Bir Bektaşi uydurması...:Müsahiplik

[biralevi]

BİR BEKTAŞİ UYDURMASI: .......MÜSAHİPLİK




İslamı çarpıtmak isteyenler keyfi yorumlarla bir gerçekliği eğip bükerek yeni bir şekil ve ruh vererek ve asıl anlamından kopararak yada uzaklaştırarak sunarlar.




Bu yeni şey artık orjininden kopmuş batıl,bidat ve uydurmadır.

Sebatayist bektaşilerde MÜSAHİPLİK diye bir kurum uydurup masum ve mazlum alevi halkımızı kandırdılar.




Bektaşiler temel olarak HİCRET diyede bilinen İlk müslümanların Mekkeden Medineye göçü sonunda birbirlerinden sorumlu olmalarıyla ilgili bir olayı çarpıtarak ve keyfi yorumlarla batıl süslemelerle buradan hareketle MÜSAHİPLİK denen bir kurumu oluşturdular.




Bu kuruma göre kan bağı olmasa dahi iki kişi yada iki aile birbiriyle kardeş yada yol kardeşi ilan ediliyordu. İlk bakışta güzel bir sosyal ve dayanışma kurumu gibi gözüksede ayrıntılarına girildiğinde uydurma ve saçmalıklar ve sinsice islama karşı çıkış hemen anlaşılıyordu.




1-Müsahip olanların çocukları evlenemez diye bir saçmalık geliştirdiler.Oysa Hiçbir sakınca yoktu,Allahın helal kıldığını haram kılmış oldular.Hatta kendi tezlerine bile aykırıydı zira Hicretten sonra Medine döneminde Hz.Resul kızı Fatımayı kendisine kardeş ilan ettiği Hz.Ali ile evlendirtmişti.




2-Yine bu uydurmaya göre müsahip olanların aileleri arasında arasında namehremlik kalkıyordu ,oysa bu durumda dahi namehrem ilişkisi Allahın tayin ettiği bir hükümdü,kalkması söz konusu olamazdı.




3-Sanki Müsahip olmak zorunluymuş gibi bir algı üretilmişti.Oysa böyle bir hüküm olmadığı gibi Hicret dışındada böyle bir uygulama olmamıştı.Hicrettede bu tür uydurma hükümler asla uygulanmamıştı.




4-Dedeler ancak dedelerle müsahip olabiliyordu.Buda sınıfsal bir dayatmadan ve dedelerin sömürü düzenini keskinleştirmekten öte birşey değildi.




5-Müsahiplik için Müsahiplik cemi, ikrar töreni ,kurban gerekiyordu.Buda dedelere yeni bir ekonomik kazanç yada girdi kapısı açmaktan öte birşey değildi.Görgü cemi adı altında uydurulan toplantılara sadece müsahibi olanlar katılır şeklinde bir algıylada olaya toplumsal meşruluk kazandırılmıştır.




6-Müsahiplik töreninde iki aileden dört kişiyi bir çarşafın altına sokarak yada hepsinin sığacağı bir elbise giydirilerek yada benzer bir şekilde yapılan törenle icra ediliyor,MÜSAHİPLERİN ceme katılan büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmeleri ,yeniden pirin önünde ayakları birbirinin üzerine basıp dar’a durmaları ,süpürgeci görevindeki kişinin eylemleri de başlı başına tiraji-komedidir.




7-İslam dininde Müminler zaten doğal olarak kardeştir ,herkes komşusundan ,akrabasından zaten sorumludur .Müsahiplikle bu özel bir konuma getirilerek genel kural arka plana atılıyordu.Müslümanlar bir tarağın dişleri gibiyken bazı parçalara özel statüler veriliyor ve sorumluluk alanı ister istemez sınırlanıyordu.




8-Bektaşiler bu işi yaparken bir zenginle bir fakiri asla kardeş yapmayıp,ekonomik ,sosyal durumları birbirine eşit kişileri seçerler.Buda ayrı bir çarpıtma ve kendini inkardır zira Hz.Peygamber Hicrette bir zengin aile ile bir fakir aileyi kardeş yapmıştır.




