1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
Iran Gezisi 2006
Gönderilme zamanı: 24 Nis 2008, 02:41
gönderen AleviCaferi
2006 yılında işlerden dolayı oldukça bunalmıştım. Insan hiç haftasonu tatili olmayan bir işte uzun süre çalışınca ruh sağlığı tehlikeye giriyor. Neyse bu başka bir blogun hikayesi olsun.
Gelelim Iran gezisine. Fikir nasıl oluştu? , nasıl karar verildi?
Şimdi efendim , malumunuz batı medyası bombardımanı altındayız. Yüzyıllardır birarada yaşadığımız komşumuz İran için, Allah ne verdiyse atılıp tutuluyor medyada. Valla korktuğum Bush yönetimi küresel ısınmayıda İran'a ihale edicek. Birde binlerce yılın doğulu kültürünü redediyoruz yada farkında değiliz. Suni bir batılı kültür yarattık ülkemizde her şeyi hemen tüketmeye başladık. İnsan ilişkileri mekanikleşti. Kültür diye önümüzde koydukları , Fast food'lar, hoolywood filmleri, senaryo tarzında yazılmış bir gecede tüketilen Dan Brown tarzı kitaplar, küçük bir zümrenin yaşamak zorunda kaldığı magazinsel haberler. İnsanlar hep daha fazlasını istiyorlar, bunları
elde edebilmek içinde kredi borçları , daha çok çalışma, yabancılaşma ,mutsuzluk, kazanılan paraların psikologlara, anti depresanlara , prozaclara gitmesi. Niye? bir üst model arabayı alabilmek, daha konforlu bir evde oturabilmek için. İsteklerin ve yeni model arabaların sonu olmadığı için bence dengeyi itiyaçlarınızı azaltarak sağlıyabilirsiniz. Bedava şeylerin kıymeti bilinerek, güneşin, rüzgarın, dostluğun , manzaranın vsvsvs. Binlerce Ytl verip, bir tatil köyünde elinde tabak açık büfede, sıra beklemeyin. Sırf ben şu tatil köyündeydim demek için bunu yapmayın. Paris'e gidip o demir yığınının altında dünyanın euro su nu bayılıp, romantizm yaşamak isteyenler
))) Neyse herkesin kendi tercihi bize saygı duymak düşer. Ama "Ay şekerim bu yaz Paris'teydik, Prag'a gitmeyi düşünüyoruz çok güzelmiş" tarzı bilinçsizce sarfedilen cümleleri yakın çevremde duydukça, bırakın İran'ı, aya fezaya gidesim geliyor .
))))
Kusura bakmayın konuyu oldukça dağıttım. Yazımın başındada dediğim gibi oldukça bunalmış olmam ve bu haberlerden gıcık kapmam sonucu (iran'ın vize istememeside büyük bir kıstastı) İran'a gitmeye karar verdim......Devami icin tiklayiniz:
http://cenkil.blogspot.com/2007/05/iran-gezisi.html
Gönderilme zamanı: 26 Nis 2008, 14:32
gönderen MERDAN
Sevgili Ali-K,
İran gezisini ilk okuduğumda doğrusu önce sizin olduğunu zannettim. Çünki alıntı olduğu belirtilmemişti ve sizi de şahsen tanımadığım için, hani cenkil blogspot’un belki size ait olabileceği gibi bi izlenim oluştu bende ilk etapta. Ama sonra sizin bu foruma gönderdiğiniz önceki yazılarınıza şöyle bir göz attığımda, bu gezinin size ait olamayacağını düşündüm ve size yakıştıramadım tabi ki. Umarım tahminim doğrudur.
Çünkü bu gezi yazısı, İranı hiç görmemiş yada hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan ama gezmeyi görmeyi isteyen ve İranı merak eden gerek samimi alevi canlar için gerekse diğer insanlar için hiçte güzel bir örnek yazı değil maalesef .
Okuyanların zihninde İrandaki sosyal yaşam ve dini yapı ile ilgili çok haksız bir antipati oluşuyor.Yazı bugünkü İran’ın sosyo-dini yapısını kesinlikle yansıtmıyor. Birtakım doğruların yanında birçok yalan-yanlış bilgiler, çelişkiler, eksiklikler filan var..ama içki sözkonusu olunca, herifler arada rakı şarap!! muhabbetlerini de hiç eksik etmemişler kafalarına göre..
