Diyanet Densiz mi?

[Hasan Akça]

Fatih altaylının yazısını aktarıyorum

Diyanetin Densizliği

DİYANET İşleri Başkanlığı buyurmuş: "Cemevleri ibadethane değildir. Cemevlerinin mabet gibi gösterilmeye çalışılması, tarihi tecrübeye ve bilimsel kriterlere uygun düşmez." Okudum ve ne desem bilemedim.
"Yuhhh" demek en basiti aslmda.
Bu kadar şuur yoksunu bir açıklama olabilir mi?
"İnançtan" bahsediyorlar ve yanına "bilimselliği" koyuyorlar.
Sormak isterim Diyanet'e, inançta bilimsellik aramak neyin nesidir?
Hangi inançta aramışsınız ki cemevinde arama gayretkeşliği içine giriyorsunuz.
İnanç inançtır.
Bilimsel veya değil. Ki, genelde bilimsellikle de uzaktan yakından alakası yoktur. Olması da gerekmez.
Bir yerin ibadethane olup olmadığına karar vermek de sizin işiniz değildir.
İsteyen yarın bir çukur kazar ve "Burası benim ibadethanem" der, inancının adını da istediği gibi koyar.
Karışamazsınız.
Bir inancın meşru olması için ille de yaygın olması gerekmez.
Eğer öyle olsaydı, bütün dinler başlamadan biterdi.
Üstelik de Alevi inancı bu coğrafyada oldukça yaygın bir inançtır.
Diyanet İşleri Başkanlığı, Alevilik veya bir başka inanç hakkında bugünkü konumuyla ahkâm kesme hakkına sahip değildir.
Olsa olsa "Bizim ilgi alanımızda, bilgi alanımızda değildir" der, konuyu kapatır.
Ama nerenin kimin ibadethanesi olduğuna karar veremez.
Eğer vermeye başlamışsa, ortada ciddi bir sorun var demektir.



Diyanet kırkyılda bir doğru bir laf etmiş bakın kim karşı çıkıyor ateist fatih altaylı
alevi haklarını savunuyor pozisyonunda
kim densiz doğru söyleyen mi yoksa sanço panço mu?
Hz.Alinin yolunda cemevi varmı? yok
İslamda böyle bir ibadethane varmı ?yok
hangi dinde var? HİÇBİR DİNDE

fatih altaylının derdi nedir?
BİZ DİYANET KALKSIN DESEK İLK KARŞI ÇIKANLARDAN BİRİ OLUR
şimdi kalkmış bize diyaneti eleştiriyor
buda bir tür densizlik değilmi?
diyanet cevap verirmi? Bilmiyorum
ama aleviliğin haklarını savunnmak ateistlere kaldıysa ortada ciddi bir sorun var demektir

[Hasan Akça]

Diyanet'in yanıtı ve yanıtım(fatih altaylının yeni yazısı)


DİYANET İşleri Başkanlığı dünkü yazıma bir yanıt yollamış. Benim, Diyanet İşleri Başkanı'nın sözlerini doğru anlamadığımı, açıklamayı eksik biçimde ele aldığımı iddia ediyorlar.
Başkan Prof. Mehmet Görmez şöyle demiş: "[hr]Cemevini caminin karşısında yer alan müstakil bir dinin mabedi olarak göstermek, bilimsel ve tarihsel olarak mümkün değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan cami gibi bir ibadethane olarak tanımlanmasını istiyorlar. Biz kilise değiliz. Dinin otoritesi değiliz. Biz sadece dinin bilimsel bilgisine göre hareket edebiliriz. Bizim itirazlarımız cemevinin kendisine değildir. Cemevleri özgürce inşa edilebilmelidir. İçindeki ritüeller özgürce yaşanabilmelidir. Hıristiyanlık'ta konsül toplanarak dini ve teolojik bir statü belirleyebilir ancak İslam'da böyle bir statüyü kimse veremez. Yapılması gereken, özgürlüklere müsaade etmektir."
Diyanet İşleri Başkanı'nın bu kadar iyi niyetli ve hassas olduğu bir konuda benim yaklaşım biçimim ve üslubum Diyanet camiasını üzmüş.
Ben Aleviliği, İslam'ın dışında farklı bir din, cemevlerini de caminin karşısında İslam'ın dışında farklı bir dinin mabedi gibi gösterme arzusundaymışım ve bu Alevi inancına da uygun değilmiş.

Diyanet'in açıklaması böyle.

