Buyrukların İçyüzü !
-
- Mesajlar: 1487
- Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02
Buyrukların İçyüzü !
Buyrukların İçyüzü !
Bektaşilerle konuştuğunuzda hafızalarında kalmış belli tekerlemeleri hemen söylerler kırklar cemi ve semahı,tarikat ,12 hizmet yada bazı tasavufi bilgileri sunarlar.
Kaynak sorduğunuzda ise hemen İmam Cafer Sadık buyruğu var derler.Oysa İmam Cafer Sadık'ın birçok yere yansıyan sözleri ve eserleri olmasına karşın İmam Cafer Sadık buyruğu yada buyrukları isimli eseri yoktur.O halde anadoluda sürekli bahsedilen kanıt olarak sunulan buyruk nerden çıkmıştır? Bu eseri kim içimize sokmuştur?Ve bu eser ne anlatıyor ? sorularını incelemeliyiz.
Hemen söyleyelimki anadoluda birçok yerde birçok yazma buyruk bulunmaktadır.
Bu buyrukların farklı isimleride bulunmaktadır.Milli kütüphanedeki buyruk Menakıbı Şeyh safi adıyla kayıtlıdır.
Bunun dışında İmam Cafer Buyruğu, Menakıb, Menakıbı Evliya diye isimlendirilen buyruklarda vardır.Hatta en çok kullanıldıkları yer ismiyle bile anılmışlardır Tokat buyruğu,amasya,malatya buyruğu vs gibi.
Ama bu eserlerin gerçek ismi Menâkıbu’l-Esrâr Behcetü’l-Ahrâr’dır. Yazarıda bisatidir.Ancak bu isimli eserlerin tamamının ismine buyruk demişler ve bu eserleri İmam Sadık Buyrukları diye sunmuşlardır.
İlmin alimin okulun olmadığı anadoluda bu böyle kabul görmüş ve bu bilgi yerleşmiştir.
OYSA;
hemen söyleyelimki
eserlerin tümünde ortak nokta Şeyh Sâfî ve Şeyh Sadreddin arasındaki dialoglardır.Bu dialoglar zamanla İmam Caferin diye sunulmuş ve bu eserlerin tamamına yada hepsine buyruk denilmiştir.
Bektaşilerle konuştuğunuzda hafızalarında kalmış belli tekerlemeleri hemen söylerler kırklar cemi ve semahı,tarikat ,12 hizmet yada bazı tasavufi bilgileri sunarlar.
Kaynak sorduğunuzda ise hemen İmam Cafer Sadık buyruğu var derler.Oysa İmam Cafer Sadık'ın birçok yere yansıyan sözleri ve eserleri olmasına karşın İmam Cafer Sadık buyruğu yada buyrukları isimli eseri yoktur.O halde anadoluda sürekli bahsedilen kanıt olarak sunulan buyruk nerden çıkmıştır? Bu eseri kim içimize sokmuştur?Ve bu eser ne anlatıyor ? sorularını incelemeliyiz.
Hemen söyleyelimki anadoluda birçok yerde birçok yazma buyruk bulunmaktadır.
Bu buyrukların farklı isimleride bulunmaktadır.Milli kütüphanedeki buyruk Menakıbı Şeyh safi adıyla kayıtlıdır.
Bunun dışında İmam Cafer Buyruğu, Menakıb, Menakıbı Evliya diye isimlendirilen buyruklarda vardır.Hatta en çok kullanıldıkları yer ismiyle bile anılmışlardır Tokat buyruğu,amasya,malatya buyruğu vs gibi.
Ama bu eserlerin gerçek ismi Menâkıbu’l-Esrâr Behcetü’l-Ahrâr’dır. Yazarıda bisatidir.Ancak bu isimli eserlerin tamamının ismine buyruk demişler ve bu eserleri İmam Sadık Buyrukları diye sunmuşlardır.
İlmin alimin okulun olmadığı anadoluda bu böyle kabul görmüş ve bu bilgi yerleşmiştir.
OYSA;
hemen söyleyelimki
eserlerin tümünde ortak nokta Şeyh Sâfî ve Şeyh Sadreddin arasındaki dialoglardır.Bu dialoglar zamanla İmam Caferin diye sunulmuş ve bu eserlerin tamamına yada hepsine buyruk denilmiştir.
-
- Mesajlar: 149
- Kayıt: 21 Ağu 2009, 14:40
Re: Buyrukların İçyüzü !
biralevi yazdı:Buyrukların İçyüzü !
Bektaşilerle konuştuğunuzda hafızalarında kalmış belli tekerlemeleri hemen söylerler kırklar cemi ve semahı,tarikat ,12 hizmet yada bazı tasavufi bilgileri sunarlar.
Kaynak sorduğunuzda ise hemen İmam Cafer Sadık buyruğu var derler.Oysa İmam Cafer Sadık'ın birçok yere yansıyan sözleri ve eserleri olmasına karşın İmam Cafer Sadık buyruğu yada buyrukları isimli eseri yoktur.O halde anadoluda sürekli bahsedilen kanıt olarak sunulan buyruk nerden çıkmıştır? Bu eseri kim içimize sokmuştur?Ve bu eser ne anlatıyor ? sorularını incelemeliyiz.
Hemen söyleyelimki anadoluda birçok yerde birçok yazma buyruk bulunmaktadır.
Bu buyrukların farklı isimleride bulunmaktadır.Milli kütüphanedeki buyruk Menakıbı Şeyh safi adıyla kayıtlıdır.
Bunun dışında İmam Cafer Buyruğu, Menakıb, Menakıbı Evliya diye isimlendirilen buyruklarda vardır.Hatta en çok kullanıldıkları yer ismiyle bile anılmışlardır Tokat buyruğu,malatya buyruğu vs gibi.
Ama bu eserlerin gerçek ismi Menâkıbu’l-Esrâr Behcetü’l-Ahrâr’dır. Yazarıda bisatidir.Ancak bu isimli eserlerin tamamının ismine buyruk demişler ve bu eserleri İmam Sadık Buyrukları diye sunmuşlardır.
İlmin alimin okulun olmadığı anadoluda bu böyle kabul görmüş ve bu bilgi yerleşmiştir.
OYSA;
hemen söyleyelimki
eserlerin tümünde ortak nokta Şeyh Sâfî ve Şeyh Sadreddin arasındaki dialoglardır.Bu dialoglar zamanla İmam Caferin diye sunulmuş ve bu eserlerin tamamına yada hepsine buyruk denilmiştir.
************************************************************
Neçhul Belaga'yı hazreti Ali mi hazırlayıp okunmaya sundu peki?
