Gönderilme zamanı: 03 Tem 2008, 23:19
Tercümesi:
"Doğru söyledi azîm Allah; öyle bir zattır ki, O'ndan başka ilâh yok-tur; diri ve varlıkları ayakta tutandır; yüce ve bağış sahibidir; Rahman, Rahim, Halim (sabırlı) ve Kerim'dir; O'nun benzeri hiçbir şey yoktur; O, (her şeyi) duyan, bilen, gören ve (her şeyden) haberdar olandır. Allah, melekleri ve ilim sahipleri, O'ndan başka bir ilâh olmadığına; adaleti O'-nun ayakta tuttuğuna şehadet eder. Ben de şehadet ederim ki, O'ndan başka bir ilâh yoktur; izzet ve hikmet sahibidir ve (gönderdiği) değerli peygamberler, (O'nun mesajlarını insanlara) tebliğ ettiler.
Allah'ım! Hamd, yücelik, izzet, iftihar, galebe, nimet, azamet, rahmet, heybet, hâkimiyet, nurâniyet, ihsan, hep senindir. Tenzih ve takdis, tehlil ("Lâ ilâhe illellah" söylemek) ve tekbir hep sana mahsustur. Görünen ve görünmeyen, yüce göklerin üstünden yerin altına ve en aşağı yerlere kadar her şey sana aittir. Dünya ve âhiret senindir. Beğendiğin hamd ve sena, şükür ve nimetler hepsi sana mahsustur.
Allah'ım! Vahyinin emini olan, emrini yerine getirmede güçlü olup göklerinde itaat edilen keramet ve ikramlarına mazhar olan, sözlerini (va-hiylerini) telakki eden, peygamberlerine yardımcı olan, düşmanlarını yok eden Cebrail'i rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Rahmet meleğin olan, şefkatin için yaratılan, itaat ehli için mağfiret dileyen ve onlara yardımcı olan Mikâil'i rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Arş'ını yüklenen, (kıyametin kopması için) Sur'u üfürecek ola, emrine itaat etmeği bekleyen, korkundan muzdarip ve perişan olan İsrafil'i rahmetine mazhar eyle.
Allah'ım! Arş'ını taşıyan pak meleklerine, değerli, iyi ve tertemiz elçilerine, amelleri yazmakla görevli değerli meleklerine, cennet ve cehennemde görevli meleklerine, ölüm meleğine (Azrail'e) ve yardımcılarına rahmet et; ey celâl ve ikram sahibi!
Allah'ım! Yaratışının muhteşem ve eşsiz örneği olan, karşısında melekleri secdeye düşürerek yücelttiğin ve cenneti kendisine mubah kıldığın babamız Âdem'i rahmetine mazhar eyle.
Allah'ım! Fenalıklardan temizlenen, pisliklerden arınan, insanlar içerisinde üstün kılınan ve kudsiyete bürünmüş mekânlarda dolaşan annemiz Havva'yı rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Habil'e, Şeys'e, İdris'e, Nuh'a, Hud'a, Salih'e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Yusuf'a, (Yakub'un) torunlarına, Lut'a, Şuayb'e, Eyyub'a, Musa'ya, Harun'a, Yuşa'a, Mişa'ya, Hızır'a, Zulkarneyn'e, Yunus'a, İlyas'a, Yesa'a, Zulkifl'e, Talut'a, Davud'a, Süleyman'a, Zekeriyya'ya, Şe'ya'ya, Yahya'ya, Turah'a, Metta'ya, İrmiya'ya, Haykuk'a, Danyal'a, Üzeyr'e, İsa'ya, Şem'un'a, Circis'e, havarilere ve tâbi olanlara, Halid'e, Hanzala'ya ve Lokman'a rahmet et.
Allah'ım! İbrahim ve soyuna rahmet edip onları rahmet ve bereketine mazhar kıldığın gibi, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et; Muhammed ve Ehlibeyt'ine merhamet eyle; Muhammed ve Ehlibeyt'ine bereket ver; şüphesiz sen beğenilen ve yücesin.
