Bektaşilik ve Ehl-i Sünnet

Kullanıcı avatarı
Talha
Mesajlar: 16
Kayıt: 30 Mar 2008, 20:24

Bektaşilik ve Ehl-i Sünnet

Mesaj gönderen Talha »

SORU: Hacı Bektaş-ı Veli hakkında biraz genişçe bilgi verir misiniz?

CEVAP: Hacı Bektaş-ı Veli, dört başı mamur bir Müslüman mutasavvıfıydı. Bugün çarpıtılmış Bektaşilikle onun ilgisi yoktur. O, Yunus’u yetiştiren Taptuk’un şeyhidir, Yunus’un şeyhidir. Mevlana ne ise Hacı Bektaş da odur. Hacı Bektaş-ı Veli üzerinde doktora tezi yapmış olan merhum arkadaşım Prof. Dr. Esat Coşan’a göre Hacı Bektaş, Hz. Peygamber’in torunlarındandır. Nisabur’da doğmuştur. Doğum ve ölüm tarihleri genellikle kaynaklarda 1209-1270 yılları verilmektedir. 63 yıl yaşamıştır.

Hacı Muharrem Efendi ve M. Zeki Pakalın’a göre H. 645’te doğmuş 738’de vefat etmiş, 93 yıl yaşamıştır. Hacı Bektaş-ı Veli’nin annesi, Şeyh Ahmed Nisaburi’nin kızı Hatem Hatun’dur. Nesebi Hz. Peygamber’e kadar sıralanır. “Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü”nün yazarı bu sıralamayı vermiş ise de bize göre karıştırmıştır. Kimine göre doğrudan doğruya, kimine göre de Lokman-ı Perende vasıtasıyla Ahmed Yesevi’nin mürididir. Ya Ahmed Yesevi’nin veya Lokman-ı Perende’nin emriyle Anadolu’ya geldi.


AHMED YESEVİ İLE İLGİSİ

Amasya, Kayseri, Sivas gibi şehirleri dolaştıktan sonra Kırşehir yakınında bulunan Karahöyük’e yerleşti. Kendisinin Yeniçeri Ocağı’nı kurduğu yaygın ise de bu doğru değildir. Çünkü o, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan 29 yıl önce ölmüştür.

Hacı Bektaş-ı Veli’nin Ahmed Yesevi ile kesin ilgisi vardır. Ahmed Yesevi de Abdulhalik Gucduvani gibi Yusuf Hemedani Hazretleri’nin halifelerindendir. Bahauddin Nakşibend Hazretleri de Seyyid Emir Külal’nin halifesi olmakla beraber Abdulhalik Gucduvani’nin ruhaniyyetinden feyz almış, Emir Külal’in tersine, tarikatta Gucduvani gibi hafi (gizli) zikri usul edinmiş.

Bu bakımdan Bektaşiliğin, Nakşibendi Tarikatı ile akrabalığı vardır. Tiryakul-Mecid’de Hacı Bektaş’ın, Ahmed Yesevi’ye bağlı olduğu söyleniyor ama Yesevi’nin vefat tarihiyle Hacı Bektaş’ın vefat tarihi arasında bir isim eksiktir. Bunun Lokman-ı Perende olduğu söyleniyor fakat bu zat hakkında kesin bilgi yoktur.

YARIN: Bektaşiliğin yayılmasında Yeniçeri etkisi
Süleyman Ateş (21.12.2006)

*************************************


Bektaşiliğin yayılmasında Yeniçeri etkisi

* Dünden devam

Yunus Emre, Hacı Bektaş’ın (Taptuk Emre vasıtasıyla) talebesidir. Ancak Türk tarihinde iki büyük Yunus Emre vardır. Birisi Bursalı Yunus Emre, diğeri asıl büyük Yunus Emre. Meşhur “Şol cennetin ırmakları akar Allah deyu deyu” ilahisi Bursalı Yunus Emre’ye aittir. Asıl büyük Yunus Emre bu değildir. Asıl Yunus Emre, Hacı Bektaş’ın çağında, Niğde’ye bağlı Sivrihisar’da yaşamış, Hacı Bektaş’a gidip gelmiştir. Hacı Bektaş’ın bu Yunus Emre üzerindeki etkisi çok açıktır. Sanki Yunus, Hacı Bektaş’ın “Makalat”ını nazm etmiş (şiire dökmüş) ve aynı temaları işlemiştir.


