Re: Aziz Mahmut Hüdayi Hazretleri Kimdir?
Gönderilme zamanı: 18 Haz 2010, 21:47
bakın arkadaşlar yeryüzünde ne kadar aynı soydan gelen seyyid varsa geneli aşiretler halinde yaşar.birbirinden kopuk halde yaşayanlarıda bağlı olduğu aşiretleri ile tanınır ve yakın akraba olmasa bile aşiret ismi ile birbirlerini tanırlar.bir aişeret olma sebebine gelince genelde aynı soydan gelen kişilerden kız alıp verildiği için aile topluluğu genişleyip büyüyor.bu hem soyun korunmasına hemde sülale genelindeki bireylerin ayrı memleketlerde yaşasalar bile kendi bağlı oldukları kolun ismiyle birbirlerini tanımalrına vesile oluyor.bu bağlamda bu aşiret sözünün doğu ve güneydoğudaki kürt aşiretleriyle birbirine karıştırılmamsı lazım.zaten onlar canlarından geçer kürtlüklerinden vaz geçmezler...her neyse 3 noktanın ayak yıkama mevzuatındaki hadislerin zayıf olduğu yönünde bir beyenatı var..halbuki bu hadisler gayet kuvvetli ve sahih hadislerdir.gerek senetlerinin sağlamlığı gerekse ravilerinin bilinmesi ve silsilesinin sağlamlığı bakımından bir bir sorun yoktur.acaba neye dayanarak zayıf dedi ve bu husustaki, mesnedi nedir?
gelelim şuanda yeryüzündeki sünni şii kavgasına ve her iki tarafın birbirlerinin kanını heder etme mevzusuna...biz kendi kaynaklarımızda şiilerin kanı helaldır diyen bir kaynak yada eser ne duyduk nede okuduk.fakat sünni olupta şiilerin kanlarını helal gören insanlar elbetteki olabilir.bu yanlış husus o kişilerin
kendi vicdanlarını bağlar.umumun akaidine mal edilemez.vahabi ve selefililerin şiaya bakış açılarını ben şahsen bilmiyorum..bildiğim bir husus varsa selefi ve vahabi akımının SÜNNETİ RESULLLAH(S.A.V.) çizgisinden bambaşka bir yol izlemesidir...hatta mübarek beldelerin ve bu beldedeki müftününde bu akımın
taşaronları olduğu bir gerçektir...yine üzücü bir gerçek varki kutsal beldeye ülkemizden giden seyyid kardeşlerimzin kutsal beldede seyyidliklerini kendi güvenlikleri için gizlemesi ayrı bir hüzün hikayesidir..biz selefi ve vahabi akımından beriyiz ve bu akımın kalbe muhabbetinden AZZE VE CELLE HAZRETLERİNE
sığıınırız.vahabi akımının baş oyuncusu bütün alimler tarafından tekfir edilen ibni teymiyedir.ibni teymiye ise akaidi konularda çok yanlışa düşerek küfre girmiştir.ne yazıkki ülkemizdede vahabi akımının yavaş yavaş çoğaldığını görüyoruz...bunlar görünüşte bizim gibi amel edip kalben ve itkaden başka denizlerin
koyudur.hatta deniz demek doğru olmaz bataklığın en derin tarafıdır
gelelim şuanda yeryüzündeki sünni şii kavgasına ve her iki tarafın birbirlerinin kanını heder etme mevzusuna...biz kendi kaynaklarımızda şiilerin kanı helaldır diyen bir kaynak yada eser ne duyduk nede okuduk.fakat sünni olupta şiilerin kanlarını helal gören insanlar elbetteki olabilir.bu yanlış husus o kişilerin
kendi vicdanlarını bağlar.umumun akaidine mal edilemez.vahabi ve selefililerin şiaya bakış açılarını ben şahsen bilmiyorum..bildiğim bir husus varsa selefi ve vahabi akımının SÜNNETİ RESULLLAH(S.A.V.) çizgisinden bambaşka bir yol izlemesidir...hatta mübarek beldelerin ve bu beldedeki müftününde bu akımın
taşaronları olduğu bir gerçektir...yine üzücü bir gerçek varki kutsal beldeye ülkemizden giden seyyid kardeşlerimzin kutsal beldede seyyidliklerini kendi güvenlikleri için gizlemesi ayrı bir hüzün hikayesidir..biz selefi ve vahabi akımından beriyiz ve bu akımın kalbe muhabbetinden AZZE VE CELLE HAZRETLERİNE
sığıınırız.vahabi akımının baş oyuncusu bütün alimler tarafından tekfir edilen ibni teymiyedir.ibni teymiye ise akaidi konularda çok yanlışa düşerek küfre girmiştir.ne yazıkki ülkemizdede vahabi akımının yavaş yavaş çoğaldığını görüyoruz...bunlar görünüşte bizim gibi amel edip kalben ve itkaden başka denizlerin
koyudur.hatta deniz demek doğru olmaz bataklığın en derin tarafıdır