Allah'ım! (peygamberlerin) vasîlerine, saadetlilere, şehitlere ve hidayet imamlarına rahmet et. Allah'ım! Abdallara, evtadlara, (yeryüzünde Allah'ın azamet ve kudretinin nişanelerini görmek ve geçmişlerin eserlerini görüp ibret almak için) seyahat edenlere, abitlere, ihlâslı insanlara, zahitlere ve Allah rızası uğruna ciddiyet gösterip çalışanlara rahmet et ve onların arasından Muhammed ve Ehlibeyt'ini en üstün rahmetine ve en büyük keramet ve ikramlarına mazhar kıl. Onun ruhuna, cesedine benim tahiyyât ve selâmımı ulaştır; onu, şeref ehli olan peygamber ve resullerin ve mukarrep olan faziletli kişilerin en üstün derecesine yükseltinceye kadar, onun fazilet, şeref ve yüceliğini artır.
Allah'ım! Meleklerinden, nebi ve resullerinden ve sana itaat edenlerden, ismini andıklarımın veya anmadıklarımın hepsinin üzerine rahmetini gönder; benim selâmlarımı onlara ve onların ruhlarına ulaştır. Senin yolunda onları bana kardeş kıl ve sana dua etmemde onları bana yardımcı eyle. Allah'ım! Seni vasıta kılarak sana, kereminle keremine, cömertliğinle cömertliğine, rahmetinle rahmetine ve itaat ehlini şefaatçi edinerek sana yöneliyorum.
Allah'ım! (İsimlerini zikrettiğim o yüce insanlardan) her birinin senden diledikleri ve senin reddetmediğin, senden istedikleri ve senin kabul ettiğin her şeyi ben de senden istiyorum.
Ey Allah, ey Rahman, ey Rahim, ey (günahkârlara karşı) tahammüllü olan, ey Kerim, ey azametli, ey celâl sahibi, ey bağış ve ihsan sahibi, ey güzel, ey kefil, ey tövbeleri kabul eden, ey (sığınak isteyenlere) sığınak veren, ey her şeyden haberdar olan, ey her yeri aydınlatan, ey (zalimleri) yok eden, ey menâet sahibi, ey devlet bahşeden, ey tedbir sahibi, ey yüce, ey (her şeye) gücü yeten, ey (her şeyi) gören, ey şükreden (şükürlere karşılık veren), (iyilik yapanlara) karşılık verip mükâfatlandıran, ey birr (iyilik) sahibi, ey temizliğin özü/kaynağı, ey temiz, ey kahreden/galip gelen, ey (her şeyi) kuşatan, ey (her şeye) gücü yeten, ey koruyan, ey telafi eden, ey yakın, ey Mecid (yücelik ve izzet sahibi), ey (varlıkların hayatını) başlatan, ey (onları hesap için) geri döndürecek olan, ey (her şeye) şâhit olan, ey ihsan sahibi, ey müdara eden, ey nimet veren, ey bağış ve lütufta bulunan, ey (istediğinden nimet ve ihsanını) kesen, ey (istediğine nimet ve lütuf kapılarını) açan, ey hidâyet eden, ey (elçiler) gönderen, ey irşâd eden, ey sağlamlaştıran, ey nimet veren, ey engel olan, ey defeden, ey yücelten, ey Bâki, ey koruyan, ey yaratan, ey karşılık beklemeden hibe ve bahşişte bulunan, ey hayır nefhalarının sahibi, ey fayda veren, ey bütün (hayır kapılarının) anahtarlarını elinde bulunduran, ey çok çok menfaat veren, ey çok merhametli, ey şefkatli, ey (her şeye) yeten, ey şifa veren, ey âfiyet ve sıhhat veren, ey mükafat veren, ey (verdiği vaade) sâdık kalan, ey sulta ve hâkimiyet sahibi, ey izzet sahibi, ey Cebbâr, ey Mütekebbir, ey Selâm, ey Mu'min, ey Ehed (eşsiz ve tek olan), ey hiçbir eksikliği bulunmayan, ey Nur, ey âlemleri idare eden, ey yegâne, ey eşi ve ortağı olmayan, ey Kuddüs, ey yardımcı, ey (yalnızların) munisi, ey ölüleri dirilten, ey (kullarının) mirasçısı olan, ey bilen, ey hâkimiyet sahibi, ey her şeyin başlangıcı, ey yüce, ey (her şeyi) tasvir eden, ey selâmet veren, ey dost,
