Sapmanın Nedenleri

Allah'ı tanımakta akli, nizami ve diğer tüm yönlerin ele alınabileceği platform.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Sapmanın Nedenleri


İmam Zaman Aleyhisselam ın meclisimize teveccüh etmesi ,İmametinden ,Velayetinden ,Hidayetinden ,İrşadından ,Marifetinden bizleri faydalandırması için Selavat....Allahumme Salli Ala Muhammedin ve Al i Muhammed ve Accil Ferecehum...


Evet muhterem arkadaşlar ,biz taa dersimizin başında demiştik ki ,dünya görüşü açısından insanlar temelde iki guruba ayrılıyorlar.Müslümanlar bütün varlıkların yaratıcısı Allah ın olduğuna ,Allah ın birliğine ,tekliğine ,rububiyetine ,kudretine ,ilmine inandıklarını ,bunun tersine ise maddenin asaletine inanan ,Allah ı inkar eden topluluklar olduklarını söylemiştik.İnkarcılığın çok geçmiş dönemlere kadar uzandığını biliyoruz.Zaman zaman derslerimizde de işaret ederiz.Ta İslam ın ilk dönemlerinde yine bu günkü Ataizm e karşılık gelecek anlamda insanların olduğunu ,o dönemlerde Dehriyyun diye adlandırıldıklarını söylemiştik.Dehriyyun /Dehr/Zaman,Dehriyyun ise Zamancılar anlamına geliyor.Açılımı ise doğuyoruz,büyüyoruz ,yaşıyoruz .Zaman bizi öğütüyor ve ölüyor ,kayboluyor gidiyoruz,düşüncesine sahip olan insanlar topluluğu.Bu manadan Kur an ı Kerim de çok az bahsedilir.Kur an ı Kerim de inkarcılar daha çok münkirler ve münafıklar biçiminde gelir.Yani Deistler bu günkü Deist anlamındaki kafir anlamına işaret eder.Mutlak inkarcı türünden Kur an ı kerim de çok az bahseden ayet vardır.

Şimdi bu günkü dersimizde evvelemirde bu inkarcılığın sebeplerini biraz irdeleyeceğiz.Daha sonra da bunlara karşı nasıl mücadele verileceğine dair bir bahis açacağız ve ilerleyen derslerde bu inkarcıların bize karşı getirmiş oldukları delillerin önemlilerini irdelemeye çalışacağız.Bu günkü dersimizin de sebepleri üzerinde durup bir de bunlara karşı sebepler hakkında özel bir sunum yapılacak.

Alıntı ...iki islam ...
En son beyazgül12 tarafından 14 Haz 2017, 11:26 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Devam edeceğim ..inşaallah ...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Şimdi ,sapma nedenlerini üstadımız ,ruhsal sebepler ,toplumsal sebepler ve fikri sebepler olarak üç ana katagoriye ayırıyor.Daha sonra fikri sebepleri ise bir kaç ana başlıkla da ayırıyor.

Ruhsal sebeplere gelince başlığında da ifade ettiği gibi ,insanın rahatına düşkünlüğü ,tembelliği,kolayı tercih etmesi ,önünde hazır olanı tercih etmesi ,bir takım gayretlerle çabalarla elde edilecek neticelerden pek hoşlanmaması ki Kur an ı kerim bu psikolojiye işaret eder."hayır siz acil olanı ,çabuk olanı ,önünüzde hazır olanı seviyorsunuz ,ahireti terk ediyorsunuz "Bu psikoloji Kur an ı kerim de bir kaç ayeti kerime de işlenmektedir. Bu ruhsal nedenlerin temelini oluşturmaktadır.