4 KAPI VE 40 MAKAM

Bu Yunus Emre dört kapıdan, kırk makamdan, üçyüz altmış menzilden, vücut şehrinden söz eder. Bunlar Makalat’ın konularıdır. Esat Coşan merhuma göre (bu yargısını ikimiz de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde asistanken kendisi bana da bizzat söylemişti), Yunus ne ise Hacı Bektaş da odur, Hacı Bektaş ne ise Yunus da odur. Mevlana ne ise Yunus da odur, Yunus ne ise Mevlana da odur. Hacı Bektaş ne ise Mevlana da odur. Hepsi aynı ekolün insanlarıdır. (Prof. Dr. Esat Coşan, Hacı Bektaş-ı Veli, s. 37-42, İstanbul, 1995)

ANADOLU’DA DOĞMUŞ

Bektaşilik, Hacı Bektaş-ı Veli’nin düşünce ve görüşlerini temel alan Balım Sultan (ö. 1516) tarafından kurulmuş, büyük şehirlerde değil, Anadolu’nun ortasında, ıssız bir köyde doğmuştur. Ulemanın gözünden uzak kaldığı gibi şehirlilerden çok köylüler ve yerliler arasında yayılmış, hatta çoğu zaman göze bile çarpmamıştır. Ancak tamamen kurulup dal budak saldıktan sonra varlığı anlaşılmıştır. Daha sonra tarikat, özellikle Anadolu’da yayılmıştır. Bu yayılmada Bektaşiliğin Yeniçeri Ocağı ile ilgisinin de etkisi vardır. Bundan dolayı Osmanlı Devleti, 1826’da Yeniçeri Ocağı’nı kaldırırken Bektaşiliği de yasaklamak zorunda kalmıştır.

* YARIN: Bektaşiler gizliliğe önem verirler.
Süleyman Ateş (22.12.2006)

*********************************


Bektaşiler gizliliğe çok önem verir

* Dünden devam

Bektaşiliğe göre merkez tekke, Hacı Bektaş’taki tekkedir. Dünyadaki bütün Bektaşiler buraya bağlıdır. Balım Sultan, tarikatın ikinci piri sayılır. Hacı Bektaş’taki dergahta her yıl anma merasimleri yapılır. Zamanla Bektaşiliğe, Batıni düşünceler sızmış, bazı Bektaşilik mensuplarında dini kuralları hafife alma, içki gibi şeyler tarikatın özelliği gibi görülmüş, bu yüzden tarikat üzerinde doğan kuşkuları bertaraf etmek için Bektaşiler, özellikle 1826’dan sonra kendilerini savunma zorunluluğunu hissetmiş, hak bir tarikat olduklarını sık sık yinelemiş, tarikat geleneğinde yer alan bazı kaidelerin olmadığını, bunların iftira olduğunu yazmışlardır.

İŞARET KULLANIYORLAR
Bu tarihten sonra Bektaşilikle ilgili olarak yazılan kitapları ihtiyatla okumak gerekir. Zamanla Osmanlı idaresi, Bektaşi tekkelerinin yeniden açılmasına göz yummuşsa da resmi bir izin talebi, Meclis-i Meşayih tarafından reddedilmiştir. Bektaşiler, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılışından sonra iz kaybetmek için kendilerine Tarık-ı Nazenin adını vermişlerdir (Dr. Mustafa Kara, Tasavvuf ve Tarikatlar, s. 283, Dergah Yayınları, İstanbul, 1985). Bektaşiler gizliliğe çok önem verirler. Düşüncelerini anlatırken birtakım işaretler ve simgeler kullanırlar.

Yukarıda verilen bilgiler Hacı bektaş veli, mevlana, yunus emre, ahmed yesevi gibi ulu zatların sünni olduklarını ispatlar. bu alvisesi yöneticileri doğru iş yapmışlar ve bektaşiliği doğru tanıtmışlardır. KARAPAPAK MURAT
bektaşilik sünni bir tarikattır ve nakşi-yesevi ilişkisi mevcuttur. Şiilikte veya şiilerde tasavvuf yoktur Şii mutasavvıf yetişmemiştir yetişenlerde Şiilikten uzaktırlar
KARAPAPAK MURAT
Mesajlar: 325
Kayıt: 20 Ara 2007, 17:22

Mesaj gönderen KARAPAPAK MURAT »

Hah bir sen kalmıştın benimle didişmeyecek. yahu sen aleviliği ne kadar biliyorsun bektaşiliği ne biliyorsunda duyma bilgiler bana aktarıyorsun. şimdi aşağıda verinlenleri iyice oku ve anla ve ve mantıkla hareket et.( ALINTI YAZISIDIR)

“Zıllus Selam denilen kum tepesi üzerinde kazan kaynatıp dua ve hatm okuyup bunu İmam Hüseyin,Ali;Abbas ve yetmiş iki şühedanın ruhuna bağışladılar….Daha sonra Medayinde Hazreti Selman-ı Farisi ,İmam Musa Kazım,İmam Muhammedül Cevad Hazretlerinin ziyaret edip sena kılup andan Samarraya geldiler.İmam Aliyyül Hadi ve İmam Hasanül Askeri ziyaret edip Muhammed Mehdi Hazretlerinin makamın görüp anda dahi birkaç gün sakin olup Hatmi Kuran okuyup dua kıldılar.Andan dahi kalkıp Musul şehrine geldiler Pençeyi Ali’yi ziyaret ettiler…”