Bir kitap bir toplum tarafından kabul görüyorsa, o kaynaklara kulp takmak boş iş
Bizim kaynaklarımız bize göre doğruysa, kabul edip etmemek için kulplar taksanız neye yarar ki?
ve sünnilik de Neçhul Belagayı kabul etmiyor,düzmece bir kitaptır diyor,böyle demesiyle Neçhul Belaga değerinden mi kaybediyor?
Bize göre imam Cafer buyruğu doğrudur,ki bunu toplumumuz bunu kabul edip bununla amel etmeye durmuş,sen veya senin gibileri kabul etmese değişen ne olacak ki?
Bir iş ancak Kuran ile uyuşmuyorsa değer taşımaz,Kuran ile uyum sorunu olmadıktan keri,birileri kabul etse ne etmese ne?
Yok imam Cafer hazırlamamış da,bilmem kim hazırlamış da,aynı işi sünnilik de söylüyor Neçhul Belaga için, senin gerekçelerin nasıl para ediyorsa bizimkiler de para eder, anlaşılmicak ne var ki?
-
- Mesajlar: 1487
- Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02
Re: Buyrukların İçyüzü !
[quote="Aliekber"]
Neçhul Belaga'yı hazreti Ali mi hazırlayıp okunmaya sundu peki?
Bir kitap bir toplum tarafından kabul görüyorsa, o kaynaklara kulp takmak boş iş Bizim kaynaklarımız bize göre doğruysa, kabul edip etmemek için kulplar taksanız neye yarar ki?
Burada konu buyrukların İmam Sadık(as) ait olup olmadığı meselesidir,biz bu bilgilerin uydurma olduğunu söylüyor ve bunu kanıtlamaya çalışıyoruz,çünkü yazılı kaynak konusu önemlidir binlerce yılın dönüşüm noktalarından bir noktadayız ve tercihlerimiz çok büyük vebal yada nimet barındıracaktır ,sorun çağların ve kuşakların sorunudur.
Burada sizin yapmanız gereken şey verdiğimiz bilgilere katılıp katılmadığınızı katılıyorsanız doğrulayarak katılmıyorsanız hangi bilgiye neden katılmadığınızı kanıtlarıyla sunarak itiraz etmekten ibarettir.Bunu yapmak yerine Gündeme Nehcul belagayı getirmeniz doğru bir yaklaşım yada yöntem değildir,çünkü Nehcül belaganın 12 imamlara kadar ulaşan yazılı ilk nüshaları bugün iran ve ırakta birçok kütüphanede ve müçtehidlerin elinde bulunmaktadır,n.Belaganın kimlerden derlendiği ,kimin derlediği,bu nakleden şahısların hangi dönemlerde yaşadıkları ,Hz.Aliye yakınlıkları ve rivayet zincirleri en küçük ayrıntılarıyla bilinmektedir. Dahası tüm dünyadaki araştırmacılar bu eserin Hz.Alinin sözlerinden oluştuğu konusunda müttefiktirler,ayrıca N.Belaga aleyhine bugüne kadar hiçbir müslümanın karşı görüş bildirdiği eleştiri yaptığı görülmediği gibi sünni müslümanlardan çoğu da eseri övmüş tasdik etmiş hatta bazıları şerh bile (ibni hadid)yazmıştır.
Yine söylemek gerekirki sizinde kabul ettiğiniz ölçüye göre bu eser Kurana hiçbir konuda aykırı olmadığı gibi tam tersine Kuranın bize nasıl anlaşılması gerektiğinide açıklamaktadır,zaten Hz.Alinin 'Konuşan Kuran' olduğunu kabul edenler içinde bunda şaşılacak bir yan yoktur.Dilerimki N.Belagayı bir an önce alıp okursunuz,böylece emin olunki Kuranı daha iyi anlamış olacaksınız,okumuşsanızda birkez daha ama daha dikkatle ,konuşanın kim olduğuna daha özenerek okuyunuz.
.
ve sünnilik de Neçhul Belagayı kabul etmiyor,düzmece bir kitaptır diyor,böyle demesiyle Neçhul Belaga değerinden mi kaybediyor?
Bu kitabı sünni araştırmacılarda tastik ederler ama bazıları kitabın birkaç bölümüne (özellikle şıkşıkiye hutbesi) kısmına itiraz ederler buda normaldir,imameti kabul etmeyenler için bu bölüme itiraz etmelerini olağan karşılamalıyız nede olsa sınav dünyasındayız ve onlar tercihlerini bu yönde kullanmışlardır.vebali kendilerine aittir ama biz dilimiz döndükçe hakkı anlatacağız
Bize göre imam Cafer buyruğu doğrudur,ki bunu toplumumuz bunu kabul edip bununla amel etmeye durmuş,sen veya senin gibileri kabul etmese değişen ne olacak ki?
Halk ciddi bir yanlışın içinde yer alıyorsa aydının ve alimin görevi buna karşı çıkmak olmalıdır.Dini bilimlerde halk oyuna göre % lik dilime göre davranış olmaz.Biz atalarımıza uyarız diyenlere Kuranda nasıl hitap edildiğini hatırlayınız.Atalarımız yanılmışsa yine de onlara uyacakmıyız? Zaten ilahi sınavın en önemli unsuru bu durum bu boyut değilmidir? Eğer atalarımız önemli hayati bir konuda yanılmışsa ve biz bunu tesbit etmiş kavramış yada öğrenmişsek doğru bilgiyi yayma konusunda halka yardımcı olacağız,bu noktadaki inadın nefsi emmareden kaynaklandığını ve kökünün kovulmuş iblise hizmet etmek olduğunu k-a-v-r-a-m-a-k z-o-r-u-n-d-a-y-ı-z....
yani bir tek sizin kabulünüz dahi çağları etkileyecektir.Bunun vebaline hemde bile bile halk kabul etmiş diye katlanmak iman sahibinin ahlakı değildir.Ayrıca biz bu konuda yanılıyorsak aynı durum bizim içinde geçerlidir,bize buyruğun safeviden yada 15-16.yüzyıldan önce yazılmış yazma bir nüshasını bulup getirirsiniz kimlerin hangi yüzyılda hangi bölümü naklettiğini, kanıtlarsınız bizlerde rivayet zinciri yoluyla eserin İmam Sadık'a kadar dayandığını öğrenirsek size hak verir doğruya doğru deriz ,ama buyruk nüshalarının hiçbirinde bırakın kaynak vermeyi ravi isimleri bile geçmez,itirazlarınızın ayağı yere basmak zorundadır aksi taktirde itirazlarınız bilime uygun düşmez
Neçhul Belaga'yı hazreti Ali mi hazırlayıp okunmaya sundu peki?
Bir kitap bir toplum tarafından kabul görüyorsa, o kaynaklara kulp takmak boş iş Bizim kaynaklarımız bize göre doğruysa, kabul edip etmemek için kulplar taksanız neye yarar ki?
