Küçük Görünen Amellerin Değeri

Cevapla
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Küçük Görünen Amellerin Değeri

Mesaj gönderen f_altan »

KÜÇÜK GÖRÜNEN AMELLERİN DEĞERİ

Bismillahirrahmanirrahim

İslam'da bir takım ameller vardır ki, görünüşte çok kolay ve küçüktür. Ama onları yapmaya muvaffak olanlar diyebilirim ki pek azdır. Zahirde küçük görünen bu ameller, gerçekte sevap açısından oldukça büyüktür. Zikredeceğimiz bu küçük amelleri yapmaya gayret gösteren ve muvaffak olanlar, kesinlikle büyük amelleri de yapmaya muvaffak olabilirler. Ama zahirde küçük görünen bu amelleri önemsemeyen veya onları yapmada ihmalkârlık yapan kimseler, büyük amelleri yapmada da aciz kalmaktalar.

Burada zahirde küçük görünen, fakat gerçekte çok da büyük olan amellerden bir kaç tanesini sizlere aktaracağız. Umulur ki, dini kardeşlerim onları yapmada gayret eder ve ahretleri için azık toplamış olurlar inşaallah.

Her gün Oruç Tutmak, Geceleri İbadetle Geçirmek ve Her Gün Kur'an Hatmetmek
İmam Sadık (a.s)'dan şöyle nakledilmiştir:

“Bir gün Resulullah (s.a.a) ashabına buyurdular ki: “Hanginiz bütün günleri oruç tutuyorsunuz?”

Selman: “Ben ya Resulellah!” dedi.

Resulullah (s.a.a): “Hanginiz (her zaman için) geceyi ibadetle geçiriyorsunuz?” diye buyurdular.

Selman: “Ben ya Resulellah” dedi.

Yine Resulullah (s.a.a): “Hanginiz Kur'an'ı her gün hatmediyorsunuz?” diye sordular.

Selman: “Ben ya Resulellah” dedi.

Ashaptan birisi bu durumdan rahatsız olup şöyle dedi: “Ya Resulellah! Selman Fars ırkından olan birisidir, biz Kureyş cemaatına iftihar etmek istiyor. Siz; Hanginiz bütün günleri oruç tutuyorsunuz?” diye buyurdunuz, Selman ben dedi; oysaki o çoğu günler yemek yiyor. Siz; “Hanginiz geceyi ibadetle geçiriyorsunuz?” buyurdunuz, Selman ben dedi; oysaki o çoğu geceleri yatıyor. Siz; “Hanginiz her gün Kur'ân'ı hatmediyorsunuz?” buyurdunuz, Selman yine ben dedi; oysa o, günlerin çoğunu susmakla geçiriyor.”

Resulullah (s.a.a) onun bu sözü üzerine şöyle buyurdular: “Vazgeç (sus) ey filanı, ben size Hekim Lokman gibiyim (her sözümün bir hikmeti vardır). Onun kendisinden sorsan seni aydınlatır.”

Derken o adam Selman'a şöyle dedi: “Ya Eba Abdullah! (Hz. Selman'ın künyesi) Sen bütün günleri oruçlu geçirdiğini mi sanıyorsun?”

Selman: “Evet” dedi.

O adam: “Ben senin çoğu günler yemek yediğini görüyorum” dedi.

Selman cevabında şöyle dedi: “Sandığın şekilde değildir, ben her ay üç gün oruç tutuyorum, Allah-u Teala buyurmuştur ki: “Kim bir iyilikle gelirse, yaptığının on misli mükâfat verilecektir.” [1] Ben Şaban ayını Ramazan ayına muttasıl ediyorum. İşte bu sevm'ud- dehr (bütün günlerin orucu)'in manasınadır.[2]

Daha sonra o adam şöyle dedi: “Sen bütün geceyi ibadetle geçirdiğini mi sanıyorsun?”

Selman: “Evet” dedi.

O adam: “Sen gecenin çoğunu uyuyorsun.”