Bakın Sünnilik yaftasını yapıştırmaya çalışanlar şu yukarıda sunduğumuz pasajları kim bilir hangi maharetli cümlelerle açıklayacaklar.Sünnilerin ekseriyeti İmam Ali’nin Necefte yattığına pek inanmazlar mezarı belli değildir derler.İmam’ın Hz.Adem ve Hz.Nuhla yan yana olduğuna da pek inanmazlar.Bu bilgi Ehlibeyt kaynaklarında vardır.Bu bilgi sizce buraya nasıl intikal etmiştir?Sünniler Hacca giderken İmamları ziyaret etme gibi bir geleneklerini ben duymadım.Üstelik Sünnilerin İmam Mehdinin varlığına (12.İmam olarak) dahi inanmazken Kaygusuz Abdal’ın İmam-ı Zamanın gaybetinin olduğu yeri (makamı) ziyaret etmesi karşın Bektaşiliği menşe-i nedir sizce?Bağdata giden Hanefiyse Ebu Hanifeyi Geylaniyi ziyaret etmeyi unutmaz değil mi? Aşağıdaki dörtlükte ise dergah ve çevresinde Matem ayında kan akıttıkları bilgisi bize aktarılır.



Her matem ayında kanlar saçarlar

Uyandırıp Hak çerağın yakarlar

Demine hu deyip gülbank çekerler

Nurlar gelir Şahım Abdal Musaya



3-YAKLAŞIM HATALARI



Bazı gruplar Aleviliği farklı mecralara çevirdikleri aşikar.Her kim bu insanları Kuran ve Ehlibeyt kanalına sevk ediyorsa ve bunda da başarı sağlıyorsa onları kutlamak bizim boynumuzun borcudur.Ancak yaklaşım hataları,tespitlerin doğru olmaması bazen istediğimiz neticeye ulaşmamıza mani olacaktır.Diyanetin ve İslam dışı kuvvelerle işbirliği içinde olan sözde Alevi takımına bir yenisi de bazı Ehlibeyt dostlarının negatif tavırları eklenmektedir.

Bu grupların temel iddiaları şunlardır:

1-Alevilerin itikadi,ameli tahribatına Sünni olan Bektaşilik sebep olmuştur.

2-Bektaşiler Sünni Osmanlının uşaklığını yapmıştır

3-İlk On iki İmam İnancı Pir Sultan Abdal’da görünür

4-Bugün Aleviliği farklı mecralara sevk eden Derneklerin başındakiler Bektaşidir

5-Dört kapı kırk makamı Bektaşiler uydurmuştur

Osmanlı devleti kurulurken Selçuklu devletinden ziyade İlhanlı devleti ile müştereklikleri çok olan bir devlettir.Bir ara Şiiliği resmi mezheb kabul eden İlhanlılar döneminde Türkmen Babalarının Anadoluda Şiilik propagandalarını yaptıkları ve uç beyliklere yerleştikleri tarihsel bir gerçektir.(sy 336) 1348 tarihli Aydınoğulları Beyliğinin bir muahedesinde açıkça Şiilik izleri görüldüğü tarihi kaynaklarda yer alır.Hatta Osmanlı Beyliğinin sancaklarında iki uçlu kılıç Zülfikar simgelerinin yer aldığı belirtilmektedir.Osmanlı devletinin kurucu unsuru Alevi-Sünni zümrelerdir.Türk toplumunda diğer coğrafyalarda olduğu gibi keskin ayrışmalar ilk etapta görülmemiştir.Burada Türk toplumunun kültürel yapısı ön plana çıkar.Eğer bu tespitleri doğru yapamazsak Osmanlı devletinin kimliğini ortaya koyamayız.Yeniçeri ordusu böyle bir ortamda kurulmuş ve ordunun %10 gibi bir oranını teşkil eden birliktir.Gaza ruhunun yüksek seviyede olduğu Alevi-Bektaşi zümresi bir süre sonra akınlara katılmayacak “tebliğ için cihad ederiz toprak için değil” diyeceklerdir.Devşirme olan sadece motive aracı olarak Hacı Bektaş’a bağlı olduğu,organik anlamda Bektaşi olmayan bu teşkilattan yola çıkarak Bektaşiliği Yavuzların,Kuyucu Murat Paşaların kanlı operasyonlarına ortak koşmak en basit çıkış yolu olsa gerek.Aşıkpaşa tarihinde Hacı Bektaş Veli’nin (ksa) Osmanlı hanedanıyla görüşmediği bildirilir.Evet türbelerin kubbelerini gümüşle kaplayan Osmanlı Mısırdaki Kaygusuz dergahının kubbesini oklamayı da bir zevk bilmiştir.Yine Hacı Bektaş postnişini olan Kalender Çelebi ayaklanması Osmanlı devletine karşı yapılmış bir ayaklanmadır.Bütün tarihçiler bu konuda müşterek tavır takınırken bunu da görmezlikten gelip yok saymak el insaf dedirtecektir.Hammer tarihinde Yavuz’un Çaldıranda hemen savaşmanın mı yoksa askere istirahat vermenin mi uygun olacağını tartışmaya açar.Herkes istirahatı tercih ederken deftardar tarihe geçecek şu sözü söyler:

