ibni sina

ammar alevi
Mesajlar: 153
Kayıt: 31 Oca 2007, 15:21

ibni sina

Mesaj gönderen ammar alevi »

İbn-i Sina (tam adı Ebu Ali el-Hüseyin ibni Abdullah ibn-i Sina el-Belhi, Farsça: ابوعلى سينا/پورسينا) (d. 980, Buhara yakınları - ö. 1037, Hemedan), filozof, hekim ve çok yönlü TÜRK bilim adamıdır.

Samanoğulları sarayı kâtiplerinden Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina (Batı'da Avicenna adıyla tanınır), babasından, ünlü bilgin Natili'den ve İsmail Zahit'ten ders aldı. Geometri (özellikle Eukleides geometrisi), mantık, fıkıh, sarf, nahif, tıp, doğabilim üstüne çalışmalar yaptı. Farabi'nin el-İbane's\ aracılığıyla Aristoteles felsefesini ve metafiziğini öğrenip, hastalanan Buhara prensini iyileştirince (997) saray kütüphanesinden yararlanma olanağına kavuştu. Babası ölünce, Cür-can'da Şiraz'lı Ebu Muhammed'ten destek gördü, (Tıp Kanunu'nu Cürcan'da yazdı). Çağında tanınan bütün Yunan filozoflarının Anadolu doğacılarının yapıtlarını incelemiştir
Felsefe İbn-i Sina felsefesi, düşüncesi, varlık anlayışı bakımından örnek bir Ortaçağ filozofudur. Felsefesinde, deney ve akla dayanan duyularla edinilen akıl verilerini akıl ilkelerine göre değerlendiren, açıklayan bir anlayış görülür. Aristoteles'in görüşlerini benimsemiş, felsefeyi iki bölüme ayırmıştır: (kuramsal) hikmet, doğa felsefesi, matematik ve metafiziğe dayanan felsefeyi içerir. Bu alandaki felsefe dallarının temel konusu bilgidir. (uygulamaya ilişkin) hikmet, üçe ayrılır: Siyaset ya da medeni hikmet; iktisat ya da ev hikmeti (el-hikmet ül-menzili-ye); ahlâksal hikmet (el-hikmet ül-hulkiye). Daha çok eyleme dayanan bu üç bölümün konuları ve inceleme alanları ayrıdır.

İbn-i Sina, dini bağımsız bir bilgi alanı olarak ele almış, dinle felsefeyi bağdaştırmaya çabalamış, din felsefesini dört temel konuda toplamıştır: Yaratılış; ahiret; peygamberlik; Allah bilgisi. Yeni eflatuncu Plotinos'un etkisinde kalan İbn-i Sina, İslâm ile yeni eflatunculuğu bağdaştırmaya çalışmıştır. Ona göre tasavvufun temeli "aşk"tır. İnsan aşk aracılığıyla sınırlı varlığından kurtularak sonsuzluğa yükselir. İnsan gerçek kaynağı olan Allah'a feyz ve sudur basamaklarını tırmanarak ulaşabilir; öz kaynağına döner. Her şeyin kaynağı, insan varlığının özünde sürekli bir eylem biçiminde varolan "aşk"tır. Tasavvuf, "aşk"ın dışa vuruluşu, belirli bir düzene göre ortaya konuşudur.


Metafizik İbn-i Sina bu alanda kendisinden önceki filozofların görüşleri ile kelam-cılarınkini uzlaştırmaya çalışmış, Aristoteles'in metafiziği ile kelamcıların ve yeni eflatuncuların düşüncelerini birleştirerek yeni bir bireşim ortaya koymuştur. İbn-i Sina'ya göre metafiziğin temel konusu, "vücudu mutlak" olan Allah ile yüce varlıklardır.|Vücut (var olan) üçe ayrılır: Olası varlık ya da ortaya çıkan ve sonra yok olan varlık; olası ve zorunlu varlık (tümeller ve yasalar evreni, kendiliğinden var olabilen ve bir dış neden sayesinde gerekli olan varlık); özü gereği gerekli olan varlık (Allah). İbn-i Sina Allah'ı "Vahdet-i Vücud" yani 'varlığı zorunlu olan' olarak belirtir ve bu fikir ona hastır. Varlık'ı temel konu alan metafizik, gerekli bir bilim dalıdır.


