Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İNANLININ YOLCULUĞU


Bir Rüya Benzeyişinde ...

BİRİNCİ AŞAMA

Bu dünya çölünde yürürken mağarası (1) bulunan bir yere geldim.Uyumak üzere orada yattım.Uyuğudumda bir rüya gördüm.Rüyamda işte paçavralar giyinmiş bir adam arkasını evine doğru çevirmiş ,elinde bir kitap ,sırtında büyük bir yük (2) olarak belirli bir yerde duruyordu.Baktım,elindeki kitabı açtığını ve okuduğunu gördüm.Okudukça ağlayıp titredi ve daha fazla kendini tutamayarak "acıklı " bir sesle " Ne yapayım ?" (3) diye feryat etti ,ağlamaya devam etti.

Böylece bu perişan haliyle evine gitti.Sıkıntısını elinden geldiği kadar karısından ve çocuklarından gizlemeye çalıştı.Fakat sıkıntısı o derece arttı ki ,daha fazla dayanamayarak durumunu karısına ve çocuklarına açıklayıp şöyle dedi :

"Sevgili karım ve merhamet yüreğimin çocukları ,üzerimde duran ağır bir yükten dolayı ben perişan durumdayım.Bundan başka bu kentimizin gökten inecek bir ateşle yanacağı bana kesin bir şekilde belli oldu.Kurtulabileceğimiz bir kaçış yolu bulunmadıkça(ki henüz öyle bir yol göremiyorum "ben ile sen ,ey karım ve siz,ey sevimli çocuklarım ,hepimiz bu korkunç yargıda mahfolacağız."

Buna akrabaları pek çok hayret ettiler.Söylediklerinin doğru olduğuna inandıklarından değil ,fakat aklını oynatmış olduğunu sandıklarından .Böylece geçe yaklaşmış olduğundan uyku aklını sakinleştirir diyerek onu hemen yatağına yatırdılar.Fakat geçe de onun için gündüz kadar acı ile doluydu.Öyle ki yatacağı yerde bütün geceyi inleme ve gözyaşları ile geçirdi.Sabahleyin ona nasıl olduğunu sorduklarında ,çok çok daha kötü olduğu cevabını verdi ve onlara tekrar nasıhat etmeye başladı.Fakat onlar sertleşmeye başladılar.Hem de bu delilik belirtilerinin sert davranarak kendisinden uzaklaşabileceğini sandılar.Bazen onunla alay ettiler,bazen onu azarladılar,bazen de onu hiç önemsemediler.Kendisi ise onlara acıyıp onlar için dua etmek ve kendi perişan halini anlamak üzere odasına çekilmeye başladı.Bir de kırlarda yanlız başına dolaşır ,bazen kitaptan okur ,bazen de dua ederdi.Zamanını bir kaç gün için bu şekilde geçirdi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Günlerden bir gün adeti üzere gene kırlarda gezindiğini ,kitabını okuduğunu ve fikrinde çok rahatsızlandığını gördüm. Okudukça ,önceleri ettiği gibi feryat edip :"Kurtulmak için ne yapmalıyım ?"(4) dedi.

Bir tarafa kaçmak istiyormuş gibi oraya buraya bakındığını gördüm.Ne tarafa gideceğini bilmediğinden olduğu yerde kaldı.O anda gördüm ki ," incil vaizi " isminde bir adam ona yaklaşıp neden ağladığını sordu .

"Efendim ,elimdeki kitaptan ölüme mahkum olduğumu ve ondan sonra da yargılanacağımı (1) anlıyorum .Oysa ben ne ölmeyi arzu ediyorum ,ne de Yargıcın huzuruna çıkmaya hazır olduğumu görüyorum "(2) diye cevap verdi.

İnanlı terketmez bu dünyayı ,
karşılaşmadıkça İncil vaiziyle .
Öbür dünyanın hoş müjdesiyle
Sevgiyle selamlar İnanlıyı .
Göstermiş olur ona,
bu aşağı dünyadan
Öbürüne nasıl yükseleceğini ...

[b]İncil Vaizi [/b]:Bu hayat bu kadar çok felaketler ile dolu ise neden ölmek istemiyorsun ?

