Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Cevapla
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Mesaj gönderen biralevi »

BEKTAŞİ ÇELEBİSİNİN PADİŞAH SEVGİSİ


Mİlli mücadele döneminin postnişini Cemalettin Çelebi(Ankaraya giderken M.Kemalin ziyaret ettiği şahıs)
1915 li yıllarda MÜDAFAA isimli bir eser yazdı.

Bu eserde padişah Sultan Reşatı İstanbulda ziyaret etmesini şu cümlelerle ifade ediyordu:


"İSTANBULA GELİŞİM YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR.OYSAKİ AMACIM MEŞRUTİYETE ULAŞMAMIZ NEDENİYLE SEVGİLİ PADİŞAHLARIMIZIN YÜCE AYAK TOZLARINA YÜZ SÜRÜP KUTLAMAK İDİ....."


Alevi halkımızı her dönemin sömürü düzeninin doğal parçası olan bektaşilikten ve ilkelerinden kurtaramazsak halkımızı sürükleyecekleri nokta benzeri olacaktır.
Onların peşine takılanların hiçbir izzet,şeref ve kişiliği olamaz.
Bütün izzet ,şeref ve kişilik 12 imamların yolundadır.
AZADİ
Mesajlar: 125
Kayıt: 24 Ara 2006, 20:57

Mesaj gönderen AZADİ »

Postnişinin bir inancın temsilcisi olarak padişaha olan bağlılığı onun kişisel çıkarlarının bir ürünüdür. Bugünde bu yolu sürdürenler kendilerine ne isim koysalarda gerçek anlamda hepside aynıdır. Onlar inançlarını dünyaya satan insanlardır.

Ben zaman zaman çeşitli vesilelerle okuyup öğrenmeye çalışsamda yinede kendi içimde belli bir sonuç çıkaramadım.

Yani burada eleştirilen Hacı Bektaşmı Bektaşilikmidir.
Yada bektaşiliği Hacı Bektaş velimi Kurmuştur.

Bugünki Bektaşilerin geçmişe olan bağlılığı ne olrandadır.

Bektaşiliğin Alevilikle aynı kabul edilmesi cumhuriyetin kuruluşuna dayanıyor sanırım sizin bri yazınızda böyleyidi
yani 1918 İttihat ve Terakki cemiyetinin bir ifadesi olarak

Burada Bektaşiliğin anadoludaki dağınık halkı kendi bünyesinde kabul etmesi ve bunları kendisine bağlaması daha eski tarihlere dayanmıyormu.

Yada geçmişte bu tür bir birliktelik yokmuydu.

Ayrıca bugün Kendisine Bektaşiyim deyipte Caferi fıkhını benimseyen bir şahsın acaba ismimi yoksa yaşantısımı daha önemlidir.

Ayrıca bu insanların kendi toplumuna aktarabileceği birşeyle olamazmı.
bu bir fırsat olarak görülemezmi.

Bektaşilik dahil bütün inançları sorgulamamız bizi dinden çıkarmaz.
Ama bunun şartlarını iyi belirlememiz gerekir.

Göz tapayım derken kaş çıkartırsak daha iyileşmez yaşalar açmış oluruz.

İnşallah bu konuda kurumları yada isimleri değil kişilikleri ve yürekleri sorgular ve buna göre tavır belirleriz.

ALLAHA EMANET OLUN
Eğer iman etmiyor ve Allahtanda korkmuyorsanız bari şu dünyada özgür kişiler olun.

Şehidlerin Efendisi Hz.İmam Huseyin (a.s)
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Mesaj gönderen biralevi »

[quote="AZADİ"]

Kod: Tümünü seç

Postnişinin bir inancın temsilcisi olarak padişaha olan bağlılığı onun kişisel çıkarlarının bir ürünüdür. Bugünde bu yolu sürdürenler kendilerine ne isim koysalarda gerçek anlamda hepside aynıdır. Onlar inançlarını dünyaya satan insanlardır.
Kişisel çıkar tabiki var ama burada inanç kökeninide görmeniz gerekiyor,buradaki bağ sıradan bir bağ değil cümleler çelebinin olaya inanç boyutunda değer verdiğinide gösteriyor.Çelebi osmanlı padişahına,onun halife olduğu inancıyla bağlı bulunuyor,aynı kitabında bizde hacı bektaşta,sünniyiz demesi,padişahı,halifeyi her fırsatta desteklemesini anlamlı bulmalıyız.