İkinci ruhsal neden yine , ya duydukları ya da duyduk sandıkları ,duyduklarının kendi kulaklarına geliş biçimi itibariyle dinin insanın özgürlüğünü kısıtladığı biçiminde gelmesi ,veya bireyin kendisine sunulduğunda dinin kendi özgürlüklerini kısıtlar biçimde algılamasından kaynaklanıyor.Bu da fıtrattan kaynaklanan bir şeydir.Her insan yaratılış itibariyle ,fıtratı itibariyle özgürlüğüne düşkündür ve özgür olmak ister.Aynen batini kuvvelerimizin gerekli olduğu gibi bu da gerekli bir olgudur.Mesela batini kuvvelerimizden birisi nedir ? Öfke .Öfke kötü birşey değildir .Olması gereken bir şeydir.Öfke olmasa insan nefsini müdafaa edemez. .Öfke olmasa insan namusunu müdafaa edemez.Öfke olmasa insan dinini vatanını müdafaa edemez.Öfke lazımdır fakat öfkeyi yerli yerinde kullanmak veya zulmen kullanmak bir zulüm halinde kullanmak riski vardır.Öfke ile insan kendisini ,namusunu ,dinini korur .Öfke ile insan lüzumsuz yere zalim olur.Bunun gibi özgürlük fıtratı da olması gereken bir fıtrattır.Problem din insanın özgürlüğünü kısıtlar mı ,kısıtlamaz mı ?Burayı ayıklayamıyorlar .Ayıklayamama konusunda da dediğim gibi iki olgu var .Din adına tebliğ çalışmasında bunlar insanların bu konudaki din eksikliği ,mantık eksikliği ,sunum eksikliği veya hatası insan psikolojisini bilmemesi ve din tanımında hataya düşmesi ,o adam ordan direkmen şeyi algılıyor .Din bizim özgürlüğümüzü kısıtlıyor.dolayısıyla özgürlüğüne düşkün olan insan buna tepki veriyor.Çok ciddi bir sebeptir .direk hepimizi ilgilendirmektedir.Eğer toplumla diyalok halindeysek ,dini tebliğ etme gibi bir arzumuz bir gayretimiz varsa buraya çok dikkat etmek zorundayız.Dini insanlara ulaştıralım derken ,insanları dine ulaştırmak gibi bir istismar edebiliriz pekala.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İkincisi dedik ,ruhsal nedenlerden ,birincisi tembellik ,rahata düşkünlük ,konfora düşkünlük,konfor bizim ..İkincisi acil olan,çabuk olan ,peşin olana talib olmak.Zahmet sonucu elde edilebilecek şeylerden kaçmak ,duyu organları ile hissedilecek zevklere ve lezzetlere dalmak ,duyu organlarının ötesinde aklın ulaşabileceği zevke ,kalbin ulaşabileceği zevklere teveccüh etmemek ki bu noktada İmam Cafer Sadık Aleyhisselam ın bir hadisi geliyor hemen aklıma :"İnsan ömründe hakkı ile bir kere secde edebilse ,o secdenin zevkine varabilse ,onun bedeni Cehenneme haram olur ."Bu bir tattır, bu bir zevktir ,fakat duyu organları ile hissedilen bir zevk değildir.Dokunmayla ,görmeyle ,tatmayla hissedilen bir şey değildir.Bu kalbin algıladığı bir hazdır ve bu hazza ulaşmak için bir yığın öncüllere ihtiyaç vardır.İnsan bunları tercih etmiyor.

İşte düşünün ki dokunarak elde edeceği lezzetleri anında hissetmektedir.Bu kırmızı anlamda da öyledir.Dokunarak hissederek duyu organlarıınn herhangi birisiyle ulaşabileceği bütün risklerden kaçar.Ama duyu organlarının hissedemeyeceği bize ilahi önderlerin haber verdiği riskleri umursamaz.Bunu çok yerde örnek vermişimdir:Hangi akıllıya sorarsanız sorun şu duvardaki prizin iki deliğine birden metal parça sokup tutabilir misin ? diye " yok " der.Niye ? bizzat duyu organları ile biliyor ki orda fazla nötr elektrik var.İkisini birden tutarsanız sizi silkeler ve çarpar.Voltaj derecesine göre sizi öldürür.Ama eğer namazı terkederseniz Cehennem vardır ,yalan günahtır ,azap vardır ,gıybet günahtır /ölü kardeşinizin etini yemek gibi bir pis bir şeydir. İşte burayı önemsemiyor.Bu açıdan bakıldığı zaman insanların sadece duyu organlarının verilerine göre tepki vermesi insanın hayvansal boyuttan ibaret olduğunu gösterir.Oysa ki insanı hayvandan ayıran özelliklerden birisi aklın algılayabileceği şeyleri de önemsemesiydi.

