teravih namazı-1

Dinin ana direği namazdır...
Cevapla
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

teravih namazı-1

Mesaj gönderen 3nokta »

TERAVİH NAMAZI (1)

İslam’daki ibadetlerin bir farz boyutu vardır ve bir de sünnet boyutu. Bu farz ve sünnet ibadetlerin sünnete göre kılınma şekilleri vardır. Zira Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Benim namaz kıldığım şekilde sizde namaz kılınız. Bu sünnet ibadetlerden bir tanesi de, Ramazan ayı akşamlarında kılınan Caferilere göre nafile ve Ehl-i Sünnete göre de teravih namazıdır.

Teravih namazı ikinci halife Ömer b. Hattab’ın nassa karşı yapmış olduğu içtihatlar neticesinde ortaya çıkan bir namazdır.
Zira teravih namazını Peygamber getirmedi. Bu namaz ne Peygamberin zamanında ve ne de birinci halife Ebu Bekir’in döneminde vardı. Allah’u Teala istiska [1] namazı dışında hiçbir sünnet namazda cemaata davet etmemiştir.

Allah’u Teala sadece günlük farz namazlarda cemaatla kılınmasının sünnet olduğunu Peygamber aracılığı ile emir buyurmuştur. Yine bunların yanı sıra, Tavaf, fıtır bayramı, kurban bayramı, ayat namazı ve meyyit namazlarının da cemaatla kılına bileceğinin meşruluğunu bildirmiştir.

Peygamber bilakis şahsen, Ramazan ayındaki sünnet namazları cemaat olmaksızın tek olarak kılıyor ve insanların kılması içinde onları da teşvik ediyordu.

İnsanlarda Peygamberin yaptığı gibi bu namazları kılıyorlardı. Hicretin on üçüncü yılına kadarda Ebu Bekir hayatta iken bu namazlar bu şekilde kılınıyordu.


Ömer b. Hattab başa geldiğinde o yılın Ramazan orucunda bir değişiklik yapmadan amel etti. Ama hicretin on dördüncü yılının Ramazan ayında bir grup sahabe ile birlikte camiye geldi, insanların kimisini rükuda, kimisini kıyamda, kimisini secde de ve kimisini de oturmuş halde müstehap namaz kıldıklarını gördü. Bir grup cemaatta tesbih getirmekle, Kuran okumakla Tekbir getirmekle veya namazın selamını vermek ile meşguldüler. Ömer bu manzaradan hoşlanmadı ve onu daha iyi bir hale getirmeyi kararlaştırdı. Sonrasında da Ramazan ayının ilk akşamlarında onlara teravih namazını teşr’i etti ve herkesin cemaat halinde ona katılmalarını emretti. Daha sonra bu emri bütün İslam beldelerine yaydı.

Medine’de teravih namazında imam-ı cemaat olmaları için iki kişiyi görevlendirdi. Bunlardan biri erkekler ve diğeri de kadınlar içindi. Bu konuda naklolunan rivayetler tevatür haddine ulaşmıştır.
Buhari ve Müslim kendi sahihlerinde naklederlerdi ki; Peygamber şöyle buyurdu; Ramazan ayının sünnet namazlarını kılanın günahları bağışlanır. Peygamber hayatta olduğu müddetçe durum böyleydi. Yani insanlar Peygamberin yaptığı gibi Ramazan ayının sünnet namazlarını kılıyorlardı. Ebu Bekir’in döneminde ve Ömer’in hilafetinin evvellerinde de böyleydi. [2]



--------------------------------------------------------------------------------


[1] İstiska lugatta, sulamayı istemektir. Şer’an istiska; kulların ihtiyacı olduğu zamanlarda Allah’u Teala’dan yağmur yağdırmasını hususi bir şekilde istemektir.

[2] Sahih-i Buhari, c.1, s.233, Kitab-ul Salatu-t Teravih, Sahih-i Müslim, c.1, s.283, Kitab-u Salatul ve kesruha, babu Terğibu fi kıyami Remazan ve huve-t teravih
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

teravih namazı-2

Mesaj gönderen 3nokta »

TERAVİH NAMAZI (2)


Buhari Teravih adlı kitabında sahih bir hadiste Abdurrahman b. Abdu Kari’den şöyle rivayet eder; Ramazan ayı akşamlarından birisinde Ömer ile birlikte camiye gittik, insanları, grup-grup dağınık bir halde gördük. Ömer şöyle dedi; Bana göre eğer bunlar bir imama bağlansaydılar daha iyi olurdu. Daha sonra Ubeyy b. Ka’b’ın onlara cemaat imamı olmasına dair emir verdi. Ertesi akşam onunla birlikte camiye gittiğimizde milletin müstehap namazları cemaatle kıldıklarını gördük. Ömer şöyle dedi; Bu ne güzel bir bid’attır. [1]

Allame Kastalani, Ömer’in ‘bu ne güzel bir bid’attır’ sözüne gelince şöyle diyor; Onu bid’at olarak nitelemesinin sebebi, çünkü Resul-ü Ekrem Ramazan ayının müstehab namazlarının cemaatle kılınmasının emir buyurmamıştı. Ebu Bekir’in zamanında da böyle bir şey yoktu. Akşamın evvelinde de değildi ve bu kadar rekat sayısı da yoktu. Bu sözün bir benzerini de Tuhfet-ul Bari’de söylemiştir.

