Allame Meclisi

Mevlamız Hz. Ali'nin Dostları, Ehlibeyt Sancaktarları...
Cevapla
ammar alevi
Mesajlar: 153
Kayıt: 31 Oca 2007, 15:21

Allame Meclisi

Mesaj gönderen ammar alevi »

Doğumu
Muhammed Bâkır b. Muhammed Takî b. Maksut Ali Meclisî, Allame Meclisi ve İkinci Meclisî diye meşhurdur. 1037 h.k. yılında İsfahan'da doğmuştur.

Ailesi
Allame Meclisî'nin ailesi, son asırlarda Şianın iftihar ettiği bir ailedir. Bu ailede yüze yakın büyük alim yetişmiştir.

1- Allame'nin büyük babası hafız ve alim Ebu Naim İsfahanî, Tarih-i İsfahan ve Hilyet'ul-Evliya kitaplarının yazarıdır.

2- Allame'nin babası; Mevla Muhammed Takî Meclisî, Birinci Meclisî diye meşhurdur (1003-1070 h.k.). Bu muhaddis ve büyük fakihin manevî keramet ve mucizelerî vardır. Onun çeşitli telif eserleri vardır. Muhammed Takî Meclisî, Şeyh Bahaî ve Mir Dâmad'ın talebesidir. Çeşitli ilimlerde uzman ve zamanının taklit mercii idi. Taklit mercii olmasına rağmen Cuma Namazı da kıldırıyordu. İsfahan'ın Cuma İmamı o idi. Eğittiği kişilerden oğlu Allame Meclisî (en çok babasından istifade etmiştir), Ağa Hüseyin Hansarî ve Molla Salih Mazenderanî'dir.

3- Allame'nin, Molla Azizullah ve Molla Abdullah adlarında çok takvalı, zahit ve ilim sahibi iki kardeşi daha vardı. Bu iki kardeş, Ehl-i Beyt (a.s) mektebini tebliğ ve halkı hidayet etmek için Hindistan'a sefer edip orada ikâmet etmişler.

4- Meclisî ailesi, sadece erkekleri eğitmekle kalmadı. Erkeklerin yanı sıra kadınları da ilmî konularda büyük makamlara ulaştırdı. Allame Meclisî'nin dört kız kardeşi vardı. Hepsi de araştırmacı yazar ve müellif idiler. Onların eserlerinden bazıları şunlardır: Şerh-i Kâfi, el-Müşterekat fi'r-Rical, Şerh-i Şerai'il-İslam, Şerh-i Metali ve Şerh-i Kaside-i Dîbil-i Hazaî. İslam aleminin en büyük alimlerinden olan bu büyük alime kadınların kocaları Molla Salih Mazenderanî, Molla Mirza Şirvanî, Molla Ali Astarâbadî ve Mirza Muhammed Fasfaî.

5- Allame Meclisi'nin beş oğlu vardı. Hepsi de babalarının huzurunda ilim ve irfan öğrenerek ilmî makamlar elde etmişlerdir.

6- Allame'nin her beş dâmadı da alim idiler. Allame özel bir teveccühle kızlarını onlarla evlendirmiştir.

Buna ilaveten o asrın alimleri ve büyükleri Allame Meclisî ile çok sıkı diyalog içerisindeydiler. Bu cümleden Vahit Behbehanî, Bahr'ul-Ulum, Tabatabaî Burucerdî, Riyaz'ul-Ulema'nın sahibi Mirza Abdullah Efendi, Şehristanî vs.'yi sıralayabiliriz.

Allame Meclisî'nin, çeşitli ilimlerdeki uzmanlığını açıklamaya gerek yoktur. Allame Meclisî'nin adı, içtihat ve fıkıh alanında güneş gibi parlıyor. Allame Meclisî, tüm ilimleri kendinde toplayan büyük alimlerden idi. O, çeşitli ilimlerde örneğin; tefsirde, fıkıhta, usul-u fıkıhta, tarihte, ricalde ve dirayede en önde gelenlerdendi. Bihar'ul-Envar'da kısa bir göz gezdirmek, her şeyi çok açık belirtmeye yetiyor. Bunların yanı sıra mantık, felsefe, matematik, coğrafya, tıp, astronomi, edebiyat ve gizli ilimler gibi aklî ilimlerde de uzmandı. Bihar'ul-Envar'daki Kitab'us-Semâ ve'l-Âlem'e kısa bir göz atılacak olursa, onun ne kadar kapsamlı bir şahsiyet olduğu ortaya çıkar. Bazıları onu bütün dallarda uzmanlık yönünden İslam tarihinde eşsiz ve emsalsiz bir kişi olarak tanıtmışlardır.

