Ayetullah Mar'aş-i Necefi Halk Kütüphanesi

Cevapla
ammar alevi
Mesajlar: 153
Kayıt: 31 Oca 2007, 15:21

Ayetullah Mar'aş-i Necefi Halk Kütüphanesi

Mesaj gönderen ammar alevi »

Ayetullah Mar'aşî-i Necefî halk kütüphanesi İran'ın önemli ve muteber kütüphanelerinden birisi olup, dört bin cilt Farsça, Arapça, Türkçe ve Urduca dillerinde yazılmış kitaba, iki binden fazla Latin dillerinde yazılımış matbu kitaba ve elli binden fazla el yazmasına ve on iki bin mikrofilme sahiptir.

Kütüphane benzerine az rastlanan özellikleri dolayısıyla araştırmacıların, bilginlerin ve dünya çapındaki oryantalistlerin ilgisini çekmektedir. Kütüphane kutsal sayılan ve dinî bir merkez olan Kum şehrinde, Hazret-i Fatıma-i Masume (s.a.)'nın kabrinin yakınlarında yer almaktadır. Kum halkı kütüphaneyi kısaca “Kitabhane-i Aga-yi Necefî” şeklinde isimlendirmektedirler.

Kütüphane hakkında en kapsamlı ve en yetkin söz kütüphanenin tarihçesi, önemi ve kurulduğu günden günümüze kadar geçirdiği değişimlerdir ki bütün bunlardan bahsetmek daha geniş bir fırsatı gerektirmektedir. Ancak “tamını anlamıyorsan tamamını terk etme” ilkesi uyarınca ben bu makaleye sığdığı ölçüde şu konular üzerinde durmaya karar verdim; Kütüphanenin kurucusu ve tarihçesi; binaları ve hizmetleri.

A-KÜTÜPHANENİN KURUCUSU VE TARİHÇESİ



1- KÜTÜPHANENİN KURUCUSU



Kütüphanenin kurucusu 1945-1990 yılları arasında Şiîlerin taklit merciîliğini yapmış olan büyük fakih, usul alimi, ricâl muhaddisi, bilgin ve allâme olan Hz. Ayetullah Ebu'l-Maâli Seyyid Şihab'ed-Din b. Ayetullah Seyyid Şems'ed-Din Mahmud Hüseynî-i Mar'aşî-i Necefî (r.a.)'dir
Ayetullah Mar'aşî-i Necefî, 23 Temmuz 1897'de Irak'ın güneyinde yer alan Necef şehrinde dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Başlangıç ilimlerini (ulum-i evâil) babasının, dedesi Şems Bigem Tabâtabâî'nin ve diğer üstadların yanında tamamış, daha sonra tecvid, kıraât, insâb,

edebiyat, fıkıh, usul, matematik, astronomi, tıp, ricâl, dirâye ve kelâm ilimlerini Necef, Samerra, Kazımeyn ve Tahran'ın muhtelif medreselerinde zamanın önde gelen üstadlarının, alimlerinin ve büyük merciîlerin yanında öğrenmiştir. Şiî ve Sünni dünyasının seçkin şahsiyetleriyle çokca görüşmüş ve onlardan faydalanmıştır. İçtihat icazet-nâmesi almış ve fıkıh, usul, hadis, tefsir, ricâl, kıraât, tecvid, irfan, matematik, astronomi, tıp ve özellikle insâb ilimlerinde akranlarının önüne geçmiş ve bu ilimlerin bazılarında içtihat derecesine ulaşmıştır. O, Şiî, Zeydî ve Sünni dünyasının büyük alimlerinden dört yüzden fazla hadisi rivayet etme izini almıştır ki bu hadisler “El-Meselselâm fi'l-İcazât” adıyla iki cilt olarak çok yakında yayınlanacaktır.