Ey (kendi zâtı pâkıyla) ayakta duran, ey ebedi, ey çok bilen. Ey hikmet sahibi, ey cömert, ey yaratan, ey iyilik eden, ey gizli olan, ey adâletin özü, ey (hakkı bâtıldan) ayıran, ey (amellere) karşılık veren, ey çok şefkatli, ey çok ihsanda bulunan, ey (her şeyi) duyan, ey taklitsiz yaratan, ey sığınak veren, ey yardımcı olan, ey yayan, ey bağışlayan, ey Kadim, ey kolaylaştıran, ey müyesser kılan, ey öldüren, ey dirilten, ey menfaat veren, ey rızıklandıran, ey her şeye güç yetiren, ey vesileleri oluşturan, ey imdada koşan, ey zenginleştiren, ey sermaye bağışlayan, ey yaratan, ey (her yerde) hazır olan, ey telâfi eden, ey koruyan, ey (zalim ve kâfirlere) şiddetli/sert olan, ey (mazlumların) sığınağı, ey menfaat ve ihsan sahibi, ey (ruhları) alan! Ey yücelen ve (akla gelen her makamın) ötesine çıkan ve düşünülebilen her makamın zirvesinde bulunan, ey varlıklara (düşünülemeyecek kadar) yakın ve (hayallerden, tasavvurdan) son derece uzak olan, sırları bilen ve gizleyen, ey âlemin tedbir ve takdirlerini elinde tutan, ey zorluklar kendisine kolay ve basit gelen, ey istediği şeye güç yetiren, ey rüzgarı gönderen, ey sabahları getiren, ey ruhları harekete geçirip (bedenlere) geri döndüren, ey cömertlik ve bağış sahibi, ey kaybedileni geri çeviren, ey ölüleri yayan (dirilten), ey dağılanları toplayan, ey istediğine hesapsız rızk veren, ey istediğini istediği şekilde yapabilen, ey celâl ve ikram sahibi, ey diri, ey Kayyûm (varlıkları ayakta tutan), ey hiçbir diri bulunmadığı zaman diri olan, ey ölüleri dirilten, ey diri! Senden başka bir ilâh yoktur; gökleri ve yeri yaratan sensin.
Ey benim mabudum ve efendim! İbrahim'i ve soyundan gelenleri kendi salât, bereket ve rahmetine mazhar kıldığın gibi Muhammed ve Ehlibeyt'ini rahmet ve selamına mazhar kıl; Muhammed ve Ehlibeyt'ine merhamet eyle ve Muhammed ve Ehlibeyt'ine bereket ver. Şüphesiz sen (her yönüyle) beğenilen ve yücesin. (Allah'ım!) Zilletime, yoksulluk ve fakirliğime, yalnızlık ve kimsesizliğime, huzurunda eğilmeme, sana olan güvenime, yalvarış ve sızlayışlarıma acı. (Allah'ım!) Huzulu ve huşulu, zelil, korkmuş ve dehşete kapılmış, perişan, değersiz, hakir, aç, fakir, (Şeytan'dan) kaçıp sığınmak isteyen, günahını itiraf ve istiğfar eden, Rabbinin dergâhına çaresiz bir şekilde yönelen birisi gibi seni çağırıyor, dua ediyorum. Güvendiği kimseler kendisini bırakan, dostları kendisini terk eden, musibeti büyük, kalbi yanık, hüzünlü, zayıf, zelil, çaresiz, sana yönelen, sığınak isteyen birisinin duası gibi (dua ediyorum).
Allah'ım! Sen (varlık âleminin) padişahısın; istediğin her şey olur ve istediğin her şeye gücün yeter; bu yüzden sana el açıyorum. Bu haram ayın (recebin) hürmetine, Beytü'lHaram'ın (Kâbe'nin) ve Beledü'l-Harâm'ın (Mekke'nin) hürmetine, Rükün ve Makam'ın, yüce meş'arların ve Peygamber'in Muhammed'in (ona ve Ehlibeyt'ine selâm olsun) hürmetine sana yalvararak el açıyorum.
