namaz
-
- Mesajlar: 67
- Kayıt: 24 Mar 2009, 01:10
Re: namaz
Allah razı olsun hocam çok teşşekürler.zikirleri kağıda yazdım yarından itibaren bir güne bölerek uyguluycam bu arada verdiğiniz sayfadaki aylık oruçlarıda tutucam ve caferi tayyar namazını öğrendim onuda kılıcam.Allah razı olsun.Bunları sizinle paylaşıyorum çünki sizinle olmak ve doğru yolu bulmak aşığa sevgilisini araken bulmak gibi bir heyecan ve şevk verdi.sevgilimi buldum o yoldada onun sözünden çıkmamak için serimi ve tenimi kurban eyledim.Allah sizden razı olsun.
- f_altan
- Mesajlar: 2376
- Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49
Re: namaz
Allah sizden de razı olsun kardeş. Sizin gibi, bilmediğini öğrenmeye ve öğrendiğini de uygulamaya çalışan samimi müslümanları görmek insanı mutlu ediyor. Allah Teala dua ve ibadetlerinizi kabul eylesin, cennette Ehlibeytle komşu olasınız inş.mürteza yazdı:Allah razı olsun hocam çok teşşekürler.zikirleri kağıda yazdım yarından itibaren bir güne bölerek uyguluycam bu arada verdiğiniz sayfadaki aylık oruçlarıda tutucam ve caferi tayyar namazını öğrendim onuda kılıcam.Allah razı olsun.Bunları sizinle paylaşıyorum çünki sizinle olmak ve doğru yolu bulmak aşığa sevgilisini araken bulmak gibi bir heyecan ve şevk verdi.sevgilimi buldum o yoldada onun sözünden çıkmamak için serimi ve tenimi kurban eyledim.Allah sizden razı olsun.
selam ve dua ile...
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
- f_altan
- Mesajlar: 2376
- Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49
Re: namaz
mürteza kardeş, namaz arapça kılınmalıdır, türkçedeki lafızlar arapçanın manasını tam anlamıyla ifade edemiyor. Birçok kuran meallerinde de yanlışlıklar vardır. Özellikle fatiha suresini yanlış tercüme etmişler. Fatiha'nın türkçesini biliyorsanız, arapça kelimelerinin de manalarını çok rahat öğrenebilirsiniz. Ama dediğim gibi türkçe dili arapçaya oranla yetersizdir. Bazen bir kelimenin manasını birkaç satırla ifade edebiliyoruz ancak yani şerh yazmak gerekir. Mevcut meallerimizde hata olasılığı çoktur, en iyisi orijinalinden okumaktır. Önemli olan namazın ihlasla kılınması ve Allah katında kabul olmasıdır. Meallerden kadir çeliğin mealini tavsiye ederim. İslamkutuphanesi.com dan temin edebilirsiniz.mürteza yazdı:mücahit hocam namazı kendi dilim ile kılabilirmiyim.yani tefekkür açısından daha iyi.arapça namaz kılarken kelimeleri anlayamadığım için aklım dağılıyor ve tefekkür edemiyorum.türkçe kılsam bir şey farkedermi.sevabında bi değişiklik olurmu.
Ya Hakk.
