Alevi Düşmanı Yavuz Selim Bektaşidir.

ceren
Mesajlar: 173
Kayıt: 20 Haz 2008, 17:26

Mesaj gönderen ceren »

KARAPAPAK MURAT yazdı:Kötü huylar pişkinlikler sadece sizlerin gibilerin işidir. Sizin gibi ikiyüzlü alevi postuna bürünmüş kurtlardan Allah'a sığınırım.
.
sen kötü bir insansın
kötü huyların var
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Mesaj gönderen ali muhsin »

KARAPAPAK MURAT yazdı:1- Kötü huylar pişkinlikler sadece sizlerin gibilerin işidir. Sizin gibi ikiyüzlü alevi postuna bürünmüş kurtlardan Allah'a sığınırım.

.
Bektasilgin ve Bektasilerin icyüzünü ortaya cikardigimizda bu Sebatayist Bektasilerin neden karni agriyor ..?? Bu Ahmak ikiyüzlülerin yaptigini aynen Amerika- israil Politikasina benzetiyorum ,zira Amerika- israil her ne kadar Dünyada insanlara Zulüm yapsada ve yaptiklari her Zulüm aciga ciksada, Medya araciligi ile onlarin yapmis olduklari zulmü hemen kapatiyorlar ,bunuda Holokaust olayini gündeme getirerek ve Amerikanin sürekli olarak Hümanist olduklarini ve dünyaya Demokrasi getirdigi Yalanlarini devamli halkin önüne allandira ballandira sunarak yapmis olduklari Cinayetleri ört bas ediyorlar , tabiki arkalarinda " illuminate " denilen Dünyanin perde arkasindaki Cinayet sebekesi arkalarinda olugu müdetce Rahatlikla hareket edip büyük bir Yüzsüzlükle Dünya Toplumuna Yalan söyleyebiliyorlar !

Simdi Karapapaz efendinin ve onun gibilerin yaptigida hemen hemen ayni Politikadir ! Amerikan Rejimini - israil Rejiminin arkasinda nasilki "illuminate" denilen örgüt perde arkasindan yönlediriyorsa ,Karapapaz Murat gibilerinide Sebatayist Bektasiler yönlendiriyor ve kendiside Sebatayist Fasist Sentezciligini savunup Muaviye kurnazligi ile Aleviligi Carptiriyor ! ve bunu Kasitli olarak yapiyor-lar !!

Nasilki Saddam asildiginda bazi Öküzler Saddamin Mazlum oldugunu öne sürüp Saddamin Cinayetlerini ört bas etmek icin bu Sacma sapan görüsü ortaya sunmuslarsa ,Bektasilerin Satilmisliginida Murat (gibileri ) dedigimiz Fasist sentezci Sebatayist usaklarida ayni Politikayi savunuyor .Ben sahsen aralarinda hic bir fark göremiyorum ! yazdikca ikiyüzlükleri aciga cikiyor ,yazdikca batmaya devam ediyor-lar ,Sebatayist Bektasileri Mazlum olarak gösterip kelime oyunlari ile kendilerinin hakli olduklarini ifade etmeye calisiyorlar ise bunuda ellerine gözlerine bulastiriyorlar ! her yazilarinda Rezil Rüsavai bir duruma geldikleri gibi, büyük bir Yüzsüzlükle Sebatayist Bektasileri Savunmaya Devam edip karin agrisi cekiyorlar ! Tipki Amerika ve Tipki israil Politikasi gibi ...bakalim daha hangi Yüzsüzlüklerini, Dandik yazilarini görecegiz.
AvniSinanoglu
Mesajlar: 1
Kayıt: 27 Mar 2010, 00:53

Re: Alevi DÜşmanı Yavuz Selim Bektaşidir.