Selman cevaben şöyle dedi: “Senin düşündüğün gibi değildir. Fakat ben habibim Resulullah (s.a.a)'in şöyle buyurduğunu duydum: [b]“Kim abdestli uyuyorsa, bütün geceyi ibadetle geçirmiş gibidir.”[/b] Binaen aleyh ben daima abdestli uyuyorum.” [3]

Sonra o adam: “Sen her gün Kur'an'ı hatmettiğini mi sanıyorsun?” dedi.

Selman: “Evet” dedi.

O adam: “Oysa sen günlerin çoğu vakitlerinde susuyorsun”

Selman cevaben şöyle dedi: “Senin sandığın gibi değildir. Ama ben habibim Resulullah (s.a.a)'den Hz. Ali'ye şöyle buyurduklarını duydum: “Ya Ebe'l Hasan! (Hz. Ali'nin künyesi) Senin meselin ümmetim arasında “Kulhu vellahu ehad” (İhlâs suresi) gibidir. Kim onu bir defa okursa, Kur'an'ın üçte birini okumuştur; kim onu iki defa okursa, Kur'an'nın üçte ikisini okumuştur; kim onu üç defa okursa, Kur'an'ı hatmetmiş gibidir.”

Daha sonra Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: “Ya Ali! Kim seni diliyle severse, imanın üçte biri kâmil olur. Kim seni dili ve kalbiyle sever eliyle de yardımda bulunursa, imanı kâmil olur.”

Resulullah (s.a.a) daha sonra sözlerinin devamında şöyle buyurdular: “Ya Ali! Beni hak olarak meb'us kılan (peygamber seçen) Allah'a ant olsun ki, eğer yeryüzünün ehli seni gökyüzünün ehli gibi sevseydi, kesinlikle hiçbir kimse cehennem ateşiyle azap edilmezdi.”

Daha sonra cenabı Selman sözünden netice alarak şöyle dedi: “Ben her gün “Kulhu vellahu ehad” (İhlas) suresini üç defa okuyorum.” Bu esnada o adam ağzı taşla kapatılmışçasına ayağa kalktı (ve çekip gitti).[4]

Mezkur hadisten bir kaç netice elde etmek mümkündür:

1- İhlas suresi, Kur'an'ın üçte biridir.

2- Bazı ameller zahirde küçük de görünse Allah katında büyüktür ve tam bir değere sahiptir.

3- Hz. Ali (a.s)'ın sevgisi imanı kamil edendir. Allah Teala bu meseleye Kur'an'ı Kerim'de değinmiştir; Gadir-i Humda şu ayet-i şerifeyi dinin ikmali ve nimetin tamamlanması unvanıyla Resulullah'a nazil etmiştir: “Bugün dininizi ikmal ettim, size verdiğim nimetimi tamamladım ve İslam'ı size din olarak verip buna razı oldum” [5]

Her Gece Kur'ân Hatmetmek, Bütün Peygamberleri Şefaatçi Kılmak, Müminleri Razı Etmek, Hac ve Umre Yapmak
Hz. Fatime (a.s) şöyle nakletmiştir: “Bir gün Resulullah (s.a.a), uyumak için yatağı sermiş olduğum halde yanıma geldi ve şöyle buyurdu: “Ey Fatime, şu dört şeyi yapmadıkça uyuma: Kur'ân'ı hatmetmek, Peygamberleri şefaatçi kılmak, müminleri razı etmek, Hac ve umre yapmak.”

