Asura Matem Törenleri bu yil yine kanli gecti !

[ali muhsin]

Her Yil oldugu gibi Bu yilda Dünyada Asura Matemi, Fitneci Tefrikciler ve Ehli Beyt (as) Düsmanlari tarafindan kana bulandi ..Gözlerini kan ve hirs bürüyen Zamanin Yezitleri yine Amerikan israil vede Batiyida arkalarina alarak özelikle Siileri hedef secen Terrör Saldirilari gerceklestirdiler ...iste konu hakkinda birkac Haber ..

Pakistan

Pakistan’ın Karaçi kentinde, imam Hüseyin – s – e yas merasimi düzenleyen müslümanlara yönelik terör saldırısında şehit düşenlerin sayısının 40’a yükseldiği bildirildi.

Aşura günü dolaysıyla yas merasimi düzenleyen Pakistanlı Şii müslümanlara yönelik terör saldırısında şehit düşenlerin sayısı 40’a yükselirken 81 kişinin de yaralı olduğu kaydedildi.

Bu arada Pakistan Cumhurbaşkanı Zerdari ve başbakan Gilani, Karaçi kentinde düzenlenen kanlı terör saldırısını kınayan birer bildiri yayınladı.
Bildirilerde olayın faillerinin bir an önce bulunup yargıya teslim edilecekleri vurgulandı.
Olaydan sonra Karaçi kentinde, öfkeli müslümanların protesto gösterileri düzenledikleri ve kentte ciddi bir kaosun yaşandığı belirtilirken, Pakistan yetkililerinin Karaçi halkını soğukkanlı olmaya davet ettiği bildirildi.

farsnews
-------
Kesmir

Keşmir'de Şii Müslümanların bulunduğu bir camide patlayan bir bomba 11 kişinin hayatını kaybetmesine 50 kişinin ise yaralanmasına neden oldu.
Pakistan’a bağlı Keşmir Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Raja Kefil Ahmed, Keşmir’in Muzafferabda bölgesinde Şiilerin yoğun olarak bulunduğu bir mescid'te patlayan bombanın çok sayıda can kaybına neden olduğunu duyurdu.
Patlama’nın gerçekleştiği camide Şii Müslümanlar Hz. Muhammed’in torunu Hz.Hüseyin’in şahadet yıl dönümü olan Aşura merasimlerini düzenlemek için biraraya gelmişti.

zehranet
-------
Iran

İstihbarat Bakanlığı'nın bildirdiğine göre, Tahran'da kaos ve karışıklık çıkarmak için eylem hazırlığı içerisinde olan bir grub Münafık yakalandı.
İran İslam Cumhuriyeti İstihbarat Bakanlığı’na yakın bir kaynak tarafından yapılan açıklamada, Halkın Mücahitleri(Münafıkları) adlı terörist örgütüne mensup bir grubun, başkent Tahran''da önceki gün çıkartılan karışıklıkları organize ederken yakalandığı belirtti.

mehrnews
--------
Irak

Irak’ta namaz kılan Şii Müslümanlar, bulundukları mahallin yakınlarında meydana gelen patlama nedeniyle hayatlarını kaybettiler.
Bağdat’ın Batı’sında Aşura merasimlerine katılmak için Kerbala’ya doğru yol almakta olan Şii Müslümanlara düzenlenen saldırıda 3 kişi hayatını kaybederken, 28 kişi yaralandı.(Saat 13:30’da)

14 Nisan 2007'de İmam Hüseyin’in Türbesi’nin yaklaşık olarak 200 metre yakınında bir araba dolusu bomba patlatılmış 47 kişi hayatını kaybetmiş,150 kişi yaralanmıştı.

Irak’ın Sesi Haber Ajansı’nın verdiği habere göre ise aynı gün, Irak’ta polis memurlarına bilinmeyen kişilerce silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 4 polis memuru hayatını kaybetti.

Olayın faili, polislere ateş açtıktan sonra bir arabaya binerek olay yerinden hızla uzaklaştı.
Aynı gün Bagdat’ın başka bir bölgesinde patlatılan bir bomba 8 kişinin ölümüne neden olurken,30 kişi yaralandı.

Bağdat’ın 10 km kadar uzağına düşen Hille kentinde gerçekleştirilen bombalı saldırıda ise 15 kişi hayatını kaybederken 70’in üzerinde kişi yaralandı.(Saat 13.30’da)
Aynı gün Bağdat’ın Sadr Kenti’nde bir ölü evinde taziye meclisine yapılan saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken 22 kişi yaralandı.(Saat 13.00’de)

Bağdat’ta dün gerçekleştirilen saldırıda 20’den fazla kişi hayatını kaybederken 200’e yakın kişi yaralandı.
2003 yılında Irak’ın Amerika tarafından işgal edilmesinden bu yana Irak’ta şiddet olayları hiç dinmiyor.

zehranet
----

Yemendeki Siilere karsi yapilan katliamlarida unutmamak gerekir !