Allame, müşkül hadisler konusunda çok ince ve zarif birisidir. Ayetler ve rivayetler hakkındaki beyanları çok dakik ve güzeldir. Onlarda çok az hata ve yanlışlığa rastlanır. Allame Meclisî, Ehl-i Beyt (a.s) hadislerine ilaveten fıkıhta da uzmandı. Ama ne yazık ki Bihar'ın fıkha ait ciltlerini temize çekme fırsatı bulamamıştır.

Manevî Şahsiyeti
Din alimleri üstatlarından sadece ilim ve bilgi almazlar; bunun yanı sıra manevî şeyleri ve süluklarını da üstatlarının kontrolünde yaparlar. Allame Meclisî, ilmî mertebeleri kazandığı gibi manevî makamları da elde etmiş ve böylece gerçek alim-i rabbanî olmuştur. Bu iddia, onun ahlakî özelliklerini incelemekle ispatlanabilir. Onun en önemli ahlakî özellikleri şunlardır:

1- Allah'ı Anmak: Çok kıymetli öğrencisi Seyit Nimetullah Cezairî, üstadı hakkında şöyle demiştir: "Allame, Allah'ı anmaktan hiçbir zaman gaflet etmezdi; tüm işlerini Allah'a yakın olmak ve O'nun rızasını kazanmak için yapardı.

2- Ziyaret: Allame, Hidayet İmamlarının (a.s) ziyaretlerine çok önem verirdi. O dönemde genellikle yolculuklar çok zor ve ağır şartlar altında gerçekleşiyordu. Buna rağmen Allame defalarca Irak ve Arabistan'daki Ehl-i Beyt İmamlarını ziyaret etmiş, birkaç defa da hacca müşerref olmuştur.

3- Tevessül: Allame'nin Ehl-i Beyt İmamlarından (a.s) gelen dualara özel bir ilgisi vardı. Onun için de Bihar'ul-Envar'da dua ve ziyarete çok geniş yer vermiş, bununla da yetinmemiş, dua ve ziyaret hakkında özel kitaplar yazmıştır. Bunlardan Zâd'ul-Maad, kendisinden sonraki dua kitaplarının mercii ve kaynağıdır ve Tuhfet'uz-Zair, Ziyaret-i Camia ve Semat dualarının tercümesi de bu cümledendir.

4- Züht ve Sakınma: Bu büyük insanın en önemli özelliklerinden birisi onun çok takvalı, sakınan ve sade bir yaşantısı olmasıdır. Allame, Safevîler döneminde yaşamış ve Safevî Devleti'nin Şeyhülislamı olmuştur. Tek kelimeyle devletin tüm imkânları onun elindeydi. Ama buna rağmen tam bir takva ve züht ile yaşamını sürdürüyordu.

5- Tevazu: Bu da Allame'nin başka bir kişisel özelliklerinden idi. Hiç kimsenin toplumdaki kariyeri, büyüklüğü veya küçüklüğü onu etkilemezdi. O, Seyit Alihan Medenî'nin Sahife-i Seccadiye'ye yazdığı şerhten Bihar'da birçok rivayet nakletmiştir. Seyit Alihan, Allame'den 15 yaş küçüktü ve makamı da Allame'nin makamıyla mukayese edilmezdi.

Kısacası, bunca manevî kemaller ve çeşitli ilimlerin bu adamda olması, onu öyle seçkin bir şahsiyet kılmıştır ki, tarihte onun gibisine çok zor rastlanılır.