İnanlı : Çünkü sırtımdaki bu yükün beni mezardan daha aşağılara ,cehennemin içine batıracağından korkuyorum.Ey efendim ,eğer hapse gitmeye razı değilsem ,eminim ki beni idam cezasına mahkum edecek olan yargıcın huzuruna da çıkmaya hazır değilim.İşte bu şeyleri düşünmek beni ağlatmaktadır.

O zaman İncil Vaizi dedi ki :

Durumun bu ise neden duruyorsun ?

İnanlı :"Çünkü nereye gideceğimi bilmiyorum ." cevabını verdi...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

O zaman İncil Vaizi ona bir tomar verdi; içinde "gelecek gazaptan kaçın " (3) diye yazılı idi.Böylece mümin onu okudu ve incil vaizinie dikkatle bakarak :

"Ne tarafa kaçayım ?"dedi.

İncil Vaizi parmağıyla çok geniş bir tarlayı işaret ederek :" Oradaki küçük kapıyı görüyor musun ? "dedi.

İnanlı : Hayır !
İncil Vaizi : Peki oradaki parlak ışığı (5)görüyor musun?
İnanlı : Sanırım görüyorum .
İncil Vaizi : O ışığı devamlı gözünün önünde tut ve doğruca oraya git .Öylece küçük kapıyı göreceksin .Kapıyı çaldığında ne yapacağın sana söylenecektir.

böylece rüyamda adamın koşmaya başladığını gördüm.Ama evinden daha fazla uzaklaşmadan karısı ve çocukları bunu farkedip geri dönmesi için ardından çağırmaya başladılar.O ise parmakları ile kulaklarını tıkayarak koşarak yoluna devam etti...karşısına Uysal adında biri çıktı ona okuduğu kitaptan öbür dünyada olanlardan bahsetti ...

İnanlı : Artık ağlayış ve matem olmayacak ,çünkü o yerin sahibi kendisi gözlerimizden yaşlarımızı silecek (1)

Uysal : Orada kimlerle beraber olacağız ?
İnanlı : Orada kendilerine baktığımızda gözlerimizi kamaştıracak Serafim ve Kerubim melekleriyle (2) birlikte bulunacağız.Orada ayrıca ,bizden önce o yere gelmiş binlerce ,onbinlerce mukaddesleri görmüş olacaksın.Onlar hiç incitici olmayıp ,ancak sevgili ve mukaddestirler .Her biri Allah ın gözü önünde yürümekte ve sonsuza dek kabul edilmiş olarak onun önünde durmaktadırlar.Kısaca orda altın taçları ile ihtiyarları (3) altın çenkleri ile kadınla lekelenmemiş mukaddesleri (4) göreceğiz.Yine orada o diyarın rabbine olan aşkları uğruna dünyada boğazlanıp parçalanmış ,ateşte yakılmış ,vahşi hayvanların ağızlarına atılmış denizlerde boğulmuş olanların hepsini (5) ölümsüzlüğü bir giysi gibi giyinmiş (6) sevinçli olarak göreceğiz...
En son beyazgül12 tarafından 29 Haz 2017, 10:38 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Uysal: Bunu işitmek insanın yüreğini sevindirmeye yeterlidir.Peki ,bu şeylere kavuşabilecek miyiz ? Bunlara ne şekilde sahip olabiliriz?

İnanlı : O diyarın hükümdarı olan Rab kendisi bunları bu kitapta kaydettirdi.(7) Eğer biz gerçekten istekli isek ,diyarın bütün şeylerini karşılıksız bize ihsan edecektir.

Uysal : Çok güzel ,iyi dostum ! Bu şeyler hakkında işitmekle çok mutluyum.Haydi öyleyse adımlarımızı hızlandıralım.

İnanlı : Sırtımdaki yükten dolayı gerektiği gibi hızlı gidemiyorum.

Yine rüyamda gördüm ki İnanlı bu sözleri bitirir bitirmez ovanın ortasında bulunan bir bataklığa yaklaştılar.Dikkatsiz oldukları için her ikisi de bataklığa düştüler.Bu bataklığın ismi " Ümitsizlik "Bakatlığı idi.Burada çamurla kötü bir şekilde bulaşmış olarak bir süre çabaladılar.İnanlı sırtındaki yükten dolayı çamurda batmaya başladı.