Mesaj gönderen AvniSinanoglu »

Mantiken ve tarihi belgeler dogrultusunda Haci Bektas ve Kitablarindan anlasilacagi gibi Türk-Sunni temele dayali sufi bir islam anlayisidir. Bugün ki ve tarihi olaylar isiginda degerlendirilecek olursa Alevi denilen topluluk temelden sarsilmis denisik tarikatlarin ve mezheblerin etkisi halinde kendine mistik ve kitabi olmiyan bir gnostik yapilanmadan bahsedilebilir. Hic bir sekilde bu gruba dini bir deger verilmesi uygun degildir, fakat felsefi ve mistik bir genel anlayis olarak kabul edilmesinde sakinca yoktur. Alevilerin cumhurriyet döneminde genellikle sol ve komunist siyasetlerindeki derinlikleri bu grubun ne denli provakatif yapi oldugunu anlamaya yeter. Ne yazikki hosgörü ve kardeslikten bahsedilen bu anlayis mesele sunnilik yani ehli sünnet mezhebininden inancini dayayan müslümanlara karsi devamli ezilenler olarak kendilerini tanitmakla mesguldür, fakat Atatürk ün sunni müslüman oldugunu hic bir yerde ifade etmek istemezler, bilhassa Atatürkcü görünmelerin sebebi sisteme olan güvenceyi ve korunmayi söz konusu edebiliriz, kesinlikle Atatürkün dini görüsleriyle alakasi olmiyan bir anlayisdir. Sunnilerin sessiz ve umursamaz halleri onlara her türlü tarihi yanlis degerlendirme ve halen kendilerini ezilmis olarak gösterme imkani sunmustur.
Her seferde sunni hocalarin alevileri kendilerinden saydiklari söz konusu olsa bile devamli sunnileri öcü ve düsman gözle bakmalarinin arkasinda kendilerin propagandist sekilde hosgörü ve kardeslik bahsetmeleriyle örtüsmemektedir. Bilhassa bu konuda korku dolu olaylardan bahsedilmesi gerekmektedir. Sahsen bir alevi solcunun ülkemizde söz sahibi olmasi demek ülkenin batmasiyla ve ic kargasalarin artmasiyla ayni degerlendirmeli.
Yukarida bahsedilen Haci Bektas Veli Alevilerce benimsenmesi güzel sey olsa bile Haci Bektasin ne Kurana ne de Sünnete karsi ters bir seyler yazmasindan söz etmek imkansizdir. Asagidaki kitablarini cogu alevilerde bulamassiniz cünkü bu kitablar bugünki alevi anlayisini bertaraf edebilir. Sunnilerin alevilere karsi olan mubah hali, tarihi ve ilmi gerceklerde ugrasmadiklarindan bu karsi koyuslari Aleviler belkide tarafsiz avrupa daki islam bilginlerinden ögreneceklerdir, yeterki sofulukla fanatizim yapmasinlar.
Makalat - (Farsça)
Kitâbu'l-Fevâid
Şerh-iBesmele
Şathiyye
Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Alevi Düşmanı Yavuz Selim Bektaşidir.

Mesaj gönderen Musa Özateş »

AvniSinanoglu yazdı:Mantiken ve tarihi belgeler dogrultusunda Haci Bektas ve Kitablarindan anlasilacagi gibi Türk-Sunni temele dayali sufi bir islam anlayisidir.
katılıyorum
Bugün ki ve tarihi olaylar isiginda degerlendirilecek olursa Alevi denilen topluluk temelden sarsilmis denisik tarikatlarin ve mezheblerin etkisi halinde kendine mistik ve kitabi olmiyan bir gnostik yapilanmadan bahsedilebilir.
teorik olarak kitabı var peygamberi var fakat alimsiz okulsuz ve eğitimsiz bırakılmışlık söz konusu yani tüm suçu yada sorumluluğu aleviyim diyen ,insanlara atamazsın
seninde üstüne onlarca oyun fiyne fesat oynansaydı kimbilir ne durumda olurdun bu gerçeğide görmek gerek

Hic bir sekilde bu gruba dini bir deger verilmesi uygun degildir, fakat felsefi ve mistik bir genel anlayis olarak kabul edilmesinde sakinca yoktur.
kültürel bir sentez vardır adına bektaşilik diyoruz bektaşilik zaten birçok değişim geçirmiştir bugün aleviyim diyenlerin çoğu bektaşidir bektaşilik artık osmanlının kurduğu şekliyle sünni bir tarikat özelliğini kaybetmiş islam dışına çıkmış sebatayistlerin eline düşmüştür alevi halkımız için en acı yanı bu gerçek halen bilinmiyor

Alevilerin cumhurriyet döneminde genellikle sol ve komunist siyasetlerindeki derinlikleri bu grubun ne denli provakatif yapi oldugunu anlamaya yeter.

sol etki 1968 lerden sonradır

Makalat - (Farsça)
Kitâbu'l-Fevâid
Şerh-iBesmele
Şathiyye
Makâlât-ı Gaybiyye ve Kelimât-ı Ayniyye

bunlardan fevaid ve şathiye bektaşın değildir
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Re: Alevi Düşmanı Yavuz Selim Bektaşidir.