Mantık İbn-i Sina'ya göre mantık, araç (alet) bilimidir Ruhbilimden doğar ve onun kurallarını alır. Temel konusu, düşüncenin kararlarını bulmak, bunlar arasında bağlantı kurmak ve doğru düşünmeyi insanlara göstermektir. İbn-i Sina, önce kavramları inceler ve onları ikiye ayırır; Açık belirleme (el-mantık biddelale); kapalı belirleme (el-menfhum biddelale). Mantığın en önemli bölümü tanımdır. Tanımda iki temel ilkenin ("cins", "fark") varlığına inanan, İbn-i Sina, kesin ve eksiksiz tanımın, yakın cins ile öz farkların birleştirilmesi sonucu yapılabileceğini öne sürmüştür.


Ruhbilim İbn-i Sina, ruhbilimin, metafizik ile fizik arasında bağlantı kuran ve bu iki bilimden de yararlanan bir bilgi alanı olduğunu savunmuş, ruhbilimi üç ana bölüme ayırmıştır: Akıl ruhbilimi; deneysel ruhbilim; tasavvuf ya da gizemci ruhbilim.


Akıl Bu konudaki görüşleri Aristoteles ve Farabi'den farklı olan İbn-i Sina'ya göre, akıl 5 çeşittir; bilmeleke (ya da 'olası akıl' açık-seçik ve zorunlu olanları bilebilir); he-yulâni akıl (bilmeyi ve anlamayı sağlar); kutsi akıl (aklın en yüksek aşamasıdır ve her insanda bulunmaz); muste-fat akıl (kendisinde bulunanı, kendisine verilen "makûllerin " suret'lerini algılar); bilfiil akıl ("makûl"leri yani kazanılmış verileri kavrar). İbn-i Sina, akıl konusunda, Eflatun'un idealizmi ile Aristoteles'in deneyciliğini uzlaştırmaya, birleştirici bir akıl görüşü ortaya koymaya çalışmıştır.


Bilgi Ana kaynağı sezgi olan bilgi, genel kesin ilkelere dayanmalıdır. Sezgi aracılığıyla algılanan veriler, sonuçlama yoluyla ("el-istintac") bilgiye dönüşür. İbn-i Sina'nın bilgiye ilişkin görüşleri idealisttir ama bilginin doğuşunda deneyin oynadığı rolü de gözden uzak tutmamıştır.


Bilimlerin sınıflandırılması İbn-i Sina'ya göre bilimler madde ve biçim ilişkisi bakımından üçe ayrılır: El-ilm ül-esfel (Doğa bilimleri ya da aşağı bilimler), maddesinden ayrılmamış biçimlerin bilimidir; mabad-üt-tabia (metafizik), el-ilm'üll-âli (mantık ya da yüksek bilimler) maddesinden ayrılan biçimlerin bilimleridir; el-ilm ül-evsat (matematik ya da orta bilimler) ancak insanın zihninde maddesinden ayrılabilen, bazen maddesiyle birlikte, bazen ayrı olan biçimlerin bilimidir.

Kendisinden sonraki Doğu ve Batı filozoflarının çoğunu etkileyen İbn-i Sina, müzikle de ilgilenmiştir. 250'yi aşkın yapıtının başlıcası olan Şifa ve Kanun, felsefenin temel yapıtı sayılarak, uzun yıllar boyunca pek çok üniversitede okutulmuştur.


Başlıca yapıtları el-Kanun fi't-Tıb, (ö.s), 1593, "Tıpta Kanun"(Tıp ile ilgili zamanının bilgilerini ihtiva eder. Orta çağda dört yüz yıl Batı'da ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır.)
Kitabü'l-Necat, (ö.s), 1593, ("Kurtuluş Kitabı"Metafizik konularda yazılmış özet bir eserdir. )
Risale fi-İlmü'l-Ahlak, (ö.s), 1880, ("Ahlak Konusunda Kitapçık")
İşarat ve'l-Tembihat, (ö.s), 1892, ("Belirtiler ve Uyarılar"(Felsefe ve onun kolu metafizik konularda yazılmış çok önemli bir eserdir.)
Kitabü'ş-Şifa, (ö.s), 1927, ("Mantık, Matematik, Fizik ve İlahiyat yani Metafizik konularında yazılmış on bir ciltlik hacimli bir eserdir. Bir çok kereler Latinceye çevrilmiş ve ders kitabı olarak okutulmuştur.").Mantık bölümü, Mantık , Musiki ve Hitabet kitaplarından meydana gelir.Matematik bölümünde Aritmetik ve Geometri ve Astronomi kitapları yer alır.Tabiat veya Fizik bölümünde ise, Fizik, Kimya, Mineroloji
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

İbn-i Sina & Batınilik ve Alevi Teolojisi

Mesaj gönderen Dede-baba »

Degerli canlar Sünni İslam Alimlerince kafirlikle suçlanan batıni/Alevi bilgin ibn-i Sina.

