Abant Platformu

Cevapla
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Abant Platformu

Mesaj gönderen biralevi »

ABANT PALTFORMU DEĞERLENDİRMESİ:

18-19 Mart 2007 tarihinde yapılan ve fetullahçı-diyanetçi-ilahiyatçı kanadın düzenlediği ama piyasaya Yazarlar vakfının düzenlediği lanse edilen 'Tarihî, Kültürel, Folklorik ve Aktüel Boyutlarıyla Alevilik' başlığı altında yapılan toplantıda değerlendirme metni şu şekilde yayınlandı:


Türk Aleviliğinin şekillenmesinde saz ve semah hayati önem taşıyan unsurlar olup bu unsurların Türk halk ve tasavvuf müziği ile Türk folkloruna çok önemli katkılarda bulunduğu göz ardı edilmemeli.

Aleviliğin temel kaynakları ve halen uygulanmakta olan erkân (temel ritüeller) ve yukarıda sözü edilen kanaat önderlerinin tespitleri dikkate alındığında Aleviliğin müstakil bir din yahut itikadi, fıkhı ve siyasi nitelikli bir mezhep olmadığı, onun İslam kimliği içinde batini ve mistik karakter arz ettiği unutulmamalı.

Bazı eleştirilere açık boyutları olmakla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Alevi Bektaşi metinlerini orijinal nüshalarıyla birlikte yayımlaması takdire şayan görülmüştür.

Alevilik tümüyle, itikadi tartışmalara bağlı olarak ortaya çıkan bir yapı olmadığı için kendine has sistemli bir teoloji kurma konumunda olmamış, İslam'ın inanç konularını içinden geldiği tarihî sürece paralel bir nitelikte algılayıp yorumlamıştır.

Alevilik, diğer dinî yapılar gibi doğup geliştiği coğrafi mekânlardaki kimi anlayış ve uygulamaların tesirine maruz kalarak "senkretik" bir niteliğe bürünmüş olmakla birlikte, ana unsur, belirleyici öge İslam olmuştur. Akademik çalışmalarda yahut marjinal kesimlerde önceki inançlara vurgu yapan yahut İslam'ın belirleyiciliğini göz ardı eden yaklaşım ve çıkışlara, kanaat önderlerinin tamamına yakını ve bu kökenden gelenler tepki göstermişlerdir.

2005'te Hollanda'da ve 2006'da Karacaahmet Sultan'da gerçekleştirilen aynı nitelikteki toplantıda teyit edilen Alevilik tanımındaki "Alevilik İslam'dır. Kırklar meclisinde olgunlaştığı ve on iki imamla devam eden inancın adıdır şeklinde." tarifler göz ardı edilmemelidir.

GÖRÜYORSUNUZ Kİ ;
.....Alevilere sinsice mezhebsiz deniliyor ve binlerce yıldır söylenen "Caferiyiz"mesajı yok sayılıyor.
....Yine görüyorsunuzki diyanetin katkıları övülüyor ve Alevilik diyanet müdahalesine açık hale getirilmek isteniyor buda sinsice bu tür yorumlarla sünnileştirme politikasının hedefi haline getirileceği anlamına geliyor.Hatta bu uğurda uydurma olduğu diyanetçede bilinen kırklar meclisi saçmalığına bile göz yumuluyor.
...Aleviliği saz ve semahla sabitleştirerek din dışı bir alana çekiyorlar ve sünnileştirme politikasına uygun hale getirmeye çalışıyorlar.
....Konuşmacı prof.A.Yaşar Ocak :açık açık "Aleviliğin şiilik olmadığını"söyleyerek tüm platformun asıl amacını açıklıyor ,ağzındaki baklayı çıkarıyor.
Plan ortada gerisi bu planı uygulayacak taşeronlar bulmaya kalıyor.Şimdi tercih zamanıdır,ya 12 imam yolunu seçip bu düzmeceleri bozacaksınız ,yada bektaşi masallarıyla halkımızın uyutulmasına ve uzun vadede piyonlaştırılmasına razı olacaksınız....
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Zaten bilinenler ve beklediklerimiz oluyor?

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Fetullahçı bu örgütlenmenin amacı zaten belliydi,
Osman eğri bu işler için görevlendirilmiş taşerondur,Çorumda hacı bektaş bölümünün başına getirilmiş,cemevi ve hacı bektaş kültür merkezi açmış ve birde diyanete bağlı cami açarak niyetini zaten belli etmişti,hatta avrasya strateji toplantısında "Bu şiileri ancak hacı bektaş ve cemevi kültürüyle durdurabiliriz,diyanet camileriylede bunları desteklemeliyiz,biz çorumda bu yüzden şiileri durdurduk tüm türkiye bunu böyle yapsın"demişti.Şu an diyanet ve ilahiyatla içiçe bektaşi kaynaklarını alevi kaynağı diye piyasaya sunmalarıda bu oyunun doğal bir parçasıdır.

Prof.Ahmet Yaşar ocakın dile getirdiği 'Alevilik şiilik değildir,osmanlı bu noktada yanıldı bizler yanılmayalım"türünden tavsiyesinide bu çerçevede anlamalıyız.

katılan reha çamuroğlunun ne olduğu,kime hizmet ettiği zaten belli değildir bu nedenle onun kişiliğinin tutarsızlığına bu toplantıyıda katabilirsiniz.

