okuuu
-
- Mesajlar: 214
- Kayıt: 04 Eki 2008, 01:25
- Konum: İstanbul
Evlilik konusunda söylediklerin mantıklı gibi gözüküyor ama unutmamak gerekirki evlilik kişisel tercihdir. Ayrıca o dönem dünya feodal dönemi yaşıyordu. O koşullarda yapılan evlilikler bir anlamdada diğer devletlerle yapılan anlaşmaları simgeliyordu bunuda unutmamak gerek. Meşruluk konusundada yine o dönemde halifeliği tanımayan bir tek İran olmuştur. Son dönemlerdede Sudi Vahabileri halifeliği tanımamıştır. Tek amacının saltanatı olduğu konusuna gelince bunu yıkılış döneminin son padişahlarıyla sınırlasak daha inandırıcı olur.
Fatır Suresi 5. Ayet :Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
-
- Mesajlar: 3121
- Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41
Tabiki Hiristiyanlara Yahudilere hösgörülü davranan Osmanli yerine gelir Analarini bile Avrupaya satarlardi ,Avrupada kendi Analarini osmanliya peskes cekip Mesruluk kazanirlardi.Sonrada hosgürüden bahsedip Islam ülkelerine saldirirlardi , Ehli Beyt taraftarlarini kalteder ve Ehli Beyte ayit ne varsa Yagma edip yakip yikarlardi ..Osmanlinin anlayisi Bugünün Vahabilerinden hic farki yoktur ! yani kisacasi Mikrop ayni Mikroptur !
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Osmanlı sultanlarının yabancı kadınlarla evlenmelerinin tek amacı saltanatın başka bir aileye geçmesini engellemektir. Yoksa sein dediğin gibi siyasi bir amacı yoktur. Evlendikleri cariyelerin zaten kendi milletlerindeki sosyal statüleri ortadadır.
Hilafeti İran dışında ve son dönemde vahabbiler dışında herkesin kabul ettiğini söylüyorsun. Burada yanılıyorsun. Bu ölçü olamaz. Zira hak çoğunluk olduğu için değil hak olduğu için haktır. Yani çoğunluk meşru biliyor diye meşru anlamı çıkmaz. Üstelik ortada zorbalıkla kılıç zoruyla bu hilafeti kabul ettirmeye çalıştılar. Yani baştaki saltanat hilafet makamını kullanrak dini duygular üzerinden siyaset yapıp kendi dünyaları için çalıştılar. Tıpkı muaviye lanetliğinin hileleri gibi...!
Hilafeti İran dışında ve son dönemde vahabbiler dışında herkesin kabul ettiğini söylüyorsun. Burada yanılıyorsun. Bu ölçü olamaz. Zira hak çoğunluk olduğu için değil hak olduğu için haktır. Yani çoğunluk meşru biliyor diye meşru anlamı çıkmaz. Üstelik ortada zorbalıkla kılıç zoruyla bu hilafeti kabul ettirmeye çalıştılar. Yani baştaki saltanat hilafet makamını kullanrak dini duygular üzerinden siyaset yapıp kendi dünyaları için çalıştılar. Tıpkı muaviye lanetliğinin hileleri gibi...!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
-
- Mesajlar: 214
- Kayıt: 04 Eki 2008, 01:25
- Konum: İstanbul
Şimdi şurda yanılgıya düşmemek lazım osmanlı ehlibeyt düşmanlığı yapmamıştır. Ama anadoluda ne kadar müslüman türk devleti veya beyliği varsa ortadan kaldırmıştır. Kısacası rakiplerini yok etmiştir. Daha sonrasında ise bu devletlerden kalan halkada asimile etmek için yoğun baskı uygulamıştır. Çünkü anadoluda bulunan türk boyları özellikle türkmenler alevidir. Şah İsmail çevresinde toplanan bu türkmenlere yönelik baskının dozu baya yüksek olmuştur. Aslında bu olay tamamen siyasi sebeblerden dolayıdır. Osmanlının bu konularda savunulacak bir yanı yoktur. ama yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım.
Fatır Suresi 5. Ayet :Ey insanlar, hiç şüphesiz Allah'ın va'di haktır; öyleyse dünya hayatı sizi
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
aldatmasın ve aldatıcı(lar) da, sizi Allah ile (Allah'ın adını kullanarak)
aldatmasın.
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313