Ey Âdem'e Şeys'i, İbrahim'e İsmail ve İshak'ı veren, ey Yusuf'u Yakub'a geri döndüren, ey belâya duçar ettikten sonra Eyyub'un sıkıntı ve zorluğunu gideren, ey Musa'yı annesine geri döndüren ve Hızır'ın ilmini artıran, ey Davud'a Süleyman'ı, Zekeriyya'ya Yahya'yı ve Meryem'e İsa'yı bağışlayan, ey Şuayb'ın kızını koruyan, ey Musa'nın anasının yavrusuna kefalet eden (Rabbim)! Senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, bütün günahlarımı bağışlamanı, beni azabından kurtarmanı, rızanı, emanını, ihsanını, mağfiret ve cennetini bana nasip etmeni diliyorum. Sana el açarak, bana eziyet edenlerle aramızdaki düşmanlık ve kin bağlarını çözmeni, her kapıyı yüzüme açmanı; her katıyı yumuşatmanı, her zorluğu bana kolaylaştırmanı, kötü konuşan herkesi bana karşı susturmanı, her azgının bana karşı (yapabileceği kötülükleri) engellemeni, bana düşmanlık besleyen ve haset eden kimseleri benden uzaklaştırmanı, bütün zalimleri benden defetmeni, benimle isteklerim arasına girmek isteyen, benimle sana itaatin arasını açmak ve beni senin ibadetinden alı koymak isteyen engelleri ortadan kaldırmanı diliyorum.
Ey serkeş cinleri dizginleyen, isyankâr şeytanları ezen, zalimlerin boynunu alçaltıp zelil eden ve sultacı güçlerin hilesini müstaz'aflardan uzaklaştıran! İstediğin şeye kadir olduğun ve istediğin şeyi, istediğin şekilde kolaylaştırdığın gücün hakkına senden, hacet ve arzumu kendi istediğin şeyde kılmanı diliyorum."
Sonra da secde eder ve yüzünün iki tarafını toprağa sürerek şu cümleleri söyler:
اَللّـهُمَّ لَكَ سَجَدْتُ، وَبِكَ امَنْتُ، فَارْحَمْ ذُلّي وَفاقَتي، وَاجْتِهادي وَتَضَرُّعي، وَمَسْكَنَتي وَفَقْرى اِلَيْكَ يا رَبِّ.
"Allah'ım! Senin için secde ettim; sana iman ettim; o hâlde zilletime, yoksulluğuma, telaş ve ciddiyetime, yalvarış ve yakarışıma, meskenet ve fakirliğime merhamet et, ey Rabbim!"
İşte bu sırada ağlamaya ve bir iğne başı kadar da olsa gözünden yaş akıtmaya çalış; zira bu duanın kabul olma belirtisidir.
"Doğru söyledi azîm Allah; öyle bir zattır ki, O'ndan başka ilâh yok-tur; diri ve varlıkları ayakta tutandır; yüce ve bağış sahibidir; Rahman, Rahim, Halim (sabırlı) ve Kerim'dir; O'nun benzeri hiçbir şey yoktur; O, (her şeyi) duyan, bilen, gören ve (her şeyden) haberdar olandır. Allah, melekleri ve ilim sahipleri, O'ndan başka bir ilâh olmadığına; adaleti O'-nun ayakta tuttuğuna şehadet eder. Ben de şehadet ederim ki, O'ndan başka bir ilâh yoktur; izzet ve hikmet sahibidir ve (gönderdiği) değerli peygamberler, (O'nun mesajlarını insanlara) tebliğ ettiler.
Allah'ım! Hamd, yücelik, izzet, iftihar, galebe, nimet, azamet, rahmet, heybet, hâkimiyet, nurâniyet, ihsan, hep senindir. Tenzih ve takdis, tehlil ("Lâ ilâhe illellah" söylemek) ve tekbir hep sana mahsustur. Görünen ve görünmeyen, yüce göklerin üstünden yerin altına ve en aşağı yerlere kadar her şey sana aittir. Dünya ve âhiret senindir. Beğendiğin hamd ve sena, şükür ve nimetler hepsi sana mahsustur.
Allah'ım! Vahyinin emini olan, emrini yerine getirmede güçlü olup göklerinde itaat edilen keramet ve ikramlarına mazhar olan, sözlerini (va-hiylerini) telakki eden, peygamberlerine yardımcı olan, düşmanlarını yok eden Cebrail'i rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Rahmet meleğin olan, şefkatin için yaratılan, itaat ehli için mağfiret dileyen ve onlara yardımcı olan Mikâil'i rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Arş'ını yüklenen, (kıyametin kopması için) Sur'u üfürecek ola, emrine itaat etmeği bekleyen, korkundan muzdarip ve perişan olan İsrafil'i rahmetine mazhar eyle.