Yahu adamlar!! İmam Humeyni’nin (r.a) doğum yerinin ve kabrinin Qum kentinde olduğunu söyleyecek kadar da zır cahil ve dine karşı önyargılı yada lakayt kişiler. Meşed’e de gitmemişler. İmam Rıza (a.s) ve Meşhed’siz bir iran düşünülebilir mi? Qum da Hz. Masume’den bahsetmeden, ilmi havzalardan, üniversitelerden ve diğer kurumlardan bahsetmeden, kur’an ehlibeyt ve 12 imamlardan (a) bahsetmeden, namazdan, ziyaretlerden, hicaptan, mersiyelerden bahsetmeden İran olur mu hiç ?
Hele birde yorum yazılarını okuyunca hepten sinir katsayım yükseldi, bi tanesi lanetlik şah!! için rahmetli!!! demez mi ?? tööbe tööbe..
Ya dostum kusura bakma, yani nasıl bir amacın olduğunu da bilmiyorum ama keşke bu yazıyı bu foruma hiç göndermeseydin diye düşündüğümü de söylemek istiyorum son olarak. Daha güzel ve gerçekçi gezi yazıları bulunup eklenebilir.
Selam ile..
Gönderilme zamanı: 27 Nis 2008, 01:00
gönderen AleviCaferi
Ama sonra sizin bu foruma gönderdiğiniz önceki yazılarınıza şöyle bir göz attığımda, bu gezinin size ait olamayacağını düşündüm
Dogru düsünmüssün bu yazi bana ait degil, ben Iran’a hic gitmedim. Onun icin yazida neyin dogru neyin yanlis oldugunu bilemiyorum maalesef.
Yahu adamlar!! İmam Humeyni’nin (r.a) doğum yerinin ve kabrinin Qum kentinde olduğunu söyleyecek kadar da zır cahil ve dine karşı önyargılı yada lakayt kişiler. Meşed’e de gitmemişler. İmam Rıza (a.s) ve Meşhed’siz bir iran düşünülebilir mi? Qum da Hz. Masume’den bahsetmeden, ilmi havzalardan, üniversitelerden ve diğer kurumlardan bahsetmeden, kur’an ehlibeyt ve 12 imamlardan (a) bahsetmeden, namazdan, ziyaretlerden, hicaptan, mersiyelerden bahsetmeden İran olur mu hiç ?
Bence sen o adamlari bos vermelisin. Benim bu yaziyi eklememin sebebi, bazi kisiler Irandan cok korkuyorlar, sanki Irana ayak bastiklari anda bunlari hemen asacak Iran. Bu kisilerin böyle dusuncelerinin yanlis oldugunu ortaya koymak icindi. Ayrica, bu Irani gezen kisiler
bence fazla inancli kisiler degiller, dolayisiyla Imam Riza(AS)’nin yanina gitmemesine sasmamalisin.
Gönderilme zamanı: 27 Nis 2008, 12:07
gönderen 3nokta
Uzun ama mutlaka okuyun arkadaşlar. Objektif bir bakışla İran gezisini anlatmış ve çok güzel mesajlar vermiş arada sırada:):)
Gönderilme zamanı: 27 Nis 2008, 13:19
gönderen MERDAN
Evet olayın dini boyutunu hiç görmeden, sadece turistik bir gezi yazısı olarak düşünüldüğünde, özellikle türkiyede irana karşı oluşturulan bazı tabuların, önyargıların, korku ve çekincelerin ne kadar boş ve anlamsız olduğunu göstermesi açısından yazının okuyanlara bir takım yararları olabilir. Ekleyen arkadaşın amacının da aslında bu olduğunu tahmin etmiştim zaten.
İran bugün gezi açısından dünyanın en güvenli ülkelerinin başında yer almaktadır.
Gönderilme zamanı: 23 Haz 2008, 18:37
gönderen cenkil
Selam Arkadaşlar;
Blogumdan İran gezisinin bir bölümünün bu foruma alıntı olduğunu yeni farkettim. Herkesin görüşüne saygım var . Ama eleştiriler adaletsizce olmuş.