[Çeri]

En sakin Türkiye`de geçiyor.

[3nokta]

Allah bu ülkemizdeki bu güvenliği sağlayanlardan razı olsun.

[Seyyit Ahmet Hüseyni]

~ EHLİSÜNNET EHLİBEYTİ TERKETTİ~

Ehlisünnet vel cemaat fırkası, Ehlibeyte sığınan, onların izinden giden, Kuran ve sünnete sıkı sıkıya sarılan Şia karşısında oluşturulmuş karşıt bir gruptur.

Ehli sünnet vel cemaatin Ehlibeyti terkettiği herkesçe bilinen bir gerçektir. Onlar Ehlibeyti bırakıp dört mezhep imamlarına yönelmişlerdir. Görüyoruz ki onlar fıkıh, ibadet ve inanç konularında Ehlibeyt'in (a.s) rivayet ettiği Peygamber sünnetine başvurmamışlardır. Oysaki ev halkı, evin içinde olanları diğerlerinden daha iyi bilir. Onlar Peygamberin ev halkı ve torunuydular. İlim ve amelde kimse onların eline su dökemezdi. Üç asır boyunca daima ümmetle aynı anda hareket ettiler. Halk dini ve ruhani imameti on iki imamda gördü ve hiçbir Ehlibeyt imamı, diğeriyle çelişmedi. 4 Mezhep imamları birbirleriyle daima çelişti hatta birbirlerini tekfir edenler bile oldu çok enteresan değil mi

Bugün bazı Sünniler " Biz Ali'ye ve Ehlibeytine Şiilerden daha yakınız" diyorlar. O zaman neden âlimleri veya mezhep imamları Ehlibeyt fıkhını bir kenara bırakıp kendi yapmacık mezheplerini takip etmiş ve ettirmişler

Halbuki Allah-u Teâlâ şöyle buyurur:

" İnsanlardan İbrâhim'e en yakın olanlar, onu takip edenlerdir."

Demek ki onu takip etmeyenler ona daha yakın olamaz. Bu, çok açıktır.

[Seyyit Ahmet Hüseyni]

EHLİSÜNNET'TE EHLİBEYT SEVGİSİ

Ehlibeyt (as) sevgisinin herkese farz olduğunu kimse inkâr edemez. Bu sevgi, Kuran'ı Kerim'de, Resûlullah'ın (saa) risaletine ve risaletinden kaynaklanan nimetlere karşılık olarak belirtilmiştir. Nitekim Allah şöyle buyurmaktadır:

"De ki: (Risaletime) karşılık sizden bir ücret istemiyorum; istediğim ancak Ehlibeytime sevgidir."
(ŞURA,23.)

Bu ayet, Peygamberin tertemiz Ehlibeyt'inin sevgisini Müslümanlara farz kılmıştır. Ehlibeytin Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, ve Hz. Hüseyin olduğu konusunda otuzdan fazla Ehlisünnet kaynağı ittifak etmiştir. Hatta imam Şafiî, bu konuda şöyle demiş:
"Ey Resûlullah'ın Ehlibeyti! Sizi sevmek, tıpkı Allah'ın Kurân'da indirdiği gibi üzerimize farzdır."

Eğer Kuran, İmam Şafiî'nin de itiraf ettiği gibi Ehlibeyt sevgisini bütün kıble ehline Peygamber'in risaleti karşılığında farz etmişse ve Allah'ın rızası ancak onları sevmekle mümkünse, o hâlde neden Ehlisünnet Ehlibeyte gereken değeri vermiyor ve onları daima sahabeden daha aşağı bir mertebede görüyor?

Ehlisünnet'in tamamı Ebubekir, Ömer ve Osman'ı Hz. Ali'den daha üstün görür. Oysaki Peygamber'den sonra Ehlibeytin başı, piri ve efendisi İmam Ali (as) idi. Kuran'ı Kerim Ehlibeytin sevgisini karşılık olarak istiyorsa, o zaman neden Ehlisünnet ilk üç halifeyi imam Ali ve diğer Ehlibeyt'ten daha çok seviyor ve daha üstün görüyor Yoksa Kuran'a rağmen ilk üç halife Ehlibeyt'ten daha mı sevimli

Peygamberimizin (saa) sünnetinde de Ehlibeytin diğerlerinden üstünlüğünü, insanlara öncülüklerini ve imametlerini vurgulayan faziletleriyle ilgili çokça hadis vardır.
Bunlara örnek olarak Meveddet, Mübahale, Tathir, Velayet, Verasetü'l-Kitap ve Peygamber Ehlibeytine Salavat ayetlerini gösterebiliriz.

