Sesleniş

Toplumsaldonusum35
Mesajlar: 4
Kayıt: 24 Tem 2008, 23:01

Mesaj gönderen Toplumsaldonusum35 »

öncelikle biralevi ismli kullanıcıya teşekkürü borç biliyorum. yeni başlayan bir hareketi insanlarımıza anlatmak çok zor. yazılanlar alta verilen site adresleri dilekler irdelenip incelinmeden kesin yargılarla varılması üzücü bir durum fakat bir o kadar da azmimizi arttırıcı.

maneviyat ve 12 imam ile ilgili yazılan nokatalarda bir noktanın önemini vurgulamak gayretindeyim. yukarıdaki mesajımda maneviyat'ın ticari vakıflar aracılığıyla nasıl sömürüldüğünün ve desteklendiğini altını çizmeye çalıştım. burada maneviyat'ın ölçüsü sınırı ve tanımlanmasına dair kişinin kendisini ilgilendiren hiç bir hususta ayrım ve betimleme yapmaya hakkımızın olmadığını düşünmekteyim. bu sebeple alevi toplumunun kendi arasındaki tanımlamalarının aleviliğin iç sorunu olduğunu ve bunun siyasete alet edilmemesinin önemini tekrar vurgulamaktayım. hak ve isteklerin tanımlanmasında herkese hak, hak istiyene hakkını verme temelini yüreğimize yerleştirdiğimizin bilinmesini isteriz. cem evi isteyen bir alevi gencinin gaspedilmiş haklarının geçmiş dönemlerinde kapsanarak kendisine iadesini isterken, caferi bir arkadaşımızın kendi camisinde yapmak istediği ibadetinin ve kurmak istediği caminin de bireyin temel hakkı olduğunu savunmakta ve bunun gerçekleşmesini hedef edinmekteyiz. mezheplerin srlamasında 4 hak mezhebinin sayılması ve caferiliğin bunun dışında sayılması alevi toplumun ise hiç yokmuş gibi dillendirilmesinin şiddetini üniversite dönemine kadarki dönemlerdeki din derslerinde birebir yaşamış durumdayım. bu sebeple alevi toplumunun para çarkları ile dönecek bir döner sermayenin içinde bulunmayacağının farkında olarak varlığımızın ayırıcı değil birleştirici olduğunu vurgulamak isterim.

azadi arkadaşıma da konuşma tarzından dolayı teşekkürü borç biliyorum. beni birey değil topluluk olarak kabul etmeniz bizim açımızdan sevindirici ve gerçekçi bir nitelemedir. kullanıcı adım ve bulunduğum il izmir olsa da meleketim olan sivasta da karsın sokaklarında da kısacası toprağımız dediğimiz her noktada bizim gönlümüze destek vermiş arkadaşlar mevcuttur. Sizler toplumun gericiliğe , faşizme doğru dönüşümünden yakınıp kendi oluşumunuza da toplumsal dönüşüm demektesiniz. Yani toplum dönüşürken ikinci bir dönüşümü istemek sadece kaos ve istikrarsızlıktan başka birşey olamaz. Herkesin toplumu kendi ideolojisine göre dönüştürebileceğini düşlemek sadece hayalciliktir. bu cümleniz bire bir doğrudur. ama dikkat edilmesi grken bi husus var ki faşizm ve gericiliğe karşı mücadalemizi sağlam temellere dayandırarak, örnekleyerek dile getirmeye çalışmaktayız. maneviyet ve din kavramı ile bir çelişme, bir çekişme ve kutuplaşma söz konusu değil. ayrımımızı bu noktada yukarıdaki rapordaki manevitay sömürüsünü yapanlar ve yapmayanlar olarak ayırmaktayız. gözünü maddiyat bürümüş bir bireyin maneviyatı ve hak kavramını kucaklamayacağı aşikardır tepkimiz bu noktada kendini göstermekte ve diğerleri ile farkını meydana koymaktadır. biz bir alevi gencinin kendi ibadetini kendi dilediğince yapmasının yanındayız. birilerinin üniversite ortamında dahi ballı kaymaklı yaşam sürdüdüğü sırada maneviyatı yaşamayı bir yana bırakalım gerici yurtlarının dışında rahat edebileceği yerlerin varolmasından yanayız. burda da din ile dini sömürenlerin farkını tekrar vurgulamak gayetindeyim. bizi tanımakla inanın farklılığın ne demek olduğunun tadına varılacağını belirtmek isterim. karşı güce karşı bizim neyimiz var sorusuna anonim bir tanımlama ile yaklaşmak yine kendimizle çelişmemize sebep olur. ama öğrenilmesi isteniyorsa cep harçlıkları ile yürüyen bir oluşumumuz var. işte bizlerde sizlerin belirttiği gibi kimselerin kuyruğu olmamak ve ilerde sırtımızın sıvazlanmasını istemediğimiz için bir değişimin peşinden gitmekteyiz ve ne maddiyatımız ne de basın yayın organlarımız mevcut. zaten öyle olsaydı şu anda bu olşumun cafcaflı haykırışlarını birebir sohbet tadındaki siteler yerine bol ışıklı tv programlarından izliyor olabilirdiniz.