Ebu Velid Muhammed b. Şehne Revzat-ul Menazir adlı tarih kitabında hicri 23 yılının olaylarını anlatırken Ömer’in vefatından bahsediyor ve şöyle diyor;

Ömer çocuğu olan kenizlerin satılmasını nehyeden ilk kişiydi. Cenaze namazında dört tekbir söylenmesini emreden ilk kişiydi. Ve teravih namazının cemaatle kılınmasını insanlara emreden ilk kişiydi!..
Celaleddin Suyuti’de Tarih-ul Hülefa adlı kitabında Ebu Hilal Askeri’den, Ömer’in ilk olarak yaptığı işleri anlatırken şöyle diyor; Ömer Emir-el Müminin olarak adlandırılan ilk kişidir! O teravih namazının cemaatle kılınmasını ilk olarak emredendir, O mutayı ilk olarak haram eden kişidir ve O cenaze namazında dört tekbir söylenmesini emreden ilk kişidir!..


Muhammed b. Sad ‘Tabakat’ adlı kitabının üçüncü cildinde Ömer’den söz ederken şöyle diyor; O Ramazan ayında akşamları kılınan müstehap namazlarının cemaatle kılınmasını emreden ve bu emri İslam beldelerine gönderen ilk insandır. Bu mesele hicretin on dördüncü yılının Ramazan ayında idi. Medine’de kadınlara ve erkeklere cemaat imamı olmaları için iki kişiyi tayin etti.

İbni Abdul Birr, ‘El-İstiab’ adlı kitabında Ömer’in hayatını yazarken şöyle diyor; ‘Ramazan ayını müstehap ile cemaatleştirip nurlandıran O’dur..!’

Bu safsata dolu düşüncelerin sahipleri güya Allah ve Resulünün hikmetinden gafil oldukları şeyi, Ömer’in kendi teravih namazı ile tedarik ettiğini mi zannetmektedirler. Oysa ilahi hükümlerin hikmetinde, Allah ve Resulün değil de onları ilahi hükümleri kendi kafalarınca değiştirip ve bunların yorumunu yapanlar gaflete daha da layıktırlar. Allah ve Resulü onun cemaatle kılınmasının hikmetine vakıf olmadıkları için mi tek olarak kılınmasını emrettiler. Acaba Ömer, Allah ve Resulünden daha mı iyi vakıftı? Bu sözü söylemek doğru olur mu? Eğer doğru değilse, Peki Ömer neden Allah ve Resulü tarafından tek olarak kılınması emrolunan ve cemaatle kılınmasına emir verilmeyen, Ramazan ayı müstehab namazlarını cemaate dönüştürdü? Acaba Ömer bu yaptığı işle Allah ve Resulünden öne düşmüyor mu?



--------------------------------------------------------------------------------


[1] Sahih-i Buhari,c.1, s.342
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
3nokta
Mesajlar: 3381
Kayıt: 26 Ara 2006, 22:16
Konum: Meşhedi313

teravih namazı-3

Mesaj gönderen 3nokta »

TERAVİH NAMAZI (3)

Allah kullarının Ramazan ayının gecelerinin sessiz derinliklerinde Rableri ile halvet etmeleri, O’nun huzurunda ağlayarak dua ve niyazlarda bulunmaları, O’nun rahmetine göz dikmeleri için müstehab namazları cemaat kaydından çıkarmış ve bu vesileyle kullarının istedikleri gibi tenha bir halde Rablerine yaklaşmalarını sağlamıştır.

Bunun yanı sıra, müstehab namazların cemaat kaydından çıkarılıp ayrı-ayrı olarak kılınması, Müslümanların evlerinin namazın bereket ve şerafetinden boş kalmamasına neden olur. Bu vesileyle evde bulunan çocuklarda baba-anne ve büyüklerinde görmüş oldukları namazın neşad ve lezzetinin tesiri altında girip ve böylelikle dini öğretileri öğrenirler.

Abdullah b. Mesud Peygamber Efendimizden şöyle sual etti; Müstehab namazı evde kılmam mı yoksa camide kılmam mı daha iyidir?

Peygamber Efendimiz şöyle buyurdular;

Benim evimin camiye ne kadar yakın olduğunu görmüyor musun? Buna rağmen ben farz namazların dışındaki namazları evde kılmayı severim.
Bu rivayeti Ahmed b. Hanbel, İbni Mace ve İbni Hazime kendi müsned ve sahihlerinde nakletmişlerdir.