Peygamberimizin (saa) sünnetinden örnek verecek olursak, Sakaleyn, Sefine, Menzilet, Kâmil Namaz, Nücüm, ilim şehri ve On iki imam hadisleri bunlardan bazılarıdır.
Biz, İbn-i Abbas gibi bazı sahabelerin de dediği gibi Kuran'ın üçte birinin Ehlibeyti övmek için nazil oldu.Bu nakillerin onların diğer insanlardan üstün olduklarını yeterli ölçüde ispatladığına inanıyoruz.

Bugün bazı Sünniler "Biz Ali'ye ve Ehlibeyt'ine Şiilerden daha yakınız!" diyorlar. Varsayalım ki doğru diyorlar. O zaman neden âlimleri veya mezhep imamları Ehlibeyt fıkhını bir kenara bırakıp kendi yapmacık mezheplerini takip etmiş ve ettirmişler?
Hâlbuki Allah-u Teâlâ şöyle buyurur:

İnsanlardan İbrâhim'e en yakın olanlar, onu takip edenlerdir." Demek ki onu takip etmeyenler ona daha yakın olamaz. Bu, çok açıktır.

NE BU, İMAM HÜSEYİN KERBELA HAZIMSIZLIĞI?

Peygamber efendimizin tertemiz evlatlarının ve diğer yakınlarının şehit edildiği Aşura gününü anma merasimleri karşısında Ehlisünnet Vel cemaat nasıl bir tutum sergiliyor gelin birlikte inceleyelim:

Ehlisünnet ve'l Cemaat, Kerbela faciasından günümüze dek aşura gününü bir bayram günü olarak kutlamıştır. O gün mallarının zekâtını verir, kutlamalar yapar, bu günü rahmet ve bereket dolu bir gün olarak nitelerler. Bütün bunlar yetmezmiş gibi, bir de "Hüseyin'e neden ağlıyorsunuz?" diyerek daima Şiileri kınıyorlar.
Bazı İslâm ülkelerinde bu günlerde matem tutulmasına izin verilmiyor. Çoğu zaman silahlı bir şekilde müdahale ediliyor. Bu müdahalelerde Hz. Hüseyin'i anan Şiileri yaralıyor ve öldürüyorlar. Bunu yaparken "Bidatlerle mücadele ediyoruz diyorlar. Onlar aslında bidatlerle savaşmıyor, aksine Emevi ve Abbasi halifelerinin temsilciliğini yapıyor ve onların adına Aşura olayını örtbas etmeye çalışıyorlar. Bu temsilcilerden bazıları daha da ileri giderek İmam Hüseyin'in (as) mübarek kabrini yakıp yıkmış, insanların o mübarek mekânı ziyaret etmelerine engel olmuşlardır.
Bugün dahi İmam Hüseyin'in (as) anılmasını engellemeye çalışıyorlar. Peki neden Çünkü insanların gerçekleri anlamalarından, yani önderleri olan halifelerin yapmış oldukları çirkinliklerden korkuyorlar çünkü hakikatler ortaya çıkacak olsa, Ehlibeytin kim olduğunu ve ne anlama geldiğini bilmeyen insanlar, hâk ile batılı, mümin ile kâfiri birbirinden ayıracak ve aralarında fark gözetecekler.
Peygamber (saa) sünnetinin asıl takipçileri Şiilerdir. Neden Çünkü İmam Hüseyin'e üzülüp ağlama konusunda bile Peygamberin (saa) sünnetine amel etmişlerdir. Nitekim elimizde bulunan birçok rivayete göre, Peygamberimiz, (saa) aşura olayından elli yıl önce, Cebrail vasıtasıyla İmam Hüseyin'in (as) şehit olacağını öğrenmiş ve bundan dolayı ağlamıştır.
Bazıları o günü kutlayan Ümeyye oğulları ve yez-İT bin Muaviye'nin sünnetini takip ederek Aşura'yı bayrama çevirmiştir. Çünkü Yez-İT ve Ümeyye oğulları, o gün İmam Hüseyin'e (as) galip geldiklerini, saltanatlarını ve varlıklarını tehdit eden Hüseynî kıyama son verdiklerini ve böylece baş kaldırıların önünü aldıklarını sanmışlardı.
Bazı âlimler Yez-İT gibilerine yakın görünmek için Aşura gününü övgüyle anan hadisler uydurdular. "Aşura öyle bir gündür ki, Allah Adem'in tövbesini o gün kabul etti, Nuh'un gemisi o gün Cudi dağında karaya oturdu, ateş o gün Hz. İbrahim'e soğudu, Yusuf o gün zindandan kurtuldu, Yakub'un gözleri o gün açıldı, Musa o gün Firavun'a galip geldi ve İsa'ya o gün gökyüzünden sofra indi!" dediler.
Ehlisünnet âlimleri, Aşura hakkındaki bu uydurma rivayeti, sanki Aşura böyle bir günmüş gibi günümüze dek tekrar edegelmişlerdir.