Öncelikle MERDAN arkadaş,
inan yazımda Iran'a karşı nasıl bir antipati oluşuyor anlamış değilim. Herkes sırf hava atmak yada batının kucağına oturmak için tatilini avrupada yada amerikada yapmayı seçerken ben bu kültürü tanımayı seçtim. Ve üstüne basa basa İran'ın gezi bakımından dünyanın en güvenli ülkesi olduğunu ve diğer dinlere hoşgörüyle yaklaştığını belirttim. Hristiyanlara ve yahudilere dinlerinin gerektiği şekilde şarap gereksinimi için üzüm yetiştirmelerine bile izin veriyorlar. Bizzat gördüm. Ki şu anda medya öyle bir yönlendiriliyorki ülkemizde herkes İran'dan korkuyor. İran'lı bir ailenin yanında misafir kaldım ve halkla oldukça iyi ve yakın dialoglarım oldu. Kafama takılan nokta, Qum kentinte fotograftada var oranın yetkili mollasından izin aldık dolaşmak için. Ve mollaya sünni olduğumuzu söyledik ve ülkemizde içki içtiğimizi belirttik. Bu molla senin tepkin yerine "herifler??, lakayt kişiler??" oldukça güzel bir sohbet ve ikramdan sonra bize Hz Ali'nin hayatının ve Şia hukukunun anlatıldığı bir sürü türkçe kitap verdi. Ve yukardaki Allah tektir dedi. Birde insanlar oraya gitmeye bile korkarken ben yaşadıklarımızı birebir yazdım daha gerçekçi nasıl olur buda ayrı bir muhamma.
Sonra Ali K arakadaşa;
" bu Irani gezen kisiler bence fazla inancli kisiler degiller." Bu ne demek . Yani karar merciyi sizsiniz inanç konusunda.
Bakın arkadaşlar Nevşehir'in Hacı Bektaş ilçesinde şenliklere katıldım ve 3 günde misafir edildim. Aleviler konusunda oldukça pozitif duygulara sahibim ama lütfen fanatikleşip birbirimizi kırmayalım.
Geçen haftada Kamboçyadaydım. Blogumdada yazıcam izlenimlerimi. O bölgedede herkes Budist ve kendi bildikleri inanç sistemini uyguluyorlar. Ne yani bazı şeyleri bize ters geliyor diye toptan bu adamlarıda inançsız diye silip atalımmı? Sonuçta hepimiz kendi yöntemimizle Ulu Yaratıcıya erişmeye çalışıyoruz. Arkadaşlar gezin görün inceleyin. Herşey klavyenin başına geçip kalp kırmakla olmuyor.
"eğer daima cennette olmayı istersen herkesle dost ol ve kimseye karşı kin tutma. merhem ve mum gibi ol, diken olma."
hacı bektaş-ı veli
Saygılarımla
Gönderilme zamanı: 23 Haz 2008, 19:51
gönderen biralevi
cenkil yazdı:
"eğer daima cennette olmayı istersen herkesle dost ol ve kimseye karşı kin tutma. merhem ve mum gibi ol, diken olma."
hacı bektaş-ı veli
Saygılarımla
bu sözü hacı bektaşın hangi eserinden naklediyorsun?
Gönderilme zamanı: 23 Haz 2008, 22:11
gönderen 3nokta
Ben cenkil arkadaşın yazısını tamamen okumuştum ve anımsadığım kadarıyla objektif bir anlatımı vardı. Ben teşekkür ediyorum kendisine.
Gönderilme zamanı: 23 Haz 2008, 23:12
gönderen AleviCaferi
S.A
Cenkil kardes, dikkat edersen yazimda "bence
fazla inancli kisiler degiller, dolayisiyla Imam Riza(AS)’nin yanina gitmemesine sasmamalisin." dedim, bu inancsiz oldugun anlamina gelmez. Sizi tanimiyorum, sadece düsüncemi söyledim.
Ben Merdan kardesin su yazisina cevap olarak yazmistim:
Meşed’e de gitmemişler. İmam Rıza (a.s) ve Meşhed’siz bir iran düşünülebilir mi?
Eger ki kalbini kirdiysam, senden özür dilerim.
Ayrica yazini begendim, begenmeseydim buraya eklemezdim.