Siyasî Ortam
Şia alimleri, tarih boyunca maruz kaldıkları siyasi baskılara, mahrumiyetlere vs. rağmen çok aşırı zahmetlere katlanarak, çok kıymetli eserler bırakmışlardır. Onlar tüm zorluklara tahammül ederek Şiîlik fidanını kanlarıyla sulamış ve Peygamber (s.a.a)'in bu büyük ve yüce mirasını bizlere ulaştırmışlardır. Bu arada baskıların nispeten azaldığı ve ortam müsait olduğun her zaman Şia fakihleri, alimleri ve filozoflarının eşi ve benzerine rastlanmayacak bir şekilde yeşerdiğini görüyoruz. Bunlardan Âl-i Bûye zamanında Şeyh Mufid ve Şeyh Tûsî'yi saymak mümkündür. Yine Safevî döneminde Allame Meclisî, bu sözün en açık şahididir.

Allame Meclisî, Safevî şahlarının kendilerini Şiî bilmelerinden ve Ehl-i Beyt İmamlarına mensup olduklarını iddia etmelerinden, çeşitli konularda gereken istifadeyi fazlasıyla etmiştir. Şianın en büyük hadis ansiklopedisini o dönem dışında maddî imkânsızlıklar nedeniyle yazmaya imkân yoktu.

Salşumar
Allame Meclisî, I. Şah Abbas zamanında doğdu. Şah Abbas; siyasetçi, uyanık ve bilgin, ama acımasız ve taş kalpli bir kişiydi. Ondan sonra Şah Safî padişah olduğunda Irak, İran hükümet merkezinden kopmuştu. Şah Safî'den sonra II. Şah Abbas 9 yaşında padişah oldu. Taç koyma merasiminde Allame (r.a) ondan içki, kumar vb. kötü şeylerin satılmasını ve kullanılmasını yasaklamasını istedi, o da kabul etti. Daha sonra o da diğer şahlar gibi içki ve diğer kötü alışkanlıklara yakalandı.

İçtimaî Konumu
Allame, halk arasında çok etkili idi. O; derin ilmi, manevî etkisi ve iç açıcı beyanıyla halkı meyhane ve kahvehane köşelerinden çıkarıp camilere çekmeyi başarmıştı. Onun zamanında camiler tıklım tıklım doluydu; özellikle de Ramazan aylarında ve Kadir gecelerinde.

Allame, Safevî şahları üzerinde de çok etkiliydi. O, güçlü bir siyasetçi de olduğu için güzel tedbirleriyle yetersiz şahların döneminde ülkeyi düşmanların saldırısından korumuştur. Allame'nin ölümünden sonra ülke karışınca Afganlar İran'a saldırarak Safevî Hükümeti'ni yıktılar. Allame, siyasî ve toplumsal gücünden istifade ederek çok zor ve az bulunan eski alimlerin kitaplarını çoğalttı ve Şia kültür kaynağını yok olmaktan kurtardı.

İlmî Metodu
Allame Meclisî, ahbarî ve usulî arasında orta yolu seçmişti. Büyük bir muhaddis olmasına rağmen aklî ilimlere de özel bir ilgisi vardı. O felsefe okumuş, hatta felsefe üstatlarından sayılırdı. Bununla beraber her şeyi asıl kaynağı olan vahiyde bulurdu. Tüm çabasını ve çalışmalarını mâsumların hadislerini yazmaya ve neşretmeye sarf ediyordu. O, dini konulardaki tahrif ve saptırmalara karşı çok hassas ve ciddiydi. Kendi zamanında sofiliğin yayıldığını fark edince onlara karşı ciddî tedbirler alıp onlarla mücadele etti. Ehl-i Beyt'in yardımıyla da bir hayli başarılar elde etti.

Allame'nin Lakabı
Allame Muhammed Bâkır Meclisî, bu iftihar dolusu lakabı Vahit Behbehanî, Allame Bahr'ul-Ulum ve Şeyh-i Âzam Ensarî gibi büyükler tarafından almıştır. Bu büyük şahsiyetlerin her birisi çok dalgalı ilim ve irfan denizi olmasına rağmen Allame'nin bu ilmî makam ve mevkisini görünce onu bu lakaba lâyık bildiler. Hakikaten de o, kendi zamanının allamesiydi.