Uysal : Ah ,İnanlı komşu ! Nerdesin şimdi ?

İnanlı : Gerçekten ben de bilemiyorum.

Uysal ,Buna gücenerek ve arkadaşına kızarak cevap verdi:

Uysal : Bu zamana kadar bana anlattığın mutluluk bu muydu ? Eğer başlangıçta böylesi kötü akibete uğramışsak ,yolculuğumuzun sonuna kadar neler bekleyebiliriz ?Ben buradan sağlam kurtulayım da güzel diyara sen kendin tek başına sahip ol. Bunu söyledikten sonra son uğraşıyla bir iki çabalamadan sonra evine doğru yönelip çamurdan çıkmaya başladı.Böylece uzaklaşıp gitti ve İnanlı onu bir daha görmedi...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Böylece İnanlı " Ümitsizlik Bataklığı " nda yalnız başına kalmıştı.Fakat kendi evinden daha uzak ve küçük kapıya daha yakın olan tarafa doğru bataklıktan çıkmaya çalıştı ise de ,sırtındaki yükten dolayı başarılı olamadı. İşte ben royamda ,"Yardım " ismindeki bir adamın ona gelip :" Orada ne yapıyorsun ? " dediğini gördüm...

İnanlı : Efendim , İncil Vaizi isminde biri ,gelecek gazaptan kurtulayım diye bu yoldan şu görünen kapıya gitmemi tarif etti. Oraya giderken bu bataklığa düştüm.

Yardım : Peki ama, neden adım atacağın yerlere dikkat etmedin ?

İnanlı : Beni öyle büyük korku almıştı ki kestirme yoldan kaçmaya başladım ve buraya düştüm .

Bunun üzerine Yardım : " Ver elini bana " dedi. Böylece İnanlı elini verdi ,Yardım da onu bataklıktan çıkarıp (1) sağlam yere bastırdı ve yoluna devam etmesini söyledi.

Ondan sonra ben ,İnanlıyı çamurdan çıkarana yaklaşarak :

Madem ki Yıkım Kentinden şu küçük kapıya gitmek için bu yerden geçmek gerekiyor ,zavallı İnanlı yolcularının daha güvenli bir şekilde oraya gitmeleri için neden bu bataklığın onarılmadığını sordum .

Bana şöyle cevap verdi :

Bu bataklık öyle bir yer ki onarılması mümkün değildir. Günah suçluluğundan oluşan çirkeflik ve pisliğin hepsi buraya akmaktadır.Bunun için buraya "Ümitsizlik Bataklığı " denmiştir.Dahası ,günahkar kendi kayıp durumunu farkettiği gibi canının derinliklerinde birçok korkular ,şüpheler ve cesaret kırıcı kuruntular hasıl olmaktadır.İşte bütün burlar bir araya gelip pepsi barada birikir. Bu yerin kötülüğü bu yüzdendir...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

ve devam etti :

Bu yerin böyle kötü olması Kralın arzusu değildir.(2) Kendi yüceliğinin habercileri gözetiminde çalışan işçileri de ,bu yeri onarabilsinler diye ikibin seneye yakındır çalışmaktadırlar.Bildiğim kadarıyla burası ,Kralın egemenliğinden getirilen en azından yirmi bin araba yükü malzemeyi evet hatta milyonlarca sağlam nasihatları yutmuştur. Bu konuda ehliyetli olanların anlattıklarına göre kullanılan malzeme yerin onarımı için en iyi malzemedir; öyle ki ,bir yolla bu yer onarılmış olsun.Ama ne yazık ki ,"Ümitsizlik Bataklığı " dır burası ve işçilerin ellerinden gelen her şeyi yapmalarına rağmen gene öyle kalacaktır.

Gerçi yasaları koyan Zatın emriyle bu bataklığın tam ortasına yerleştirilmiş bilerli iyi ve sağlam basamak yerleri vardır.

