Müjde;Başbakan doğru bir laf etti
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti’li İç Anadolu milletvekilleriyle kahvaltısında Aleviler ve cemevi meselesi gündeme geldi.
AK Parti Ankara Milletvekili Haluk Özdalga'nın "Devletin cemevlerini ibadet yeri olarak tanımasını" talebini Başbakan Erdoğan "İslam'da ibadet yeri camidir. Cemevleri kültürel mekanlardır" diye cevapladı.
ÖZDALGA: ALEVİLER'İN İSLAM'DAN KOPUŞ RİSKİ VAR
Özdalga "Köyden kente geçen Alevilerin sorunları var. Bunlar farklı grupların kontrolüne girebiliyor ve etkilenebiliyorlar. Onların İslam'dan kopuş riski var. Bunun önüne geçmek için cemevlerinin ibadet yeri olarak tanınması gerekir" dedi.
ERDOĞAN: CEMEVLERİ KÜLTÜREL MEKANLARDIR
Başbakan Erdoğan ise bunun üzerine "Cemevleri kültürel mekanlardır. İslam’da mescit camidir. Siz hiç Hıristiyanlık’ta kilise dışında bir ibadet yeri duydunuz mu? Alevi kardeşlerimiz de bizim gibi Müslüman'dır ve İslam'ın farklı bir yorumunu yapmaktadırlar" diye Özdalga’ya yanıt verdiği öğrenildi.
"KÜLTÜREL MEKANLARLA İBADET YERİNİ KARIŞTIRMAYIN"
AK Parti’li Özdalga'nın "Tarihi gerçekler İslam’da birden fazla ibadet yerini zorunlu kılıyor" sözlerine de Başbakan Erdoğan "Bu diğer dinlerde de geçerli. Kültürel mekanlar ve ibadet yerlerini karıştırmamak gerekir" diye yanıt verdi.
Bunlar doğru sözlerdir ve bunları başbakanda söylese kabul ediyoruz
ama yinede aklıma geleb bir soru var
AÇILIMLAR SONUNDA CEMEVLERİNE DİYANETTEN HOCA ATAMAYI BAŞARSALARDI DA YİNE BÖYLE DİYECEKMİYDİ MERAK EDİYORUM,
BELKİ SORUMUN CEVABINI İLERİKİ YILLARDA ÖĞRENECEĞİZ,
Müjde;Başbakan doğru bir laf etti
-
Musa Özateş
- Mesajlar: 1205
- Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17
Re: Müjde;Başbakan doğru bir laf etti
Bakın aşağıdaki adamları alevi! diye sunup basın yoluyla olayı nereye götürüyorlar hep aynı adamlar konuşturuluyor ve alşeviler cemevi istiyor cemevi ibadethanedir diye toplumu şartlandırmak ve yönlendirmek istiyorlar ibretle aynı adamları izleyin bizim gibi aleviler basında bir satır yer bulamazken bu tür ateistler bektaşiler her yerde yer buluyorlar sdanki alevileri onlar temsil ediyormuş gibi
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel: Başbakan Alevilerle ilgili bu düşüncesini bıkmadan, usanmadan söylüyor. Bizim ibadet yerlerimiz bin yıldır cemevidir. Başbakan halkın dinine, ibadetine, inancına karışamaz. Hakkı da yoktur. Bu açıklamayı özellikle başbakanın yapması ayıptır.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül: AKP’li bir milletvekilinin “Devletin cemevlerini ibadet yeri olarak tanımasını” istemesi üzerine Başbakan akıllara ziyan bir ifadede bulunuyor. Alevilik insanlık kültürü içinde yer alan bir inançtır. Nasıl ki İslamın temel ibadeti namaz, ibadethanesi cami ise Alevilerin de temel ibadeti cem, ibadethanesi de cemevidir.
Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım: İktidar Alevi sorunlarının çözümünde en küçük adım atmadığı gibi aksine ötekileştirici bir tavır içindedir. Açıkça Alevilerle kendisini husumet noktasına getirmiş bir iktidar var. Ben Tayyip Erdoğan ile aynı inanca sahip değilim ki onun ibadet yerini, kaç vakit namaz kılacağının kararını vereyim. Onun için kendisinin de Alevi toplumunun inanç merkezi hakkında karar verme yetkisi yoktur. Alevi toplumunun ibadet yeri cemevleri, ibadeti cemdir.