Burada konu buyrukların İmam Sadık(as) ait olup olmadığı meselesidir,biz bu bilgilerin uydurma olduğunu söylüyor ve bunu kanıtlamaya çalışıyoruz,çünkü yazılı kaynak konusu önemlidir binlerce yılın dönüşüm noktalarından bir noktadayız ve tercihlerimiz çok büyük vebal yada nimet barındıracaktır ,sorun çağların ve kuşakların sorunudur.
Burada sizin yapmanız gereken şey verdiğimiz bilgilere katılıp katılmadığınızı katılıyorsanız doğrulayarak katılmıyorsanız hangi bilgiye neden katılmadığınızı kanıtlarıyla sunarak itiraz etmekten ibarettir.Bunu yapmak yerine Gündeme Nehcul belagayı getirmeniz doğru bir yaklaşım yada yöntem değildir,çünkü Nehcül belaganın 12 imamlara kadar ulaşan yazılı ilk nüshaları bugün iran ve ırakta birçok kütüphanede ve müçtehidlerin elinde bulunmaktadır,n.Belaganın kimlerden derlendiği ,kimin derlediği,bu nakleden şahısların hangi dönemlerde yaşadıkları ,Hz.Aliye yakınlıkları ve rivayet zincirleri en küçük ayrıntılarıyla bilinmektedir. Dahası tüm dünyadaki araştırmacılar bu eserin Hz.Alinin sözlerinden oluştuğu konusunda müttefiktirler,ayrıca N.Belaga aleyhine bugüne kadar hiçbir müslümanın karşı görüş bildirdiği eleştiri yaptığı görülmediği gibi sünni müslümanlardan çoğu da eseri övmüş tasdik etmiş hatta bazıları şerh bile (ibni hadid)yazmıştır.
Yine söylemek gerekirki sizinde kabul ettiğiniz ölçüye göre bu eser Kurana hiçbir konuda aykırı olmadığı gibi tam tersine Kuranın bize nasıl anlaşılması gerektiğinide açıklamaktadır,zaten Hz.Alinin 'Konuşan Kuran' olduğunu kabul edenler içinde bunda şaşılacak bir yan yoktur.Dilerimki N.Belagayı bir an önce alıp okursunuz,böylece emin olunki Kuranı daha iyi anlamış olacaksınız,okumuşsanızda birkez daha ama daha dikkatle ,konuşanın kim olduğuna daha özenerek okuyunuz.
.
ve sünnilik de Neçhul Belagayı kabul etmiyor,düzmece bir kitaptır diyor,böyle demesiyle Neçhul Belaga değerinden mi kaybediyor?
Bu kitabı sünni araştırmacılarda tastik ederler ama bazıları kitabın birkaç bölümüne (özellikle şıkşıkiye hutbesi) kısmına itiraz ederler buda normaldir,imameti kabul etmeyenler için bu bölüme itiraz etmelerini olağan karşılamalıyız nede olsa sınav dünyasındayız ve onlar tercihlerini bu yönde kullanmışlardır.vebali kendilerine aittir ama biz dilimiz döndükçe hakkı anlatacağız
Bize göre imam Cafer buyruğu doğrudur,ki bunu toplumumuz bunu kabul edip bununla amel etmeye durmuş,sen veya senin gibileri kabul etmese değişen ne olacak ki?
Halk ciddi bir yanlışın içinde yer alıyorsa aydının ve alimin görevi buna karşı çıkmak olmalıdır.Dini bilimlerde halk oyuna göre % lik dilime göre davranış olmaz.Biz atalarımıza uyarız diyenlere Kuranda nasıl hitap edildiğini hatırlayınız.Atalarımız yanılmışsa yine de onlara uyacakmıyız? Zaten ilahi sınavın en önemli unsuru bu durum bu boyut değilmidir? Eğer atalarımız önemli hayati bir konuda yanılmışsa ve biz bunu tesbit etmiş kavramış yada öğrenmişsek doğru bilgiyi yayma konusunda halka yardımcı olacağız,bu noktadaki inadın nefsi emmareden kaynaklandığını ve kökünün kovulmuş iblise hizmet etmek olduğunu k-a-v-r-a-m-a-k z-o-r-u-n-d-a-y-ı-z....
yani bir tek sizin kabulünüz dahi çağları etkileyecektir.Bunun vebaline hemde bile bile halk kabul etmiş diye katlanmak iman sahibinin ahlakı değildir.Ayrıca biz bu konuda yanılıyorsak aynı durum bizim içinde geçerlidir,bize buyruğun safeviden yada 15-16.yüzyıldan önce yazılmış yazma bir nüshasını bulup getirirsiniz kimlerin hangi yüzyılda hangi bölümü naklettiğini, kanıtlarsınız bizlerde rivayet zinciri yoluyla eserin İmam Sadık'a kadar dayandığını öğrenirsek size hak verir doğruya doğru deriz ,ama buyruk nüshalarının hiçbirinde bırakın kaynak vermeyi ravi isimleri bile geçmez,itirazlarınızın ayağı yere basmak zorundadır aksi taktirde itirazlarınız bilime uygun düşmez
-
- Mesajlar: 149
- Kayıt: 21 Ağu 2009, 14:40
Re: Buyrukların İçyüzü !
************************************************************biralevi yazdı:Aliekber yazdı:
Neçhul Belaga'yı hazreti Ali mi hazırlayıp okunmaya sundu peki?
Bir kitap bir toplum tarafından kabul görüyorsa, o kaynaklara kulp takmak boş iş Bizim kaynaklarımız bize göre doğruysa, kabul edip etmemek için kulplar taksanız neye yarar ki?
Burada konu buyrukların İmam Sadık(as) ait olup olmadığı meselesidir,biz bu bilgilerin uydurma olduğunu söylüyor ve bunu kanıtlamaya çalışıyoruz,çünkü yazılı kaynak konusu önemlidir binlerce yılın dönüşüm noktalarından bir noktadayız ve tercihlerimiz çok büyük vebal yada nimet barındıracaktır ,sorun çağların ve kuşakların sorunudur.
Burada sizin yapmanız gereken şey verdiğimiz bilgilere katılıp katılmadığınızı katılıyorsanız doğrulayarak katılmıyorsanız hangi bilgiye neden katılmadığınızı kanıtlarıyla sunarak itiraz etmekten ibarettir.Bunu yapmak yerine Gündeme Nehcul belagayı getirmeniz doğru bir yaklaşım yada yöntem değildir,çünkü Nehcül belaganın 12 imamlara kadar ulaşan yazılı ilk nüshaları bugün iran ve ırakta birçok kütüphanede ve müçtehidlerin elinde bulunmaktadır,n.Belaganın kimlerden derlendiği ,kimin derlediği,bu nakleden şahısların hangi dönemlerde yaşadıkları ,Hz.Aliye yakınlıkları ve rivayet zincirleri en küçük ayrıntılarıyla bilinmektedir. Dahası tüm dünyadaki araştırmacılar bu eserin Hz.Alinin sözlerinden oluştuğu konusunda müttefiktirler,ayrıca N.Belaga aleyhine bugüne kadar hiçbir müslümanın karşı görüş bildirdiği eleştiri yaptığı görülmediği gibi sünni müslümanlardan çoğu da eseri övmüş tasdik etmiş hatta bazıları şerh bile (ibni hadid)yazmıştır.