Mesaj gönderen biralevi »

YAVUZUN HACI BEKTAŞ KASABASINI ZİYARET ETMESİ VE HOŞNUT OLMASI......


Bektaşi tarikatı Osmanlı tarafından 2.Bayezid tarafından kurulmuş ve 1826 yılına kadar Osmanlı Padişah ve yöneticileri tarafından her konuda her yönüyle maddi ve manevi desteklenmiştir.
Çünkü Osmanlı uleması ve yönetimi Hacı Bektaş’ın Sünni tasavvufcu kimliğini kabul ediyordu.
Aksi olsaydı her dönem Alevi katliamı yapan Osmanlı 1826 yılına kadar Bektaşiliği yaşatırmıydı?
Hatta 1826 olaylarında dahi yeniçeriler yüzünden Bektaşilerde zarar görmüş sonrasında Padişah Abdülaziz döneminde barış için çaba harcanmış fakat Osmanlının ömrü buna yetmemiş Bektaşiler ittihatçıların yanlış planları sonucunda sebatayistlerin eline düşmüştü.
1908 meşrutiyetten sonra gelişen fikri akımlar ve ittihatçıların çabalarıyla Bektaşi merkezi aynı zamanda (Türklerin)Kızılbaşların da merkezi ilan edilmiş ve Alevi kelimesiyle Bektaşi kelimesi yan yana kullanılmaya başlanmış günümüze kadarda bu algı yerleşmişti.
Oysa Bektaşın kasabası alevi merkezi değil Sünnilerin merkeziydi.Burayı Osmanlı yönetici ve padişahları da arada ziyaret eder yaşaması için desteklerlerdi.
Nitekim Osmanlının en azılı Alevi düşmanı olan padişah Yavuz Selimde Bektaşi kasabasını ziyaret etmişti.
Düşünün binlerce aleviyi katleden Yavuz selim eğer kasaba denildiği gibi Alevi merkezi!! Olsaydı burayı ziyaret eder miydi? Yoksa taş üstünde taş bırakmayacak ölçüde tarumar etmezmiydi?

Bu bilgiler aleviyim diyen insanımızdan saklanmakta gizlenmektedir,hatta bunu saklayamayanlar ‘gönüllerini kazanmak için ziyaret etti,destek istedi’ gibi komik ifadelerle bunu dile getirmişlerdir.Oysa Yavuz dönemin en güçlü padişahıdır gücüdür ve üç beş Bektaşi dervişinden destek isteyecek yada korkacak değildir.
Düşünün ki anadoluda İranla bağı var bahanesiyle yada çeşitli bahanelerle binlerce aleviyi kestiren astıran Yavuz selim eğer kasabayı Alevi merkezi olarak kabul etseydi orasını dağıtırmıydı? Yoksa korkar çekinir destek mi isterdi?

Neyse ;

Edirneli Mehmed b.Mehmed in ‘Nuhbetü’t Tevarih ve Ahbar’ isimli eserinde Osmanlı padişahı Yavuzun Hacı bektaş kasabasını ziyareti için şöyle diyor:

Hacı Bektaş-ı Veli ziyareti ile kam kar oldu’
Alevi düşmanı Yavuz Selim Hacı Bektaş kasabasını ziyaret ediyor ve KAM-KAR oluyor yani

Osmanlıcaya Farsçadan girmiş bu kelimenin anlamına göre ‘Nasip alıyor,mutlu oluyor,haz alıyor,hoşnut oluyor’

Halen bu Sünni kasabayı Alevi merkezi ! yada serçeşme ilan eden ve ittihatçıların oynadığı oyuna kanan sundukları zokayı yutan şaşkınlara ne demeli?
Daha geçen yüzyılda DP genel başkanı başbakan Adfnan Mendereste kasabayı ziyaret etmiş ve belediye balkonuna şöyle bir yazı asılmıştı;

YAVUZ MENDERES HOŞGELDİNİZ……

Uyanın artık Alevilerin merkezi Neceftir,Kerbeladır,Meşheddir,Kumdur….Öğrenin artık……
Cevapla

“Osmanlı - Bektaşi İlişkisi” sayfasına dön