Karacaahmet Sultan Dergâhı Dernek Başkanı Muharrem Ercan: Bizim ibadet yerimiz cemevidir ve bunu herkes böyle bilmelidir. Cami, Sünni İslam anlayışına aittir. Madem cemevleri ibadet yeri değil de neden milletvekilleri, bakanlar ve hatta cumhurbaşkanları cemevlerine gidiyor. Artık bu tartışmalardan vazgeçilmeli ve Alevilerin temel talepleri arasında yer alan cemevlerinin ibadethane olarak yasaya girmesi için adım atılmalı.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez: Başbakan bir kez daha Alevilere dönük nefretini kamuoyuyla paylaştı. Biz Aleviler daha dün hangi miting meydanlarında hedef gösterildiğimizi unutmadık. Dün meydanlarda hedef gösterenler bu icraatlarına yenilerini ekleyerek sürdürüyor. Ancak artık şaşmasak da, yine de üzüntüyle görüyoruz ki yüreklerin kulakları sağır.
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel: Başbakan Alevilerle ilgili bu düşüncesini bıkmadan, usanmadan söylüyor. Bizim ibadet yerlerimiz bin yıldır cemevidir. Başbakan halkın dinine, ibadetine, inancına karışamaz. Hakkı da yoktur. Bu açıklamayı özellikle başbakanın yapması ayıptır.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül: AKP’li bir milletvekilinin “Devletin cemevlerini ibadet yeri olarak tanımasını” istemesi üzerine Başbakan akıllara ziyan bir ifadede bulunuyor. Alevilik insanlık kültürü içinde yer alan bir inançtır. Nasıl ki İslamın temel ibadeti namaz, ibadethanesi cami ise Alevilerin de temel ibadeti cem, ibadethanesi de cemevidir.
Alevi Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım: İktidar Alevi sorunlarının çözümünde en küçük adım atmadığı gibi aksine ötekileştirici bir tavır içindedir. Açıkça Alevilerle kendisini husumet noktasına getirmiş bir iktidar var. Ben Tayyip Erdoğan ile aynı inanca sahip değilim ki onun ibadet yerini, kaç vakit namaz kılacağının kararını vereyim. Onun için kendisinin de Alevi toplumunun inanç merkezi hakkında karar verme yetkisi yoktur. Alevi toplumunun ibadet yeri cemevleri, ibadeti cemdir.
Karacaahmet Sultan Dergâhı Dernek Başkanı Muharrem Ercan: Bizim ibadet yerimiz cemevidir ve bunu herkes böyle bilmelidir. Cami, Sünni İslam anlayışına aittir. Madem cemevleri ibadet yeri değil de neden milletvekilleri, bakanlar ve hatta cumhurbaşkanları cemevlerine gidiyor. Artık bu tartışmalardan vazgeçilmeli ve Alevilerin temel talepleri arasında yer alan cemevlerinin ibadethane olarak yasaya girmesi için adım atılmalı.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez: Başbakan bir kez daha Alevilere dönük nefretini kamuoyuyla paylaştı. Biz Aleviler daha dün hangi miting meydanlarında hedef gösterildiğimizi unutmadık. Dün meydanlarda hedef gösterenler bu icraatlarına yenilerini ekleyerek sürdürüyor. Ancak artık şaşmasak da, yine de üzüntüyle görüyoruz ki yüreklerin kulakları sağır.
-
Musa Özateş
- Mesajlar: 1205
- Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17
Re: Müjde;Başbakan doğru bir laf etti
Cemevleri nedir?
Taha AKYOL
23.02.2013
bakın tescilli 12 imam düşmanı olan bir yazar nasıl cemevi propagandası yapıyor çünkü alevileri cemevlerinde sazla semahla kültürle avutup uyutmak istiyorlar 12.imamcı uyanışı önlemek istiyorlar
CEMEVLERİNİN ne olduğunu ben bilmiyorum... Peki, kim bilir? Oraya devam edenler, orada sadece semah yapmayıp, Yasin ve Fatiha okuyan, Fetih, Nur ve diğer surelerle Kuran okuyan, zikir çeken vatandaşlarımız bilir. Onlar ibadethane diyorsa, öyledir.