Ayetullah Mar'aşî-i Necefî 1924 yılında İran'a yolculuk etmiş, İmam Ali b. Musa Er-Rıza (a.s.)'ın mübarek kabrini ziyaret ettikten sonra Tahran'a gitmiş ve bu şehirde bir yıl ikamet etmiştir. Kum Havza-i İlmiyye'sinin kurucusu merhum Ayetullah Hacı Şeyh Abdülkerim Hâirî'nin daveti üzerine Kum şehrine yolculuk etmiş, ömrünün sonuna kadar bu şehirde kalarak öğrenci yetiştirmekle meşgul olmuştur. Kum şehrinde ikamet etmeye başladıktan sonra Kum Havza-i İlmiyye'sinin resmî müderrisi olarak tanınmıştır. O, ilmi, takvası ve iyi ahlakıyla günden güne şöhret bulmuş, Kum halkı arasında saygın bir konuma ulaşmıştır. Günden güne öğrencilerinin sayısı artmış, bir müddet sonra Kum Havza-i İlmiyyesinin temel sütunlarından biri olmuş ve büyük taklit merciîleri arasında sayılır olmuştur. İran, Irak, Pakistan, Hindistan, Fars Körfezi etrafında yer alan ülkelerdeki ve diğer bölgelerdeki Şiîlerin birçoğu onu taklit merciî olarak kabul etmişlerdir.

Ayetullah Mar'aşî-i Necefî, Necef şehrinde tahsil ile meşgul olduğu sırada Irak halkının İngiliz sömürgesi aleyhine başlattığı mücadeleye katılmış ve daha sonra İran'da diğer merciîler ve halkla birlikte Pehlevî rejimine karşı mücadele etmiştir. Çalışma, tedris, mücadele ve önemli dinî, sosyal ve kültürel çalışmalarla, ki bunlardan birisi 1 Eylül 1990 yılında kurduğu kütüphanedir, geçen bir ömrün ardından geçirdiği kalp hastalığı sonucunda dünyaya gözlerini kapamıştır.



2- KÜTÜPHANENİN TARİHÇESİ

Ayetullah Mar'aşî-i Necefî Kütüphanesi'nin kuruluşunun ilk merhalesi seksen yıl öncesine, yani Ayetullah Mar'aşî-i Necefî'nin Necef şehrinde ilim tahsil ettiği döneme tekabül eder. O dönemde el yazması eserlerin ve İslâm kültür mirasının değeri ve önemi henüz bugünkü gibi herkes tarafından bilinmemekteydi. Bu yüzden yabancılar, uluslar arası kitap tellalları, faydacılar, kitap sevdalıları v.s. az bulunan el yazması kitapları az bir fiyat karşılığında satın alıp, İslâm ülkeleri dışına çıkarıyorlardı. O zamanlar kimse bu büyük mirası koruma düşüncesinde değildi ve kimse bu değerli kitapların İslâm ülkeleri dışına çıkmasını engellemek için çaba göstermiyordu. Büyük İslâm mirasını incelemeye ve geçmişlerin eserlerini koruma ve toplamaya karşı özel bir ilgisi olan Ayetullah Mar'aşî-i Necefî ne yazık ki yalnız başına İslâm mirasını yağmalama dalgasına karşı duracak güce sahip değildi ve el ele verip bir girişimde de bulunamıyordu. Gücü yettiği ölçüde el yazması ve İslâmî eserleri toplamaya çalıştı. Öyle ki bazen bu yolda bir takım sorunlarla karşılaşıyordu. Örneğin Mirzâ Abdullah Efendi'nin “Riyâz'ul-Ulemâ” adlı el yazması eserini satın almak için Necef şehrinin İngiliz hakimi ile sorun yaşamış ve hapse düşümüştü. Ancak yine de eli kolu bağlı oturmamış söz konusu eserin birkaç nüshasını hazırlamıştır ki bu nüshalar şu an Ayetullah Mar'aşî-i Necefî kütüphanesinde mevcut olup “Riyâz'ul-Ulemâ”nın bugünkü baskısı bu nüshalar üzerinden yapılmıştır.