Allah'ım! Arş'ını taşıyan pak meleklerine, değerli, iyi ve tertemiz elçilerine, amelleri yazmakla görevli değerli meleklerine, cennet ve cehennemde görevli meleklerine, ölüm meleğine (Azrail'e) ve yardımcılarına rahmet et; ey celâl ve ikram sahibi!
Allah'ım! Yaratışının muhteşem ve eşsiz örneği olan, karşısında melekleri secdeye düşürerek yücelttiğin ve cenneti kendisine mubah kıldığın babamız Âdem'i rahmetine mazhar eyle.
Allah'ım! Fenalıklardan temizlenen, pisliklerden arınan, insanlar içerisinde üstün kılınan ve kudsiyete bürünmüş mekânlarda dolaşan annemiz Havva'yı rahmetine mazhar kıl.
Allah'ım! Habil'e, Şeys'e, İdris'e, Nuh'a, Hud'a, Salih'e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, Yusuf'a, (Yakub'un) torunlarına, Lut'a, Şuayb'e, Eyyub'a, Musa'ya, Harun'a, Yuşa'a, Mişa'ya, Hızır'a, Zulkarneyn'e, Yunus'a, İlyas'a, Yesa'a, Zulkifl'e, Talut'a, Davud'a, Süleyman'a, Zekeriyya'ya, Şe'ya'ya, Yahya'ya, Turah'a, Metta'ya, İrmiya'ya, Haykuk'a, Danyal'a, Üzeyr'e, İsa'ya, Şem'un'a, Circis'e, havarilere ve tâbi olanlara, Halid'e, Hanzala'ya ve Lokman'a rahmet et.
Allah'ım! İbrahim ve soyuna rahmet edip onları rahmet ve bereketine mazhar kıldığın gibi, Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet et; Muhammed ve Ehlibeyt'ine merhamet eyle; Muhammed ve Ehlibeyt'ine bereket ver; şüphesiz sen beğenilen ve yücesin.
Allah'ım! (peygamberlerin) vasîlerine, saadetlilere, şehitlere ve hidayet imamlarına rahmet et. Allah'ım! Abdallara, evtadlara, (yeryüzünde Allah'ın azamet ve kudretinin nişanelerini görmek ve geçmişlerin eserlerini görüp ibret almak için) seyahat edenlere, abitlere, ihlâslı insanlara, zahitlere ve Allah rızası uğruna ciddiyet gösterip çalışanlara rahmet et ve onların arasından Muhammed ve Ehlibeyt'ini en üstün rahmetine ve en büyük keramet ve ikramlarına mazhar kıl. Onun ruhuna, cesedine benim tahiyyât ve selâmımı ulaştır; onu, şeref ehli olan peygamber ve resullerin ve mukarrep olan faziletli kişilerin en üstün derecesine yükseltinceye kadar, onun fazilet, şeref ve yüceliğini artır.
Allah'ım! Meleklerinden, nebi ve resullerinden ve sana itaat edenlerden, ismini andıklarımın veya anmadıklarımın hepsinin üzerine rahmetini gönder; benim selâmlarımı onlara ve onların ruhlarına ulaştır. Senin yolunda onları bana kardeş kıl ve sana dua etmemde onları bana yardımcı eyle. Allah'ım! Seni vasıta kılarak sana, kereminle keremine, cömertliğinle cömertliğine, rahmetinle rahmetine ve itaat ehlini şefaatçi edinerek sana yöneliyorum.
Allah'ım! (İsimlerini zikrettiğim o yüce insanlardan) her birinin senden diledikleri ve senin reddetmediğin, senden istedikleri ve senin kabul ettiğin her şeyi ben de senden istiyorum.
Ey Allah, ey Rahman, ey Rahim, ey (günahkârlara karşı) tahammüllü olan, ey Kerim, ey azametli, ey celâl sahibi, ey bağış ve ihsan sahibi, ey güzel, ey kefil, ey tövbeleri kabul eden, ey (sığınak isteyenlere) sığınak veren, ey her şeyden haberdar olan, ey her yeri aydınlatan, ey (zalimleri) yok eden, ey menâet sahibi, ey devlet bahşeden, ey tedbir sahibi, ey yüce, ey (her şeye) gücü yeten, ey (her şeyi) gören, ey şükreden (şükürlere karşılık veren), (iyilik yapanlara) karşılık verip mükâfatlandıran, ey birr (iyilik) sahibi, ey temizliğin özü/kaynağı, ey temiz, ey kahreden/galip gelen, ey (her şeyi) kuşatan, ey (her şeye) gücü yeten, ey koruyan, ey telafi eden, ey yakın, ey Mecid (yücelik ve izzet sahibi), ey (varlıkların hayatını) başlatan, ey (onları hesap için) geri döndürecek olan, ey (her şeye) şâhit olan, ey ihsan sahibi, ey müdara eden, ey nimet veren, ey bağış ve lütufta bulunan, ey (istediğinden nimet ve ihsanını) kesen, ey (istediğine nimet ve lütuf kapılarını) açan, ey hidâyet eden, ey (elçiler) gönderen, ey irşâd eden, ey sağlamlaştıran, ey nimet veren, ey engel olan, ey defeden, ey yücelten, ey Bâki, ey koruyan, ey yaratan, ey karşılık beklemeden hibe ve bahşişte bulunan, ey hayır nefhalarının sahibi, ey fayda veren, ey bütün (hayır kapılarının) anahtarlarını elinde bulunduran, ey çok çok menfaat veren, ey çok merhametli, ey şefkatli, ey (her şeye) yeten, ey şifa veren, ey âfiyet ve sıhhat veren, ey mükafat veren, ey (verdiği vaade) sâdık kalan, ey sulta ve hâkimiyet sahibi, ey izzet sahibi, ey Cebbâr, ey Mütekebbir, ey Selâm, ey Mu'min, ey Ehed (eşsiz ve tek olan), ey hiçbir eksikliği bulunmayan, ey Nur, ey âlemleri idare eden, ey yegâne, ey eşi ve ortağı olmayan, ey Kuddüs, ey yardımcı, ey (yalnızların) munisi, ey ölüleri dirilten, ey (kullarının) mirasçısı olan, ey bilen, ey hâkimiyet sahibi, ey her şeyin başlangıcı, ey yüce, ey (her şeyi) tasvir eden, ey selâmet veren, ey dost,
Ey (kendi zâtı pâkıyla) ayakta duran, ey ebedi, ey çok bilen. Ey hikmet sahibi, ey cömert, ey yaratan, ey iyilik eden, ey gizli olan, ey adâletin özü, ey (hakkı bâtıldan) ayıran, ey (amellere) karşılık veren, ey çok şefkatli, ey çok ihsanda bulunan, ey (her şeyi) duyan, ey taklitsiz yaratan, ey sığınak veren, ey yardımcı olan, ey yayan, ey bağışlayan, ey Kadim, ey kolaylaştıran, ey müyesser kılan, ey öldüren, ey dirilten, ey menfaat veren, ey rızıklandıran, ey her şeye güç yetiren, ey vesileleri oluşturan, ey imdada koşan, ey zenginleştiren, ey sermaye bağışlayan, ey yaratan, ey (her yerde) hazır olan, ey telâfi eden, ey koruyan, ey (zalim ve kâfirlere) şiddetli/sert olan, ey (mazlumların) sığınağı, ey menfaat ve ihsan sahibi, ey (ruhları) alan! Ey yücelen ve (akla gelen her makamın) ötesine çıkan ve düşünülebilen her makamın zirvesinde bulunan, ey varlıklara (düşünülemeyecek kadar) yakın ve (hayallerden, tasavvurdan) son derece uzak olan, sırları bilen ve gizleyen, ey âlemin tedbir ve takdirlerini elinde tutan, ey zorluklar kendisine kolay ve basit gelen, ey istediği şeye güç yetiren, ey rüzgarı gönderen, ey sabahları getiren, ey ruhları harekete geçirip (bedenlere) geri döndüren, ey cömertlik ve bağış sahibi, ey kaybedileni geri çeviren, ey ölüleri yayan (dirilten), ey dağılanları toplayan, ey istediğine hesapsız rızk veren, ey istediğini istediği şekilde yapabilen, ey celâl ve ikram sahibi, ey diri, ey Kayyûm (varlıkları ayakta tutan), ey hiçbir diri bulunmadığı zaman diri olan, ey ölüleri dirilten, ey diri! Senden başka bir ilâh yoktur; gökleri ve yeri yaratan sensin.