İsfahan'ın Şeyhülislamı
Allame Meclisî, 1098 h.k. yılında Safevî padişahı Süleyman Şah tarafından İsfahan'ın Şeyh'ül-İslam'lığı makamına atandı. Şeyh'ül-İslamlık makamı, o günün en yüksek dinî ve icraî makamı idi. O, hakimlik konumuyla halk arasındaki dâvaları çözümlerdi. Tüm dinî işler, direkt olarak onun eliyle uygulanıyordu. Dinî vergiler (zekât, humus, adak vs.) ona verilirdi. Şeyhülislam, yoksul ve kimsesizlerin sorunlarıyla da ilgilenirdi. İşin enteresan tarafı şu ki Allame, bu makamları şahın ısrarı ve istirhamıyla kabul etmişti. Şah o toplantıda birkaç kez "yalvarıyorum, istirham ediyorum" gibi cümleler ifade etmişti. Allame ömrünün sonuna kadar bu makamlarda bâki kaldı.

Üstatları
Allame (r.a) hakkında oldukça fazla bilgimiz vardır. Ancak, üstatları hakkında elimizdeki bilgi azdır. Onun rivayet şeyhlerini biliyoruz. Ama kimin huzurunda bilfiil öğrenim gördüğü meçhuldür. Üstat ve şeyhlerinden bazıları ise şunlardır:

1- Babası Muhammed Takî Meclisî (ö: 1070); nakli ilimlerde Allame'nin üstadıydı.

2- Ağa Cemal'in oğlu Merhum Ağa Hüseyin Hansarî (ö: 1098); Allame'nin aklî ilimlerdeki üstadıydı.

Şeyhleri
3- Mevla Muhammed Salih Mazenderanî (ö: 1086)

4- Molla Muhsin Feyz-i Kaşanî (ö: 1091)

5- Seyit Alihan Medenî (ö: 1120); Sahife-i Seccadiye'nin şarihi.

6- Şeyh Hürr-i Âmulî (ö: 1104); Vesail'uş-Şia kitabının müellifi.

Hatırlatılması gerekir ki, son iki büyük şahsiyetler Allame'ye rivayet nakli için icazet verdikleri gibi, kendileri ondan icazet de alarak Allame'nin öğrencilerinden sayılmışlardır.

Talebeleri
Merhum Allame'nin huzurunda binden fazla öğrenci ilim tahsil etmiştir. Allame, bunların pek çoğuna icazet de vermiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:

1- Seyit Nîmetullah Cezairî

2- Câfer b. Abdullah Kemereî İsfahanî

3- Zeynülabidin b. Şeyh Hürr-i Âmulî

4- Süleyman b. Abdullah Mahuzî Bahranî

5- Şeyh Abdurrazzak Gilanî

6- Abdurrıza Kâşanî

7- Muhammed Bâkır Biyabankî

8- Mirza Abdullah Efendi İsfahanî; aynı zamanda Riyaz'ul-Ulema'nın da müellifidir.

9- Seyit Alihan Medenî; Riyaz'us-Sadikîn'in müellifi (Sahife-i Seccadiye'nin şerhi).

10- Şeyh Hürr-i Âmulî

11- Molla Sîmâ Muhammed b. İsmail Fesayî Şirazî

12- Muhammed b. Hasan, Fazil Hindi ve daha birçokları...

Eserleri
Allame Meclisî, çok bereketli bir ömür geçirdi. O, 73 yıllık hayatında yüzden fazla Arapça ve Farsça kitap yazmıştır. Bunlardan sadece bir tanesi 110 ciltlik Bihar'ul-Envar'dır. Bir diğeri 26 ciltlik Mir'ât'ul-Ukul'dur. Ayrıca, 40 cilt kitap daha yazdığı söyleniyor. Allame 1063 yılında ilk eseri el-Ezvan ve'l-Mekadir'i 1109 yılında, yani vefatından bir yıl önce ise son eseri olan Hakk'ul-Yakin kitabını yazmıştır.

