Aişe'nin Marifetleri

[Bekleyen]

Bir defasında, Resul-i Ekrem'e (s.a.a.): "Allah'ın peygamberi olduğunu iddia eden sen misin?!" demişti.[Gazali, İhya-u Ulum'id-Din, c. 2, s. 65, Edeb'ün-Nikah Kitabı]

Bir defasında, Peygamber-i Ekrem (s.a.a.) Aişe'nin evinde iken eşlerinden biri ona, çok sevdiği bir yemeği hazırlayıp göndermiş, Aişe yemek dolu tabağı alıp kırmış ve Resulullah'ın (s.a.a.) yemeği tatmasına engel olmuştu. [Sahih-i Buhari, c. 7, s.46, Bab'ul-Gayre]

Bir defasında da, sinirlenerek Resulullah'a (s.a.a.): "Adaletli ol!" demiş, bunun üzerine orada bulunan babası Aişe'ye bir tokat atmış, Aişe kanlar içinde kalmıştı. [Kenz'ül-Ummal, c. 13, s. 696; İhya-u Ulum'id-Din, c. 2, s. 65]

Aysenin Kıskançlığı o derecedeydiki, Resul-i Ekrem (s.a.a.) Nu'man'ın kızı Esma'yla evlenince, yalan konuşarak ona; "Peygamber yanına gelince, "Senden Allah'a sığınırım!" dersen, çok hoşuna gider." demişti. Aişe bu planla Resulullah'ın o zavallı ve saf kadını boşaması hedefini güdüyordu. Nihayet böyle de oldu ve bu sözünden dolayı Resul-i Ekrem (s.a.a.) Esma'yı boşadı. [ et-Tabakat'ul-Kubra, c. 8, s. 145 - 146; el-İsabe, c. 4, s. 233; Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 85]

Bir defasında Peygamber efendimiz Hatice'yi anınca Aişe şöyle demişti: "Bana ne Hatice' den? O işi bitmiş yaşlı bir kadındı ve Allah onun yerine sana daha hayırlısını verdi." Resulullah (s.a.a.) bu sözleri duyunca öfkeden tüyleri ürpermişti.

Resul-i Ekrem'in (s.a.a.) huzurunda Aişe'nin saygısızlığı öyle bir hadde varmıştı ki, Resulullah (s.a.a.) namaz kılarken karşısına geçmiş, ayaklarını Resulullah'ın secde yerine uzatmıştı. Resulullah işaret edince ayaklarını topluyor,başını secdeden kaldırınca yine ayaklarını uzatıyordu.
[Sahih-i Buhari, c. 5, s. 48-49, Peygamber'in Haticeyle Evlenmesi Babı; Sahih-i Müslim, c]

Bir defa Aişe'yle Hafsa Resulullah'a (s.a.a.) karşı bir komplo hazırladılar. Bu yüzden Resul-i Ekrem bir ay zevcelerinden uzaklaştı ve hasırın üzerinde uyudu. [Sahih-i Buhari, c. 3, s. 175-176, Mezalim Kitabı.]

"Eşlerinden istediğinin sırasını erteler, istediğini ka-bul edersin..." ayeti inince utanmadan Peygamber' e; "Görüyorum Rabbin, senin tutkularını hiç ihmal etmiyor!" [Sahih-i Buhari, c. 6, s. 147 ve c. 7, s. 16; Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1085, h. 1464] demişti.


Aişe sinirlendiğinde -ki çok da sinirlenirdi- Resul-i Ekrem'in adını ağzına almaz, yemin ederken de "İbrahim'in Rabbine andolsun" derdi.[Sahih-i Buhari, c. 7, s. 47]

Aişe, Peygamber efendimize (s.a.a.) çok eziyet eder ve mübarek kalbini sürekli kırardı. Ama Resul-i Ekrem (s.a.a.) yüce ahlakı ve sabrı ile buna tahammül ederek iyi davranır ve "Şeytan sana musallat olmuştur" derdi. Keza, Allah Teala'nın onu ve Ömer'in kızı Hafsa'yı tehdit etmesine üzülürdü.
Defalarca Aişe'nin davranışlarını kınayıcı ayetler inmiştir.[Sahih-i Buhari, c. 3, s. 176 - 177]

Bir ayette Allah Teala ona ve Hafsa'ya hitap ederek şöyle buyurmuştur:

"Eğer ikiniz de Allah'a tevbe ederseniz, (yerinde olur). Çünkü kuşkusuz, kalpleriniz sapmıştır sizin." [Tahrim Suresi /4]

Allah yine buyurmuştur ki: "Ve eğer Peygamber' e karşı birbirinize arka verirseniz, bilesiniz ki, onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin salihidir; bunların ardından da melekler onun destekçisidirler." [Tahrim Suresi /4]

Bu açık tehdit, Aişe ve çoğu zaman onun sözlerini dinleyip ona uyan Hafsa'ya hitaptır.
Yine Allah Teala bu ikisi hakkında şöyle buyurmuştur:
"Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi, Müslüman, mümin, ... kadınlar verir." [Tahrim Suresi /5]

Buhari yazıyor ki: Bu ayetler Ömer bin Hattab'ın da dediği gibi Aişe ve Hafsa hakkında nazil olmuştur. [Sahih-i Buhaui, c. 6, s. 195 ve 197]
Bu ayet tek başına, Müslümanlar arasında Aişe'den daha hayırlı kadınlar olduğunu ispatlamaktadır.