9-Genel olarak İslamda özelde 12 imam yolunda pek çok kurumu ve ibadeti inkar eden bektaşiler müsahiplik adı altında uydurdukları olayı olması gereken bir kurum olarak sunmaktanda çekinmezler.Dahası böyle bir kardeşlik akdi ! sosyal olarak kabul edilse dahi ayrıntılar uydurma olup ne Kuranda ne sünnette nede Ehli beytte bu tür hükümler yoktur.Ancak bazı ayetleri (Sebe S./46,Fetih S,10, Mümtehine S 12) ) çarpıtarak yorumlayıp buna kanıt sunan yeni nesil palyaço dedelerinede rastlamaktayız.




10-Müsahiplerin birbirlerinin günah yada hatalarından sorumlu olduğu uydurmasıda ayrı bir çelişkileridir.İslami fıkıh konusunda köşeye sıkıştıklarında ‘ her koyun kendi bacağından asılır’ diyende bektaşilerdir.Müsahip değilsek toplumun diğer fertlerinin yanlışlarından sorumlu değilmiyiz? diye sorulduğunda verecek cevapları da yoktur.Oysa İslami bir toplumda herkes birbirinden sorumludur.Oysa özel sorumluluk ilanla olmaz somutun getirdiği dayatmalarla gerçekleşir.Hayat öyle bir anda dayatırki komşumuzdan ,yada işyerindeki arkadşımızdan yada o an hiç tanımadığımız birisinden daha çok yada çok özel sorumlu olabiliriz.Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyen Allahın Resulü bu gerçeğede dikkat çekmektedir.Akrabaya iyilik bir başka gerçeklik yada sadaka,humus hükümleride diğer gerçeklik kurallarıdır.Dahası bunları belirleyende Allahtır.




11-Aslında müsahiplik eski Türk-Moğol geleneklerinde özel bir kardeşlik geleneği olan kan bağı olmayan insanlar arasında dostluk oluşturmak için yapılan ‘and vermek and içmek,antlı adaş olmak ’ türünden bir olayın allanıp pullanıp islamın içine sokmaktan başka birşey değildir.Tıpkı basit bir oyun olan semahı İslamın içine süsleyip soktukları türden uydurma bir eylemdir.




12- Aslında bunlara sormak gerekir ;eğer müsahiplik zorunlu yani farz yada sevap bir olay idiyse Hz.Zeynel Abidinin müsahibi kimdir? İmam Cafer Sadıkın müsahibi neden yoktur? Hz.Musa Kazımın neden müsahibini bilmiyoruz? Peki Hz.Mehdiye müsahip kimi yakıştırıyorsunuz? Yani Hz.Resulallah ile Hz.Ali’nin özel durumunu saymazsak diğer hiçbir imamın yani Onbir tane imamın hiçbirisinin müsahibi yoktur.Oysa bu kurum farz yada sevap olsaydı buna ilk önce imamlarımızın uyması gerekmezmiydi?




13-Konuyu kısa kesip Bektaşilere birde kendi ezberlerini bozucu ve cevapta veremeyecekleri bir soru soralım:




-Sahi sizin HACI BEKTAŞINIZIN MÜSAHİBİ KİMDİR?







İlk tebliğden ‘Yakınlarını korkut,uyar’ olayından bu yana gerek Hicrette ki gerekse Gadiri Humdaki Hz.Muhammed ile Hz.Ali’nin kardeşliği vahiy kökenli ve bu iki kişiye özel İLAHİ bir durumdu.




Bu olayları ve ayetleri çarpıtarak yeni bidatlar türetmek özellikle sebatayist koldaki bektaşilerin görevidir.




Bugün insanlar kendilerini mesela Gadiri Hum kardeşliği türünden yada hicretteki kardeşlik türünden SOSYAL-TOPLUMSAL temelde özel bir bağla birbirlerine bağlamak isteseler bile bizim dinimiz bu yukarıda anlattığımız saçma sapan hiçbir bektaşi uygyulamasına izin vermez.

Böyle bir zorunlulukta yoktur.




MAZLUM VE MASUM ALEVİ HALKIMIZA YALAN SÖYLEME DÖNEMİ KAPANMIŞTIR.




BUNA HERKES ALIŞACAKTIR.




ZATEN ONİKİ İMAM BİLGİLERİ YAYILDIKÇA ÖĞRENİLDİKÇE BU TİP KURUMSALLAŞMIŞ YALANLARDAN VE UYDURMALARDAN KURTULACAĞIZ.....




Teoman Şahin