Ayetullah Mar'aşî-i Necefî önce değerli matbu ve el yazması kitapların bir listesini hazırlamış ve zamanla bunları satın almaya başlamıştır. Bugün bu liste kütüphanede küçük bir defter şeklinde mevcuttur.

Bu tür kitapların satın alınması uluslar arası tellalların ve kitap sevdalılarının da bu yolda oldukları göz önüne alınırsa çok fazla bütçe ve malî güç gerektirdiğği açıktır. Bu yüzden Ayetullah Mar'aşî-i Necefî günlük yemeklerinden bir öğün azaltarak, kendi harcamalarından kısarak, isticarî namaz kılmanın ve oruç tutmanın zahmetlerine katlanarak ve geceleri bir pirinç atölyesinde çalışarak kitapları satın almak için gereken bütçenin bir kısmını karşılamaya çalışmıştır.

O, kitaba, ilme ve yüce İslâm mirasına öylesine aşk ve ilgi duyuyordu ki bu yolda karşısına çıkacak tüm sorunlara, musibetlere ve acı olaylara katlanmaya razı idi.

Bu şekilde el yazması nüsha ve kitaplardan oluşan, Şiî ve Müslüman alimlerin kitaplarını içeren değerli bir koleksiyon oluşturdu ve şu anki kütüphanenin temelleri Necef'te atılmış oldu. İran'a yolculuğunun ve Kum şehrine yerleşmesinin ardından Ayetullah Necefî kendi kişisel kütüphanesini Necef'ten Kum'a getirdi ve İran'da da el yazması kitap ve nüshaları satın almaya daha ciddi bir şekilde devam etti. Yazışma yoluyla alimler ve İslâm ülkelerindeki üniversitelerle kurduğu ilişki sayesinde değerli kitaplar topladı. Öyle ki evinin iç ve dış odaları kitaplarla dolmuştu. Bedi'uz-Zaman Firuzânfer, Muhammed Taki Müderris Rezevî, Mahmud Şahabî, Celaleddin Humaî ve diğer ilim adamları Cuma günleri Ayetullah Necefî'nin kişisel kütüphanesinde mevcut olan el yazması nüsha ve kitaplardan yararlanmak üzere Kum'a gidiyorlar, kitaplardan faylanıp ilmî görüşmeler yapıyorlardı. Onun kütüphanesinden ve yazma eserler hakkındaki bilgisinden en çok yararlananlardan birisi de “Ez-Zeria ilâ Tesânif'uş-Şia” kiabının sahibi Allâme Şeyh Aga Bozorg-i Tehranî idi.

Kitapların hacminin günden güne artması ve evinin kitapları almaması üzerine Ayetullah Necefî iki yüz yetmiş sekiz cilt yazma eseri Tahran Üniversitesi Ma'kul ve Menkul Bilimler Fakültesi (şimdiki İlahiyat ve İslâmî İlimler Fakültesi) kütüphanesine bağışladı. Bu kitaplar söz konusu kütüphanenin yazma eserler kataloğunda gösterilmiştir. Yine birçok yazma eser ve matbu kitap Ayetullah Necefî tarafından Astan-ı Kuds-i Rezevî, Asitâne-i Hazret-i Masume (s.a.), Asitâne-i Hazret-i Abd'ul-Uzma (a.s.), Asitâne-i Şah Çerağ, Feyziye Medresesi kütüphaneleri ile yurt içi ve dışındaki başka kütüphanelere bağışlanmıştır. Ancak tüm bu bağışlar yer yetmezliği sorununu çözüme kavuşturmamıştır. Bu yüzden Ayetullah Mar'aşî-i Necefî, Kum şehrinin İran caddesinde yer alan bir medrese kurduktan sonra medresenin bir salonunu kütüphane yapmaya karar vermiş ve fıkıh, tefsir, usul ilgili kitaplar ile diğer bazı kitapları bu salona yerleştirerek alimlerin ve öğrencilerin istifadesine sunmuştur. Bir müddet sonra kitaplardan faydalanmak amacıyla dışarıdan medreseye gelen alim, öğrenci ve araştırmacıların yoğun ilgisi üzerine daha fazla kitaba ve daha geniş bir alana ihtiyaç duyulmuş bunun üzerine Ayetullah Necefî söz konusu medresenin üçüncü katını kütüphaneye dönüştürerek 10 Aralık 1960 yılında kendisinin, alimlerin ve öğrencilerin katıldığı bir törenle kullanıma açmıştır. Yine birçok matbu ve yazma eser Ayetullah Necefî tarafından bu kütüphaneye bağışlandı. Bu bağış ile kütüphane koleksiyonuna on bin üç yüz adet kitap ve iki bin adet yazma nüsha eklenmiş oldu. Anılan kütüphane bir okuma salonu ve bir depodan oluşuyordu.