Gönderilme zamanı: 24 Haz 2008, 11:42
gönderen MERDAN
Sn. cenkil,
Aslında bloğunuza o zaman (nisanda) gezinizle ilgili bir yorum yazmıştım, ama eklemeyi bir türlü beceremedim, birkaç kez uğraştım ama olmadı sonrada vazgeçmiştim.
Yıllardır hakkında oluşturulan bunca önyargı, korku ve endişelere, çekincelere, kırmızı çizgilere falan aldırmayarak, bir tatil için İran'ı seçmiş olmanız gerçekten takdire şayandır.
Bütün dünyada olduğu gibi türkiyede de siyonist medya İranı bize bir öcü gibi göstermeye ve iki kardeş müslüman halkı birbirine düşman etmeye çalıştılar 30 yıldır ve kısmen başarılı da!! oldular maalesef. Oysa gidip gelen herkes biliyor ki, İran bugün gerçekten dünyanın en güvenli ülkelerinin başında yer almaktadır.
Ancak, irana bende birkaç kez gitmiş biri olarak gezi yazınızdaki bazı yanlış bilgileri düzeltmek ve gördüğüm bazı eksikliklere değinmek istiyorum:
Rahmetli İmam Humeyni'nin (r.a) doğum yeri Kum kenti değil, Humeyn şehridir.
Kabri saadetleri ise Kum'da değil Tehran'dadır. Umarım düzeltirsiniz.
Ayrıca Qum'daki Hz. Masume (s) türbesi ve hareminden, ilmi ve dini havzalardan hiç bahsedilmemesi, yine İranın ikinci büyük kenti Meşhed ve buradaki 12 imamlarımızın 8. si olan İmam Ali Rıza (a) türbesinden, buralardaki sosyal ve dini atmosferin yansıtılmaması da çok önemli bir eksikliktir bana göre..
Nasıl ki istanbul’suz bir türkiye çok anlamsız ise, Meşhed'siz bir İran da düşünülemez.
Elbette bu sizin bakış açınızla, dünya görüşünüzle, niyet ve amaçlarınızla ilgilidir. Ben sadece İrandaki dini atmosferi gereğince yansıtmadığınızı belirtmek istemiştim.
Çünkü İran denince herkesin aklına gelen ilk şey dindir, İslami yönetimdir, halkın inançları, yaşamı ve devletle olan ilişkilerindeki beğeni yada redleri gibi konulardır. Siz oradaki şia inanç sistemini yada rejimi kabul edersiniz etmezsiniz bu ayrı ama gezi yazınızın daha objektif olması için İrandaki dini hayatı bi şekilde yansıtmanız gerekirdi. Bu önemli bir eksikliktir bana göre. Çünkü yazınızı okuyan bazı insanlar, sanki İranda hiç dini hayat diye bir şey yokmuş gibi bir izlenim edinebilirler. Haksız mıyım ? Yani siz Kamboçya ya gittiğinizde eğer ordaki budistlerin tapınaklarından ve dini yaşantılarından bahsetmeden sadece yemeklerden, müzelerden turistik yerlerden söz eden bir gezi yazısı yazsanız objektif olur mu? Ben bunu vurgulamaya çalıştım. Üslubumu mazur görün.
Ayrıca bizler aleviyiz, bektaşi değiliz. Bizim dünyada olup biten her şeye bakış açımızdaki referanslarımız -Kur’an ve ehlibeyt- tir. Ve bizde 72 millete aynı bakma gibi hümanistvari bir anlayış yoktur. Daha doğrusu bu söz yanlış yorumlanıyor. Hak bir sözden batıl amaçlar murad ediliyor.Tabiî ki yaratılış temelinde insanlar aynıdır. Ancak farklı dinlerin yada kültürlerin varlığını bir realite olarak kabul etmek başka, herkese aynı bakmak başka bir şeydir. Biz insanlara Ali bakışıyla bakmaya çalışırız. Böyle bakıldığında ise insanların yaptıkları iyi-kötü hak batıl ayrımı yapmadan tüm amellerini aynı görmek gibi bir inanç lüksümüz yoktur.
Herşeye rağmen yazınızla, özellikle iran ve türkiye halklarının dostluklarına ‘bir yönüyle’ katkı sağladığınız için teşekkür ederim.