Siz herhangi bir hayvanın üzerine ateşle gidin kaçar ,insandan bir farkı yoktur. Hayvan uçurumun kenarına vardığı zaman durur.Ama insanın hayvandan farkı aklının algılayabileceği tehlikeler vardır ,hisler vardır.Eğer bu hisleri önemsemiyorsa insan henüz hayvan boyutundan çıkıp insanlık boyutuna henüz ulaşamamış demektir.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Toplumsal nedenler de çok önemlidir.Yine bire bir bizi çok ilgilendirmektedir.toplumsal nedenler de öncelikle din alimi olarak bilinen din öncüleri olarak bilinen insanların olumsuz tutumları din hakkında insanları olumsuz tepkiye sevk etmektedir.Bu açıdan da yine bakıldığında teker teker bireysel olarak hepimiz mesul durumdayız.Yani yapıp ettiklerimizde hem dünyamızda ve hem de Ahiretimizin saadet ve bedbahtlığına yol açarken çevresel anlamda da biz birilerinin mutsuzluğuna bedbahtlığına ve saadetine vesile olabiliyoruz.Bu konuya ben mütamadiyen zikrettiğim zaman her bir Müslüman tek başına dinin vitrinidir.Vitri ne kadar cazip olursa yoldan geçen insan o kadar içeri girer.Vitri ne kadar berbat olursa o kadar teveccüh ve içeri girecek insan sayısı düşer.Yapıp ettiklerimizle biz ya berbat vitrinizdir,içeri girmek ihtimali olacak insanı itmekteyiz,kaçırmaktayız.Veya cazip bir vitriniz,hiç belki de ilgisi alakası olmayan bir insanın cazibesine mazhar olup içeri girmesine vesele olabiliriz.Bu açıdan da bireysel açıdan evvel emirde alimler çok sorumludurlar.İkinci planda ise Müslüman bireyler sorumludurlar . Eski Türk flmlerini hatırlarsınız,Yeşilçam Türk flmlerini genellikle işlenen temalardan biriydi ,dindar görünen ikide bir Sübhanallah diyen ,Elhamdulillah diyen insanların üçkağıtçıları öne sürülüyordu.Batıdaki vücut bulan dine karşı ayaklanma ,dine karşı tepki kültürel ağaçları kullanmak suretiyle batının gücünü kutsayan ülkemizdeki ve İslam ülkelerindeki aydın geçinen insanları tarafından ülkemize taşınmış ve kültürel ağaçlar kullanılarak sinemasından ,tiyatrosundan ,şiirinden ,edebiyatından ,romanından bütün araçları kullanmak suretiyle insanlar dinden soğutulmuş ve uzaklaştırılmıştır...
esselam
Mesajlar: 35
Kayıt: 16 Eyl 2017, 13:11

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen esselam »

.
En son esselam tarafından 26 Şub 2019, 13:32 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Allah (ac) sizden de razı olsun ...
Allahumme Salli Ala Muhammedin ve Al i Muhammed...