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
-
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 16 Şub 2009, 12:11
Re: namaz
Namaz
Türlü günahlarım yere dökülür
Hak için abdest aldığım zaman
Sağ yanıma iki melek dikilir
Sabah namazını kıldığım zaman
Gök yüzünden indirirler burağı
Hû deyince yakın eder ırağı
Dünyada Ahrette yanar çerağı
Öğle namazını kıldığım zaman
Yerden göğe saf saf olmuş melekler
El kaldırın kabul olsun dilekler
Bize nazar eyler çarhı felekler
İkindi namazını kıldığım zaman
Kalbi pak olan hak sırrını sezer
Kiramen katibi hayrını yazar
Firdevsi alâda salınıp gezer
Akşam namazını kıldığım zaman
Mümin olan canlar beş vaktin kılar
Onun içi dışı nur ile dolar
Muhammet mustafa şefaat sunar
Yatsı namazını kıldığım zaman
Hatai'yim hakkı dilinden komaz
Daima ederiz biz hakka niyaz
Yedi yasin ile üç kere ihlas
Hak nasip eyleye öldüğüm zaman
Türlü günahlarım yere dökülür
Hak için abdest aldığım zaman
Sağ yanıma iki melek dikilir
Sabah namazını kıldığım zaman
Gök yüzünden indirirler burağı
Hû deyince yakın eder ırağı
Dünyada Ahrette yanar çerağı
Öğle namazını kıldığım zaman
Yerden göğe saf saf olmuş melekler
El kaldırın kabul olsun dilekler
Bize nazar eyler çarhı felekler
İkindi namazını kıldığım zaman
Kalbi pak olan hak sırrını sezer
Kiramen katibi hayrını yazar
Firdevsi alâda salınıp gezer
Akşam namazını kıldığım zaman
Mümin olan canlar beş vaktin kılar
Onun içi dışı nur ile dolar
Muhammet mustafa şefaat sunar
Yatsı namazını kıldığım zaman
Hatai'yim hakkı dilinden komaz
Daima ederiz biz hakka niyaz
Yedi yasin ile üç kere ihlas
Hak nasip eyleye öldüğüm zaman
-
- Mesajlar: 7
- Kayıt: 16 Şub 2009, 12:11
Re: namaz
Evet şah ismail hatai nin bu şiir. Size link vereyim bakın diğer şiirlerine inş,mürteza yazdı:hüseyni can bu şiir çok güzel ancak bu şiir şah ismail hatai nin mi çok merak ettim ve onun olduğu kesinmi acaba.Allah razı olsun.
http://www.haberakademi.net/default.asp ... u&hid=6692
-
- Mesajlar: 1205
- Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17
Re: namaz
ziyaretçi defterinden batıni niçkli cahilin yazısını buraya ibret olsun diye aktarıyorum
Alevİlerde Namaz İbadetİ AnlayiŞi
Namaz,Farsça bir kelimedir, Arapça’sı “ “Dua” , Türkçesi “Tanrı’ya yalvarıp yakarma, dilek dileme” dir. Farsça’da, dua etmek yerine “namaz handan ” yani “ dua okumak, dua etmek “ denir.
Kur-an’ı Kerim’deki “Salat” kelimesi, Türkçeye çevrilirken “Namaz” diye aktarılmış, bu bir gelenek halinde sürmüştür.
Kur-an’ı Kerim’de “Ey müminler! Günde 5 vakit namaz kılınız (sabah,öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı eda ediniz ve bu 5 vakit rekat sayıları da şunlardır…) diye Cenabı Hakk’ın açık bir emri yoktur. Hz. Yusuf’tan, Musa’dan, Firavundan, Ebu Lehep’den vb. uzun uzadıya kıssalar sunan Cenabı Hak, namazdan hiç böyle detaylar vermemiştir. Sadece ve kısaca 37 yerde “ Salat eyleyin” emri geçmiş fakat salat’ın nasıl kılınacağını genişçe anlatmamıştır.
Kur-an’da, Allah en çok zikir üzerinde durmuş, zikir ayetlerinden birinde “Allah’ın zikri en büyük ibadettir” buyurmuştur. Bir başka ayette de “Benim gerçek mümin kullarım otururken, dururken, bir yere yaslanıp otururken hep beni anarlar” (Ali imran ve müzzemmil suresi 5- 6- 7- 8 ayetlerinde) buyurmaktadır.
Aleviler Kur-an’ı Kerim’in zahir anlamı ile değil, batın anlamı ile amel eder, ibadetlerini buna göre yaparlar.
Alevililerin Aleviliğe göre, Sünnilerin Sünniliğe göre ibadet biçimleri vardır. Sünnilikteki NAMAZ’ın karşılığı, Alevilikte NİYAZ’dır. Yani, Sünni’nin namazı, Alevilerin de niyazı vardır.