Resulullah (s.a.a) bunları buyurup namaza koyuldu, namazını bitirene kadar sabrettim. Ya Resulullah! Dört şey yapmayı bana emrettin, oysa onları şu halde yapmaya kadir değilim dedim. Resulullah (s.a.a) gülümseyerek şöyle buyurdular:

“Kulhu vellah” (İhlas) suresini üç defa okuduğunda, Kur'an'ı hatmetmiş gibi olursun; bana ve benden önceki Peygamberlere salavat getirdiğinde kıyamet günü senin şefaatçin oluruz; müminlere mağfiret dilediğinde hepsi senden razı olur; “Subhanellahi velhamdu lillahi vela ilahe illellahu vellahu ekber” dediğinde ise Hac ve Umre yapmış (gibi) olursun.” [6]

Salâvat Getirmek

Zahmeti az olup faydası çok olan amellerden biri de Peygamber ve Ehl-i Beyt'ine salâvat getirmektir. Allah Teala'nın kendisi ve melekleri Peygamber'e ve Ehl'i Beyt'ine salâvat getirip müminlere de Ahzab suresinin 56. ayetinde bu ameli yapmayı emretmiştir. Hadislerde de oldukça bu amelin önemine deyinilmiştir. O hadislerden bir kaçının tercümesini sizlere sunuyoruz:

1- Salâvat Getirmek Günahların Affedilmesine Sebep Olur

İmam Rıza (a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur: “Günahların keffaretine gücü yetmeyen kimse Muhammed ve Ali Muhammed' e çok salâvat getirsin. Çünkü salâvat günahları yok eder.”[7]

2- Salâvat Duanın İcabete Erişmesi İçin Engellerin Kalkmasına Sebep Olur

Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her dua, Muhammed ve al- i Muhammed' e salâvat getirmedikçe gökten (icabete erişmekten) engellenmiş olur.” [8]

3- Salâvat Getirmek İhtiyaçların Karşılanmasına Sebep Olur

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur ki: “Kim, Muhammed ve Al- i Muhammed'e yüz defa salâvat getirirse, yüz haceti, otuzu dünya haceti olmak üzere kabul olur.” [9]

4- Salâvat Yazmanın Mükâfatı

Resulullah (sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem) buyurmuştur ki: “Kim bir yazısında bana salâvat yazarsa, ismim o yazıda olduğu müddetçe melekler sürekli olarak ona mağfiret dilerler.” [10]

5- Salâvatsız Sözün Bereketi Yoktur

Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: “Allah'ın ismi anılmadan ve bana salâvat getirilmeden başlanılan her söz, bereketsizdir.” [11]

6- Salâvat Getirmek Peygambere Yakın Olmaya Sebep Olur

Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: “Kıyamet günü insanların bana en yakın olanı, bana en çok salâvat getirenidir.” [12]

Ehl-i Beyt'e Sevgi Beslemek

Peygamber (s.a.a) uzun bir hadiste şöyle buyurmuştur:

“Bilin ki, kim Ali'yi Severse, beni sevmiştir, kim beni severse Allah Teala ondan razı olur, Allah Teala kimden razı olursa onu cennete götürür. Bilin ki kim Ali'yi severse, Kevser'den su içmedikçe, Tuba ağacından meyve yemedikçe ve cennetteki yerini görmedikçe dünyadan ayrılmaz.

Bilin ki kim Ali'yi severse, cennetin Sekiz kapısı onun yüzüne açılır ve sorgu sualsiz istediği kapıdan cennete girer. Kim Ali'yi severse, Allah-u Teala amel defterini sağ eline verir ve Peygamberlerin hesabı gibi onu hesaba çeker. Bilin ki kim Ali'yi severse, Allah-u Teala ölüm sekeratını (can çekişmesini) ona kolaylaştırır ve kabrini cennet bahçelerinden biri kılar.

Bilin ki kim Ali'yi severse, Allah-u Teala ona, bedeninde olan damar sayısınca Huri bağışlar, ailesinden olan seksen kişiye şefaat eder ve bedenindeki her tüy sayısınca kendisine huriler ve cennete bir şehir verilir.

Bilin ki kim Ali'yi severse, Allah-u Teala, ölüm meleğini Peygamberlere gönderdiği gibi ona gönderir, Nekir ve Münkir'in korkusunu ondan giderir, yüzünü ak (nurlu) kılar ve şehitler efendisi Hamza ile beraber olur.

Bilin ki kim Ali'yi severse, kıyamet günü padişahlık tacı başına bırakılır ve keramet elbisesi ona giydirilir.