Diğer Gairp dede dergah dedesi fethi erdoğan ve erikli baba dergah dernek başkanı Metin tarhan ve Eskişehir hacı bektaş veli dernek başkanı İrfan çetinkaya bilinen bektaşilerdir ve sömürü düzeniyl her türlü uzlaşmaya açık figüranlardır.

Alevi vakfı federasyon başkanı doğan bermekte izzettin doğan efendinin çizdiği politikanın taşeronudur ve amaçları diyanetten pay ve dede kadrosu alarak alevileri ve alevileri diyanete pazarlamaktır.

Bu toplantıda direnç gösterebilecek tek kişi Hüseyin fazi dernek başkanı Ali yıldırım olup zaten belli direnci göstermiştir ama ne yazıkki bu vatandaşında dinsel hiçbir sorunu yoktur.
Yani deyimle batı cephesinde yeni birşey yoktur.
AZADİ
Mesajlar: 125
Kayıt: 24 Ara 2006, 20:57

Mesaj gönderen AZADİ »

Diyanet Fetullah Dedeler el ele diye bir sonuçmu çıkıyor.
Yada bazı dedelermi diyebiliriz.
Bu toplantının Genel olarak halka olan yansıması nedir.
ben şahsen buna yönelik doğrudan yada dolaylı bir tepkiyle karşılaşmadım.
Bugün iş icabı gittiğim bir işyerinde oradaki telefona bakan şahıs elindeki zaman gazetesindeki ilk sayfadaki başlığı göstererek okudunmu diye sordu. O sırada işlerin acil olması nedeniyle pek bir konuşamadık.
İşin ilginci gittiğim işyeri çoğunluğu hatta hepsi sünni olan bir yer.
O kişininde sünni yada alevi olup olmadığı konusunda fikrim yoktu.
Bu soruyu bana neden sormuş olabilir.
Eğer tamamen diyanetin belirlediği stratejiye atıfta bulunup övgüyle bahsedecek ise o zaman sünniler içindede hala alevileri kazanmak gibi gayenin devam ettiği sonucu çıkacaktır.

Eğer alevi sünni farketmez hepimiz insanız bu insanlar neden hala aynı yaraları deşiyor diye yaklaşacaksa o zaman belki olumlu diyebiliriz ama buda etkisiz ve sonuç vermeyen bir yaklaşımdır.

Eğer o kişi aleviyse durum dahada vahim.
Çünki içinde yaşadığı işyeri sünni elinde zaman gazetesi ve tamda kendisini ilgilendiren birkonu.
Şimdi ne desin. Sayıp sevdikleri dedeler yada dedelik kurumunun baş vekilleri.
Bu işin fırsatçısı diyebileceğimiz kişiler yıllarca arkasından atıp tuttukları insanlarka kolkola girip kendi halkına aleviliği öğretecek.
Şimdi vazmı geçtik.
Pesmi ettik kaybettikmi.
Amacımız neydiki yolumuz neydiki biz şimdi bu haliyle kaybedelim.
Ve o kişiler bizi ne kadar temsil ediyor.
Bizimle aynı derdi tasayı paylaşabiliyorlarmı. Nedir onları orada birlik haline getiren güç. Neden şimdi. Dünyanın dört biryanında müslümanların çektiği acılar.
Şii memleketlerdeki açık yada gizli saldırılar.
Devlet destekli terör uygulamaları. Şiilerin katline fermanlar.
herbiri ayrı gözüksede ortak bir amacın yapıtaşları.
Hakkı gizleyemezler. Ama ahmakların gözünü boyayıp bir süre daha sürerler bu yolu.
Peki ya sonra bu iletişim çağında mümkünmüdür bu gidişatı durdurmak.
elbette değil onlar sadece kendi zamanlarını kurtarma derdinde.

Bir halkın yıllarca şucunun bucunun peşinde dağlarda kırda köyde kentte olur olmaz saçma kavgalarda yok edildiğinin farkındasınızdır inşallah.
Rehbersiz ve sadece kulaktan dolma bilgilerle bir inancı yürütemeyecekleri ortada.
O zaman batıldan bir pay verip hakkı silmeye çalışıyorlar.
Ancak kendilerini kandırırlar.

İMANLI VE GAYRETLİ TÜM ALEVİ DOSTLARIN TEZ VAKİTTE PEYGAMBERİMİZİN (S.A.A) EMANETİ OLAN KUR'AN VE EHLİ BEYTE SAHİP ÇIKMALARIYLA ANCAK BU KARANLIKTAN KURTULABİLİRİZ.

Allaha emanet.
Eğer iman etmiyor ve Allahtanda korkmuyorsanız bari şu dünyada özgür kişiler olun.

Şehidlerin Efendisi Hz.İmam Huseyin (a.s)
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Kısaca

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Fetullahçı zihniyet böyle bir platformla aleviliğe ve alevilere yön vermek istediler ama Ali YIldırımı unuttular.Basına hep bu yön yansıdı,bizim için hem abantçılar hem katılanlar hemde Ali yıldırımın adına katıldığı fikri grup tabiki batıldır AMA bir söz orada tüm haşmetiyle kendini gösterdi.

Abant olayı ile ilgili benim kısa ve öz olarak söylemek istediğim şu:

"DİNSİZİN HAKKINDAN İMANSIZ GELİR."

Allah (cc);BİR ZALİM GRUBA BAŞKA BİR ZALİMİ MUSALLAT EDEREK ONU REZİL RÜSVA EDER.
Cevapla

“İç Siyaset (Politika)” sayfasına dön