Kod: Tümünü seç

Yani burada eleştirilen Hacı Bektaşmı Bektaşilikmidir.
Yada bektaşiliği Hacı Bektaş velimi Kurmuştur.
Bİz hacı bektaşın sünni tasavvufcu kimliğini eleştirmiyoruz bu bir tercihtir tercihi ona hayırlı olsun.Biz bugünkü bektaşiliğin İslami sınırlar dışına çıktığını ve bu işe Alevi halkınıda bulaştırmaya çalıştıkları tesbitinden hareketle halkımıza bu noktada öncülük yapmaya çalışıyoruz.

Kod: Tümünü seç

Bugünki Bektaşilerin geçmişe olan bağlılığı ne olrandadır.
Bektaşilik günümüze çok çeşitli süreçlerden geçerek gelmiştir ve bugünkü bektaşiler artık İslami dokunun dışındadır.Geçmişe bağlı olduklarını söylüyorlar ama pratikte bu mümkün değil çünkü ortada ne meşru bir tarikat var,nede meşru bir önderleri var,tarikat yapılanmasında bugünkü bektaşilerin durumu tam bir başıbozukluk ve kargaşayı işaret ediyor,buda geçmişten koptuklarını kabul etmemiz anlamna geliyor.


Kod: Tümünü seç


Bektaşiliğin Alevilikle aynı kabul edilmesi cumhuriyetin kuruluşuna dayanıyor sanırım sizin bri yazınızda böyleyidi
yani 1918 İttihat ve Terakki cemiyetinin bir ifadesi olarak

Burada Bektaşiliğin anadoludaki dağınık halkı kendi bünyesinde kabul etmesi ve bunları kendisine bağlaması daha eski tarihlere dayanmıyormu.

Yada geçmişte bu tür bir birliktelik yokmuydu.
Aleviler;Bayezid,yavuz ve kanuni katliamlarından sonra katledildiler kaçtılar yada meşru buldukları otoritelere sığındılar.Kadiri,rufai ve bektaşiliğe daha çok sığındılar çünkü bunların kurucuları Hz.Ali soyu olarak takdim ediliyordu.
1826 daki vakayi hayriye olayından sonrada bektaşiler alevilerin içlerine girdiler yada sığındılar ve bu süreçte yani 2 asrı aşan süreçte kısıtlıda olsa ,şeklide olsa fiili bir beraberlik oldu,bu beraberliğin adınıda ittihatçılar koydu ve onlar olayı alevilik-bektaşilik olarak isimlendirdiler.
Bugünde köylerden şehirlere yerleşen aleviler diyanete yada bazı tarikatlara yada partilere girmiyormu?Bunu şartların getirdiği tercihler olarak görmeliyiz,bu tercihler zamanla aynılaşmaya,benzeşmeye dönüşüyor.
Bu süreçteki aynileşme ittihatçılardan sonraki dönemde daha gelişmiş ve günümüzde alevi-bektaşi kendisini aynileşmiş görmektedir,
şimdi biz bu süreci tekrar bozuyoruz,Allahın izniyle başarılı olursak Alevi halkı bektaşilik etkisinden kurtulacak 12 imamların bilgi etkisine girecektir ve zamanla artık onlar şii biz aleviyiz saçmalığı da yok olacaktır.
Bu bilimsel teoridir alevi alim ve aydını bu tesbiti zamanında anlayabilir,görebilirse süreç daha çabuk gelişecektir..
Karanlık güçler bunu gördükleri için bize bu kadar düşmandırlar.