Ve Accil Ferecehum...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Şimdi biz doğrusunu duymak isterseniz onları izlerken rahatsız oluyorduk.Fakat zaman zaman yaşımız ilerledikçe ve gerçek hayatta o filmlerdeki dindar tiplerle karşılaştığımız zaman Müslümanların o tür adamlara prim verdiğini üzücü bir şekilde ne yapmış olduk ? görmüş olduk.Adamın bir tutam sakalı var,tüccar,üçkağıtçılıkla yapıyor ticaretini.Yaptığı işte hile yapıyor.Dolayısıyla bu noktaya geldiğimiz zaman bireysel sorumluluklarımızın bir kere daha farkına varmamız gerekiyor ki eğer Allah tan korkuyorsak ve onun önünde hesap vereceksek bireysel amellerimizi hem kendi bireysel akibetimiz açısından ,toplumun akibeti açısından yeni baştan gözden geçirmemiz lazım. O yüzden olsa gerek ki Alluhu Teala Kur an ı Kerim de bir ayeti kerimede insanların iki kere hesaba çekileceğini söyler. Birisi birey olarak hesaba çekilir ,amel defteri yanı başındadır.İkincisi ümmet olarak hesaba çekilir.Yani İsa POLAT amel defteri ile huzuru mahşere gider ve hesaba çekilir. Bir de ayrıca İsa POLAT İslam ümmetinin bir ferdi olarak hesaba çekilecektir. Ve o ümmetin kitabı da yanı başındadır.Bu ayete hiç dikkat etmiş misiniz ?Dikkat etmeniz lazım.İki kere hesaba çekileceğiz.Bir İsa POLAT,İki İslam Ümmetinin bir ferdi olarak İsa POLAT.Osman GÖKTAŞ bireysel amelleri ve amel defteri yakasında .Osman GÖKTAŞ islam ümmetinin bir ferdi olarak ümmetle beraber hesaba çekiliyor,ümmetle ilgili yapıp ettikleri ,ümmet üzerindeki etkisi ki hem burdan hadisi şerifi hatırlayacak olursak " Her kim ki bir hayır bırakırsa ,kendisi öldüğü sürece o hayır cari olduğu sürece onun defterine yazılır,kapanmayan defterlerden biridir.kişi ölse de kapanmaz.Veya herhangi birisi bir bidat ihsas ederse ,bir batıla yol açarsa ,bir fitne yolu açarsa ve kendisinden vefatından sonra o yol devam ederse o yol ve o bidat devam ettiği sürece o kişinin amel defterine kırmızı olarak yazılır.Bireysel olarak amellerimize çok dikkat etmemiz lazım. Toplumsal nedenler cümlesinde burayı da anlatmış olduk.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Fikri nedenlere gelince ,şüpheler topluma hakim olmuş ,gaflet içindeki hurafe biçimindeki inanç biçimleri.Şüphe olgusunu biraz irdelemek lazım. Az önce bireyin özgürlüğüne düşkünlüğünün fıtri bir şey olduğunu ve güzel olduğunu nasıl söylediysek ,şüphe de yine öyledir.Batini bir kuvvedir ve var olması gereken bir şeydir.Allah rahmet eylesin .Üstat Mutahhari zihindeki şüpheyi beyideki şüpheyi vücudun diğer azalarıyla denk hesap eder. Vücudun biyolojik yapısında bir aksaklık olduğu zaman vücut ağrı olarak tepki verir ,Sahibini uyarır .Der ki ,bende bir problem var ,doktora git ,bana yardım et.Haricen bana lazım olacak elementler getir.Ağrıdan dolayı siz kalkıyorsunuz.Doktora gidiyorsunuz.Doktor sizi muayene ediyor.Ağrının haber verdiği illeti buluyor.Ve size tutuyor ona uygun ilaçlar veriyor.Diyor ki ,bunları kullanırsanız, bu illetten kurtulursunuz.İlaçları kullanıyorsunuz ve ağrıyı kesiyor.şüphe de beyindeki algıdır.Eğer şüpheler olmasaydı beyin kemale ermeyebilirdi.Yeter ki bedensel illetin ağrısına cevap verirken nasıl hassas davranıp en iyi doktoru arıyorsanız ,en iyi doktora gitmeye çalışıyorsanız,hatta bir doktorla yetinmiyorsanız .Doktora gidiyorsunuz bir neticeden bahsediyor ,kuşkulanıyorsunuz.İkinci ,üçüncü doktorla da teyit ettitirseniz siz tedavi yöntemine evet diyorsunuz.Kolay kolay kabul etmiyorsunuz.Basit bir diş ağrısı için bile sağınıza solunuza telefon açıyorsunuz. Bildiğin güvenebileceğim bir dişçi var mı diye .Sıradan sokaktan geçerken gözünüze rastlayan dişçiye gitmiyorsunuz,doktora gitmiyorsunuz.Ama zihinsel şüphelerimizi kahvehanede oturduğunuz arkadaşınızla halletmeye çalışıyorsunuz.Hani az önce dedik ya toplum duyu organları ile hissedecekleri şeylerde çok ciddidirler.Çok kabulcüdürler.Çok önemsemektedirler.Ama aklın ulaşabileceği şeylerde çok patavatsızdırlar ki rahmetli Akif in de bu konuda güzel bir sözü vardı şimdi aklıma geldi." Yazıklar olsun size ,diyor ,bir atınızın ayağına nal çaktırmak için usta ve en iyi nalbantı ararsınız da ,dininiz hakkında kendiniz hüküm vermeye kalkarsınız.Dininizin Ahiretinizin atınızın ayağı kadar kıymeti yok mu ? "
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Sapmanın Nedenleri