Ama hava değişikliği olduğu zamanlarda bu yer aşırı pisliğini öyle ortalığa saçıyor ki ayak basacak yerler görülemez hale geliyor. Ya da bazen ayak yerleri görünse bile insanın başı döndüğünden ayakları kayar ve böylece çamurlara bulaşmış olur.Fakat bir kere o kapıdan içeri girdiler mi ,yol sağlam ve iyidir.(1)


Yine rüyamda gördüm ki ,Uysal bu arada evine varmış ,komşular onu ziyarete gelmişlerdi.Onlardan bazıları geri döndüğü için ona hikmetli dediler, bazıları ise İnanlı ya uyup hayatını tehlikeye soktuğu için ona ahmak dediler.Daha başkaları da ," madem ki bu yolculuğa başladın bir kaç zorluk yüzünden bu derece alçak duruma düşüp vazgeçmemeliydin " diyerek korkaklığından dolayı onunla alay ettiler...Böylece Uysal ,ürkek ve çekingen bir şekilde aralarında oturdu.Fakat sonraları onların güvenini kazanarak dedikoduları durdurdu ve hepsi zavallı İnanlıyı arkasından çekiştirmeye başladılar. Uysalın hikayesi de burada böylece bitmiş oldu....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı yalnız başına yoluna devam ederken uzakta birisinin tarlalardan yolunu kesecek yönde geldiğini gördü. Öyle oldu ki ,yol üzerinde yüz yüze geldiler. Uzaktan gelen adamın adı " Bay Dünya Bilgini " idi.İnanlının terkettiği ülkeye yakın bulunan ve " İnsani Politika " adı verilen büyük bir kentte oturuyordu.Böylece bu adam İnanlı ya rastgelince ,onun hakkında biraz bilgisi olduğundan ( Çünkü İnanlının yıkım kentinden kaçış haberi yalnız kendi ülkesine değil ,başka yerlere de yayılmıştı. )ve onun zorluklarla dolu yürüyüşünü gördüğünden ,inleme ,ağlayış ve sıkıntısını da farkettiğinden bu " Dünya bilgini " şöylece sözüne başladı:

Şimdi nasılsın iyi dostum ,bu ağır yükle nereye gidiyorsun böyle ?

İnanlı : Evet , gerçekten yüklüyüm ! Sanırım bütün yaratıklar arasında benim kadar yüklü kimse yoktur. Ve nereye gittiğim soruyorsan ,önümdeki şu küçük kapıya gidiyorum ,muhterem efendim ..Çünkü bana söylendiğine göre ağır yükümden kurtulabilmem için orada bir kurtuluş yoluna sokulmuş olacağım.

Dünya Bilgini : Karın ve çocukların var mı ?

İnanlı : Evet ,var. Ama yüküm o kadar ağır ki ,önceleri olduğu gibi onlar da artık zevk bulamıyorum. Sanki onların hiçbiri yok gibi (2)

Dünya Bilgini : Eğer sana nasihat edersem ,beni dinler misin ?

İnanlı : İyi ise dinlerim .Çünkü iyi nasihata ihtiyacım vardır .

Dünya Bilgini : O zaman yükünü sırtından hemen atmanı sana salık veririm .Çünkü onu atmadıkça zihnin asla sükunet bulmayacaktır .Ne de Allah ın üzerine dökmüş olduğu bereketlerin faydalarını gönenebileceksin.

İnanlı : Benim de aradığım bu işte ,şu ağır yükten kurtulmak ! Ama kendim bunu yapmak mı ? işte buna gücüm ve imkaınm yok ! ne de bütün memlekette onu omuzumdan alıp atabilecek bir adam vardır.İşte sana dediğim gibi ,yükümden kurtulmak için bu yoldan gidiyorum...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Bay Dünya Bilgini : Yükünden kurtulmak için bu yolu sana kim salık verdi ?

İnanlı : Çok değerli ve muhterem olduğu yüzünden belli olan bir adam salık verdi. Hatırladığıma göre adı "İncil Vaizi "idi .

Bay dünya Bilgini : Sana verdiği nasihat için o adama lanet olsun ! Dünyada sana tarif ettiği bu yoldan daha tehlikeli ve sıkıntılı bir yol yoktur ! Eğer onun nasihatını dinleyecek olursan ,bunun öyle olduğunu göreceksin.Daha şimdiden bazı sıkıntılarla karşılaştığını farkediyorum. Çünkü üzerinde "Ümitsizlik Bataklığı "nın çamur kirlerini görmekteyim.Oysa karşllaştının o çamur ,bu yoldan devam edenlerin başına gelen dertlerin daha başlangıcıdır ! Bak beni dinle ,ben senden daha yaşlıyım .Bunu bil ki senin gittiğin bu yolda sıkıntılarla ,elemlerle ,açlıklarla ,tehlikelerle ,çıplaklıkla ,kılıçla ,aslanlarla ,ejderhalarla .karanlıkla ,ölümle ve daha nelerle karşılaşacaksın ! Bu şeyler bir çok kısacası kanıtlarla tespit edilmiş olup kesinlikle doğrudur.İnsan bu yabancıya kulak verip de neden dikkatsizce kendini bu tehlikelere atsın ?