Ve anlıyorum ki, benim yazımdan tek satır dahi anlamamışlar.
Ben Alevilikten falan söz etmiyorum.
İslam'ın içinde midir, değil midir benim konum değildir.
Bu konuda Aleviler arasında da yüzde yüz bir ittifak yoktur.
Bana göre İslam'ın içindedir.
Ama ben bunu söylemiyorum.
Benim söylediğim şudur: "Neyin inanç, neyin inanç olmadığı, hatta neyin din neyin din olmadığı konusunda ahkâm verme yetkisi Diyanet İşleri Başkanlığı'na ait değildir. Bugünkü yapısıyla Diyanet İşleri Başkanlığı sadece ve sadece Sünni İslam konusunda ahkâm kesmeye yetkilidir ve yeterlidir. İsteyen istediği dine inanabilir. İsterse Jüpiter dinine, isterse Konfüçyus'a, isterse Buda'ya, isterse bahçedeki ağaca. Buna da ne Diyanet İşleri Başkanlığı karışabilir ve bunun din olup olmadığını söyleyebilir, ne de başkası. Diyanet'in tek söyleyebileceği, yapılan ibadetin veya söz konusu inancın Sünni İslam'a uygun olup olmadığıdır. Ötesi değil."
Şimdi yeterince net mi?

[Mekzun]

AKAD (Alevi Kültürünü Araştırma Derneği) Başkanı N. Yenmiş, Arap Alevi İnanç önderlerine verilen fahri imamlık belgelerinin elinden alındığı için bu yaz Kuran kursu açamadıklarından yakındı.

AKAD Başkanı Yenmiş, bu yaz Kuran kursu açamamanın sıkıntısından söz ederken; "İnanç önderlerimize verilen fahri imamlık belgesi ellerinden alındı. Oysaki verilen bu belgeyi hiç bir şekilde kötüye ve ya kadroya girmek için kullanmadık. İnanç önderlerimizin ille de imam hatip mezunu olması gerekiyormuş. Ben Sünni değilim ki! Bu yüzden de İskenderun'da; Karaağaç'tan Arsuz'a kadar olan bölgede Kur'an kursuları açamadık, Açamıyoruz da! Bu hak elimizden alındı." dedi.

Ben buradan başta İskenderun İlçe müftülüğü olmak üzere, Hatay il müftülüğünü ve Diyanet işleri başkanlığını yaptıkları bu haksızlık nedeniyle kınıyorum.
İmamlarımızın (Şeyhlerimizin) hakkettiği belgeleri geri versinler...

[biralevi]

AKAD (Alevi Kültürünü Araştırma Derneği) Başkanı N. Yenmiş, Arap Alevi İnanç önderlerine verilen fahri imamlık belgelerinin elinden alındığı için bu yaz Kuran kursu açamadıklarından yakındı.

AKAD Başkanı Yenmiş, bu yaz Kuran kursu açamamanın sıkıntısından söz ederken; "İnanç önderlerimize verilen fahri imamlık belgesi ellerinden alındı. Oysaki verilen bu belgeyi hiç bir şekilde kötüye ve ya kadroya girmek için kullanmadık. İnanç önderlerimizin ille de imam hatip mezunu olması gerekiyormuş. Ben Sünni değilim ki! Bu yüzden de İskenderun'da; Karaağaç'tan Arsuz'a kadar olan bölgede Kur'an kursuları açamadık, Açamıyoruz da! Bu hak elimizden alındı." dedi.

Ben buradan başta İskenderun İlçe müftülüğü olmak üzere, Hatay il müftülüğünü ve Diyanet işleri başkanlığını yaptıkları bu haksızlık nedeniyle kınıyorum.
İmamlarımızın (Şeyhlerimizin) hakkettiği belgeleri geri versinler...

Çocuklarınıza dinini öğretmek için neden diyanetten belge istiyorsunuzki?
bu sizin en doğal hakkınız
Dininizi öğretmek için fahri imamlık belgesine ihityacınız yoktur
dik durun yeterlidir

[Mekzun]

Çocuklarınıza dinini öğretmek için neden diyanetten belge istiyorsunuzki?
bu sizin en doğal hakkınız
Dininizi öğretmek için fahri imamlık belgesine ihityacınız yoktur
dik durun yeterlidir

İmamlık belgesine gerek olmadığını ve bunun en doğal hkkımız olduğunu bizlerde biliyoruz ama buna mecbur bırakıldık. Geçen yıl Samandağı'nda imamlarımız (şeyhlerimiz) izinsiz kuran kursu verdikleri gerekçesiyle mahkemeye çıkmışlardı. Toplumumuz gerekli tepkiyi gösterdi. Çok şükür şimdi serbestler... İşte bu olaydan sonra yasal olması için belge alınması gerekli göründü.
İnşallah dik duracağız.