-Askerlerin bir çoğunun düşmanın mezhebinden olduğunu düşünmelerine fırsat verilmeden savaşa hemen başlanması gerektiğini söyler ve uygulanır bu görüş. Pir Sultan Abdal bu taht kavgasında ölen her iki tarafında mümin ve aynı mezhepten olduğunu şu dizeleriyle ifade eder:

İki kardeş karşı karşı salındı

Ciğerciğim delik delik delindi

Ve şunu açıkça söyleyelim ki iki siyasi mücadeleyi inanca indirmek duvara toslamaktır.Osmanlı-Safevi savaşı Şii-Sünni savaşı değildir.Bunu herkes bir kenara not etsin.Bu kılıftır sadece.Şimdi devletimizin hükümeti toplumumuzun taleplerine cevap verse hepimiz Sünni mi olacağız?Bu tutarsız ve tuhaf bir yaklaşımdır.Hacı Bektaş Velinin Seyit olup olmaması çok fazla önem arz etmez.Eğer bir insan Allahın emirleri doğrultusunda yaşıyorsa Resulullaha uyuyorsa o kişi onun manen evladıdır.Kuranda Nuh ile oğlu arasında geçen ifadedeki Cenab-ı Hakkın o senden değildir” hitabını da unutmayalım

Yanlış ortaya konan diğer bir hususta Pir Sultan Abdal’dan önce On İki İmam inancına dayalı bir Aleviliğin olmayışıdır.Bu Anadolu da Aleviliğin 1500-1600 yıllarına kadar olmadığının bir ifadesidir.Bu kesinlikle gerçekçi bir durum değildir.Zira Alevi ocağı olarak bildiğimiz Zeynel Abidin ocağı gibi Anadolu da Selçuklulardan önce gelip yerleşen Aleviler vardır.Yine yukarıda arz ettiğimiz Kaygusuz Velayetnamesinde İmamların (as) bilindiği ortadadır.Yine Hacı Bektaş’a atfedilen Fevaid adlı eserde de İmamlara ilişkin bilgiler mevcuttur.Bu eserin Hacı Bektaş’a ait olmadığını düşünsek bile yazılış tarihi her halukarda Pir Sultan Abdal’dan önceki bir dönemdir.Çelebilerin bulup çıkardığı bir kiğtaptır demekde doğru değildir.Zira Fevaid’in İstanbul Kütüphanesinde 1474 istinsah tarihli kopyası Porf.Dr.Belkıs Temren tarafından bulunmuştur.Ayrıca ilk dönem Bektaşi dervişi Genç Abdala ait bir düvazdeh imam mevcuttur.Pir Sultanı ayrıcalıklı kılan bulunduğu dönemin koşullarıdır.Pir Sultanın Hacı Bektaşla hiç bağlantısının olmadığını söylenmesi de çok gariptir.Hem Pir Sultanın hem de öğrencileri olan Kul Himmet ve Kul Hüseyin şiirlerinde Hacı Bektaş Veli mürşit olarak görülür.



Eğer farz içinde farzı sorarsan

Yine farz içinde farzdır musâhib

Dört kapıdan kırk makamdan ararsan

Yine farz içinde farzdır musâhib



Sensin bizim zâhir bâtın ulumuz

Aman medet mürvet Pir Hacı Bektaş

Her taraftan sana çıkar yolumuz

Ali’sin bir adın var Hacı Bektaş







PİR SULTAN ABDAL'ım sana dayandım

Uyur idim himmetinle uyandım

Hep isteyenlere verdin inandım

Benimde murâdım ver Hacı Bektaş

Derken Pir Sultan Abdal dört kapı kırk makam öğretisini bildiğini ve Hacı Bektaş’ı öven şiirlerinin olduğunu biliyoruz.Tabi reaksiyon olarak hemen tarihte birçok Pir Sultan olduğu ileri sürülecektir.Oysaki Pir Sultan,Kul Himmet,Kul Hüseyin hatta Şah Hatayi Hacı Bektaşı övmüşler ve öğretilerini de dile getirmişlerdir