Şimdi İbni Sina'yı tanımaya çalışalım..


1- Asıl adı, Ebu Ali el-Hüseyin İbn Abdullah'dır. Aristo felsefesini benimser... İbni Sina, İslâmi kavramlara batini manalar getirerek açıklar zahiri birçok islami hükmü red eder.

2- İbn-i Sina Kur'an ve peygamber'in sözlerinin gerçek değil, sembolik olduğunu da iddia eder. Bu nedene Zahir değil batın önemlidir. İbn-i Sina yaşamı Boyunca şeriatın şekli ibadetlerine lakayıt davranmış, ve bu nedenle birçok kez hapis ile cezalandırılmıştır... kafirlikle suçlanmıştır...

İbn-i Sina İbadet anlamında geceleri, saatlerce tefekür etmekte. dua ve münacaatlarda bulunmaktadır...

3- İbn-i Sina, Peygamberin Cebrail gibi bir varlıkla görüşmesinin imkânsız olduğunu, çünkü peygamberliğin bir tür parapsikolojik ve metapsişik olay olduğunu belirtir.. Buna Cebrail bir varlık değil İlhamın yada Vahiy'in bizzat kendisidir yani mutlak Akıl feyz'in yani ilham'ın bizzat kendidir.

4- İbn-i Sina farabi gibi, Tanrı vardır ve yaratıcıdır. Ancak bu yaratmanın yoktan var etme biçiminde değil Tanrı'nın bizzat kendinin Tezahürü olduğunu yani yansımzası olduğunu kabul eder.

5- İbn-i Sina'ya göre Alem Tanrı'nın Tezahürüdür. yani yansımasıdır.. Bu anlamda âlem Allah’la birlikte daima vardı... Allah âlemde zaman itibariyle değil, fakat tıpkı sebebin sonucundan önce olduğu gibi, öz (zat) ve sıra önceliği itibariyle önce vardır. ve mutlak Olan sadece Allah'tır.. var olan herşey Allah'ın Tezahürüdür.

“İbn Sina sisteminde, âlem, ilk sebep ve sebeplerin sebebi olan Allah’tan yayılır. Ancak bu oluşta Allah için bir gaye söz konusu değildir.” Çünkü Allah gaye ve amac edinen değildir.. o herşeye sahip olandır..


6-İbn Sina düşüncesinde, Allah hem bilgin (âlim) hem de hayat sahibi (Hayy)dir. Böylece onun sistemi Allah-da ilim ve hayatı birleştirmiştir. O, bilen ve yaşayandır. Bu yönden Allah’a nisbet edilebilecek tek bilgi, külli bir bilgidir. O, Allah olarak değişikliği kabul etmez; cüzileri cûz’i ve değişen olarak bilmez, fakat onları külli olarak bilir. Allah’ın özünde, bilgisi ile bilgisinin nesnesi arasında arasında ayrılık söz konusu değildir.

7- Sünni İslami inanışa göre, aynen dünyada olduğumuz gibi, beden ve ruh ile dirileceğiz, İbn Sina ise bedeni dirilmeyi inkar etmektedir... Dirilecek olanın ancak Ruh olduğunu söyler..

8-İbn Sina ölüm sonrası cismani dirilişi Peygamberin mit’i olarak nitelemesine karşılık halk için yazdığı bazı kitaplarında Kuran ayetlerini kullanarak, cismani diriliş ve hesap gününün gerçek olduğundan bahseder. İnsanların yaşantılarına çekidüzen vermeleri gerektiğini belirtir. Farabi ise hiçbir yoruma yer bırakmayacak şekilde, cismani dirilişin Kuran’da geçen bir teşbih olduğunu, bunun imânsızlığını savunur.