Bir gün Resulullah (s.a.a.) Aişe'yi Dahye-i Kelbi'nin kız kardeşi Şeraf'ı görmesi ve Peygamber' e istemesi için gönderdi. Aişe geri döndüğünde kıskançlık onun bütün benliğini kaplamıştı. Resulullah, "Onu nasıl buldun ?" diye sorduğunda, "Onda bir iyilik, güzellik görmedim." dedi. Resul-i Ekrem (s.a.a.): "Gördün gördün! Hem de seni sarsan bir ben gördün!" dedi. Bunun üzerine Aişe: "Ey Resulullah! Senden hiçbir şey gizlenmiyor ki!" dedi.[İbn-i Sa'd, et-Tabakat'ul-Kubra, c. 8, s. 160 - 161; Kenz'ül- Ummal, c. 12, s. 418, h. 3546]

Aişe, Hz. Ali ile savaşmak için Basra'ya gitmek istediğinde kendisine yardım etmeleri için Peygamber'in eşlerine elçiler gönderdi. Ama Ömer'in kızı Hafsa dışında hiçbiri onunla gitmeye razı olmadı. Hafsa'yı da kardeşi Abdullah bin Ömer engelleyip vazgeçirdi.[İbn-i Ebi'l-Hadid, Şerh-i Nehc'ül-Belağa, c. 6, s. 225]

Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de buyuruyor ki: "Allah inkar edenlere, Nuh'un karısıyla Lut'un karısını örnek verdi. İkisi de kullarımızdan iki salih kulun (nikahı) altındaydılar. Derken onlara ihanet ettiler. Kocaları Allah'tan (gelen) hiçbir şeyi onlardan savamadı. (Onlara: "Haydi girenlerle beraber siz de ateşe girin" denildi.

"Ve Allah inananlara, Firavun'un karısını örnek verdi. Hani o şöyle demişti: "Ey Rabbim! Bana cennette bir ev kur ve beni Firavun'dan ve onun (kötü) işlerinden kurtar, ve beni şu zalimler topluluğundan kurtar!" (Yine Allah inananlara) İmran kızı Meryem'i (örnek gösterdi). O iffetini korudu da ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını doğruladı. , gönülden itaat edenlerdendi."[Tahrim Suresi / 10 - 12.]



İmam Hasan aleyhisselam şehadeti şeraflendirdikten sonra kardeşi İmam Hüseyin aleyhisselam onu Ceddi Resulullahın yanında defn etmek istediğinde Aişe bir katıra binip insanları ona karşı tahrik edip, orada defn etmemesine sebep oldu bunu üzerine Abdullah b. Abbas, Aişeye dedi ki:
“Cemel Savaşında deveye bindin şimdide katıra binip Resulullahın hicabını yırtıyorsun. Senin istediğin Allahın nurunu söndürmek ise, Allah, nurunu tamamlayacaktır hatta müşrikler bunu istemeseler dahi. Bizler Allahtanız ve nihayet ona varacağız.”Aişe ona dedi ki: “Benden uzak dur, öf olsun senden.”
Sonra İmam Hüseyin aleyhisselam Aişeye haber verip onu Resulullah’tan boşadığını bildirdi. Zira Resulullah hayatında kadınlarının boşanma yetkisini İmam Ali aleyhisselama vasiyet etmişti. Ondan sonra İmam Hasana ondan da İmam Hüseyine geçmiştir. Resulullah şöyle buyurmuştur:” Kadınlarımdan vasilerin benden sonra boşadıkları kadınlar kıyamet gününde beni göremeyecek.” Kaynak: İsbat el Vasiyya li- Ali bin Ebi Talib, Ali bin Hüseyin el- Mesudi,



Yazılanlar gerçekten çok ilginç, ilginçten öte bir tokat misali. Acaba Kaynakları sunulmuş olan bu rivayetlere bu sözler Ehl-i Sünnet kesiminin cevabı nedir? Akıl, Mantık ve Kaynak dolu cevaplarla çürütmeleri mi gerekir? Yoksa kalkıp işte siz şiiler kafirsiniz, Aişe annemize hakaret ediyorsunuz diyerek Taasup dolu sözler mi beyan edecekler?