Namaz da , niyaz da dua’dır, ibadettir.
Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm erenler, mutasavvıflar, hep niyaz’dan, salat-ı daimden yana olmuşlardır. Bir Sünni bilgini, rahmetli Prof. Dr. Mahmut Eröz, Alevilik üzerine yaptığı bilimsel –sosyolojik araştırmalar sonunda elde ettiği gerçekleri, bu konuyu bilmeyen Sünni yurttaşlarımızın da okuyup anlaması için yayınladığı kitapta diyor ki ;
“Türkler, kitleler halinde İslamiyet’i kabul ettiler, şehirlerde yeni dinin bütün icapları yerine getirilirken, göçebeler, Müslümanlığı şeklen kabul ettiler.Göçebe Türler eski dinlerinde olduğu gibi, şimdi de kadın – erkek bir arada bulunuyor ve ibadetlerini ( cem ibadetini) büyük vecd (coşku) ve heyecan içinde müzik ve semah dönerek yapıyorlardı. Bu hususu çok iyi bilen Yesevilik, Orta Asya göçebeleri arasında yayılma başarısı gösterdi.
Bu ayinlerde mâşeri vicdan, kolektif şuur, en güçlü ve en galeyanlı haline ulaşır. Bizim “ mum söndü” zannımızdan tamamen aksi yönde, iffetli ve saygılı bir tavır ve davranış içinde yapılan cem törenlerinde ve bütün hayatın çeşitli evrelerinde, kadınlar (bacılar) cemaatin manevi kontrolü ve himayesi altındadır. Kadınların (bacıların) namusu, cemaatin namusu demektir. Kızılbaş-Alevi-Bektaşi cem evlerinde,aile kurumunun kutsallığı ve namus anlayışını biraz aşağıda göstereceğiz. Burada hemen belirtelim ki, bu kapalı toplantılar, birer işret ( içkili alem), ahlaksızlık meclisi asla değildir. “Hak Meydanı” adı verilen, Hakkın, hakikatin orada doğduğuna inanılan birer ibadet meclisidir. Bu ibadet, şeriat’daki namaz karşılığıdır. Buna ise niyaz denir.
Alevi- Bektaşilerin inanışlarına göre, şeritte namaz,camide imamın arkasında kılınır.
Tarikatta ise, cemal cemale, yüz yüze kılınır. KABE, insanın gönlüdür. “ Adem’e secde ediniz ! “ ayeti gereğince, insana secde edilir. Kabe’de nasıl, Kabe’nin etrafında bir halka namazı kılınırsa, burada da öylece bir Halka Namazı olur. Bu, eski Türk tarihinin, İslam’i bir şekilde yorumundan başka bir şey değildir. Ancak, bu bile, bu saf ve temiz insanların, nasıl yanlış ve kötü şekilde yorumlandığını göstermeye yeter sanırız.
itirazı olan varmı
Alevİlerde Namaz İbadetİ AnlayiŞi
Namaz,Farsça bir kelimedir, Arapça’sı “ “Dua” , Türkçesi “Tanrı’ya yalvarıp yakarma, dilek dileme” dir. Farsça’da, dua etmek yerine “namaz handan ” yani “ dua okumak, dua etmek “ denir.
Kur-an’ı Kerim’deki “Salat” kelimesi, Türkçeye çevrilirken “Namaz” diye aktarılmış, bu bir gelenek halinde sürmüştür.
Kur-an’ı Kerim’de “Ey müminler! Günde 5 vakit namaz kılınız (sabah,öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazı eda ediniz ve bu 5 vakit rekat sayıları da şunlardır…) diye Cenabı Hakk’ın açık bir emri yoktur. Hz. Yusuf’tan, Musa’dan, Firavundan, Ebu Lehep’den vb. uzun uzadıya kıssalar sunan Cenabı Hak, namazdan hiç böyle detaylar vermemiştir. Sadece ve kısaca 37 yerde “ Salat eyleyin” emri geçmiş fakat salat’ın nasıl kılınacağını genişçe anlatmamıştır.