Konuyu AK Parti’nin sosyal demokrat milletvekili Haluk Özdalga gündeme getirmiş, Başbakan Erdoğan cemevlerinin ibadethane değil, kültür mekânları olduğunu söylemiş. Haberleri okuduğunuz için ayrıntıya girmiyorum.
ELEKTRİK DAVASI!
AİHM’nin zorunlu din kültürü ve ahlak dersleri ile nüfus cüzdanlarının din hanesi hakkında kararlar var. Cemevleri için açılan davalar henüz sonuçlanmadı. Bildiğim kadarıyla AİHM’de iki dava var. Biri Sayın İzzettin Doğan ve iki bin arkadaşının cemevlerinin tanınması için açtığı dava... Öbürü “elektrik giderleri” konusunda yine İzzettin Doğan ve arkadaşlarının açtığı dava...
Bu ikinci dava çok ilginç: Enerji Piyasasını Düzenleme Kanunu’nda “topluca ibadet edilen yerler”in elektrik masraflarının Diyanet bütçesinde oluşturulacak bir fondan karşılanacağı hükmü yer alıyor.
Son zamanlarda kiliseler bu kapsama dahil edildi, iyi oldu... Fakat cemevleri dahil edilmiyor! AİHM bu durumun insan hakları ihlali olup olmadığına karar verecek.
Hükümetin bu davaya cevap verme süresi bugün doluyor, bakalım hafta başında nasıl bir cevap verecek?!
Hükümetin “cemevleri kültürel mekânlardır” diye cevap göndereceğini sanıyorum...
MÜFTÜ SEÇİMİ VE AİHM
AİHM ise bu cevabı kabul etmeyecek, Türkiye’yi mahkûm edecek!.. Nereden biliyorum? Özel bir istihbaratım yok... AİHM’nin Batı Trakya Türkleri hakkında 28 Mart 2001 tarihinde verdiği karardan biliyorum!
Yunanistan, Batı Trakya’da, İskeçe’de Türklerin İbrahim Şerif Hoca’yı müftü seçmesini tanımadığı gibi, İbrahim Şerif’i de “görev gaspı” yapmaktan cezaya çarptırmıştı. AİHM ise özetle, “insanların topluca ibadet etme, cemaat oluşturma ve dini liderlerini seçme” özgürlükleri olduğunu belirterek Yunanistan’ı mahkûm etmişti! (Serif v. Greece, Karar No: 1000/2001)
Peki, hukuk nazarında müftü veya imam olur da dede olmaz mı?!
Bir Alevi dedesi nerede zikir yaptırır, nerede cemaate Yasin-i Şerif ve Fatiha okur? Nerede cenaze namazı kıldırır? Cemevinde tabii...
Hatta Serif v. Greece davasında Yunanistan, müftü seçiminin Batı Trakya’da Müslüman-Hıristiyan ya da Türk-Yunan gerilimi yaratacağını iddia etmiş, mahkeme bu iddiayı da geçersiz saymıştır.
BİZE GÖRE LAİKLİK
Evrensel hukuka göre, kamu düzenini bozmayan inançlar için özgürlük vardır, bu özgürlük kavramının içinde inançlarını yaymaya çalışmak, ibadet yerlerini açmak, ritüellerini yerine getirmek, toplumda görünür olmak da vardır. Buna karşılık “devrim kanunları” tekke ve zaviyeleri kapatmış, müftü, imam, müezzin ve vaiz dışında, dede sıfatı dahil, bütün dini sıfatları yasaklamıştır. Yıllar sonra, Anayasa Mahkememiz de Kenan Evren’in açtığı davada, türban yasağını perçinlemek için, özetle, “Müslüman bir ülkede Avrupa’daki anlamda laiklik olmaz” diye karar verebilmiştir! (Karar No: 1989/12)
Soru şu: Laikliğimiz Avrupa’daki gibi özgürlükçü mü olsun? Yoksa “bize göre” mi olsun?
Çağımızda laiklik gerekçesiyle türbanlıları dışlamak da, dini gerekçeyle cemevlerini dışlamak da kabul edilemez.