Kitap ve araştırma sevdalılarının yoğun ilgisi ile yeni koleksiyon ve kitapların satın alınması yeniden okuma salonunun ve kitapların saklandığı deponun yetersizliği sorununu gündeme getirdi. Bu durum karşısında Ayetullah Mar'aşî-i Necefî büyük ve müstakil bir kütüphane binası araştırmaya koyuldu. Bu nedenle anılan medresenin, ki bugün Ayetullah Mar'aşî-i Necefî caddesi olarak isimlendirilmektedir, karşısında yaklaşık bin metre karelik bir arsa satın aldı ve temelini 1970 yılında kendi eliyle attı. Kütüphanenin asıl binasının yapımına başlandı. Dört yıl süren çalışmanın ardından 5 Eylül 1974 yılında görkemli bir açılış töreniyle “Kitabhane-i Mevkufe-i Ayetullah'il-Uzmâ Mar'aşî-i Necefî” adıyla resmen açıldı ve çalışmaya başladı. Kütüphane açıldığı gün yaklaşık olarak 16.000 matbu ve yazma kitaba sahip idi. Yeni kütüphanenin geniş alanı birçok insanı kabul etme ve çok sayıda matbu ve yazma kitabı barındırma imkanına sahipti. Ayetullah Necefî kendi kütüphanesinin büyük bir bölümünü yeni kütüphaneye bağışlamıştır. Daha sonraki yıllarda zamanla kütüphanenin matbu ve yazma koleksiyonları artmış, Ayetullah Necefî'nin bütün kitapları yeni binaya vakf edilmiştir.



B- KÜTÜPHANENİN BİNASI VE YÖNETİMİ



Kütüphanenin 1979 yılında tamamlanmasının ardından kütüphanenin batısında yer alan beş yüz metre karelik başka bir arsa satın alınarak üzerine beş katlık bir bina yapıldı. Bina yapıldıktan sonra kütüphane binasına eklendi ve kütüphanenin yüz ölçümü zamanla (muhtelif katların hesaplanmasıyla) beş bin metre kareye ulaştı.

Kütüphanenin mimari ve dış cephe uslubu geleneksel İslâm mimarisinden etkilenmiş olup çini mozaiklerle ve mukarnas kemerlerle süslenmiştir. Binanın dışı Kum şehrine ait geleneksel sarı tuğlalar ve çinili kitâbelerle süslenmiştir. Dış görünümünde geleneğe riayet edilmekle birlikte binanın iç yapısında modern mimarinin kolaylıklarından faydalanılmıştır.

Kütüphane binası merkez bölümde yer alan bodrumun, kütüphane önündeki dört katın ve şu anki kütüphanenin batı bölümündeki beş katın hesaplanmasıyla aşağıda açıklandığı şekildedir:



Bodrum Kat: Kütüphane tesisatı, matbu kitapların sahhaflık salonu, teknik hizmetler, kütüphane araçları depoları, danışma ve santrali içermektedir.



