demokratik açılıma avrupa destek verecek mi?

Cevapla
helindem
Mesajlar: 331
Kayıt: 03 Ağu 2007, 15:06

demokratik açılıma avrupa destek verecek mi?

Mesaj gönderen helindem »

DEMOKRATİK AÇILIMA AVRUPA DESTEK VERECEK Mİ?
Bir tarafta süreci ihanet, demokratik talepleri bölücülük ve süreci savunanları hain olarak görenler, diğer tarafta ise tam aksini düşünenler. Sürecin kolay ilerlemeyeceği biliniyordu ancak tartışmaların da bu boyuta ulaşacağı belki tahmin edilmiyordu. Herkes kendine göre farklı şekillerde fikirlerini beyan ediyor. Toplumsal destek de çok önemli tabi ki. Barıştan yana olanlar, hatta şehit ailelerinden bile süreci destekleyenler var. Terörün bitmesini istemeyen yok. Dağdaki PKK’lılar bile yıllardır süren anlamsız şiddetten bıktılar. Birer birer teslim olup etkin pişmanlıktan yararlanmak için sıraya giriyor. Her gün teslim olma haberleri geliyor.Öcalan, İmralı’dan “Yol Haritası”nın avukatlarına teslim edilmediğini söyleyip duruyor. Peki neden PKK’ya silah bırakmalarını söylemiyor? DTP’de ise durum daha da karışık. Şahinlerle güvercinler birbirlerine girmiş durumda. Kandil’den gelen emirlerle hareket etmek isteyenlerle diğerleri ayrışmanın tam eşiğindeler. Durumun özeti kısaca böyle iken Avrupa’da neler oluyor? Bir bakalım isterseniz.
Avrupa’da örgütlü PKK’nın daha radikal olduğu görülüyor. Kürt diasporasında da durum aynı. PKK’nın Avrupa yapılanmasını çıkarlarına uygun bulan bazı çevrelerin de çözümü tıkama yarışına girdiği söyleniyor. Özellikle Sabri Ok, burada sayılabilecek isimler arasında birinci sıraya oturuyor. Yani Avrupa kanadı kolay kolay silahları bırakma taraftarı gibi durmuyor. Örgüt var olduğu sürece diasporasının da var olacağı düşünüldüğünde, yıllardır Avrupa’da örgütlenmiş bir PKK ve ona bağlı Kürt hareketinin kolay kolay çözüme yanaşmayacağı anlaşılıyor. Demek ki Türkiye’nin Irak ve Suriye ile yetinmeyip Avrupa ülkelerinde de yoğun bir diplomatik atağa girişmesi gerekiyor.
Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları gayrı resmi toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, görüştüğü Avrupa ülkelerinin Dışişleri Bakanlarından PKK’nın Avrupa’daki faaliyetlerinin durdurulmasını istediği, onlara PKK’nın Avrupa’daki paravan yapılanmasının listesini verdiği belirtiliyor.
Yıllardır Avrupa’nın PKK’nın en önemli para kaynağı olduğu biliniyor. Geçen yıl Amerikan Düşünce Kuruluşu “The Washington Institute For Near East Policy”nin yayınladığı rapora göre, PKK’nın Avrupa’yı ahtapot gibi sardığı, uyuşturucu ve insan kaçakçılığından, insanlardan zorla bağış alınmasına kadar bir çok faaliyet yürüttüğü vurgulanıyor. Hatta PKK’nın, Kürt kökenlilerin fitre ve zekatlarına bile el koyduğu, “Spiegel Online International”in bir değerlendirmesine göre Almanya’daki Kürtlerin yılda bir maaşını vergi olarak topladığı kaydediliyor.
PKK’nın en önemli kaynağının uyuşturucu kaçakçılığı olduğu, maalesef Avrupa ülkelerinin Türkiye karşıtı örgütlere gösterdikleri engin hoşgörü sebebiyle bu faaliyetlerin üzerine gitmedikleri bildiriliyor.
PKK’nın Avrupa’da her yıl 100 milyon dolar finansman topladığı tahminleri yapılıyor. Özellikle uyuşturucu ticareti dikkate alındığında bu tahminin aslında ne kadar yetersiz kaldığı anlaşılabiliyor.
Avrupa’da 400’den fazla örgütü bulunan terör örgütü PKK, haber ajansları, dergileri, gazeteleri, tv ve radyo istasyonları ile propaganda faaliyetlerini yürütebiliyor. Bunların en önemlisinin her gün ekranlarından tehditler savuran, şiddet içerikli söylemleri yayınlamakta tereddüt etmeyen ROJ TV olduğunu sağır sultan bile biliyor. Eski Danimarka Başbakanı, yeni NATO Genel Sekreteri Rasmussen’in hala verdiği sözleri yerine getirmeyip en ufak bir girişimde bile bulunmaması ise, Avrupa’nın teröre bakış açısının en çarpıcı örneğini oluşturuyor.
Avrupalılar zaten durumu biliyorlar, ama engellemek için fazla bir şey yapmıyorlar. Bu ülkelerde açıkça suç işleyen PKK’lılar hakkında işlem yapmakla yetiniyorlar. 1996 yılından bu yana Belçika’da yerleşmiş olan PKK’lılara karşı açılan davaların hiçbirinde mahkumiyet kararının çıkmadığı dikkat çekiyor. Açılan bir davada Avrupa Adalet Mahkemesi’nin PKK’nın terörist örgütler listesine dahil edilmesinin haksız olduğuna karar vermesi de teröre karşı duyarlılığın(!) somut örneklerinden birisi.
Sonuç olarak demokratik açılımın başarıya ulaşması için Avrupa ülkelerinin de PKK’ya maddi manevi desteğini kesmesi gerekiyor. Çünkü terör tüm insanlığa zarar veriyor. Terör suçlularını kollamanın vicdana sığmayacağı düşünülürken, terörizmle mücadelede uluslararası işbirliğinin önemi, açılım süreci ile birlikte bir kez daha gündeme geliyor.
Helin Demir
helindem@mynet.com
Cevapla

“DTP, PKK Yazıları...” sayfasına dön