Yine söylemek gerekirki sizinde kabul ettiğiniz ölçüye göre bu eser Kurana hiçbir konuda aykırı olmadığı gibi tam tersine Kuranın bize nasıl anlaşılması gerektiğinide açıklamaktadır,zaten Hz.Alinin 'Konuşan Kuran' olduğunu kabul edenler içinde bunda şaşılacak bir yan yoktur.Dilerimki N.Belagayı bir an önce alıp okursunuz,böylece emin olunki Kuranı daha iyi anlamış olacaksınız,okumuşsanızda birkez daha ama daha dikkatle ,konuşanın kim olduğuna daha özenerek okuyunuz.
.
ve sünnilik de Neçhul Belagayı kabul etmiyor,düzmece bir kitaptır diyor,böyle demesiyle Neçhul Belaga değerinden mi kaybediyor?
Bu kitabı sünni araştırmacılarda tastik ederler ama bazıları kitabın birkaç bölümüne (özellikle şıkşıkiye hutbesi) kısmına itiraz ederler buda normaldir,imameti kabul etmeyenler için bu bölüme itiraz etmelerini olağan karşılamalıyız nede olsa sınav dünyasındayız ve onlar tercihlerini bu yönde kullanmışlardır.vebali kendilerine aittir ama biz dilimiz döndükçe hakkı anlatacağız
Bize göre imam Cafer buyruğu doğrudur,ki bunu toplumumuz bunu kabul edip bununla amel etmeye durmuş,sen veya senin gibileri kabul etmese değişen ne olacak ki?
Halk ciddi bir yanlışın içinde yer alıyorsa aydının ve alimin görevi buna karşı çıkmak olmalıdır.Dini bilimlerde halk oyuna göre % lik dilime göre davranış olmaz.Biz atalarımıza uyarız diyenlere Kuranda nasıl hitap edildiğini hatırlayınız.Atalarımız yanılmışsa yine de onlara uyacakmıyız? Zaten ilahi sınavın en önemli unsuru bu durum bu boyut değilmidir? Eğer atalarımız önemli hayati bir konuda yanılmışsa ve biz bunu tesbit etmiş kavramış yada öğrenmişsek doğru bilgiyi yayma konusunda halka yardımcı olacağız,bu noktadaki inadın nefsi emmareden kaynaklandığını ve kökünün kovulmuş iblise hizmet etmek olduğunu k-a-v-r-a-m-a-k z-o-r-u-n-d-a-y-ı-z....
yani bir tek sizin kabulünüz dahi çağları etkileyecektir.Bunun vebaline hemde bile bile halk kabul etmiş diye katlanmak iman sahibinin ahlakı değildir.Ayrıca biz bu konuda yanılıyorsak aynı durum bizim içinde geçerlidir,bize buyruğun safeviden yada 15-16.yüzyıldan önce yazılmış yazma bir nüshasını bulup getirirsiniz kimlerin hangi yüzyılda hangi bölümü naklettiğini, kanıtlarsınız bizlerde rivayet zinciri yoluyla eserin İmam Sadık'a kadar dayandığını öğrenirsek size hak verir doğruya doğru deriz ,ama buyruk nüshalarının hiçbirinde bırakın kaynak vermeyi ravi isimleri bile geçmez,itirazlarınızın ayağı yere basmak zorundadır aksi taktirde itirazlarınız bilime uygun düşmez
Sayın can benzer gerekçeelr ne İmam Cafer buyruğu için,ne Neçhul Belaga için kanıt olmaz,çünkü Nehcül belaganın 12 imamlara kadar ulaşan yazılı ilk nüshaları bugün iran ve ırakta birçok kütüphanede ve müçtehidlerin elinde bulunmaktadır,
senin değr verdiğin müçtehite biz değr vermeyiz, bizim değr verdiğimize siz vermezsiniz,biizmkilerine ,sizinkilerine sünnilik değr vermez veselam
müçtehitliğin okulu mu var veya Allah tarafındna bahşedilen bir iş mdiri ki akademik değri olsun,
senin alimin sana göre müçtehittir ,benim ki bana göre,sünniliğin ki onlara göre
senin öne sürdüğün işlerin adı rivayet değil mi?
ya kaleme alınmış bir rivayet,ya yedi cedden beri süregelmiş bir rivayet,sonuç iman edip etmemekte yatmıyor mu?
Neçhul Belaga olsun,bizim itibar ettiğimiz İmam Cafer buyruğu olsun kuran ile uyum içinde olmayan bir iş değil ki,hatta tamamlayıcıdır,
Seni rahatsız eden konuları bildir ki neden ,hangi işten rahatsız olduğunu anlayalım
Kuran dışında tüm işler rivayettir,1400 yıldır,o ondna duymuş,o bundna duymuş,şuna aktarmış, o akataraan bir başkasına aktarmış derken günümüze gelen işlerdir,
nereye çevirirsen çevir rivayettir
Sünniliğin Neçhul Belaga'yı övdüğünü söylüyorsun bu konuda ya iyimsersin,ya meselenin derinliğini bilmiyorsun,
Neçhul Belagayı okuyan sünniliğin yücelttiği kişilerin ne biçim azgın oldukları aşikar oluyor,
ki Neçhul Belaga olmasa bile tarih ile sabittir ki sünniliğin yedi ceddi azgınlığa durmuş,imamlara düşmanlık gütmüş veselam
Eğer ki imam CAFER BUYRUĞU Kuranın temel ayetlerini hiçe çıkarıyorsa,Kuranın özüne hizmet etmiyorsa, yoldan sapmaya vesile oluyorsa, bilelim mesele nedir,
Kuran ile zıtlık içinde olan bir işe rastlamadım,
sizler aynen sünnilik gibi Koca kuranı eğilip doğrulmaktan, dönem dönem aç kalmaktan ibaret bilirsin,
Kuran deryadır ve Kuranın esas özünden,iniş sebebinden daha bahsedeni görmedim nasıl olcak?
Bırakmışsınız özü bir kenara,amaç hiç ortada yok,varsa yoksa araç üzerinde yoğunlaşılmış,peki bu işin özü,iniş sebebi,temeli ne olacak?
bu tür işelr üzerind eyoğunlaşmanızı anlamk istiyorum,bakara 239 sabittir ki yürürken at üstünde giderken kılarsın naamzını,
Bu apaçık ayeti hiçe sayıp ardınıza atmak ile ,Allahın olur dediğini inkar etmekle,nasıl müslümanım diyebileceksiniz ki?