9-İbni Sina, Ahiret konusunda; Cehennem azabının ebediliğini de inkar etmektedir. Ona göre, Ahiret olsa dahi, bir ceza ve mükafat yeri değil, nefislerin bedenden ayrıldıktan sonra dünyada yapamadıkları temizliği yapma yeridir.. Ebedih Dönüş Hakk'adır.

Allah Eyvallah



Kaynak:

1-Vahiyden Kültüre,Yazan, Celaleddin Vatandaş Pınar Yayınları 1991 Baskısı Sayfa 128-129

2-İbni Sina metafiziği, Prof. Dr. Hayrani ALTINTAŞ. Sayfa 24 -82 T.C Kültür Bakanlığı Yayınları 1997 - Ankara
İbn-i Sina Öğretisinde Ahret İnancı



1- İbn-i Sina, Peygamberlerin halkı ahlak ve erdeme çekebilmek için, cennet, cehennem, hesap günü gibi aslı olamayan sembolik şeyleri kullandığını savunur.

2-İbn Sina’nın, sünni islam bilginlkerince Kafirliklile suçlanmalarının bir diğer nedenide ölüm ve mahşer ile ilgili görüşleridir.

3- İbn Sina'ya göre, ölümsüz olan vücut değil, ruhtur. Ancak tekrar dirilecek olan ruhlarda herkesin ruhları değil sadece seçkin, üstün insanların ruhlarıdır. İbn-i Sina böylelikle böylelikle cismani dirilişi açıkça reddederler...

4- İbni Sina, Bu konuyla ilgili “Risalet’ül Adhaviye” isimli bir kitap yazar. Ona göre bedenin dirilmesi peygamberin zihninden doğan hayali bir “mit”ten başka bir şey değildir. O, peygamberin bu mit’le kitleleri kontrol altında tutmaya çalıştığını iddia eder..

5- İbn-i Sinaya Göre, göre Kur'an-ı Kerim'deki Cennet, Cehennem ve kabir'in manası şudur; akla uygun yaşamak cennet, hayâl alemi ise cehennemdir. Hisler ise kabir alemidir. Dolayısıyla bu yaşanan hayattan başka bir hayatın olamayacağını iddia eder.

Fakat İbn-i Sina, ölüm sonrası cismani dirilişi Peygamberin mit’i olarak nitelemesine karşılık halk için yazdığı bazı kitaplarında Kur’an ayetlerini kullanarak, cismani diriliş ve hesap gününün gerçek olduğundan bahseder. İnsanların yaşantılarına çekidüzen vermeleri gerektiğini belirtir.

6- İlginç olan Farabi ise hiçbir yoruma yer bırakmayacak şekilde cismani dirilişin Kur’an’da geçen bir teşbih olduğunu, bunun imkânsızlığını savunur.

Alevi Bektaşi Ekolünde, ölüm Hakk'a yürüme olarak ifade edilir... Bu anlamda Ölüm Bireyin Hakk ile Hakk olması anlamındadır... ölüm Mevlana 'da şeb-i Aruz olarak adlandırılır.. Alevi İnancında Ebedi dönüş Hakk'dır..

2- Sünni/şii ekolündeki, cehennem miti ve cennet vaadi şiddetli biçimde yer yer eleştirilir.. Bunun ile ilgili Başta Yunus Emre olmak üzere birçok Pir'in değişi mevcuttur...

3- Aleviler Hakk ile Bir olma, üzerine öğretisini kurar.. Hiç kuşkusuz bu teoloji en berrak biçimde farabi ve İbn-i Sina 'da açık şekilde ifade edilir..


kaynaklar


1-Vahiyden Kültüre,Yazan, Celaleddin Vatandaş Pınar Yayınları 1991 Baskısı Sayfa 126-130
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

mazur goruyorum kitap ve kaynaklardaki acizligini cunku imamlarin l.a belli :lol: :lol: :lol:
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Dede-baba »

Ebu Hasaneyn yazdı:mazur goruyorum kitap ve kaynaklardaki acizligini cunku imamlarin l.a belli :lol: :lol: :lol:
Bu cevapmı oluyor şimdi? acizliğin.. bilgisizliğin seni böyle çirkefleştiriyor..konu hakkında bilgin varsa buyur.. yoksa bana saldırmayı hakaret etmeyi bırak..

sende karşı tezini getir.. yazılanların aksi yönünde göürşleri belirt.. sohbet böyle olur.. gerçeklere böyle varılır..