UHREVİ VEBAL
Aleviliği İslam dışı bir kültür olarak kabul edip “Ali’siz Alevilik” diyen önemsiz, marjinal bir kesim var. Alevilerin ezici çoğunluğu, bütün araştırmalarda, Aleviliği İslam’ın sufi kolu olarak kabul ediyor.
Cemevlerini tanımak, millet bütünlüğümüzü güçlendirmek için de gereklidir.Müslümansanız ibadet yeriniz sadece camidir diye dayatmak, cemevlerini toplumsal bir onur, bir haysiyet sorunu olarak kabul eden Alevi Müslümanları, İslam’ın dışına itmek olmaz mı?!
Son olarak Sayın Erdoğan’a bir not: Başbakan olarak evrensel hukuku dikkatinize sunuyorum. Birey Tayyip Erdoğan olarak siz uhrevi mesuliyetten çekinen bir insansınız, Alevi-İslam mensubu vatandaşlarımızı onurlarıyla İslam arasında bir tercihe zorlamanın uhrevi vebalini de bir düşünün!
Taha AKYOL
23.02.2013
bakın tescilli 12 imam düşmanı olan bir yazar nasıl cemevi propagandası yapıyor çünkü alevileri cemevlerinde sazla semahla kültürle avutup uyutmak istiyorlar 12.imamcı uyanışı önlemek istiyorlar
CEMEVLERİNİN ne olduğunu ben bilmiyorum... Peki, kim bilir? Oraya devam edenler, orada sadece semah yapmayıp, Yasin ve Fatiha okuyan, Fetih, Nur ve diğer surelerle Kuran okuyan, zikir çeken vatandaşlarımız bilir. Onlar ibadethane diyorsa, öyledir.
Konuyu AK Parti’nin sosyal demokrat milletvekili Haluk Özdalga gündeme getirmiş, Başbakan Erdoğan cemevlerinin ibadethane değil, kültür mekânları olduğunu söylemiş. Haberleri okuduğunuz için ayrıntıya girmiyorum.
ELEKTRİK DAVASI!
AİHM’nin zorunlu din kültürü ve ahlak dersleri ile nüfus cüzdanlarının din hanesi hakkında kararlar var. Cemevleri için açılan davalar henüz sonuçlanmadı. Bildiğim kadarıyla AİHM’de iki dava var. Biri Sayın İzzettin Doğan ve iki bin arkadaşının cemevlerinin tanınması için açtığı dava... Öbürü “elektrik giderleri” konusunda yine İzzettin Doğan ve arkadaşlarının açtığı dava...
Bu ikinci dava çok ilginç: Enerji Piyasasını Düzenleme Kanunu’nda “topluca ibadet edilen yerler”in elektrik masraflarının Diyanet bütçesinde oluşturulacak bir fondan karşılanacağı hükmü yer alıyor.
Son zamanlarda kiliseler bu kapsama dahil edildi, iyi oldu... Fakat cemevleri dahil edilmiyor! AİHM bu durumun insan hakları ihlali olup olmadığına karar verecek.
Hükümetin bu davaya cevap verme süresi bugün doluyor, bakalım hafta başında nasıl bir cevap verecek?!
Hükümetin “cemevleri kültürel mekânlardır” diye cevap göndereceğini sanıyorum...
MÜFTÜ SEÇİMİ VE AİHM
AİHM ise bu cevabı kabul etmeyecek, Türkiye’yi mahkûm edecek!.. Nereden biliyorum? Özel bir istihbaratım yok... AİHM’nin Batı Trakya Türkleri hakkında 28 Mart 2001 tarihinde verdiği karardan biliyorum!
Yunanistan, Batı Trakya’da, İskeçe’de Türklerin İbrahim Şerif Hoca’yı müftü seçmesini tanımadığı gibi, İbrahim Şerif’i de “görev gaspı” yapmaktan cezaya çarptırmıştı. AİHM ise özetle, “insanların topluca ibadet etme, cemaat oluşturma ve dini liderlerini seçme” özgürlükleri olduğunu belirterek Yunanistan’ı mahkûm etmişti! (Serif v. Greece, Karar No: 1000/2001)
Peki, hukuk nazarında müftü veya imam olur da dede olmaz mı?!
Bir Alevi dedesi nerede zikir yaptırır, nerede cemaate Yasin-i Şerif ve Fatiha okur? Nerede cenaze namazı kıldırır? Cemevinde tabii...