Zemin Kat: Okuma salonları, kitap alımı, vakıf başkanlığı odası, bilgisayar birimi, genel müracaatlar bölümü, vasiyeti üzerine kütüphanenin kurucusu Ayetullah Necefî'nin kabri ve giriş kapısı yer almaktadır.



Birinci Kat: İç işler müdürlüğü, yardımcıları, idari işler, yazmalar deposu, yazma kitapları katologlama birimi, toplantı salonu, araştırmacılar odası, geleneksel ciltleme salonu, zarar tanıma birimi, afetten korunma birimi, yazma eserleri onarma birimi, mikrografi birimi (mikrofilm, baskı, fotoğraflama, mikrofiş), dünyadaki muhtelif kütüphanelerde mevcut yazma eserlerin katologlarının bulunduğu salon, faksimile kitaplar salonu, halkla ilişkiler ve uluslar arası ilişkiler birimi bu katta yer almaktadır.



Kütüphanenin Batı Bölümünün Birinci Katı: Arapça, Farsça, Urduca ve Türkçe matbu kitaplar deposu, doğu bölümünden gelen kitapları katologlama, ayırma birimleri, bilgisayar birimi ve kitapları sınıflandırma birimi. Kütüphane itfaiyecilik araçlarına sahip olup yazma eserlerin depolandığı bölümler helyon gazıyla donatılmıştır. Yangın esnasında otamatik olarak bu donanımlar faaliyete geçerek kitaplara bir zarar gelmeden yangını söndürebilmektedir. Kütüphanenin aydınlatma sistemi okuma salonu ve depolar yeterli ölçüde güneş ışığını alacak şekilde yapılmıştır. Kitaplıkların düzenlenmesinde revaçtaki ölçütler ve yöntemler göz önüne alınmıştır.

Kütüphanenin diğer donanım özelliklerinden birisi de uyarıcı ses sistemine sahip olmasıdır. Yurt içi ve yurt dışı haberleşmelerde kullanılmak üzere Latin alfabesinde teleks ve faksa sahiptir.



YÖNETİM VE VAKIF BAŞKANLIĞI



Çalışmaya başladığı ilk günden itibaren kütüphanenin vakıf başkanı kurucusunun vasiyeti uyarınca Ayetullah Necefî'nin büyük oğlu Hüccet'ül-İslâm Dr. Mahmud Mar'aşî-i Necefî'dir. Dr. Necefî kitap ve kütüphanecilik ilminde bilgili bir şahsiyettir olup kütüphanenin biçimlenmesinde ve yapısında temel bir role sahiptir. Ayetullah Necefî'nin deyimiyle; “Gerçekte bu kütüphanenin kurucusu O'dur.” Dr. Mar'aşî babasının huzurunda kitap ve yazma nüshalar ile tanışmış, kütüphane kurulmadan önce kütüphanenin bütün idari, kültürel, kitap satın alma, kütüphaneyi geliştirme görevlerini üstlenmiştir. Kurucunun anılan vasiyeti gereği kütüphanenin vakıf yöneticiliği her zaman kendi ailesinin sorumluluğunda olacaktır.

Kütüphane bir vekile, iç işleri müdürüne ve birkaç idari, mali ve yürütme yardımcısına sahiptir. Halihazırda kütüphane personeli yüz elli kişiden fazla olup ileriki kalkınma programıyla birlikte personel sayısı iki yüz elli kişiye ulaşacaktır.