Bilin ki kim Ali'yi severse, sırattan (yıldırım gibi) geçer, azaptan âmânda kalır, ona bir hesap defteri açılmaz, terazi kurulmaz ve ona, hesapsız olarak cennete gir denilir.

Bilin ki kim Âl-i Muhammedi (s.a.a) severse, hesap, mizan (tartı) ve sırattan emin (güven içinde) olur.

Bilin ki kim Âl-i Muhammed (s.a.a) sevgisi üzerine ölürse, cennette peygamberlerle beraber olması için onun kefili olurum.

Bilin ki kim Âl-i Muhammed'in buğzu (düşmanlığı) üzere ölürse, cennet kokusunu almayacaktır.”
[13]

Tezekkür

Zikredilen bu hadiste göze çarpan sözlerden biri de şudur ki, Ali b. Ebi Talib (a.s)'ı sevenler, can çekiştiklerinde Allah'ın lütfüne meşmul olup ölüm meleği (Azrail) şefkatle ruhlarını kabzeder (alır). Bu, Allah-u Teala'nın gizli lütuflarından sadece birisidir. Bu mevzunun izahı için Bihar’ul-Envar'da nakl olunan şu hadise dikkat ediniz:

Hz. İbrahim (a.s) bir melekle mülakat edip ona “Sen kimsin?” diye sordu.
Melek cevabında: “Ben ölüm meleğiyim” dedi.
Hz. İbrahim (a.s): “Acaba müminlerin ruhunu kabzettiğin zamandaki şekline girip onu bana göstere bilir misin?” dedi.
Melek cevabında: “Evet, yüzünü benden çevir” dedi.
Bunun özerine Hz. İbrahim yüzünü ondan çevirdi. Sonra onu güzel simalı, güzel elbiseli, güzel şemailli ve hoş kokulu bir genç olarak gördü. Hz. İbrahim (a.s) ona şöyle dedi: “Ey ölüm meleği! Eğer senin güzel simandan başka bir şey mümin'e yetişmezse dahi bu ona yeter!”

Hz. İbrahim (a.s) daha sonra meleğe şöyle dedi: “Facirin (kötü adamın) ruhunu aldığın vakitteki şekle girip onu bana göstere bilir misin?”
Melek; “Görmeğe kudretin olmaz” dedi.
Hz. İbrahim; “Sakıncası yoktur” dedi.
Bunun üzerine melek; “Öyleyse yüzünü benden çevir”dedi.

Sonra Hz. İbrahim (a.s) teveccüh edip onu, tüyleri diken diken olmuş, kötü kokulu, siyah elbiseli, ağzından ve burnundan ateş ve duman çıkan siyah bir genç olarak gördü. Hz. İbrahim (a.s) bu durumu görünce bayılıp düştü. Daha sonra ayıldı ve ölüm meleği de ilk şekline döndü. Hz. İbrahim (a.s) şöyle dedi: “Ey ölüm meleği! Eğer facir (zalim) adam, bundan başka bir şey görmese dahi bu ona yeter!” [14]

Açıktır ki, birini seven kimse, ona uymaya, onun yaptıklarını yapmaya, hatta onun sevdiği veya sevmediği şeylere dikkat göstermeğe çalışır. Ama eğer sadece dilde seviyorum derse böyle bir sevginin ona pek faydası olmaz. Asıl sevgi kalpte olandır, kalpte olduğunda amele de yansımaktadır. Allah Teala buyuruyor ki: “(Ey Muhammed!) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun.” [15]

İmam Muhammed Bakır (a.s): “Allah'a isyan eden, O'nu tanımamıştır” buyurup şu manzumeyi okumuşlardır:

Sevdiğini söyler, isyan edersin O'na
Acayip bir iştir bu, andolsun ki canına
Sevgin gerçek olsaydı, itaat ederdin O'na
Çünkü aşık maşukun, sözünden çıkmaz asla.[16]


Şunu da ekleyelim ki, Ehl-i Beyt’e sevgi duymak, açıklandığı üzere gerçek anlamdaki sevginin özelliklerini taşımasa da, mutlaka insana faydası vardır. Fakat bu fayda fark etmektedir. Bu konuda şu rivayeti nakletmekle yetiniyoruz:

“Yusuf isminde bir Hıristiyan, İmam Ali Naki (a.s)’dan bir çok keramet görüyor. İmam (a.s); “Ey Yusuf! İslam'ı seçmen için yeterli miktarda delil görmedin mi?” diye soruyor.