[biralevi]

Çocuklarınıza dinini öğretmek için neden diyanetten belge istiyorsunuzki?
bu sizin en doğal hakkınız
Dininizi öğretmek için fahri imamlık belgesine ihityacınız yoktur
dik durun yeterlidir

İmamlık belgesine gerek olmadığını ve bunun en doğal hkkımız olduğunu bizlerde biliyoruz ama buna mecbur bırakıldık. Geçen yıl Samandağı'nda imamlarımız (şeyhlerimiz) izinsiz kuran kursu verdikleri gerekçesiyle mahkemeye çıkmışlardı. Toplumumuz gerekli tepkiyi gösterdi. Çok şükür şimdi serbestler... İşte bu olaydan sonra yasal olması için belge alınması gerekli göründü.
İnşallah dik duracağız.

Bir dernek kurup amaçlar bölümünde derneğin islam dininin ehli beyt yorumu olan caferiliği öğretir bu amaçla panel konferans ve dersler verir kurslar açar diye belirleyin,
bu durumda yasal bir şekilde inancınızı öğretebilirsiniz
Ehli beyt kursu açabilirsiniz
sadece münhasıran tek başına kuran kursu açma konusunda yasa haksız olarak diyanet izni gerektiğini koymuştur bu yasa insan haklarına ve anayasaya aykırıdır yine aynı durum doğarsa anayasaya aykırılık ve uluslararası insan haklarına aykırılık savunmasında bulunun
bazı yasal kısıtmalar direnerek aşılır
yoksa onlara bırakırsan onlara biat etmeyenlerin Allah(cc) demesini bile yasaklamak isterler

[Mekzun]

Bir dernek kurup amaçlar bölümünde derneğin islam dininin ehli beyt yorumu olan caferiliği öğretir bu amaçla panel konferans ve dersler verir kurslar açar diye belirleyin,
bu durumda yasal bir şekilde inancınızı öğretebilirsiniz
Ehli beyt kursu açabilirsiniz
sadece münhasıran tek başına kuran kursu açma konusunda yasa haksız olarak diyanet izni gerektiğini koymuştur bu yasa insan haklarına ve anayasaya aykırıdır yine aynı durum doğarsa anayasaya aykırılık ve uluslararası insan haklarına aykırılık savunmasında bulunun
bazı yasal kısıtmalar direnerek aşılır
yoksa onlara bırakırsan onlara biat etmeyenlerin Allah(cc) demesini bile yasaklamak isterler

Allah'a şükürler olsun kurulu bir derneğimiz var. Derneğin adı AKAD (Alevi Kültürünü Araştırma Derneği)
Sanırım dernek tüzüğünün amaçlar bölümünde; derneğin islam dininin Ehlibeyt yorumu olan Aleviliği öğretir, bu amaçla panel konferans ve dersler verir, kurslar açar diye bir madde yok. Ben derneğe gittiğim zaman bunu gündeme getireceğim. Bu fikri dernekte paylaşacağım.
Yardımcı olduğunuz için tşk.ederim.

[Çeri]

Türkiye´de İslamiyetin yasal-resmi temsilcisi Diyanet İşleri Başkanlığıdır.İlahiyat Fakülteleri de var.
Diyanet yasal olarak Sünniliğin değil İslamiyetin temsilcisidir.Ama Türkiye´de Sünni İslam hakim olduğu için bu şekil´de bir yapı ortaya çıkmış.Diyanetin alternatifi olan pek çok Sünni Cemaatte var.Bir ara Diyanet-Süleymancı gerginliği de omuş.
Mahkemeler´de bilir kişi olarak Diyanetin ve İlahiyat Fakülteleri´nin verdikleri raporlar dikkate alınıyor.
Adamın biri ben peygamberim diye ortaya çıksa peşine bir kaç kişi taksa ne olacak?

12 yaş sınırlaması maalesef 28 Şubattan kalma.MHP sayesin´de 15´ten 12´ye düşürüldü.O zaman CHPliler "Niye 15´ten 12´ye düştü" diye eleştirmişlerdi. Hafızlık eğitimi 15 yaşın´da başlıyor.Umarım yakın da düzelir.
Hatay ve diğer yerler´de Sünniler Alevi çoçuklarının Kuran öğrenmesini olumlu bir şey olarak görürler.Din Görevlileri´de bu durumu kötünün iyisi olarak görürler hatta yardımcı da olurlar.