SEN VE ALEVİSESİ YÖNETCİLERİ birkaç kitapla karşımıza gelmesinler. biliyorum bu yazıdan sonra TALHA BEY susacak, diğerleri taarruza geçecek. AMAN 12 İMAMLARIN ÖNÜNE KİMSE GEÇMESİN AMAN BUNLAR BEKTAŞİ OYUNUDUR AMAN BUNLARI GİT BAŞKA YERDE ANLAT gibi ucuz ve kaçıştırmalı sözlere maruz kalacağız. ama gerçekler ortadadır delillerimiz çoktur HAKİKATTE BİZİMLE BİRLEŞİN






alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Mesaj gönderen alone_man »

KARAPAPAK MURAT yazdı:
SEN VE ALEVİSESİ YÖNETCİLERİ birkaç kitapla karşımıza gelmesinler. biliyorum bu yazıdan sonra TALHA BEY susacak, diğerleri taarruza geçecek. AMAN 12 İMAMLARIN ÖNÜNE KİMSE GEÇMESİN AMAN BUNLAR BEKTAŞİ OYUNUDUR AMAN BUNLARI GİT BAŞKA YERDE ANLAT gibi ucuz ve kaçıştırmalı sözlere maruz kalacağız. ama gerçekler ortadadır delillerimiz çoktur HAKİKATTE BİZİMLE BİRLEŞİN







şairlerin şiirleriyle caferilik öğrenmeye kalkan cımbızla seçtiği noktalarla tezler kurmaya kalkan bütünü asla göremeyen senin gibi bir dangalakla muhatap olmaya değmeyeceğini yazdık senin yerin bektaşilerin siteleridir ama arsız misafiri oynadığın için yapacak birşeyde yok napalım dedikleri gibi katlanacaz
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Mesaj gönderen ali muhsin »

SEN VE ALEVİSESİ YÖNETCİLERİ birkaç kitapla karşımıza gelmesinler. biliyorum bu yazıdan sonra TALHA BEY susacak, diğerleri taarruza geçecek. AMAN 12 İMAMLARIN ÖNÜNE KİMSE GEÇMESİN AMAN BUNLAR BEKTAŞİ OYUNUDUR AMAN BUNLARI GİT BAŞKA YERDE ANLAT gibi ucuz ve kaçıştırmalı sözlere maruz kalacağız. ama gerçekler ortadadır delillerimiz çoktur HAKİKATTE BİZİMLE BİRLEŞİN
Bu Arkadsta Asiri Kompleks var ..

Foruma girdi gireli Diktatör tavri ile, illada Bektas Siidir Balim Sultan Siidir bilmem ney Siidir diye inatla yuturmaya calisti ,nerdeyse Yavuzu bile Sii yapacak ..Biz Kuran Ehli Beyt deyince karsimiza Bektaslari horasan erlerini cikariyor karsmiza ,kanit deliller sunuyoruz .kendisi Alinti yazilari doldurus sözleri ile tarihi kafasina göre yorumluyor sonrada dönüp dolasip ,yine Bektas,Balim Sultan , Dört kabi Kirk makamlarla karsimiza Inatla cikiyor ,,yani getirmis oldugu sacma carptilimis yazilari Delil diye sunuyor ..getirmis oldugu tüm kaynaklar cürütüldügü halde ,Nuh diyor Peygamber demiyor ..ama hayir illlllaaakii Bektasi taniyacagiz balim sultani taniyacagiz ,dört kapi kirk makam , güvercin masallarina inanacagiz inanmadigimiz takitrde saldirlari yogunlasacak ..ve halende öyle.... bu saskina artik laf anlatamadigmiz gibi birde utanmadan Alevisesi yöneticlerine dahi Dayilik yapmasini bile biliyor hemde utanmadan ..yönetilcer sana öyle tahamül ettilerki ,tessekür edecegin yerde onlara bile kafa tutuyorsun ..isteseler hemen sesini keseler ...!!

sen gitte Allahi Peygamberi inkar eden Bektasi sitelerinde bu sacmaliklarini onlara döktürsen sana madalya bile verirler .Ama burda devamli duvara tosladiginin farkinda bile degilsin ..büyük bir inatla illa dedigim dedik ötürdügüm düdük gibi karsmiza cikiyorsun ....bizim Bektasi ( Matematik tarikatina ) ihityacmizin olmadigini defalarca anlattik ama hayir illaki dedigi olacak ,yavas yavas arkadasin anlama özürlü olduguna inanmaya basliyorum ...
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

Mesaj gönderen 3nokta »

