baba acisiyla verİlen siğinma karari

[helindem]

BABA ACISIYLA VERİLEN SIĞINMA KARARI

PKK’da işi biten veya örgüt yönetiminin koyduğu katı kurallara harfiyen uymakta eksik kalanlar, bir yandan kendi arkadaşları tarafından canice katledilirken, diğer yandan cinayetlerle ilgili açıklamalar, basın organlarına yansımaya devam ediyor.

Türk Ceza Kanunu’nun 221/2 maddesine göre, PKK’dan kaçıp güvenlik güçlerine sığınanların, eğer silahlı eyleme katılmamışlarsa ceza almamaları için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmaları sağlanıyor. Son bir yılda Kuzey Irak’taki Mahmur Kampı başta olmak üzere PKK’dan kaçıp KDP peşmergelerine sığınan çok sayıda örgüt mensubunun Habur Sınır Kapısı’ndan geçerek güvenlik güçlerine sığındığı biliniyor. Haklarında örgüt üyesi olmak suçundan dava açılan PKK’lıların, çıkarıldıkları ilk duruşmada tahliye oldukları, büyük çoğunluğu hakkında da, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında cezai işleme gerek olmadığına karar verilerek dosyalarının kapandığı kaydediliyor. Yürürlüğe giren yeni yasadan çocuklarının yararlanmasını isteyen çok sayıda ailenin, PKK’nın Kuzey Irak’ta bulunan kamplarındaki çocuklarıyla bağlantı kurup teslim olmalarını sağladıkları görülürken, yasa ile birlikte sığınanların sayısının da arttığı gözleniyor.

PKK’nın Kuzey Irak’taki kamplarında 3 yıl boyunca silahlı faaliyet yürüten Atatürk Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği bölümü mezunu Gül Kırtan’ın, PKK’nın Haftanin Kampı’nda grup sorumlusu olan babası Şükrü Kırtan’ın örgüt tarafından infaz edildiğini öğrenince, kaçarak Şırnak’ın Silopi ilçesinde 6 ay önce güvenlik güçlerine sığındığı belirtiliyor. 26 yaşındaki “Rejne Pir” Kod Kırtan’ın 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktığı, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak serbest bırakıldığı bildiriliyor.

Üniversiteden mezun olduktan sonra 3 yıl önce örgüte katılan PKK mensubu Gül Kırtan ilk savunmasında; “Kampta grup sorumlusu olan babasının 1990 yılında PKK’ya katıldığını, 1995 yılında bir çatışmada öldüğünün kendisine bildirildiğini, başka bir kamp sorumlusunun babasının atılan bir iftiradan dolayı örgüt tarafından infaz edildiğini söylediğini, bunu duyunca örgüte karşı kin ve nefretinin arttığını ve güvenlik güçlerine sığınmaya karar verdiğini” belirtiyor.

Kapatılan DEHAP’ın Ankara’daki kongre ve konferanslarına katıldığını, gençlik örgütlenmesi içinde yer aldığını açıklayan Kırtan; “DEHAP Genel Merkezi’nde gençlik eğitimi aldıktan sonra örgüte katıldığını, asıl amacının babasının akibetini öğrenmek olduğunu, örgüte katılabileceği yönünde olumlu cevap gelince KPSS’ye girmek için önüne bir engel çıkmaması için bu kararını bir süre ertelediğini, KPSS için resmi başvurusunu yaptıktan sonra örgüte katıldığını” vurguluyor.

“Kampta daha çok Doğu bloku ülkeleri yapımı silahların tanıtımı ve kullanımı üzerine eğitim aldıklarını” ifade eden Gül Kırtan; “Merkezi İstanbul’da bulunan ‘Özgür Halk’ dergisinde çalışan “Erdem” Kod’un, örgüt mensubu bir kızı sevdiğini açıkça söyleyince aşırı derecede rencide edilerek teşhir yoluna gidildiğini, daha sonra Erdem’in kendi silahıyla intihar ettiğini, ilk müdahalesinin kasıtlı olarak geç yapıldığı için öldüğünü, örgütte askeri kanat sorumlusu olan bir şahsın eşinin de örgütten kaçtığını ve infaz edilmek üzere arandığını” anlatıyor.

“PKK’dan kaçmak için ‘Özel Kuvvetler’ eğitmenliğinde sabotaj uzmanlık eğitimi aldığını, çünkü sabotaj eğitimi alanların eylem için şehirlere gönderildiğini” belirten Kırtan, “PKK’nın DTP’yle doğrudan ilişkisi olduğunu, DTP’li üye ve yöneticilerin çeşitli dönemlerde örgüt kamplarına gelerek ideolojik eğitim aldıklarını, ardından legal zeminde siyaset yapmak için Türkiye’ye gönderildiklerini, örgüt propagandasına yönelik çekimleri yapılan ve oyuncuları dağ kadrosundaki PKK’lılardan oluşan ‘Beritan’ adlı filmin finansörlüğünü Almanya’dan gelen bir işadamının üslendiğini, PKK içerisinde 60 kişilik ‘Ölümsüzler Taburu’ adı verilen intihar komandosu grubu bulunduğunu, TAK’ın (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) örgütün 3.kongresinde askeri kanat sorumlusu Bahoz Erdal’ın önerisiyle kurulduğunu, bu birimin örgütün meşru savunma stratejisine ters düşen ve metropollerde sivillerin hayatını kaybetmesine sebep olan ve uluslararası devlet, kuruluşlar ile özellikle AB’ye üye ülkelerden tepki toplayan intihar, sabotaj ve suikast eylemlerini sahiplendiğini, TAK’ın doğrudan Murat Karayılan’a bağlı çalıştığını” aktarıyor.

Açıklamalar, içine kapalı, acımasız, militanlarını zorla derleyen ve bir arada tutmakta zorlanan PKK’nın, şiddet uygulamalarını devam ettirdiği sürece her geçen gün üye kaybına uğrayacağını ve örgütten kaçışların büyük bir hızla süreceğini gösteriyor.

Helin Demir
helindem@mynet.com