Allah olur dmeiş,şiilik ve sünnilik inatla olmaz diyor
Kusura bakmayın ama doğruyu kimbiliyor bana bunu açıklayın önce,
ve takıntı yaptığınız naamz konusunu aşarsanız,analrsınız ki bizde zerre kusur yok,kusur o göremeyen,hidayet bahşedilmemiş gözlerinizdedir?
Benim dayanağım apaçık,bildiriyorum ki Allahın olur dediğini inkar etmektesiniz,bundan büyük kusur varsa bildirin bana Allahın olur dediğine olmaz demekten büyük kusur nedir
Hal böyleyken ,daha ileri aşamaalrı tartışmak için inandırıcılığınız kalmıyor,
Kitabı yok sayıp kenara atmakla olmayacak bu işler, önce iliminizi ilerleteceksiniz, O ilmin şehri unvanına sahip olana layık olacaksınız,sonra gelip İslamdan dem vuracaksınız
Allah buyurmuş ki anasaındna doğduğu gibi kalan,kitap nedir bilmeyenler var, bu ayetten başkasına uymuyorsunuz ki
ne zman ki Allahın olur dediğine olur derseniz ancak samimiyetinize inanırım,
Allah olur diyor siz inatla olmaz diyorsunuz,bunun adı şirktir ve şirkten daha büyük günah varsa bildirin resmen Allahın dinini ,olur dediği işi ortadan kaldırıp,kültürüne uygun işleri inşa etmeye çalışıyorsunuz
-
- Mesajlar: 1769
- Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28
Re: Buyrukların İçyüzü !
[quote="Aliekber"]
müçtehitliğin okulu mu var veya Allah tarafındna bahşedilen bir iş mdiri ki akademik değri olsun,
tabiki var ırakta iranda suriyede yüzbinlerce insan dini eğitim yapan ehli beyt okullarına giderler bunlardan sadece birkaçına bu nasip olur? ee değerlimi değilmi artık sen karar ver bu tamamen Allahın lütfudur senin tarikatında masalları okuyanlar değerli ama Ehli beyt mekteplerinde yıllarca yüzlerce ehli beyt kaynağını öğrenenlerin ilmi değersiz öylemi şaşarım aklına !
ya kaleme alınmış bir rivayet,ya yedi cedden beri süregelmiş bir rivayet,sonuç iman edip etmemekte yatmıyor mu?
çarpıtma sana tarih ravi ismi senedi ve yazılı kaynağı sunuluyor
Neçhul Belaga olsun,bizim itibar ettiğimiz İmam Cafer buyruğu olsun kuran ile uyum içinde olmayan bir iş değil ki,hatta tamamlayıcıdır,
sahte buyruğunuzu tüm dünyanın değer verdiği N.bELAGAYLA YANYANA GETİRMEYE EŞİTLEMEYE UTANMALISIN AMA BEKTAŞİ OLDUĞUN İÇİN BU DUYGU SİZDE BULUNMAZ TABİ
Seni rahatsız eden konuları bildir ki neden ,hangi işten rahatsız olduğunu anlayalım
senin için farketmezki sen bektaşın erkeğe çocuk doğurttuğuna istediği kuşun şekline girdiğine inanan birisin sana ne kanıt gerekirki
Eğer ki imam CAFER BUYRUĞU Kuranın temel ayetlerini hiçe çıkarıyorsa,Kuranın özüne hizmet etmiyorsa, yoldan sapmaya vesile oluyorsa, bilelim mesele nedir,
Kuran ile zıtlık içinde olan bir işe rastlamadım,
sizler aynen sünnilik gibi Koca kuranı eğilip doğrulmaktan, dönem dönem aç kalmaktan ibaret bilirsin,
bak seni ne hale getirmiş namaz gibi bir ibadete eğilip doğrulmak diyor ramazan oruccunu inkar ediyorsun daha neye rastlayacaksın rastlasan nolur sen kuş insanlara bile inanıyorsun bir yolunu bulup çarpıtırsın
Kuran deryadır ve Kuranın esas özünden,iniş sebebinden daha bahsedeni görmedim nasıl olcak?
görmedin çünkü ilmini 12 imamlardan değil masallardan alıyorsun ilim sahibi olsaydın Hz.Alinin sorun bana KUran nerde inmiş gecemi gündüzmü dağdamı ovadamı ....vs dediğini bilir konuşan kurana kulak verirdin
,bakara 239 sabittir ki yürürken at üstünde giderken kılarsın naamzını,
Bu apaçık ayeti hiçe sayıp ardınıza atmak ile ,Allahın olur dediğini inkar etmekle,nasıl müslümanım diyebileceksiniz ki?
Yahu ayet inkar edilirmi? tamam sen at üzerinde kıl napalım yani ata mı binelim şehirde çattık ya
Kusura bakmayın ama doğruyu kimbiliyor bana bunu açıklayın önce,
elli kere yazıldı doğru Kuran ve Ehli Beyttir diye halen soruyorsun
ve takıntı yaptığınız naamz konusunu aşarsanız,analrsınız ki bizde zerre kusur yok,kusur o göremeyen,hidayet bahşedilmemiş gözlerinizdedir?
İmam SADIK(as) son nefesinde namazı hafife alanlara şefaat etmeyeceğini söyledi haberim yoktu deme
müçtehitliğin okulu mu var veya Allah tarafındna bahşedilen bir iş mdiri ki akademik değri olsun,
tabiki var ırakta iranda suriyede yüzbinlerce insan dini eğitim yapan ehli beyt okullarına giderler bunlardan sadece birkaçına bu nasip olur? ee değerlimi değilmi artık sen karar ver bu tamamen Allahın lütfudur senin tarikatında masalları okuyanlar değerli ama Ehli beyt mekteplerinde yıllarca yüzlerce ehli beyt kaynağını öğrenenlerin ilmi değersiz öylemi şaşarım aklına !
ya kaleme alınmış bir rivayet,ya yedi cedden beri süregelmiş bir rivayet,sonuç iman edip etmemekte yatmıyor mu?