Aslında ortada büyük bir kaynak sorunu var. Temele iki emaneti alırsak bu sorunu hallederiz. Karapapak, bir tarihi belgeden bir bölüm alıntılamış. Yazının tamamını okudum. Ancak şu kanıya vardım: Meseleye bütüncül bakmakta fayda var. Ha, senin dediklerin şayet genel bakışla bile doğru olsa, Masumların (as) dışında kim bize huccet olabilir ki? Tasavvufun, semahın iki emanette yeri var mı? Bu soruların cevabı belliyken bizim Masumların dışında birilerini kendimize inanç önderi olarak seçmemiz doğru olmaz. Ehl-i Beyt Mektebi'nde sadece fıkıhta Masumların(as) dışında, Ehl-i Beyt Mektebi'ne mensup olan alimler taklit edilebilir.
Arkadaşlar, abilerim bence Karapapak gibi arkadaşlara yine de olumsuz yaklaşmamamız ve onun gibileri dışlamamamız gerekir. Her sorun iletişimle ama sağlıklı bir iletişimle çözülebilir.
Saygılarımla.
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

meshedi313 yazdı:Arkadaşlar, abilerim bence Karapapak gibi arkadaşlara yine de olumsuz yaklaşmamamız ve onun gibileri dışlamamamız gerekir. Her sorun iletişimle ama sağlıklı bir iletişimle çözülebilir.
Saygılarımla.
Meşhedi can
burada iletişim sorunu yok zira bu arkadaşa her türlü kanıt delil sunuldu hatta öyle bile inansan bektaşiliğide hacı bektaşıda arkaya at ön plana KUran ve Ehli beyti çıkar denildi ama buna rağmen her yazısıyla bektaşı ve bektaşiliği öne çıkarma gündeme getirme çabası var işte bu KÖTÜNİYETTİR,
Ehli beyt fıkhının emri bil maruf NEhyi anil münker hükümlerinin uygulanması gerekir
zira anadoluda KUran ve Ehli Beyt inancının önündeki en büyük engel kültürel yapılanmalardır ataların dinleridir ve bu tip insanlar bilerek yolu tıkamaya çalışıyorlar .
Bu sitedeki ifade özgürlüğünü kötüye kullanıyor binlerce bektaşi sitesinde çalışma yapması gerekirken burada fitne fesat yaratmaya çalışıyor
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

meshedi313 yazdı:Aslında ortada büyük bir kaynak sorunu var. Her sorun iletişimle ama sağlıklı bir iletişimle çözülebilir.
Meşhedi can,
Kaynak sorunu yok, ama bazılarınca doğru ve yanlış kaynakları birbirinden ayıramama ve doğru kaynaklardan beslen(e)meme sorunu var.
Bu çok önemli bir ayırımdır.

Yoksa başta Kuranı Kerim olmak üzere, Hz. Peygamber (s) ve imamlarımızdan (a) gelen binlerce mütevatir hadisler ve bizi 12 imamlarımızın (a) ilimlerine ve öğretilerine kanalize eden, ehlibeyt mektebimize ait binlerce güvenilir kişiler, alimlerimiz, müctehidlerimiz ve eserleri var.

Bırakalım binlerce eseri, sadece bir Nehcü-l Belaga bile, okumasını anlamasını ve doğru analiz etmesini becerebilen, akıllı ve iyi niyetli bir alevi için neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamaya ve kendi öz inancını bulmaya, nelere inanıp nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğini anlamasına yeterli olabilir. Yeter ki iyi niyet olsun.

Yeter ki nefsani duygularla, illada söyledikleri ve savunduklarına sözde delil olsun diye ordan burdan alel acele bulduğu, önüne gelen her yazılı - basılı şeyi belge diye kanıt diye öne sürmesin. Çünkü işin içinde artniyet ve hakkı anlamaktamakta inad edenler varsa böyleleriyle nasıl sağlıklı bir iletişimden söz edebiliriz ?

Bizim inanç önderlerimiz de, taklit mercilerimiz de, yolumuz da, çizgimizde zaten bellidir ve bu anlamda hiçbir sorunumuz yoktur elhamdülillah.
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Mesaj gönderen alone_man »

KARAPAPAK MURAT yazdı:





Bakın Sünnilik yaftasını yapıştırmaya çalışanlar şu yukarıda sunduğumuz pasajları kim bilir hangi maharetli cümlelerle açıklayacaklar.Sünnilerin ekseriyeti İmam Ali’nin Necefte yattığına pek inanmazlar mezarı belli değildir derler.İmam’ın Hz.Adem ve Hz.Nuhla yan yana olduğuna da pek inanmazlar.Bu bilgi Ehlibeyt kaynaklarında vardır.Bu bilgi sizce buraya nasıl intikal etmiştir?Sünniler Hacca giderken İmamları ziyaret etme gibi bir geleneklerini ben duymadım.



sen sünniliğide sünnileride sünni tarikatlarıda tanımıyorsun BİLMİYORSUN bu yüzden yazdıkların hep cahilce şeyler git bir sünni şehye sor bunları yapıp yapmadığını sana anlatsın
ayrıca geçen hafta biralevi abimden istedim gönderdi hatta istersen sana fotokopilerinide gönderebilirim yada arayıp bul oku da aklın başına gelsin.