İnanlı : Ne demek efendim ! Sırtımdaki bu yük ,sözünü etmiş olduğun bütün bu şeylerden çok daha korkunçtur ! Hem de öyle düşünüyorum ki ,eğer yükümden kurtulabilirsem yolda nelerle karşılaşırsam hiç aldırış etmem.

Bay Dünya Bilgini : Peki , bu yükü sen başlangıçta nasıl sırtına aldın?

İnanlı : Elimdeki bu kitabı okumakla .

Bay Dünya Bilgini : Zaten böyle olduğunu düşünmüştüm.Kendilerinden yüksek şeylerle uğraşan diğer zayıf insanların başına gelenin aynısı senin de başına geldi.Senin karşılaştığın bu çılgınlığa onlar da böylece hemen kapılıyorlar.Öyle bir çılgınlık ki ,sana olduğunu gördüğüm gibi ,insanları yalnız adam olmaktan çıkarmaz ,fakat aynı zamanda neyi elde edeceklerini bilmeksizin kendilerini dehşetli tehlikelere sokmaya sürükler...

İnanlı : Ben neye kavuşacağımı biliyorum. Bu ağır yükümden azatlık bulacağım ..

Dünya Bilgini : Ama bu kadar tehlikeleri olduğunu bildiğin halde neden bu yolda kurtulmayı arıyorsun ? Eğer beni dinleyecek kadar sabrın varsa ,bu yolda kendini atacağın tehlikelerden hiçbirine düşmeden arzu ettiğine kavuşman için sana yol gösterebilirim.Evet çare çok yakın ! bunun yanı sıra şunu ekleyeyim ki ,o tehlikelerin yerine büyük güven ,dostluk ve tatminkarlıkla karşılaşacaksın..

İnanlı : Sana yalvarırım efendim ,bu sırrı bana açın .

Dünya bilgini : Ne demek ! İşte sır oradaki köyde ! O köyde bir bey oturmaktadır ..Çok akıllı olup sizin gibi sırtında yükü olanları yüklerinden kurtarmakla çok yeteneklidir. Evet ,bildiğim kadarıyla bu yolda pek çoklarına büyük yardımları dokunmuştur.Bir de yüklerinin ağırlığından akıllarını oynatmış olanları iyileştirmekte kabiliyeti vardır. Dediğim gibi ,ona gitmelisin ve hemen yardımını görürsün...Evi buradan bir buçuk kilometre bile yok. Eğer kendisi evde yoksa ," Kibar " adında gayet genç bir oğlu vardır ki o da yaşlı babası gibi sana bu konuda yardımcı olacaktır.Odana bu yükten kurtulacaksın diyorum. Eğer eski yerine gitmek istemezsen ki ben de gitmeni istemem, o zaman aileni ve çocuklarını oraya aldırırsın. Ordana uygun bir kirayla bulacağın epey boş evler mevcuttur.Hem de orada yiyecek ve içecek iyi ve ucuzdur. Hayatını daha mutlu edecek şudur ki , orada namuslu komşular yanında itibarlı ve iyi bir tarzda yaşayacağından emin olabilirsin...
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

Bunun üzerine Mümin bir süre tereddüt etti.Fakat sonunda ,eğer bu efendinin dedikleri doğru ise ,benim izleyeceğim en akıllıca yol onun öğretilerini kabul etmektir diye düşünerek şöyle dedi :

Efendim ,bu namuslu adamın evine hangi yoldan gidebilirim ?

Bay Dünya Bilgini : Oradaki tepeyi görüyor musun ?

İnanlı : Evet ,gayet iyi görüyorum .

Dünya Bilgini : O tepenin eteğinden gitmelisin ve erişeceğin ilk ev onundur.