Öncelikle şu bilinmeli ki bu yazıların tamamı uydurma değil! Yalan değil! Ben bu yazılanların hemen hemen tamamını bizzat günümüzde Türkçe yayınlanan, Buhari, Müslim Muhtasarlarında bile görebiliyorum. Müminlerin Annesi olan Aişe de, Kıskançlık, Haset, Kin, Nefret, Ehl-i Beyt düşmanlığı had safhadaydı. Ehl-i Beyt düşmanlığı için tarihi Taberinin Türkçe baskısı 4. cildin ilk 3. sayfasından itibaren bakınız ve okuyuz ve şaşırınız.

Yukarıda sunulan bir rivayet vardı.

"Eşlerinden istediğinin sırasını erteler, istediğini ka-bul edersin..." ayeti inince utanmadan Peygamber' e; "Görüyorum Rabbin, senin tutkularını hiç ihmal etmiyor!" [Sahih-i Buhari, c. 6, s. 147 ve c. 7, s. 16; Sahih-i Müslim, c. 2, s. 1085, h. 1464] demişti.

Bu rivayet Arapçasından yumuşatılarak bu hale gelmiştir. Orjinal Halinde Aişenin Resulullaha şöye dediği beyan edilmektedir: GÖRÜYORUMDA SENİN RABBİN OLAN Allah SENİN ŞEYİNİN KEYFİNDEN BAŞKA BİR ŞEY DÜŞÜNMÜYOR.

Dileyenler orjinal için araştırmalar yapabilir. Gerçi bu söz Aişenin onca cürümünün yanında bir zerre misalidir. Koskoca kadınların göğsünden yabancı erkekler süt emzirme bahsinden mi bahsedelim, Hz. Hasanın Tabutunu oklatmasından mı bahsedelim, Hz. Ali a.s hakkında ki kin dolu o sözlerinden mi bahsedelim, Kız kardeşinin oğlu ve yabancı birisine Gusül almayı belden yukarısı çıplak olmak üzere tül bir perde arkasında uygulamalı olarak gösterdiğinden mi bahsedelim, Cemel savaşında bindiği deveyi kutsal ilan etmesinden ve bindiği devenin dışkısını mübarek diye ordusunda beyinsizlere koklatmasında mı bahsedelim, bir çok erkek sahabeye Peygamberin sırlarından, cinselliğinden, ilişki adabından bahsetmesinden mi bahsedelim. Aişenin, Osmanı nasıl öldürttüğünden mi bahsedelim, Suçu nasıl İmam Aliye attığından mı bahsedelim? Aişe dosya inanın açılırsa kapanmayacak kadar geniştir.

[ali muhsin]

Öncelikle şu bilinmeli ki bu yazıların tamamı uydurma değil! Yalan değil! Ben bu yazılanların hemen hemen tamamını bizzat günümüzde Türkçe yayınlanan, Buhari, Müslim Muhtasarlarında bile görebiliyorum. Müminlerin Annesi olan Aişe de, Kıskançlık, Haset, Kin, Nefret, Ehl-i Beyt düşmanlığı had safhadaydı.

Bekleyen kardesim Allah Senden Razi olsun ..

Bende bir kitabta okumustum Nechul Belaga olacak bir hadise vardi o Hadiseyi bulamadim gözümdenmi kacti bilemiyorum eger bildirirseniz sayfa numarasinida aciklarsaniz sevinirim... olay söyle cereyan ediyor :

( Cemel ,Sifiyn, Nehrevan savaslarindan birinde olacak ) Ayse Muaviye ve onun ordusu ile bir olmus Imam Ali (as) ma karsi Savasmaktaydi ,Bir Savasta Imam Ali (as) min safinda olan Muhammed bin Ebu bekir kendi kiz kardesi olan Ayseyi Esir alip, Imam Ali (as) min Huzuruna götürüyor .Imam Ali (as) yinede ona Saygida kusur etmezken Ayse, Imama sunu söylüyor " Keske Bin Defa ölüp ,ölüp Dirilseydimde ,senin huzurunda esir olarak cikmasaydim " diyor


Bu zalimligi yapan bir kadin, Peygamberimizin Masum ve Temiz Ehli Beytine kin , haset, nefretle ,kiskanclikla bakan zalimane bir kadin, nasil olurda Mümünlerin anasi olabilir ,buna Bu unvan verenlere Yaziklar olsun !!!

Aslinda Ehli Sünnetin Sahabe dedikler kisilerin Zalimlikleride aciklansa, kimlerle avutulduklarini anlarlardi ,sünki Sahabe deyip toz konudurmadiklari kisiler, Ehli Beyt Düsmanlaridir ,Peygamber Düsmanlaridir .. bunlari ise kendi Hadis Kitablarinda oldugu halde bazilari halen Ehli Beyt Düsmanlarinin izinden gitmeye israrla devam ediyorlar ...buda Gerceklerden hakikatlerden korktuklari icindir !!!