Bektaşilerin en büyük piri CEMALETTİN EFENDİ 1911 DE müdafa DİYE KİTAP YAZDI
O kitabında bak ne diyor:

Şah İsmail ve Şiiler sapıktır biz onlardan değiliz biz sünniyiz ve hacı bektaşın yolundayız DİYOR

Bektaşilerin en büyük piri Şiilere sapık diyor biz sünniyiz diyor sen halen Bektaşiler şiidir diye atıp tutuyorsun
Bektaşilerin piri ne diyor sen kıytırık ne diyorsun? Biraz akıllan yahu
KARAPAPAK MURAT
Mesajlar: 325
Kayıt: 20 Ara 2007, 17:22

Mesaj gönderen KARAPAPAK MURAT »

yahu ne cahil adamsın sen alone_man. sen geldiğin yeride biliyorsun. bir kere ne demek BEKTAŞİLERİN EN BÜYÜK PİRİ CEMALETTİN EFENDİ? cemalettin efendi bu en büyük pirlik hakkını kimden alıyor? ya da sen neye danarak böyle diyorsun. Bektaşiliğin tek piri vardır o da Gavsul azam Hacı bektaş veli hz.leridir ve başka pirde yoktur. ayrıca cemalettin efendi caferi fıkhını bektaşilikte uygulamadığı içinde benim ve ben gibi düşünen bektaşilerin gözünde dinsel bir rolü yoktur. olsa olsa siyasetçi olur.

2. cemalettin efendinin sözde bu itiradı takiyyedir.(siz buna da inanmazsınız) atatürk cumhuriyeti getirse bile din adamları hanefi ağırlıklıdırlar yoksa bugün cemalettin efendinin emirleriyle Hz.Ali(a.s) ın ve ehlibeyt resimlerinin dergahlarda işi ne var??? sünnilikte dini resim yapmak caiz değildir. ayrıca sünniler ( istersen TALHA BEYE SOR) NECEF,KERBELA,KUM,KUFE GİBİ Şia kentlerine pek gitmezler gidenlerde meraktan giderler. Asgariye türbesinin vurulmasıda bunu gösterir...

kaçamak cevaplar bekliyordum geldi... Meshedi313 abi diyorki bize ne hücceti olabilir hacıbektaşın??? bu soru asimileye uğramış kişinin sözleri olabilirdi. Hacı bektaş veli (k.s) serçeşmedir, kutbul abtardır, gavsul azamdır. yani 12 imamlardan sonra kılavuzluk yapma yetkisi vardır. ancak günümüzdeki gibi fıkıh,tefsir,hadis gibi ilimleri fazla yayamamış ve matbaa olmadığından hatta halktaki okuma yazma eksikliğinden düşünceleri yayılamamıştır ancak bıraktığı 4 kapı 40 makam tasavvufi nitelik taşır ki mümini menzile dahi ulaştırır. 4 kapı 40 makam bizzat kuran ve ehlibeyt yolundan nasıl gidileceğinin sistematik olarak göstergesidir. bunun üzerinde durmanız gerekir. zaten bektaşiliğin Şii bir tarikat olduğu yazarın yazısında mevcut. ancak! herkes bektaşi olacak diye bir kaide yok ben size gelin tarikatımıza girinde demiyorum aslolanı anlatıyorum. zaten aranızda yarım imanlı insanlar var gelsenizde almayız.
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Mesaj gönderen ali muhsin »

2. cemalettin efendinin sözde bu itiradı takiyyedir......(siz buna da inanmazsınız) .....
ayrıca cemalettin efendi caferi fıkhını bektaşilikte uygulamadığı içinde benim ve ben gibi düşünen bektaşilerin gözünde dinsel bir rolü yoktur. ...

by murat ne kadar careziz ve asalak oldugunun farkinda bile degilsin , bir taraftan Cemalettin efendinin Takiyye yaptigni söylüyor onun munafikligini örte bas etmeye calisiyorsun diger taraftan korudugun gibi disliyorsun Hangi Bektasi Caferi fikihini uyguluyor ?? ufak atta civcivler yesin !! ,onlarin fikihi sarap siselerinden paralardan yalan ve sömürüden gecer buda Ceferilike alakasi yoktur !! sende bunu anlamasin !!