Rüknu-d din Abdul Azim b. Abdul Kaviyy Münziri ‘Tarğib ve Tarhib’ adlı kitabının müstehab namazlara tarğib adlı babında Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğunu nakleder; Ey millet namazlarınızı evlerinizde kılınız. Zira farz namazların dışında en iyi namaz kişinin evinde kıldığı namazlardır. Bu dalda naklolunan rivayetlerin sayıları oldukça fazladır.


Ama ne yazık ki; ikinci halife bu ilahi değerleri ve hükümleri görmezlikten gelmiş ve kendi mantığına göre farklı-farklı kararlar almıştır.

Ama şunu iyi bilmek gerekir ki; İslam Şeriatı bu konuya tamamen teveccüh etmişti. İslam dini namazları ikiye ayırmıştır. Vacib namazların cemaatle kılınmasını müstehap etmiş ve müstehap namazları da ayrı sebeplerden dolayı tek kılınmasını emretmiştir. Bu emirleri de böylelikle Allah Resulü İslam ümmetine sünneti aracılığı ile duyurmuştur. Kuran’ı Kerim de Allah’u Teala şöyle buyuruyor;

Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman inanmış bir erkek ve kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim Allah ve Resulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur. [1]
Acaba ikinci halife Ramazan ayında akşam kılınan müstehab namazlar meselesinde takınmış olduğu bu tavır ile yukarıdaki ayete göre hangi konuma girmiş olur. Yorumu ve neticeyi okuyuculara bırakıyor ve bu satırların okuyuculara ışık tutmasını diliyoruz.
--------------------------------------------------------------------------------


[1] Ahzab, 36

ALINTI TEBYAN.NET
nokta koymuyoruz artık cümle sonlarına
noktayı koyacak olan sensin anlasana
. . .
Çeri
Mesajlar: 815
Kayıt: 28 May 2009, 10:06

Re: teravih namazı-1

Mesaj gönderen Çeri »

Türkiye`de kadınların camide kıldıkları tek namaz Teravih namazıdır.Tabi bu arada Teravih vesilesiyle camide cemaatle Yatsı Namazıda kılmış oluyorlar.Ayrıca Kadir Gecesi ve Ramazanın son günlerinde bazen cemaatle Tesbih Namazıda kılyorlar.Teravih Namazıda olmasa kadınların ayağı camiye hiç basmamış olacak.
Ramazan diyince benim ve pek çok kişinin aklına gelen şeylerden biri Teravih Namazlarıdır.Ömründe Teraviden teraviye namaz kılanlar bile vardır.Teravi aynı zamanda anaların oğulları için kız baktıkları kız beğendikleri bir ortamdır.
Yukardaki yorumumda ben sadece ülkemizin bir gerçeğini ifade ediyorum.Yoksa tabiki Caferilikte Yağmur Duası Namazı dışında hiç nafile namaz cemaatle kılınmaz.
Ehli Sünnet kitaplarında Teravinin kimin zamanında cemaatle kılınmaya başladığı yazıyor.Hocaları,imamları(cami imamı) genelde bilir.Ama o kişiyide büyük bir kişi olarak bildikleri için mesele yoktur.Aslında Farz namaz dururken nafile kılınmayacağını Sünni hocalar iyi bilir ama Teravi vesilesiyle Milletin alnı secdeye değiyor Müslümanlıklarını hatırlıyorlar diye faydalı buluyorlar.Yani birazda işin sosyal boyutunu düşünüyorlar.Ben askerdeyken Teravi namazı için kışla komutanının bilgisi dahilinde nöbetçi subaya isim yazdırayak teravi namazına gidilebiliyordu.Ama kimsenin aklına farz namaz dururken teravimi kılınır diye bir şey gelmiyordu.
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: teravih namazı-1

Mesaj gönderen alone_man »

toplu kılınan teravih namazı uydurma bir namazdır
hatta bunu 2.halife uydurmuş ve ama
-ne güzel uydurmuşum demiştir.(bidatı hasanenin türkçesini yazdım)))))

Hz.Ali bu namazı kılmak isteyenleri camide kırbaçla kovalıyormuş yerleşmesin diye elinden geleni yapmış ama emevi abbasi ve osmanlı yüzünden yerleşti



halkımız uydurmalara çok düşkün olduğundan dolayı ramazanda bunun peşine çok düşerler hayatında namazla ilgisi olmayanlar bile teravihe koşturuyorlar uydurma ya ondan
ama 12 imamın peşine düşün deyincede
neler uydururlar
neler
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Re: teravih namazı-1

Mesaj gönderen Hasan Akça »

bu konuda sünnileri uyarmalıyız
bu bidatı önlemek için çalışmalıyız
bektaşileri uyarmaya tabiiki gerek yok :D :D
onlar namaz sorununu kökten çözmüşler :D
Cevapla

“Namaz” sayfasına dön