MALİ İŞLER VE BÜTÇE



Kütüphanenin bütün giderlerini, yazma ve matbu kitapların, süreli yayınların, araçların satın alınması, çalışanların maaşlarının ödenmesi ve diğer tüm giderler kütüphanenin kurulduğu günden Ayetullah Necefî'nin ölümüne kadar onun sorumluluğunda idi. Ayetullah Necefî'nin ölümünden sonra ise kütüphanenin günden güne genişlemesi, çalışanların çoğalması ve inceleme-araştırma çalışmalarının ilerlemesi v.b. sebeplerle kütüphanenin yıllık bütçesini karşılamak güçleştiğinden Vakıf Başkanı Dr. Mar'aşî'nin tedbir ve geniş düşüncesi ve ülkenin ilgili makamları ile meşveret sayesinde yeni bir proje hazırlanarak İslâmî Şura Meclisi'ne kanun taslağı şeklinde sunuldu. Kütüphanenin yıllık bütçesinin ön görüldüğü bu projenin millet vekilleri tarafından onanmasının ardından kütüphanenin yıllık bütçesinin yüzde sekseni devletin genel bütçesi yoluyla geri kalan kısmı kütüphanenin vakıf başkanlığı vesilesiyle muhtelif yollarla karşılanmaktadır.



DİĞER BİRİMLER



Kütüphanenin temel ve yan birimleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Uzmanların çalıştığı yazma nüshaların zararlarını tanıma birimi, afetleri uzaklaştırma birimi; bu birimde bir nüsha böceklerin veya diğer virüslerin saldırısına uğradığı takdirde yetmiş iki saat süreyle karantinaya alınıp gerekli işlemler yapılmaktadır. Nüshaların ve kitapların onarım ve tamiri bölümü, ciltcilik bölümü, mikrografi bölümü ve yazma kitapları katologlama bölümü (bu bölüm tarafından şu ana kadar 96.000 cilt yazma nüshanın tanıtıldığı yirmi dört cilt katolog basılmıştır). Katologlama çalışması vakıf yönetiminin gözetiminde Hüccet'ül-İslâm Ahmed Hüseynî Eşkeverî tarafından yürütülmektedir. Yine yirmi ciltlik katologda tanıtılan kitapların ayrıştırılma çalışması da yapılmış olup, Arapça nüshalar altı cilt olarak hazırlanmış ve basılmıştır.

Orijinal nüshaları yurt içi ve dışındaki kütüphanelerde bulunan mikrofilmleri katologlama bölümü. Bu bölüm şu ana kadar bin nüshayı içeren iki ciltlik bir katolog hazırlamış ve basmıştır. Matbu kitapları katologlama birimi, bilgisayar birimi. Yazma, matbu ve mikrofilm olmak üzere tüm kitapların bilgileri ve kütüphanenin tüm programları bu bölüme aktarılır ve otomasyon işlemleri için hazırlanır. Halkla ilişkiler ve uluslar arası ilişkiler birimi. Bu birim şu ana kadar üç yüz altmış kütüphane, bilimsel merkez, üniversite ve kültür merkezi ile faks aracılığıyla irtibat halindedir. Koleksiyon geliştirme birimi. Bu birim İran içi ve dışındaki kitapları belirleme ve satın alma görevini üstlenmiştir. Kütüphaneyi koruma ve geliştirme birimi.

Yukarıdaki birimlerin yanı sıra kütüphane araştırma ve kültürel birimlere de sahiptir. Kütüphanenin amfiteatrlarından birinde yer alan araştırma birimi mevcuttur. Yayınlar birimi. Ş. 1370/m. 1991 yılında düzenlenen Tahran Dördüncü Uluslar Arası Kitap Fuarı'nda “yılın örnek yayıncısı” seçilmiştir. Dünya kütüphaneleri ansiklopedisi birimi kütüphanenin en önemli ve aktif birimlerinden birisidir. Bu birim yazma nüshaları ve İslâm mirasını içeren kütüphaneler hakkında bir ansiklopedi hazırlamakla meşguldür. Bu birim şu ana kadar yurt içi ve dışındaki kütüphanelerin isimlerini içeren elli binden fazla fiş hazırlamıştır.