Musa Özateş isimli arkadaşımıza is konuşma tarzından dolayı bir şey diyemiyorum. çünkü hakkım değil. ilk mesajıma ki şiddetin sebebini anlayamadım bir tepki ile :
biz böyle hareket çok gördük baykal sizlere birkaç vekillik verir herşeyden vazgeçer kaynur gidersiniz
ayrıca akreplerle yılanların kavgasından bize ne
biz aleviyiz bunu artık bilin yolunuz açık olsun
demesi. verdiğim cevaba hitaben Tersine dönüştürmek baykalı iktidara getirmek olacaksa yada başkasını bu tersine çevirmek olmaz sayılmaz onların farkları çok azdır tabiri ve uslup hakkında bir kaç irdeleme yapmak gayretindeyim. sağolsun arkadaşlar hoşgeldin tadında cevaplar yazdılar. ama herkesin tarzı ve kişilere yaklaşımı aynı ölçüde olmuyor. yanlız dikkat edilmesi gerekn şu başlıklara dair bişiler söylemek istiyorum.

Laikliğin ne olduğunu ve sınırlarını yasa metni ne geçirmeden laikliği desteklemek bizim anlayışımıza uymaz,diyanet varolduğu sürece laikliğin tüm tanımlamaları YAMUKTUR anlaşılan o ki günümüz siyasetçilerin laik anti laik sürtüşmesinde bir taraf olma çabasındasınız. ama biz değiliz. bu tanımlamalar ülke menfaatleri ve yaşanan yoksulluğun ne çözümüdür ne de temeli. yaklaşık 100 yıldır süren laisizm ve sekürelizm çekişmesinden bilmem farkındamısınız ama ekmek yiyen bir kitle oluştu. laik ve anti laik yönlendiriciler ve tarafları bu ülkeyi zerzele eşiğine getirmekten başka bir işlev yapamadılar. biz laikliği cumhuriyetin altı ilkesinden biri olduğunu ve diğerlerinden üstün olmadığını önemle vurgulamak gayretindeyiz.

Din kendi gerçek eksenine oturursa bu sorunların hepsi ortadan kalkar mümin münafıktan ayrılmış olur.Bu yüzden ülkemizin 12 imamların bilgisine ihtiyacı vardır. buna yürekten katılıyorum. yanlız dikkat edilmesi gereken husus ve korkulması gereken husus herkesin sizin gibi yahut maneviyatı güçlü olan insanları gibi bu işin hassaietini bilemeyeceği bu sebeple siyasetin içinde sapla samanı ayıramayanların elinde kirletimesi endişes içinde olduğumuzdur.

bu iki örnek ile irdelemeyi kısa tutmak gayretindeyim. sitem ettiğiniz konuların çoğuna aslında parmak bastığımızın farkında olmanızı temenni ederim. şu unutulmamalıdır ki insanların gönlünü 12 imam sevgisiyle doldurmak büyük ve onurlu bir iştir. bu dönemin siyasi şartlaında yok sayılarak bunu gerçekleştirmek güç hemde çok güçtür. toplumsal dönüşüm hareketi de hak ve eşitlik ilkesinin dünyevi ortamında layıkıyla sağlanmasını baz almaktadır. istediğimiz yeni bir şeyleri dinletmek, farklı olduğumuzu vurgulamaktır. ayrıca unutulmaması gereken bir şey daha vardır ki karşıdakini dikkatli dinlemek alında bir çok noktada aynı şeyleri söylediğinizin farkında olduğunun farkına varmaktır. herkese saygılarımı sunuyorum.
Cevapla

“İç Siyaset (Politika)” sayfasına dön