Kur-an’da, Allah en çok zikir üzerinde durmuş, zikir ayetlerinden birinde “Allah’ın zikri en büyük ibadettir” buyurmuştur. Bir başka ayette de “Benim gerçek mümin kullarım otururken, dururken, bir yere yaslanıp otururken hep beni anarlar” (Ali imran ve müzzemmil suresi 5- 6- 7- 8 ayetlerinde) buyurmaktadır.
Aleviler Kur-an’ı Kerim’in zahir anlamı ile değil, batın anlamı ile amel eder, ibadetlerini buna göre yaparlar.
Alevililerin Aleviliğe göre, Sünnilerin Sünniliğe göre ibadet biçimleri vardır. Sünnilikteki NAMAZ’ın karşılığı, Alevilikte NİYAZ’dır. Yani, Sünni’nin namazı, Alevilerin de niyazı vardır.
Namaz da , niyaz da dua’dır, ibadettir.
Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm erenler, mutasavvıflar, hep niyaz’dan, salat-ı daimden yana olmuşlardır. Bir Sünni bilgini, rahmetli Prof. Dr. Mahmut Eröz, Alevilik üzerine yaptığı bilimsel –sosyolojik araştırmalar sonunda elde ettiği gerçekleri, bu konuyu bilmeyen Sünni yurttaşlarımızın da okuyup anlaması için yayınladığı kitapta diyor ki ;
“Türkler, kitleler halinde İslamiyet’i kabul ettiler, şehirlerde yeni dinin bütün icapları yerine getirilirken, göçebeler, Müslümanlığı şeklen kabul ettiler.Göçebe Türler eski dinlerinde olduğu gibi, şimdi de kadın – erkek bir arada bulunuyor ve ibadetlerini ( cem ibadetini) büyük vecd (coşku) ve heyecan içinde müzik ve semah dönerek yapıyorlardı. Bu hususu çok iyi bilen Yesevilik, Orta Asya göçebeleri arasında yayılma başarısı gösterdi.
Bu ayinlerde mâşeri vicdan, kolektif şuur, en güçlü ve en galeyanlı haline ulaşır. Bizim “ mum söndü” zannımızdan tamamen aksi yönde, iffetli ve saygılı bir tavır ve davranış içinde yapılan cem törenlerinde ve bütün hayatın çeşitli evrelerinde, kadınlar (bacılar) cemaatin manevi kontrolü ve himayesi altındadır. Kadınların (bacıların) namusu, cemaatin namusu demektir. Kızılbaş-Alevi-Bektaşi cem evlerinde,aile kurumunun kutsallığı ve namus anlayışını biraz aşağıda göstereceğiz. Burada hemen belirtelim ki, bu kapalı toplantılar, birer işret ( içkili alem), ahlaksızlık meclisi asla değildir. “Hak Meydanı” adı verilen, Hakkın, hakikatin orada doğduğuna inanılan birer ibadet meclisidir. Bu ibadet, şeriat’daki namaz karşılığıdır. Buna ise niyaz denir.
Alevi- Bektaşilerin inanışlarına göre, şeritte namaz,camide imamın arkasında kılınır.
Tarikatta ise, cemal cemale, yüz yüze kılınır. KABE, insanın gönlüdür. “ Adem’e secde ediniz ! “ ayeti gereğince, insana secde edilir. Kabe’de nasıl, Kabe’nin etrafında bir halka namazı kılınırsa, burada da öylece bir Halka Namazı olur. Bu, eski Türk tarihinin, İslam’i bir şekilde yorumundan başka bir şey değildir. Ancak, bu bile, bu saf ve temiz insanların, nasıl yanlış ve kötü şekilde yorumlandığını göstermeye yeter sanırız.
itirazı olan varmı