Yavuz gibi kanuni gibi azıllı alevi düşmanlarını padişah yapan yeniçerilerdir ve bektaşilere bağlıdırlar
her türlü alevi katliamında yer alan yeniçerilerdir ve bektaşiliğe bağlıdırlar
öyle bir bağ varki
yeniçeri 1826 da ortadan kaldırıldığında bektaşilerde zarar görüyorlar etkileniyorlar
ama buna rağmen 1915 lerde asker toplayacak kadar osmanlıya biatlılar
ve bu bektaşilerin alevi sayılması korkunç bir yalandır dümendir tuzaktır
bunlar alevileri aptal yerine koyuyorlar
ama artık uyanış başladı zamanlada bu pislik bektaşilerden kurtulacağız
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Bektaşi Mücahit Alayı

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Nuri dersiminin anılarında var
okudum tam hatırlamıyorum ama şöyle birşeyler yazmıştı
cemalettin çelebi kürt alevilerini kandırmak için
rüyasında Hz.Aliyi gördüğünü onların bu savaşa katılmalarını söylediğini söyleyerek kürt alevilerini kandırmaya çalışıyor ama yinede başaramıyor
dersimi buna benzer birşeyler anlatıyordu
soysuz bektaşi çelebileri sonradan da Atatürkün ! mehdi olduğunu yayacak kadar şahsiyetsiz düzenbaz kişilerdir
hatta bazıları masum ve mazlum bilgisiz alevi halkımıza
Hz.Alinin don değiştirip önce bektaş sonra atatürk olarak geldiği yalanlarını bile yaydılar
bu bektaşi pisliklerinde her türlü yalan dolan alçaklık var
bizim bu şerefsiz bektaşilerle yaptığımız mücadele bu yüzdende
önemlidir
aleviyim diyen onurlu insanımızı bunların elinden yalanlarından kurtarmalıyız
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Bektaşi Mücahit Alayı

Mesaj gönderen biralevi »

Musa Özateş yazdı:Nuri dersiminin anılarında var
Musa can
hatırlamaya çalıştığın bölümü aktarıyorum
aslında sonra yazacaktım ama sen konuyu işleyince artık zamanıdır diye şimdiye aldım
anılardaki bölüm (Nuri dersimi,dersim tarihi,sh:87 vd)
şöyle


:”Çelebi efendinin kapısında saltanat arabaları ,hususi nöbetciler,yaverler ve kumandanlara yakışır debdebeli bir daire de vardı.
Ziyaretciler arasında Alman kurmayından bazı kumandanların vücudu dikkat nazarı çekiyordu.
Çelebi efendi dersimlilerin ne gibi milli istekleri olduğunu ve hangi tarikate mensup bulunduklarını bana sordu ve gereken cevapları aldı.
Sonra bana hitaben...tekkede bir bahçemiz var,ben yılda ancak bir kere bu bahçeye çıkabilirim.
Bu defa çıktığımda bir rüya gördüm,rüyamda ceddim bana göründü ve dedi ki sevdiklerimin ve hassaten dersim müritlerimin başında bir kara bulut görünmektedir,size emrediyorum,gidiniz kendilerini irşat ediniz,ileride hükümetin kendilerine bir fenalık yapması tehlikesi vardır,harbe iştirak ederek bu suizandan kurtulsunlar,işte ben buraya bu emre göre konağımdan çıkıp geldim...kürtlerin her ne isteği varsa bunu harbin sonunda ileri sürebileceklerini nasihat etmeyide unutmadı.”



Osmanlı adına savaşmak için kürt alevilerini hem tehdit ediyor hemde rüya uydurmasıyla aldatmaya çalışıyor ama sonuçta başaramıyor
bektaşiler her dönem kurulu düzenin uşaklığını yapmışlar ve paylarını almışlardır
cumhuriyet döneminide sonra yazmayı düşünüyorum bakın aleviyim diyenlerin sırtından neler yaptılar nerelere geldiler ve ne verdiler?

bektaşilerin neye kime hizmet ettikleri çok açık bugünde aynı amaca hizmet ediyorlar onalar tabi olan alevileri kendi nüfuz alanları için kullanmaya çalışıyorlar o yüzden bizim için
onlar şii biz anadolu alevisiyiz
yalanını yaydılar çünkü biliyorlarki aleviler 12 imam yolunu gerçeğini öğrenirlerse artık alevileri kullanmaları mümkün değildir uyutmaları avutmaları uyuşturmaları imkansızdır
Allaha şükürki uyanma süreci başladı
bugün heryerde bektaşilere karşı tkavır gelişiyor dışlama gelişiyor
halka halka yayılıyor
en cahilleri bile birşeyler sezdi ve cemevlerindeki dedelere maaş istemiyoruz diyorlar
bu aslında bilinçsizce ama doğru konulan bir tavırdır sezgiyle bunu yapıyorlar
çünkü devletten maaşlı dedenin onları nereye sürükleyeceğini hissediyorlar
bu sezgi bilince dönüştüğündede görelim bakalım neler olacak bektaşilerin tahtları taçları başlarına yıkılmayacakmı
batıl tüm ilkeleri tarihin çöplüüne gitmeyecekmi
Cevapla

“Osmanlı - Bektaşi İlişkisi” sayfasına dön