Kod: Tümünü seç

Ayrıca bugün Kendisine Bektaşiyim deyipte Caferi fıkhını benimseyen bir şahsın acaba ismimi yoksa yaşantısımı daha önemlidir.
Bektaşinin kendisine caferiyim demesi değil,caferilikten ne anladığı sorgulanmalıdır.Çünkü onların içinde bir grup(sebatayist)binbir dona girebiliyor ve kendisine yaşam alanı bulabiliyor ve bu süreçtede vücuda giren mikrop gibi içeriyi boşaltabiliyor.asla direk savaşmıyorlar,dikkat edin bektaşilerin öncüleri caferilik konusunda açık eleştiri getirmiyor batıniyiz diyerek içini boşaltıyor ve şiilik konusunda eleştiri sunuyorlar ,bunların maksadını yeterli bilgisi olmayan da çözemiyor.Eğer caferiliğe inanan kişi samimiyse geçmişini silmek zorundadır,ama onlar geçmişlerini batıllarınıda taşımak istiyorlar .Yoksa caferiyim deyip bu inanca sahip çıkan insanla ne alıp veremediğimiz olabilirki?

Kod: Tümünü seç

Ayrıca bu insanların kendi toplumuna aktarabileceği birşeyle olamazmı.
bu bir fırsat olarak görülemezmi.

Bektaşilik dahil bütün inançları sorgulamamız bizi dinden çıkarmaz.
Ama bunun şartlarını iyi belirlememiz gerekir.

Göz tapayım derken kaş çıkartırsak daha iyileşmez yaşalar açmış oluruz.

İnşallah bu konuda kurumları yada isimleri değil kişilikleri ve yürekleri sorgular ve buna göre tavır belirleriz.

ALLAHA EMANET OLUN[/quote]
Olaya daha büyük boyutta,daha tarihi boyutta bakmanız gerekiyor,yaşadığımız süreç tohumların atıldığı süreçtir ve hata kabul etmez,belki binlerce yıl sonrasının kavgasını bugün veriyoruz,burada net ve doğru olanı savunmak zorundayız.Çıkışta yanlış yaparsak bin yıl sonra o yanlış kökleşir.Nihayetinde bu tebliğdir bir kısmı kabul edecek bir kısmı reddedecektir,hak ile batılın kavgası böyledir,aza çoğa bakmayacağız,arı duru net doğru kuran ve ehli beyt eksenindeki pozisyona bakacağız.
ceren
Mesajlar: 173
Kayıt: 20 Haz 2008, 17:26

Re: Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Mesaj gönderen ceren »

biralevi yazdı:BEKTAŞİ ÇELEBİSİNİN PADİŞAH SEVGİSİ


Mİlli mücadele döneminin postnişini Cemalettin Çelebi(Ankaraya giderken M.Kemalin ziyaret ettiği şahıs)
1915 li yıllarda MÜDAFAA isimli bir eser yazdı.

Bu eserde padişah Sultan Reşatı İstanbulda ziyaret etmesini şu cümlelerle ifade ediyordu:


"İSTANBULA GELİŞİM YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR.OYSAKİ AMACIM MEŞRUTİYETE ULAŞMAMIZ NEDENİYLE SEVGİLİ PADİŞAHLARIMIZIN YÜCE AYAK TOZLARINA YÜZ SÜRÜP KUTLAMAK İDİ....."


Alevi halkımızı her dönemin sömürü düzeninin doğal parçası olan bektaşilikten ve ilkelerinden kurtaramazsak halkımızı sürükleyecekleri nokta benzeri olacaktır.
Onların peşine takılanların hiçbir izzet,şeref ve kişiliği olamaz.
Bütün izzet ,şeref ve kişilik 12 imamların yolundadır.

o kitabı eniştemde okumuş artık bu bektaşilerden midem bulanıyor gerçekten utanmadan aleviyiz diyorlar.
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Mesaj gönderen Çeri »

biralevi yazdı:BEKTAŞİ ÇELEBİSİNİN PADİŞAH SEVGİSİ


Mİlli mücadele döneminin postnişini Cemalettin Çelebi(Ankaraya giderken M.Kemalin ziyaret ettiği şahıs
Bu bahsettiğiniz Cemalettin Çelebi`nin Mustafa Kemalle görüşmesi sırasında Mustafa Kemale:" Vatanı kurtardıktan sonra acaba Cumhuriyet ilan etmek mümkün olurmu?" diye sorduğu Mustafa Kemal`de bu sözleri duyunca sevinçden çok heyacanlanır ve Cemalettin Çelebi`nin kulağına eğilerek:"Ben`de öyle düşünüyorum.Ama o gün gelinceye kadar aramızda sır olarak kalsın." dediği şeklinde bir rivayet var.
En son Çeri tarafından 08 Haz 2009, 22:07 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Mesaj gönderen Çeri »

ceren yazdı:
biralevi yazdı: Mİlli mücadele döneminin postnişini Cemalettin Çelebi(Ankaraya giderken M.Kemalin ziyaret ettiği şahıs)
1915 li yıllarda MÜDAFAA isimli bir eser yazdı.