Allame'nin bazı eserleri şunlardır:

1- Bihar'ul-Envar: Hadis ve tarih ansiklopedisidir. Bu kitapta Kur'ân-ı Kerim'in birçok ayetlerini de tefsir etmiştir.

2- Mir'ât'ul-Ukul: Sıkat'ul-İslam Kuleynî'nin kitabının şerhidir.

3- Milaz'ul-Ahyar: Şeyh Tûsî'nin Tehzib kitabının şerhidir; 16 cilttir.

4- el-Feraid'ut-Tarife: Sahife-i Seccadiye'nin şerhidir.

5- Şerh-i Erbaîn Hadis: Seçme hadisler alanında yazılan en güzel eserdir.

6- Hakk'ul-Yakin: İtikat konulu bir eser olan bu kitabın orijinal dili Farsça'dır. Bu konuda Allame'nin daha birçok eseri vardır.

7- Zâd'ul-Maad: Amel ve duaların aylara göre dağılımını içeren bu kitap da Farsça'dır.

8- Tuhfet'uz-Zair: Ziyaret hakkındadır, orijinal dili Farsça'dır.

9- Ayn'ul-Hayat: Farsça olan bu kitap, vaazlar ve hikmetli sözleri içerir. Ayetlerin yanı sıra mâsumların (a.s) da sözlerinden derlenmiştir.

10- Sırat'un-Necat

11- Hilyet'ul-Muttakîn: İnsanların günlük ve hayatları boyunca yapmaları gereken sünnet amelleri ve bunların âdâbını içerir.

12- Hayat'ul-Kulub: Peygamberler tarihi yanı sıra Ehl-i Beyt (a.s)'ın da hayatlarını konu alan bu kitap 5 cilt olup orijinali Farsça'dır.

13- Mişkat'ul-Envar: Hayat'ul-Kulub'un özetidir.

14- Cila'ul-Uyun: Orijinali Farsça olan bu kitap, Ehl-i Beyt (a.s)'ın tarihini ve musibetlerini içerir.

15- İmam-ı Zaman Hz. Mehdi (a.s)'ın Tevkiat-ı Şerif'i, tercümesi ile beraber.

16- Özel hadislerin tercümesi, Tevhid-i Mufaddal gibi.

17- Dua ve ziyaretlerin tercümesi hakkındaki kitapları, Ziyaret-i Camia ve Samat duası gibi.

18- Çeşitli mevzular hakkındaki risaleleri, çeşitli ayetlerin tefsirleri, birçok alimin hayat ve hal tercümeleri.

Çok uzun ve sıkıcı olmasın diye biz bunların birçoğunun adını teker teker zikretmekten sakınıyoruz.

Allame'nin eserlerinde dikkat çeken nokta, onların çoğunun Farsça olmasıdır. Bu da onun hitap ettiği toplum Fars olduğundan onları hidayet ve irşat etmek için kendi dilleriyle konuştuğu ve onların dilleriyle yazdığı anlamına gelir.

Vefatı
Allame'nin parlak ömrü, 73 yıl etrafına ışık tuttuktan sonra 27 Ramazan 1110 h.k. tarihinde İsfahan'da söndü ve cihan, bu büyük alimin feyzinden mahrum oldu. Allame öldüğü gün tamamlayamadığı yarım kalan birçok işleri vardı. Bunlardan bazıları; Bihar'ul-Envar'ın tekmilesi, Müstedrek'ül-Bihar'dır.

Ama bu hak yolun yolcuları, seçilmişleri, alimleri, onun yolunu devam ettirdiler. Ne var ki bir alimin yerinde açılan boşluğu hiçbir şey ve hiçbir kimse dolduramaz.
Kullanıcı avatarı
weliyullah
Mesajlar: 18
Kayıt: 07 Eki 2007, 18:09

Mesaj gönderen weliyullah »

Sayın ammar alevi kardeşim,Ebu nuaym isfahani ehlisünnet alimi değilmidir?hiyetul evliya eseri türkiye de var mı ve türkçeye çevrilmiş midir?
Cevapla

“Hz. Ali'nin Çok Özel Dostları” sayfasına dön