yalan söyliyerek.. hakaret ederek neyiş değiştireceksin...gökyüzündeki Güneş bir avuç çamurla sıvanırmı.. a şaşkın
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

ANLASAN ZATEN SIMDIYE KADAR GERCEK BIR aLEVI OLMUS'TUN AMA NE FAYDA NE YAPSAK ANLAMIYORSUN KI KAFAN KIT BEKTASI KAFASI MAZUR GORUYORUM :lol: NO
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
Dede-baba
Mesajlar: 469
Kayıt: 19 Haz 2009, 10:00

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Dede-baba »

Ebu Hasaneyn yazdı:ANLASAN ZATEN SIMDIYE KADAR GERCEK BIR aLEVI OLMUS'TUN AMA NE FAYDA NE YAPSAK ANLAMIYORSUN KI KAFAN KIT BEKTASI KAFASI MAZUR GORUYORUM :lol: NO
Şimdi ben bu forum konusuyla ilgili tek bir cevabını göremedim... :D

neyse zaten siz ne kendi mezhebi inancınızı biliyorsunuz.. nede islamı nee Kur'anı.... size verilenleri ezberlemiş düşünce ve mantığı ise.. zincire bağmışsınız..

Yazık yaw.. demekki insanları böyle zombi yapıyorlar.. YAŞAYAN ÖLÜ.. :D

iyide dostum sen nasıl sana sunulan herşeyi olduğu gibi sorgulamadan kabul edersin...yaw sende akıldamı yok...

boşunamı Allah sana Cüzzi irade vermiş.. sorulamadan .. araştırmadan olurmuı hiç..

bak cevap diye hakaret saldırı, küfrden başka şey yok..

saygı ve sevgilerimle... İnan sana yada diğerine sevgimden dolayı gerçekleri veriyorum...

birazcık uyanaın sizi nasıl kandırdıklarını görün diye
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

BAK DEDE-BABA BOZUNTUSU BIZ BU MEKTEBI SENIN GIBI DIKTATOR INSANLARDAN KURTULALIM VE DEDE VE NINELERINIZIN SAFSATALARINDAN KURTULALIM DIYE SECTIK ASLINDA SIZIN GIBI BEKTAS DENILEN INSANLAR YASAYAN OLU .NE ABDEST ALMAYI BILIRSINIZ NE GUSUL ACTIRMA BAYRAMLIK AGZIMI BAK SIMDI ISIM VAR BEN GIDIYORUM MERAK ETME ARKANDAYIM ARKANDAYIM BASININ TACIYIZ BOZUNTU HERIF
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Çeri »

"İlim ve sanat takdir edilmediği yerden göç eder."
-İbni Sina-
Ebu Hasaneyn
Mesajlar: 383
Kayıt: 13 May 2009, 03:47
Konum: Hatay'lıyız Hak Muhammed Ali'ye Can feda'yız

Re: ibni sina

Mesaj gönderen Ebu Hasaneyn »

iLiM iNSANI AKLA GOTURUR,KiM iLiM OGRENiRSE AKILLANIR...
iLiM RUHU iHYA EDER DiRiLTiR,AKLI AYDINLATIR CEHALETi OLDURUR...
imam Emir el Mu'minin Ali Bin Ebi Talib a.s
LA İLAHE İLLALLAH (celle celelehu) - MUHAMMEDEN (sallallahu aleyhi ve alihi vesellem) RESULULLAH - ALİYYEN (aleyhisselam) EMİR-EL MÜ'MİNİN VELİYULLAH -(KURTULUŞ YOLU) Allah (c.c) Hz.MUHAMMED (s.a.a.v) Hz.12 HAK İMAMLAR (a.s)
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: ibni sina

Mesaj gönderen ali muhsin »

Konu Basligi yeri Piskoloji Sosyoloji ..Misjoner Efendi Yalanlarini Dolanlarini Utanmadan arlanmadan inkar ederek burda konulari dagitip Piskolojik Savas acma niyetindedir..zaten bunu hep yapiyor !! ...kendi Sahtekarliklarini inkar edecek kadar ikiyüzlü ve yüzsüz olan bu Misjonerin kelime oyunlarinin tuzagina düsmeyin !
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Cevapla

“Felsefe, Sosyoloji, Psikoloji” sayfasına dön