Bu eserde padişah Sultan Reşatı İstanbulda ziyaret etmesini şu cümlelerle ifade ediyordu:


"İSTANBULA GELİŞİM YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR.OYSAKİ AMACIM MEŞRUTİYETE ULAŞMAMIZ NEDENİYLE SEVGİLİ PADİŞAHLARIMIZIN YÜCE AYAK TOZLARINA YÜZ SÜRÜP KUTLAMAK İDİ....."

o kitabı eniştemde okumuş artık bu bektaşilerden midem bulanıyor gerçekten utanmadan aleviyiz diyorlar.
Geçmişten olmuş olan olayları yaşadığımız çağın koşullarına göre değerlendirmemeliyiz.Tarihte olmuş olayları o zamanın şartlarına göre , o zamanki insanların durumlarına göre düşünmeliyiz ve değerlendirmeliyiz.Eğer geçmişi günümüzün şartlarına göre yorumlamaya kalkarsak doğru sonuçlara ulaşamayız.
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Bektaşi Çelebisinin Padişah Sevgisi

Mesaj gönderen biralevi »

Çeri yazdı:
ceren yazdı:
biralevi yazdı: Mİlli mücadele döneminin postnişini Cemalettin Çelebi(Ankaraya giderken M.Kemalin ziyaret ettiği şahıs)
1915 li yıllarda MÜDAFAA isimli bir eser yazdı.

Bu eserde padişah Sultan Reşatı İstanbulda ziyaret etmesini şu cümlelerle ifade ediyordu:


"İSTANBULA GELİŞİM YANLIŞ ANLAŞILMIŞTIR.OYSAKİ AMACIM MEŞRUTİYETE ULAŞMAMIZ NEDENİYLE SEVGİLİ PADİŞAHLARIMIZIN YÜCE AYAK TOZLARINA YÜZ SÜRÜP KUTLAMAK İDİ....."

o kitabı eniştemde okumuş artık bu bektaşilerden midem bulanıyor gerçekten utanmadan aleviyiz diyorlar.
Geçmişten olmuş olan olayları yaşadığımız çağın koşullarına göre değerlendirmemeliyiz.Tarihte olmuş olayları o zamanın şartlarına göre , o zamanki insanların durumlarına göre düşünmeliyiz ve değerlendirmeliyiz.Eğer geçmişi günümüzün şartlarına göre yorumlamaya kalkarsak doğru sonuçlara ulaşamayız.
Bu konu geçmiş yada gelecekle ilgili farklı yorumlara neden olacak bir konu değildir,
bir bektaşi önderi padişaha en aşağı düzeyde yalaklık yapıyor çünkü onu aynı zamanda halife olarakta kabul ediyor.
Aynı bektaşiler bugün aynı yalaklığı iktidarlara karşıda yapıyorlar
Ama tarihin hiçbir döneminde geçmişte bugün ve gelecekte hiçbir alevi osmanlı padişahlarını dini otorite olarak kabul etmediler,izdüşümü diyanetide kabul etmediler.
Bektaşilerin en büyüğü cemallettin çelebiyi asla kınamıyorum çünkü kendisi sünnidir ve sünni halifeye bağlılığını böyle göstermektedir,yani bu bizim sorunumuz değildir,bugünde klasik sünnilerin diyanete bağlılıklarını yadırgamıyoruz.öğretileri buna müsaitse bu bizim sorunumuz değildir ama KERBELA dostları aşıkları bu tür hareketlerden uzaktır dünde bugünde yarında uzak kalacaklardır.
Biz bu örneği bektaşilerin ve o günkü en büyük önderlerinin osmanlıya ,halifeye ve sünniliğe bağlılıklarını göstermek için verdik,
Cevapla

“Osmanlı - Bektaşi İlişkisi” sayfasına dön