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Derhal burda hemen ayet aklıma geliyor." Yediğiniz sofraya bakın ( Sofrada ne yediğinize bakın )"Ayeti kerimesinin tefsirinde bizim İmamlarımız Aleyhimusselam diyorlar ki " İl mi nerden aldığınıza bakın ,ehlinden alacaksınız ,şüpheyi önemsemeyeceksiniz,şüpheyi bastırmayacaksınız,o şüpheyi arz etmekten utanmayacaksınız ,çekinmeyeceksiniz ,toplum bana tepki verir demeyeceksiniz .Fakat ehline gideceksiniz ,ehlinden o şüpheyi gidermeye çalışacaksınız."

Hurafe inançlara gelince ,hurafe inançlar daha önce de ufak bi bahsetmiştik. şer i ve akli bir mesnedi olmayan ,toplumların zamanla ihdas ettikler düşünce biçimleri .Hatta yine çok manidardır,çok etkilenmiştim ,hiç unutmam,radyoda Ahu TUĞBA ile söyleşi yapıyorlar. Sunucu programda diyor ki ,"Ahu Hanım hiç batıl inançlarınız var mı ? O da diyor ki ," asla minübüse binerken Besmelesiz binmem " Besmele çekmeyi batıl inanç hurafe olarak algılıyor. Yani nasıl olduysa diline Besmele düşmüş onu da hurafe telakki ediyor,batıl inanç olarak telakki ediyor.

Hurafe inançla batıl inançların birbirine karıştığı yerde insanlar ne yapabilirler ?İnkara yönelebilirler. Burada da yine bize özel bir takım analizler yapmak istiyorum. Biz yıllardır içinde bulunduğumuz toplumun mahkum ettiği bir mektebi şu anda yaşamaya anlatmaya çalışıyoruz,dillendirmeye çalışıyoruz.İçinde yaşadığımız toplumun bir yığın değerleri var.Ve mahkum ettikleri mektebin değerlerinden habersizler.Onlar zaten bu mektebi ehli bidat olarak telakki etmişler. Yıllardır toplumun ehli bidat bildiği bir mektebi insanlara sunarken çok dikkatli olmak zorundayız ki bu halkın hurafe diye değerlendirebileceği şeylere denk şeyler sunmayasınız.
Cevapla

“Allah (Tevhid) İnancı” sayfasına dön