C- SINIFLANDIRMA SİSTEMİ VE KÜTÜPHANENİN HİZMETLERİ



Kütüphane kitaplarının sınıflandırılması, katologlanması ve numaralanması işlemleri gelen kitapların raflara yerleştirilmesi göz önüne alınarak yapılır. Her kitap için farklı renklerde üç belge hazırlanır: Kitabın adını içeren ana belge (beyaz), yazar adını içeren belge (pembe) ve konuyu içeren belge (yeşil). Konuyu içeren belgeler kütüphanenin idari biriminde yer alır. Diğer iki belge alfabe sırasına göre kütüphanenin genel salonunda yer alan çekmecelere yerleştirilir.

Halihazırda birkaç uzmanın ve tecrübeli elemanın işbirliğiyle kütüphanenin katologlama biriminde matbu kitapların fihristlenmesi ve yeni bir sistemle sınıflandırılması çalışmaları yapılmaktadır. Bu sistemin tamamlanmasının ardından kütüphane hizmetlerinin bilgisayar aracılığıyla yapılacak ve bu katologtan faydalanma süreci başlayacaktır. Bu sistemin amacı kullanıcıların en az zamanda istedikleri kaynaklara ulaşabilmelerini sağlamaktır.

Kütüphanede şu ana kadar yaklaşık 180.000 cilt kitap ismi bilgisayara yüklenmiştir. Tamamının yüklenmesinin ardından kitap bilgilerini girerek bilgisayar yoluyla aramak mevcut kaynakların bulunmasındaki büyük sorunları giderecektir. Bilgisayarlanma programının sonraki hedefi ülke içi ve dışındaki diğer önemli ve muteber kütüphanelerle ağ bağlantısı kurulmasını sağlamaktır.

Üyelik şartları çok kolaydır. Kütüphane şuan 28.000 sürekli üyeye sahiptir. Günde 1.500 kişi ve yılda 500.000'den fazla kişi kütüphaneden faydalanmaktadır. Üyelik kartı hiçbir ücret alınmaksızın çıkarılmakta ve yalnızca üyelik belgesine sahip olmak kütüphanenin tüm imkanlarından yararlanabilmeye yetmektedir.

Kurumlar, bilimsel merkezler, topluluklar ve araştırmacılar şahsen baş vurmak veya yazışmak suretiyle rahatlıkla kütüphanenin matbu ve yazma eserleri ile mikrofilm, mikrofiş ve fotoğraf kaynaklarından faydalanabilirler.

Kütüphanenin hizmet birimi iki temel bölüme ayrılabilir; dünyanın bütün aktif kütüphanelerinde geçerli olan mütedavil hizmetler ve mikrofilm, mikrofiş v.s. gibi özel hizmetler. Halihazırda tüm bu sistemler yurt içi ve dışındaki tüm bireylere, kuruluşlara ve bilimsel merkezlere hizmet vermektedir.

Yurt içi ve dışındaki kütüphanelerde mevcut bütün yazma nüshaların üç binden fazla mikrofilmi faksimile kitap şeklinde basılmış ve kullanıcıların hizmetine sunulmuştur. Bu mikrofilmler Fransa, İngiltere, Vatikan, Dımaşk milli kütüphaneleri, Kahire Dar'ul-Kitab Kütüphanesi, Türkiye, Hindistan, Pakistan, Irak ve Suriye'nin önemli kütüphaneleri ile Amerika'da faaliyet gösteren yetmişden fazla bilimsel-kültürel merkezle kurulan ilişkinin ürünüdür.

Kütüphanelere, bilimsel kurumlara, üniversite araştırma merkezlerine ve yurt içi ve dışındaki araştırmacılara kitap göndermek kütüphanenin özel hizmetleri kapsamına girer.

Kütüphanecilik, sahhaflık, katologlama işlemleri üzerine personele eğitim vermek kütüphanenin diğer önemli hizmetlerindendir.
Resim
Cevapla

“Araştırma ve Makaleler” sayfasına dön