Böylece İnanlı yardım görmek üzere yolundan ayrılıp tepedeki eve yönelir. Ama tepenin yakınına varınca tepe o kadar çok yüksek ve yol tarafındaki kısmı o derece dik ve sarp görünüyordu ki İnanlı ,tepe başına yıkılacak diye korkarak daha ileri gitmekten çekindi ve ne yapacağını şaşırmış halde orada durdu. Hem de yükü şimdi kendi yolana başladığı zamandan daha ağır gelmeye başlamıştı . Tepeden alevler de çıkmaktaydı (1) Öyle ki İnanlı yanmaktan korktu. Böylece durduğu yerde terleyerek korkudan titredi (2)

" İnanlılar dünyasal insanlara kulak verince ,
Yollarından saparlar ve karşılığını pahalı öderler.
Çünkü Dünya Bilgini kutsala ancak ,
Kölelik ve sefalet yolunu gösterir."

Ve şimdi Dünya Bilgininin sözünü dinlediği için üzüntü duymaya başladı. O arada İncil Vaizi nin kendisini karşılamaya geldiğini gördü. Onu görür görmez utancından yüzü kızarmaya başladı. Böylece İncil Vaizi ona gitgide yaklaşıyordu.Yanına vardığından sert ve haşin bir yüzle ona bakıp onunla şöylece konuşup sordu:

Burada ne yapıyorsun ,İnanlı ?

Bu sorusuna ne cevap vereceğini bilmeyen İnanlı ,onun karşısında dili tutulmuş bir şekilde kaldı. O zaman İncil Vaizi sözüne devam edip dedi:

Yıkım kendinin surları dışında ağlamakta gördüğüm adam sen değil misin?

İnanlı : Evet muhterem efendim .

İncil Vaizi : Öyleyse nasıl oldu da bu kadar çabuk yolundan saptın ? Çünkü şimdi yolundan sapmış durumdasın ....
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: Biraz da kitap okuyalım..."İnanlının Yolculuğu"...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

İnanlı : Ümitsizlik bataklığından çıkar çıkmaz bir efendi ile karşılaştım.Karşısındaki köyde yükümü sırtımdan atabilecek bir adam bulabileceğime dair beni o kandırdı.

İnci Vaizi :Kimdi o?

İnanlı : Kibar bir beyefendiye benziyordu.Bana çok konuştu ve en sonunda onun dediklerine uydum. Böylece buraya geldim.Fakat tepeyi ve yolun üzerinde nasıl sarp bir şekilde uzanmış olduğunu görünce üzerime düşmesin diye hemen yerimde durdum .

İnci Vaizi :O kibar efendi sana neler söyledi ?

İnanlı :Ne mi söyledi ? Nereye gittiğimi sordu,ben de ona anlattım.

İncil Vaizi :Ondan sonra ne dedi ?

İnanlı :Ailem olup olmadığını sordu .Ben de var dedim.Fakat ona dedim ki ,sırtımda olan bu yük bana o kadar ağır geliyor ki ,artık ailemle eskisi gibi hoşnutluk duymuyorum.

İncil Vaizi :Peki daha sonra ne dedi ?

İnanlı :Yükümden çabucak kurtulmak ister miyim ?diye teklif etti.Aradığım bu yükten kurtulmak olduğunu söyledim.ve bu yüzden de ,yükten nasıl kurtulabileceğime dair nasihat almak üzere oradaki küçük kapıya gitmekte olduğumu belirttim.Bunun üzerine bana daha iyi ve kestirme bir yol göstereceğini ,hem bu yolun siz efendimin salık verdiği yol gibi çetin güçlüklerle dolu olmadığını ve bu yolun beni böylesi yükleri kaldırmada becerikli olan bir efendinin evine götüreceğini söyledi.Böylece ona inandım ve yükümden bir an önce kurtulmak ümidiyle salık verdiğiniz o yoldan sapıp bu yola düştüm.Fakat bu yere geldiğimde ve bu şeyleri olduğu gibi gördüğümde ,dediğim gibi ,başıma gelecek tehlikeden korkup yerimde kaldım.Şimdi ise ne yapacağımı bilmiyorum ...
Cevapla

“Kitaplar” sayfasına dön