Bektaşiliğin tek piri vardır o da Gavsul azam Hacı bektaş veli hz.leridir ve başka pirde yoktur. ....Meshedi313 abi diyorki bize ne hücceti olabilir hacıbektaşın??? bu soru asimileye uğramış kişinin sözleri olabilirdi. Hacı bektaş veli (k.s) serçeşmedir, kutbul abtardır, gavsul azamdır. yani 12 imamlardan sonra kılavuzluk yapma yetkisi vardır. ....

yani Haci Bektasi kabul etmiyen asimileye ugramis öylemi ...ve bunuda Utanmadan Arlanmadan söyleyebiliyorsun ..yani daha ileri gidip ... nerdeyse haci Bektasi Peygamber olarak göstereceksin.. Sünni Bir Din alimi Olan Haci Bektas, nasil olurda 12 Imamlarin kilavuzlugunu yapma yetkisine sahip olabilir...? eserlerinde bir tek yerinde dahi Ehli Beyti öven yazi ve kaynak bulunmazken hangi yetkiyede sahip olabilir ...sacmaligin bu kadarida fazla ..Bektsata Bektas diye diye onu Tanrilastirip yüceltmissiniz .. Ancak Haci Bektas sünni oldugu gibi müdafasinida ancak Sünniler yapar... ona sahip Cikmakta Sünnilerin görevidir ..Biz Alevilerin degil !!!
ancak günümüzdeki gibi fıkıh,tefsir,hadis gibi ilimleri fazla yayamamış ve matbaa olmadığından hatta halktaki okuma yazma eksikliğinden düşünceleri yayılamamıştır ancak bıraktığı 4 kapı 40 makam tasavvufi nitelik taşır ki mümini menzile dahi ulaştırır.
tabiki klasik Bektasi taktigi SIKISICNA kitablarimiz yandi matba yok , milletin okuma cahilligi falan fismanca vardi, bahanelerle siyrilmaya calisiyorsun.. matbaa yoktuda nasil ozaman 4 kabi kirk makami birakti ,nasil birakti madem matbaa yoktuda ...kim bunu aklinda tutabilirdi ...oysaki Ehli Beyt döneminde emevi saltananita ragmen raviler hadisler yaziyordu ..demekki bektasin adamlari matbalarin yanacagini biliyorlarmiski beyinler Bilgisayar misali hepsini akillarinda tutmus olsa gerek, vay bee.. iste kulaktan dolma buna denir !!! demeki halk kitablardan degil kulaktan dolma sacmaliklari dinlemisler !!! sen 4 kapi 40 makami uyguluyormusun ? uyguluyorsan ne zaman menzile erip ucmayi düsünüyorsun ? makamlarini bitirince güvercin olmayimi yoksa garga olmayimi düsünüyorsun ??


bunun üzerinde durmanız gerekir. zaten bektaşiliğin Şii bir tarikat olduğu yazarın yazısında mevcut.


hangi yazardan bahsediyorsun ...Bektsiligin Sünni bir tarikat inanci oldugnu herkes biliyor dönme dolab gibi halen israr etmen ahmakliktanda öteye ...
herkes bektaşi olacak diye bir kaide yok ben size gelin tarikatımıza girinde demiyorum aslolanı anlatıyorum.....
herkes bektasi olacak diye bir kaide yok diyorsun peki ozaman Bektasiligi kabul etmiyen bizlere zorla dayatmalarinda neden israr etemeye devam ediyorsun ? kaide yok diyorsun kabul etmiyenleri asimile olmus yada imani zayif diyorsun peki Dünya müslümanlari özelikle Siilerin Haci Bektasi tanimiyorlar diye Imanindan süphemi ediyorsun nasil bu kelimeyi söyleme cesaretinde bulunuyorsun sen kimsinki ?! ..kabul etmek zorundamiyiz ...?! kafayimi yedin Diktatörmüsün ....kabul etmedigimiz halde zorla dayatmada iftiralarda bulunmakla kalmiyor Haci Bektasi kabul etmiyenide imaninin zayif oldugnu söylemye getiriyosun ..buda senin Bektasi Fetvan olsa gerek ..sonra cek kendini geriye kaide yok iste Tarikatimiza girin demiyorum diye kelime oynunlarina bas vuruyorsun ..
zaten aranızda yarım imanlı insanlar var gelsenizde almayız
yok sagol, Senin olsun ...!!! Biz Ehli Beyti, Bektasilige satacak kadar senin gibi ahmak degiliz ..MATEMATIK TARIKATIN ,güvercin masllarin iszlerin olsun... bizim ne Bektasa nede Bektasilige ihityacimz yok !! hem madem aramiza almayiz diyorsun Bizde sana yalvarmiyorum acikca sana Rest cekiyoruz ve senin gibilere !!! Diktatör tavrilarini gitte bektasi sitelerinde uygula onlara anlat bu hikayeleri, belki ozaman mürtilerin bile olur !! ..ikiyüzülügün bu kadarida fazla yani ...yazik sana !! ne deyim

dedigim gibi yine "Dedigim dedik, öttürdügüm Düdük " tavrinla yine karsmiza cikacaksin ...!!
Cevapla

“Bektaşilik Nedir?” sayfasına dön