çarpıtma sana tarih ravi ismi senedi ve yazılı kaynağı sunuluyor
Neçhul Belaga olsun,bizim itibar ettiğimiz İmam Cafer buyruğu olsun kuran ile uyum içinde olmayan bir iş değil ki,hatta tamamlayıcıdır,
sahte buyruğunuzu tüm dünyanın değer verdiği N.bELAGAYLA YANYANA GETİRMEYE EŞİTLEMEYE UTANMALISIN AMA BEKTAŞİ OLDUĞUN İÇİN BU DUYGU SİZDE BULUNMAZ TABİ
Seni rahatsız eden konuları bildir ki neden ,hangi işten rahatsız olduğunu anlayalım
senin için farketmezki sen bektaşın erkeğe çocuk doğurttuğuna istediği kuşun şekline girdiğine inanan birisin sana ne kanıt gerekirki
Eğer ki imam CAFER BUYRUĞU Kuranın temel ayetlerini hiçe çıkarıyorsa,Kuranın özüne hizmet etmiyorsa, yoldan sapmaya vesile oluyorsa, bilelim mesele nedir,
Kuran ile zıtlık içinde olan bir işe rastlamadım,
sizler aynen sünnilik gibi Koca kuranı eğilip doğrulmaktan, dönem dönem aç kalmaktan ibaret bilirsin,
bak seni ne hale getirmiş namaz gibi bir ibadete eğilip doğrulmak diyor ramazan oruccunu inkar ediyorsun daha neye rastlayacaksın rastlasan nolur sen kuş insanlara bile inanıyorsun bir yolunu bulup çarpıtırsın
Kuran deryadır ve Kuranın esas özünden,iniş sebebinden daha bahsedeni görmedim nasıl olcak?
görmedin çünkü ilmini 12 imamlardan değil masallardan alıyorsun ilim sahibi olsaydın Hz.Alinin sorun bana KUran nerde inmiş gecemi gündüzmü dağdamı ovadamı ....vs dediğini bilir konuşan kurana kulak verirdin
,bakara 239 sabittir ki yürürken at üstünde giderken kılarsın naamzını,
Bu apaçık ayeti hiçe sayıp ardınıza atmak ile ,Allahın olur dediğini inkar etmekle,nasıl müslümanım diyebileceksiniz ki?
Yahu ayet inkar edilirmi? tamam sen at üzerinde kıl napalım yani ata mı binelim şehirde çattık ya
Kusura bakmayın ama doğruyu kimbiliyor bana bunu açıklayın önce,
elli kere yazıldı doğru Kuran ve Ehli Beyttir diye halen soruyorsun
ve takıntı yaptığınız naamz konusunu aşarsanız,analrsınız ki bizde zerre kusur yok,kusur o göremeyen,hidayet bahşedilmemiş gözlerinizdedir?
İmam SADIK(as) son nefesinde namazı hafife alanlara şefaat etmeyeceğini söyledi haberim yoktu deme
-
- Mesajlar: 149
- Kayıt: 21 Ağu 2009, 14:40
Re: Buyrukların İçyüzü !
alone_man yazdı:Aliekber yazdı: [/color]
***********************************************************
sen her işi biliyorsun,karşındaki zır cahil efem,biz kitap nedir bile bilmiyoruz ,anamızdan doğduğumuz gibi kalmışızörmedin çünkü ilmini 12 imamlardan değil masallardan alıyorsun ilim sahibi olsaydın Hz.Alinin sorun bana KUran nerde inmiş gecemi gündüzmü dağdamı ovadamı ....vs dediğini bilir konuşan kurana kulak verirdin
can yayınları,seçme hadisler, hadis no 183 Adil Ali Atalay Vakdi Dolu
ey insanlar ! Allahın kitabı hakkında bana sorunuz.her ayetin nerde,gece mi,,gündüz mü,düzlükte mi,dağlıkta mı indirdiğini size bildireyim"
Ne tür ahlaka sahip olman gerektiğini sana Kuran ayetleriyle bildiriyoruz,hala inatla aynı tavırlara sarılıyorsun,
Bu Kuran neden önem arzetmiyor bana bunu açıkla bari?
Adım adım şirk üzerine şirk koşmanı suç üstü ediyoruz,ama hala alaycı tavrınla bizi beğenmemeye girişiyorsun,
elinde olan hadisler,sözler sana bu şekilde davranmanı mı öğüt vermiş?
evet diyorsan pervasızca İmamlara da iftira aıyorsun demek
Kendini beğenerek yürüme ,birilerine lakap takma,bilmediğin işler hakkında iddialara girişme diyor diyoruz Allah, dememizin ardında ayeti de bulup veriyoruz ama hala aynı tas,aynı hamam,senin hiç mi Allah korkun yok harbiden?
******************************************************
demişiz, Hacı Bektaşın güvercin donuna girip girmemesi meselesini ele almışsın yineSeni rahatsız eden konuları bildir ki neden ,hangi işten rahatsız olduğunu anlayalım
sayın can sana Kehf süresinden örnekelr vermişiz Allahın neelre kadir olup olamayacağına dair,
"ol" deyince her bir işin olmuş olacağını bildirmişiz,
sen hala inatla sanki Allah bunu istemiş olsa olamayacakmış bir iş gibi şaşkınlıklara vurmaktasın
Bana desene Allah istese bile o tür işler olmaz?
Kehf süresini oku diyorsak,Allah'ın ne tür yöntemlerle iş gördüğü hakkında fikir edinebilmen için söylüyoruz,hala inatlaşma üzerine inatlaşmaktasın,sanki önerdiğimiz iş Kuran süresi ev ayetleri değil de şeytanın buyrukları?