Yusuf cevaben: “Yeterince delil gördüm” diyor.

İmam (a.s) onun bu sözü üzerine şöyle buyuruyorlar:

“Heyhat! Sen Müslüman olmayacaksın, ama senin oğlun İshak Müslüman ve Şii olacaktır. Ey Yusuf! Halk zannediyor ki, sizin bize karşı olan sevgi ve dostluğunuzun bir faydası yoktur. Allah'a andolsun ki, onların zannettikleri gibi değildir. Kimin bize karşı sevgisi olursa, ister Müslüman olsun ister gayri Müslüman faydasını mutlaka görecektir.” [17]

-------------------------------
[1] - En'am/160
[2] - İmam Rıza (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her ay üç gün oruç tutmak müstahaptır; her on günden birini; ilk on günde Perşembe, ikinci on günde Çarşamba, son on günde de yine Perşembe günü.” Tuhaf'ul-Ukul, s. 871.
[3] - Resulullah (s. a.a) buyurmuştur ki: “Kim abdestli uyur, ölüm de o gece ona ulaşırsa, Allah katında şehittir.” (Bihar'ul-Envar, c. 76, s. 183).
[4] - Bihar'ul-Envar, c. 76, s. 181
[5] - Mâide/3
[6] - Fatimet'uz- Zehra Behcet-u Kalb'il- Mustafa, c. 1, s. 304
[7] - Sefinet' ul-Bihar, c. 2, s. 49
[8] - Sefinet' ul-Bihar, c. 1, s. 446
[9] - Ravzat' ül- Mutlakin, c. 12, s. 80
[10] - Kenz' ül- Ummal, c. 1, hadis:2243
[11] - Cela'ul-Efham, s. 245
[12] - Kenz'ul-Ummal, c. 1, s. 2145
[13] - Bihar'ul-Envar, c. 7, s. 221 Hadis, 113, yine c. 39, s. 277. Fezail'uş- Şia Li's- Saduk, s. 3, h.1
[14] - Bihar'ul-Envar, c. 12, s. 74, hadis: 25.
[15] - Âl-i İmran/31
[16] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 601
[17] - Bihar'ul- Envar, c. 50, s. 144.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: Küçük Görünen Amellerin Değeri

Mesaj gönderen Hasan Akça »

Sevgili hocam Allah senden razı olsun inş
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Küçük Görünen Amellerin Değeri

Mesaj gönderen Ali »

Hocam Allah razı olsun çok güzel bir metin hazırlamışsınız...
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Küçük Görünen Amellerin Değeri

Mesaj gönderen ali muhsin »

Sevgili Hocam Allah Sen ve Senin gibi Alimlerimizden Razi olsun .
cok faydali bir yazi ..Saygi ve Sevgilerimle
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Re: Küçük Görünen Amellerin Değeri

Mesaj gönderen f_altan »

Hasan Akça yazdı:Sevgili hocam Allah senden razı olsun inş
Ali yazdı:Hocam Allah razı olsun çok güzel bir metin hazırlamışsınız...
ali muhsin yazdı:Sevgili Hocam Allah Sen ve Senin gibi Alimlerimizden Razi olsun .
cok faydali bir yazi ..Saygi ve Sevgilerimle
Allah Teala siz değerli kardeşlerimden de razı olsun inş. Yazıyı okuduğunuz için mutlu oldum, amel etmeye çalışanlardan oluruz inş.
selam ve dua ile...
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Araştırma ve Makaleler” sayfasına dön