Ey benim mabudum ve efendim! İbrahim'i ve soyundan gelenleri kendi salât, bereket ve rahmetine mazhar kıldığın gibi Muhammed ve Ehlibeyt'ini rahmet ve selamına mazhar kıl; Muhammed ve Ehlibeyt'ine merhamet eyle ve Muhammed ve Ehlibeyt'ine bereket ver. Şüphesiz sen (her yönüyle) beğenilen ve yücesin. (Allah'ım!) Zilletime, yoksulluk ve fakirliğime, yalnızlık ve kimsesizliğime, huzurunda eğilmeme, sana olan güvenime, yalvarış ve sızlayışlarıma acı. (Allah'ım!) Huzulu ve huşulu, zelil, korkmuş ve dehşete kapılmış, perişan, değersiz, hakir, aç, fakir, (Şeytan'dan) kaçıp sığınmak isteyen, günahını itiraf ve istiğfar eden, Rabbinin dergâhına çaresiz bir şekilde yönelen birisi gibi seni çağırıyor, dua ediyorum. Güvendiği kimseler kendisini bırakan, dostları kendisini terk eden, musibeti büyük, kalbi yanık, hüzünlü, zayıf, zelil, çaresiz, sana yönelen, sığınak isteyen birisinin duası gibi (dua ediyorum).
Allah'ım! Sen (varlık âleminin) padişahısın; istediğin her şey olur ve istediğin her şeye gücün yeter; bu yüzden sana el açıyorum. Bu haram ayın (recebin) hürmetine, Beytü'lHaram'ın (Kâbe'nin) ve Beledü'l-Harâm'ın (Mekke'nin) hürmetine, Rükün ve Makam'ın, yüce meş'arların ve Peygamber'in Muhammed'in (ona ve Ehlibeyt'ine selâm olsun) hürmetine sana yalvararak el açıyorum.
Ey Âdem'e Şeys'i, İbrahim'e İsmail ve İshak'ı veren, ey Yusuf'u Yakub'a geri döndüren, ey belâya duçar ettikten sonra Eyyub'un sıkıntı ve zorluğunu gideren, ey Musa'yı annesine geri döndüren ve Hızır'ın ilmini artıran, ey Davud'a Süleyman'ı, Zekeriyya'ya Yahya'yı ve Meryem'e İsa'yı bağışlayan, ey Şuayb'ın kızını koruyan, ey Musa'nın anasının yavrusuna kefalet eden (Rabbim)! Senden Muhammed ve Ehlibeyt'ine rahmet etmeni, bütün günahlarımı bağışlamanı, beni azabından kurtarmanı, rızanı, emanını, ihsanını, mağfiret ve cennetini bana nasip etmeni diliyorum. Sana el açarak, bana eziyet edenlerle aramızdaki düşmanlık ve kin bağlarını çözmeni, her kapıyı yüzüme açmanı; her katıyı yumuşatmanı, her zorluğu bana kolaylaştırmanı, kötü konuşan herkesi bana karşı susturmanı, her azgının bana karşı (yapabileceği kötülükleri) engellemeni, bana düşmanlık besleyen ve haset eden kimseleri benden uzaklaştırmanı, bütün zalimleri benden defetmeni, benimle isteklerim arasına girmek isteyen, benimle sana itaatin arasını açmak ve beni senin ibadetinden alı koymak isteyen engelleri ortadan kaldırmanı diliyorum.
Ey serkeş cinleri dizginleyen, isyankâr şeytanları ezen, zalimlerin boynunu alçaltıp zelil eden ve sultacı güçlerin hilesini müstaz'aflardan uzaklaştıran! İstediğin şeye kadir olduğun ve istediğin şeyi, istediğin şekilde kolaylaştırdığın gücün hakkına senden, hacet ve arzumu kendi istediğin şeyde kılmanı diliyorum."
Sonra da secde eder ve yüzünün iki tarafını toprağa sürerek şu cümleleri söyler:
اَللّـهُمَّ لَكَ سَجَدْتُ، وَبِكَ امَنْتُ، فَارْحَمْ ذُلّي وَفاقَتي، وَاجْتِهادي وَتَضَرُّعي، وَمَسْكَنَتي وَفَقْرى اِلَيْكَ يا رَبِّ.
"Allah'ım! Senin için secde ettim; sana iman ettim; o hâlde zilletime, yoksulluğuma, telaş ve ciddiyetime, yalvarış ve yakarışıma, meskenet ve fakirliğime merhamet et, ey Rabbim!"
İşte bu sırada ağlamaya ve bir iğne başı kadar da olsa gözünden yaş akıtmaya çalış; zira bu duanın kabul olma belirtisidir.