Ve tekrarlıyorum haddini bilesin diye diyorum ki Allah birilerine birşeyler bahşedeceği an , sana mı danışıyor, senin Allahın hakimiyetine ortaklığın mı var diyoruz,hala idrak harekete geçmiyor
*************************************************************
ve geldiğimiz neticeye bakıyorum ki, hatandan,yanlış bildiğinden,ufak ufak dönmektesin,artık naamzın at üstünde giderken de, yürürken de kılınabilineceğine iman etmeye yanaşmışsın amma,hala tutunmaya çalışıyorsun birşeylere,Yahu ayet inkar edilirmi? tamam sen at üzerinde kıl napalım yani ata mı binelim şehirde çattık ya
Demekki namaz dediğimiz iş at üstünde,yürürken kılınıyorsa, sema dönerek de kılınırmış,bunu nefsine kabul ettir gerisi kolay,
Bir işi Allah kabul ediyorsa,senin veya senin ceddinin haddine değil kabul etmek,ama Allahın hakimiyetine ortaklığımız var diyorsan,
tüm işlerini önce siz kabul etmeniz gerekiyor diyorsan,
o zaman tutunduğun tavırlar elbette doğru,
mevzu bahis şahsi işler olunca sesimiz çıkmaz,
ama Allahın hakimiyetine ortaklık tasladığın zaman haddini bilmeye davet ederiz,
Bu yazım oldukça sade bir dille ele alınmış,anlamıyorum demene imkan olmasın,hatta yazımı iki üç kere oku tam ne demişim hakkıyla anla az bir laf etmiyorum,
********************************************************
O ki doğruyu Kuran biliyor, o ki Ehli Byet Kurana aykırı bir iş bildirmiyor, o zman apaçık ayetlere, baakra 239 a kafirleşmiceksin, Allahın olur dediği işi içine sindireceksin,ben bilmem ama doğuyu Allah bilir diceksin,befsine ağır gelse bile böyle davaranacaksın,ehli Beyti veya başka bir uluyu kendi bilgisizliğine siper etmiceksin,hele ki Kuran ayeti apaçıksaelli kere yazıldı doğru Kuran ve Ehli Beyttir diye halen soruyorsun
***************************************************************
Sayın cna biizm naamzla ilgili sorunumuz yok,yazdığımı iki okursan ne dediğimi çözmeemne imkan yok,İmam SADIK(as) son nefesinde namazı hafife alanlara şefaat etmeyeceğini söyledi haberim yoktu deme
biz bakara 239 a kafirleşenlerin namaz işinden anladığını hafife alırız,
yoksa hamd olsun ki namazdan amaç elbette ki Ona ram olmaktır,ve biz ezeli ve ebedi ram olanlardanız sorunumuz yok,
yürüken de kılarız namazımızı, at üstünde giderken de kılarız,hatta Hacı Bektaş gibi bugday yığınının üstünde de kılarız ki tek bir buğday tanesi kıpırdamaz,
sen idrakinin alacağı konular hakkında yorum yap,sayısız kez bildirdiğim ayeti anımsa:é bilmediğin konular hakkında iddialara girişme" emrini anımsa,
Yoksa sana veya senin gibilerine bazı ayetleri hiçe saymak,bunalra kafir olmak önemsiz bir iş mi,
o ki görüyorum ki önemsiz geliyor takınamay devam ettiğin tavırla,
bildir bana hangi gerekçeden dolayı önemsiz,
onların da mı hükmü kalktı bir başka knouda durduğun iddia misali?
senin yaptığın iş Allahın ahberini verdiği gibi davranan tiplemelrden farklı dğeil ki, almışsın eline bir kaç gerekçe, ve elinde bulundurduğun işlerle övünmeye duuryorsun,
ayet inar etmişsin:Allahın hakimiyetine ortaklık taslamışsın,yürünerek,at sütünde giderken icra edilen namazları kabul etmeyerek
ve bununla birlikte çıkıp insna beğenmemektesin, olacak iş mi?
Sizlere her tür fena iş serbest ise, ki ne tür fena işlere durduğun gayet açık,bana bildir neden serbest?
Haddimizi bilmeliyiz ne dersin can?
-
- Mesajlar: 1769
- Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28
Re: Buyrukların İçyüzü !
güleriz ağlanacak halimizeAliekber yazdı:
can yayınları,seçme hadisler, hadis no 183 Adil Ali Atalay Vakdi Doluörmedin çünkü ilmini 12 imamlardan değil masallardan alıyorsun ilim sahibi olsaydın Hz.Alinin sorun bana KUran nerde inmiş gecemi gündüzmü dağdamı ovadamı ....vs dediğini bilir konuşan kurana kulak verirdin
ey insanlar ! Allahın kitabı hakkında bana sorunuz.her ayetin nerde,gece mi,,gündüz mü,düzlükte mi,dağlıkta mı indirdiğini size bildireyim"
Ne tür ahlaka sahip olman gerektiğini sana Kuran ayetleriyle bildiriyoruz,hala inatla aynı tavırlara sarılıyorsun,
Bu Kuran neden önem arzetmiyor bana bunu açıkla bari?
Adım adım şirk üzerine şirk koşmanı suç üstü ediyoruz,ama hala alaycı tavrınla bizi beğenmemeye girişiyorsun,
elinde olan hadisler,sözler sana bu şekilde davranmanı mı öğüt vermiş?
Bak arkadaş biz burada bilgi yarışması yapmıyoruz biliyorum diyede kimsenin kimseye hava atmaya hakkı yok haddide yok zaten kimsede böyle davranmıyor biz burada hak ile batılı hak kaynaklarla batıl kaynakları ayırmaya çalışıyoruz hak kaynaklar varken batıl kaynakları savunmaya çalışırsan da böyle muamelelere maruz kalırsın sorun senin şahsın değil senin ileri sürdüğün fikirlerdir
Adil atalay hiçbir ilim sahibi olmadan kaynak referans gösteremezsin ticari amaçla istediği şii kaynağından istediği bilgileri alıp kullanan sonra şiiliğe savaş açan bir densizi bize kaynak diye sunamazsın
o hadisin gerçek çıktığı kaynağı vermek zorundasın seçme hadisler no bilmem kaç diye hadis sunmaya hakkın yok Bu hadisi vereceksen ilk el orjinal kaynağından vermek zorundasın N.belagadan ,kafiden yada hangi arapça kökenli kitaptan alıntıysa öyle vermelisin vermek zorundasın
senin hiç mi Allah korkun yok harbiden?
Allah korkusundan bahsedecek son kişiler bektaşilerdir Allah korkusu olsaydı bunca ilmi kaynağı çarpıtmazdınız
Seni rahatsız eden konuları bildir ki neden ,hangi işten rahatsız olduğunu anlayalım
güncel olduğu için yazıyorum sadece ramazan ayı orucunu ve 5 vakit namazı inkar etmen dahi başlı başına rahatsızlık ve küfür nedenidir hem müslümanımö deyip hemde fitne fesat yaratamazsın yaratırsan layık olduğun tavrada katlanacaksın
demişiz, Hacı Bektaşın güvercin donuna girip girmemesi meselesini ele almışsın yine
sayın can sana Kehf süresinden örnekelr vermişiz Allahın neelre kadir olup olamayacağına dair,
"ol" deyince her bir işin olmuş olacağını bildirmişiz,
sen hala inatla sanki Allah bunu istemiş olsa olamayacakmış bir iş gibi şaşkınlıklara vurmaktasın
Bana desene Allah istese bile o tür işler olmaz?
Kehf süresini oku diyorsak,Allah'ın ne tür yöntemlerle iş gördüğü hakkında fikir edinebilmen için söylüyoruz,hala inatlaşma üzerine inatlaşmaktasın,sanki önerdiğimiz iş Kuran süresi ev ayetleri değil de şeytanın buyrukları?
Bak halen inat edip çarpıtıyorsun batıl iş için alakasız bir ayeeti örnek veriyorsun ayeetin bektaşla ne ilgisi var nerden biliyorsun o ayet hükmü bektaşta zuhur etti inat küfre yakındır unutma
ve geldiğimiz neticeye bakıyorum ki, hatandan,yanlış bildiğinden,ufak ufak dönmektesin,artık naamzın at üstünde giderken de, yürürken de kılınabilineceğine iman etmeye yanaşmışsın amma,hala tutunmaya çalışıyorsun birşeylere,
vede pişkinlik arsızlık boyutları ee nede olsa bektaşi sin kimse şaşırmaz burada
Demekki namaz dediğimiz iş at üstünde,yürürken kılınıyorsa, sema dönerek de kılınırmış,bunu nefsine kabul ettir gerisi kolay,
ne alaka ne bağlantı ne ilgi o zaman demekki at üzerinde namaz varsa horom teperekte olur gibi birşey anlatabildimmi?
