Ehdav'dan Hüsrevioğlu'na Tepki

[Ebu Hasaneyn]

Kayseri Gündemi adlı yerel gazetenin köşe yazarı Hüsrevoğlu'na tepkiler sürüyor.

Ehl-i Beyt Kultur Ve Dayanisma Vakfi, Kayseri Gündem Gazetesi Yazarı Mehmet Hüsrevoğlu'nun Allah'a küfrettiği iddiasıyla idam cezasına çarptırılan Sabri Boğday için yazdığı insanlık dışı yazıyı eleştirdi.

EHDAV Başkanı Ali Yeral'ın yayınladığı basın bilidirisinde, "bu adam koyu bir Emevi – Süfyani zihniyetli olduğundan, Suudi Vahhabi cellat kardeşleriyle hem fikirdir. Biz Hatay’lıların inandığı çift değil, bir tek dini vardır, o da yüce İslam dinidir. Ama bizimki, Hüsrevoğlu gibi Emevi – Mervani - Vahhabi değil, Haşimi – Alevi – Caferi İslamdır."denildi.

İşte EHDAV'ın yayınladığı basın bildirisinin tam metni:

Kayseri Gündem Gazetesi Yazarı Mehmet Hüsrevoğlu’ nun yazısına göre, kutsal değerlere küfrettiği gerekçesiyle, kılıçla başının kesilmesi cezasına çaptırılan hemşehrimiz Sabri Boğday’ın aldığı bu menfur cezaya, Kayseri’li yazar çok sevinmiş olacak ki, Sn. Başbakanla, Sn. Cumhurbaşkanımız nezdinde yapılan kurtarma girişimlerine epey canı sıkılmıştır. Şahsen biz, hemşehrimizin böyle büyük bir hata ve günaha düşeceğine ihtimal vermiyoruz. Ama faraza kavga, hiddet, öfke ve mağduriyet anında böyle bir yanlışa düşse bile, cezası ölüm ve baş kesme olmamalıdır. Dinimiz af, rahmet ve merhamet dinidir. Peygamberimiz (s.a.a) sayısız günahkarı, suçluyu hatta kafiri affetmiştir. Ayrıca dinimiz büyük öfke, sarhoşluk, delilik gibi akli kontrolün kaybolduğu durumdaki icraatları da boş ve geçersiz saymıştır. Bu çirkin infazın olması durumunda da, Kayseri’li Hüsrevoğlu sevinmemeli, zil takıp oynamamalıdır. Çünkü bu olay sadece Hatay’ı, Alevileri değil, tüm Türkiye’yi, Müslümanları, hatta insanlığı ilgilendirir ve de incitir. Yazar sanığın Hatay’lı, Samandağ’lı bir Arap Alevisi olduğunu, defalarca ve üzerine basa basa tekrarlamakla kalmamış, Hatay’lıların çift dinli olduğunu, İslamiyet’le ilişkilerinin, sırf kimlikten ibaret olduğunu ve asıl dinlerinin Hıristiyan, Dürzi, Nusayri ve Maruni olduklarının da müthiş icadını bulmuştur!

Sanığın, ailesini geçindirmek için gurbete gitmiş fakir bir Türk vatandaşı olması, başının kılıçla kesilmek istenmesi, herşeyden önce onun bir insan olması değil de, onun Hatay’lı, Samandağ’lı ve Arap Alevi’si olması beyefendiyi çok ilgilendirmiş, onun için bu karara sevinmiş ve aracılık girişimlerine de epey içerlenmiştir. Anlaşılan odur ki, bu adam koyu bir Emevi – Süfyani zihniyetli olduğundan, Suudi Vahhabi cellat kardeşleriyle hem fikirdir. Bu arkadaşın beyni almasa da, sindirim sistemi hazmetmese de kulağı duymasa da, gözleri görmese de, biz Hatay’lıların inandığı çift değil, bir tek dini vardır, o da yüce İslam dinidir. Ama bizimki, Hüsrevoğlu gibi Emevi – Mervani - Vahhabi değil, Haşimi – Alevi – Caferi İslamdır. Yazar yine kendine pay biçmiş olacak ki, herkesi kendisi gibi; Hıristiyan, Maruni ve Dürzi zannetmektedir. Hatay’lılar gerek Ortadoğu’da, gerekse de Avrupa’da gittikleri her yerde sorun ve baş ağrısı değil, dürüstlük ve erdemlilik timsali olmuşlardır. Ama her toplumda, tabi ki bunun istisnaları olacaktır. Sn. Cumhurbaşkanımız, zaten bu gibi parazitlere itibar etmeyerek ciddi girişimde bulunmuştur. Ümit ederiz ki, pek yakında Boğday cellatlardan kurtularak ailesi ve Yurduna kavuşur.


(Allah_a şükür SABRİ BOĞDAY ailesine kavuşmuş ve VAHABİ cellatlardan kurtulmuştur)