Hatta Serif v. Greece davasında Yunanistan, müftü seçiminin Batı Trakya’da Müslüman-Hıristiyan ya da Türk-Yunan gerilimi yaratacağını iddia etmiş, mahkeme bu iddiayı da geçersiz saymıştır.
BİZE GÖRE LAİKLİK
Evrensel hukuka göre, kamu düzenini bozmayan inançlar için özgürlük vardır, bu özgürlük kavramının içinde inançlarını yaymaya çalışmak, ibadet yerlerini açmak, ritüellerini yerine getirmek, toplumda görünür olmak da vardır. Buna karşılık “devrim kanunları” tekke ve zaviyeleri kapatmış, müftü, imam, müezzin ve vaiz dışında, dede sıfatı dahil, bütün dini sıfatları yasaklamıştır. Yıllar sonra, Anayasa Mahkememiz de Kenan Evren’in açtığı davada, türban yasağını perçinlemek için, özetle, “Müslüman bir ülkede Avrupa’daki anlamda laiklik olmaz” diye karar verebilmiştir! (Karar No: 1989/12)
Soru şu: Laikliğimiz Avrupa’daki gibi özgürlükçü mü olsun? Yoksa “bize göre” mi olsun?
Çağımızda laiklik gerekçesiyle türbanlıları dışlamak da, dini gerekçeyle cemevlerini dışlamak da kabul edilemez.
UHREVİ VEBAL
Aleviliği İslam dışı bir kültür olarak kabul edip “Ali’siz Alevilik” diyen önemsiz, marjinal bir kesim var. Alevilerin ezici çoğunluğu, bütün araştırmalarda, Aleviliği İslam’ın sufi kolu olarak kabul ediyor.
Cemevlerini tanımak, millet bütünlüğümüzü güçlendirmek için de gereklidir.Müslümansanız ibadet yeriniz sadece camidir diye dayatmak, cemevlerini toplumsal bir onur, bir haysiyet sorunu olarak kabul eden Alevi Müslümanları, İslam’ın dışına itmek olmaz mı?!
Son olarak Sayın Erdoğan’a bir not: Başbakan olarak evrensel hukuku dikkatinize sunuyorum. Birey Tayyip Erdoğan olarak siz uhrevi mesuliyetten çekinen bir insansınız, Alevi-İslam mensubu vatandaşlarımızı onurlarıyla İslam arasında bir tercihe zorlamanın uhrevi vebalini de bir düşünün!
-
Çeri
- Mesajlar: 815
- Kayıt: 28 May 2009, 10:06
Re: Müjde;Başbakan doğru bir laf etti
AKP İktidarı bir kaç sene önce Alevi açılımı yapıyoruz diye peşpeşe toplantılar yapmıştı ama bu çalışmalar Kemal Kılıçdaroğunun CHP Genel başkanı olmasıyla son buldu.Recep Tayyip Erdoğan "Alevi Açılımını" bir yana bırakıp seçim meydanların`da Aleviler hakkında imalar yaparak konuşmaya başladı.Şimdi diyorum ki CHP`nin başına Sünni bir Kürt geçse de bu kürt açılımı`da yarım kalsa 
İslam`da ibadet yerinin neresi olduğunu beyan etmek laik bir devlette bir başbakana düşmez.Adına ne derseniz deyin Alevi diye bilinen vatandaşlarımızın ibadethane sorunları var.Diyanetin camilerini ancak cenaze selası okutmak için kullanıyorlar.Hatta bunu hepsi de yapmıyor.En iyi çözüm "Alevi Camisi "adı altında açılmaları ve tanınmalarıdır. Bu arada Caferiler ve Caferi Camileri sorunu da çözülmeli.
İslam`da ibadet yerinin neresi olduğunu beyan etmek laik bir devlette bir başbakana düşmez.Adına ne derseniz deyin Alevi diye bilinen vatandaşlarımızın ibadethane sorunları var.Diyanetin camilerini ancak cenaze selası okutmak için kullanıyorlar.Hatta bunu hepsi de yapmıyor.En iyi çözüm "Alevi Camisi "adı altında açılmaları ve tanınmalarıdır. Bu arada Caferiler ve Caferi Camileri sorunu da çözülmeli.