Sayın cna biizm naamzla ilgili sorunumuz yok,yazdığımı iki okursan ne dediğimi çözmeemne imkan yok,İmam SADIK(as) son nefesinde namazı hafife alanlara şefaat etmeyeceğini söyledi haberim yoktu deme
biz bakara 239 a kafirleşenlerin namaz işinden anladığını hafife alırız,
yoksa hamd olsun ki namazdan amaç elbette ki Ona ram olmaktır,ve biz ezeli ve ebedi ram olanlardanız sorunumuz yok,
yürüken de kılarız namazımızı, at üstünde giderken de kılarız,hatta Hacı Bektaş gibi bugday yığınının üstünde de kılarız ki tek bir buğday tanesi kıpırdamaz,
salla bakalım ama bu site bektaşi mikrobu konusunda en büyük antibiyotik üreten sitedir haberin olsun
Haddimizi bilmeliyiz ne dersin can?
bektaşi bize hadden huduttan bahsediyor
-
- Mesajlar: 149
- Kayıt: 21 Ağu 2009, 14:40
Re: Buyrukların İçyüzü !
hala at üstünde,yürürken namaz varsa diyor,hala apaçık ayete kafirleşmeye devam ediyorne alaka ne bağlantı ne ilgi o zaman demekki at üzerinde namaz varsa horom teperekte olur gibi birşey anlatabildimmi?
Allahın olur dediğine nedne inatla olmaz diyorsun ki?
Allah olur diyor?
Sen bu işi Allahtan iyi mi biliyorsun?
Bana o ayetin hükmünü çürüt ki sana inanim?
Gereksiz bir ayetti ama öylesine eklemiş de veya?
Nefsine ağır gelse bile Allah böyle buyurmuştur,olasıdır,vize vermiştir veselam,sen dilediğin kadar kafirleş ayete, inkar et ,senin arzularına uygun ayet mi eriştirelim?
Bana basit cevap versene Allah at üstünde giderken,yürürken namaz kılmaya vize vermiş mi vermemiş mi?
Allah yürürken,veya at üstünde giderken kılınan naamzı kabul ediyor mu etmiyor mu?
Bak basit cevaplar istiyorum ki bakara 239 apaçık
Hala inatlaşmaktasın,hala kafileşmektesin ayete
Bana bu durumu izah etsene önce
Ya Alalh kabul ediyordu, ya etmiyordu bana bunu bildirsene
Allah kabul ediyor ama efendi kabul etmiyor tablosundan başka birşey göremiyorum, neyi çarpıtmaya çalışıyorsun ki?
Ayeti yanlış bildiriyorsam,sayısız çeviri yanlışsa, ki her bir çeviri aynı işi bildiriyor,doğruyu sne bana bildirsene,laf salatasındna bahsederken laf salatasındna başka yaptığın iş yok ben evet mi hayır mı türünden basit cevap bekliyorum?
ve ne olduğunu Allah bize sayısız ayet ile bildiriyor,dolayısıyla laf salatasına durcana,bizi ikna edecek savunmaalra dur,haakret veya benzer işlere tutunman gördüğümüz işten bişey değiştirmez ki,ancak suçluluğuna dair tastik sunar
bakara 99 Andolsun ki sana apaçık ayetler indirdik. Onlara, ancak kötü işlerde bulunanlar kafir olur.
Sayın can sne kendini iyi biri olarka görüyorsun ama Allahın ölçeğiyle baktığımzıda senden fena insan yok?al i imran 4 Evvelce, insanlara hidayet olarak, gerçekle batılı ayırt eden kitabı da indirdi. Allah'ın ayetlerine inanmayanlardır çetin azap ve Allah öyle üstün bir kudret sahibidir ki aman vermez.
Allahın olur dediği işe sen inatla ya olmaz diyorsun,ya alaya alıyorsun
-
- Mesajlar: 31
- Kayıt: 18 Tem 2009, 17:01
Re: Buyrukların İçyüzü !
iste asil Siilik bu buyruklarda,
buyruklar safevi sahlar tarifndan (özeliknen sah tamasp) degistirilmis, Siilestirilmis.
Siilik Seyh Safinin Sünni Tarikatindan olusdu. Sonra'dan Siilesti bu Tarikat (Seyh Cüneyt zamaninda) ve Buyruklar ona göre degistirildi, siilestirildi.
Bugünkü Irandaki Siilik gercek Siilik degil, Irandaki Siilik Nadir Sah Tarafindan degistirilmis yavas yavas, cünkü Iran Halkin %80 Sünniydi. Bir sekilde onlara yaklastirdilar Siiligi. Caldrian Savasindan sonra bir daha toparlanamadilar Safeviler...Osmanlilarnan ve Sünni Iran Halkinan anlasmak icin ve özeliknen Caferiligi bir Meshep olarak kabul ettirmek icin Siiligi Sünnilestirdiler. Safevilerin heteredox Siiligi bir Ortodoks yüzü aldi...
buyruklar safevi sahlar tarifndan (özeliknen sah tamasp) degistirilmis, Siilestirilmis.
Siilik Seyh Safinin Sünni Tarikatindan olusdu. Sonra'dan Siilesti bu Tarikat (Seyh Cüneyt zamaninda) ve Buyruklar ona göre degistirildi, siilestirildi.
Bugünkü Irandaki Siilik gercek Siilik degil, Irandaki Siilik Nadir Sah Tarafindan degistirilmis yavas yavas, cünkü Iran Halkin %80 Sünniydi. Bir sekilde onlara yaklastirdilar Siiligi. Caldrian Savasindan sonra bir daha toparlanamadilar Safeviler...Osmanlilarnan ve Sünni Iran Halkinan anlasmak icin ve özeliknen Caferiligi bir Meshep olarak kabul ettirmek icin Siiligi Sünnilestirdiler. Safevilerin heteredox Siiligi bir Ortodoks yüzü aldi...
-
- Mesajlar: 3381
- Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
- Konum: Meşhedi313
Re: Buyrukların İçyüzü !
Şeyh Safi'nin buyruğuna bile baksak sizin yolunuzun ne kadar bozuk olduğunu görmemiz mümkündür. Kabul ettiğiniz o buyrk denilen kitabı bile kaç kere tahrif ettiniz. Orjinaline baktınız mı hiç orada namazdan oruçtan bahsediyor hem de şu vakitli kılınanından!!!
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .