Dersim Katliamı

dedem44
Mesajlar: 5
Kayıt: 29 Nis 2010, 17:37

Re: Dersim Katliamı

Mesaj gönderen dedem44 »

ben kimseyi kurtarmaya calismiyorum Ali Bey
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Dersim Katliamı

Mesaj gönderen alone_man »

HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, bu haftaki ( 5 kasım 2010) açıklamasında şöyle dedi:



Osman Pamukoğlu açıklamasında, Kılıçdaroğlu'nu eleştirdi. Pamukoğlu, Kılıçdaroğlu hakkında şöyle konuştu: "CHP'nin başına geçtiğinden beri yaptığın andavallıklara bugün bir yenisini daha ekledin. Hak ve Eşitlik Partisi'nin Sakarya Gençlik Kolları'na mensup bir grup gencin Cumhuriyeti, laikliği, milli mücadeleyi yerden yere vuran güya gazeteci, aslında hükümetin borazanı iki kişiye gösterdikleri tepkiden kendine bir şeyler çıkartmaya çalışmanı hiç yadırgamadık.

Bütün ülke şu geçen birkaç ayda gördü ki bir dediği bir dediğini tutmayan, kendi oyuna bile sahip çıkamayan, ne giyeceğini bile seçmekten aciz, PKK'ya genel af isteyen, Atatürk'ün yönettiği Dersim harekatına abuk sabuk laflar eden, Türkiye'de olup biteni AB'ye rapor etmeye söz veren, bir resepsiyon kararını 10 günde veremeyen, bir türban işi çıkartıp sonra da şaşıp kalan, güya muhalefet yapacağım diye 2 dakikada 21 kere "Sayın Başbakan" diyen partisinin değişen tüzüğünden bihaber kurultay yapıp sonra da Yargıtay kapılarında volta atan, dört parçalı partide kendini genel başkan sanan kemankeş Kemal, sen değil bir siyasi parti genel başkanlığı, sana teslim edilen 10 kazın 5'ini akşam kümese getirecek yeteneğe sahip değilsin, gümüş zurna senin neyine."


Pamukoğlu dersim harekatını yönetenin Atatürk olduğunu söylüyor
kendisi asker kökenli birisi ve şüphesiz temel belge ve bilgileride biliyor olmalı
halen inat edecekmisiniz yok hastaydı yok başkası yaptı yok haberi yoktu masallarına
Ali
Mesajlar: 636
Kayıt: 24 Ara 2006, 08:34

Re: Dersim Katliamı

Mesaj gönderen Ali »

alone_man yazdı:

Pamukoğlu dersim harekatını yönetenin Atatürk olduğunu söylüyor
kendisi asker kökenli birisi ve şüphesiz temel belge ve bilgileride biliyor olmalı
halen inat edecekmisiniz yok hastaydı yok başkası yaptı yok haberi yoktu masallarına
alone can bağımsız akıl sahipleri bu gerçekleri zaten biliyor
beyazşah
Mesajlar: 10
Kayıt: 12 Ara 2010, 23:09

Re: Dersim Katliamı

Mesaj gönderen beyazşah »

Dersim katliamı Türkiyenin utanç vesikasıdır...insanları asimile etme ve sindirme politikasından başka bir şey değildir..bunların sonucu olarak hala ülkemizde iç savaş ve çatışma devem etmekte... bu düğümün çözülmesi çok zor....... :?
=beyazşah=
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Re: Dersim Katliamı

Mesaj gönderen Musa Özateş »

Dersim katliamından Atatürkün haberi yoktu diyen yalancılara habertürkte yayınlanan bu belgeler ders olsun,
ama onlar resmi düzen ve resmi tarih köleliğine kendilerini o kadar çok kaptırmışlarki
ne yazsak boş gibi




ABDULLAH KILIÇ / ÖZEL HABER


1937-1938 yılarında Dersim’de yaşanan olaylarla ilgili tartışmalar sürüyor. Dersim olayları hakkında ortaya çıkan her yeni belge katliamın boyutunu da ortaya koyuyor. Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz aylarda Dersim’de yaşanan katliam için devlet adına özür dilemesi yeni bir sürecin başlangıcı oldu. Bu özrün ardından TBMM’de kurulan Dersim Araştırma Komisyonu’na ilk kez gün yüzüne çıkan belgeler gelmeye başladı.

İşte o belgeler...

74 yıl sonra ortaya çıkan ayrıntılardan biri de 1937’deki harekâta ‘görülen lüzum’ üzerine Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı da katılması. 4 Mayıs 1937 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı’nın 4. Genel Müfettişliği’ne gönderdiği yazı bunu doğruluyor. Yazıda, “Muhafız alayının usta erleri ve yalnız süvari bölüğü ve bir dağ bataryasının Ankara’dan trenle Elazığ’a hareket ettirileceği...” belirtiliyor.

Habertürk’ün ulaştığı bir belge ise Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın Atatürk’ün bilgisi dahilinde Dersim’e gönderildiğini gösteriyor. Muhafız Alayı’nın Dersim’de görev yapmasıyla ilgili Atatürk’ün hem İsmet İnönü hem de Celal Bayar ile yazışmaları mevcut. Atatürk, alayın Dersim’deki başarısından dolayı Celal Bayar’a mektup yazarak kutladığı ortaya çıktı. Yine Atatürk’ün Dersim harekatına katılan askerlerle ilgili Başbakan İnönü’ye de bir takım talimatlar verdiği anlaşılıyor. Mektuplardan Atatürk’ün alayın Dersim’deki durumunu da yakından takip ettiği anlaşılıyor. Atatürk’ün emriyle harekata katılan alay, yine onun emriyle oradan ayrılıyor.

1985 yılında yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Tarihçesi adlı kitapta da alayın Dersim’e katıldığı belirtiliyor. O zaman ki adıyla T.B.M.M Muhafız Alayı’nın Dersim Günlüğü’nde alayın görevleri ve başarıları günü gününe not edilmiş.

4 Mayıs 1937’de Ankara’dan hareket eti.

6 Mayıs’ta Elazığ’a vardı.

7 Mayıs’ta Tunceli ve Elazığ’daki birlikler 17’inci Tümen Komutanlığı emrine verildi.

10 Mayıs’ta Pertek Köprüsü’nün kuzeyine vardı.

13 Mayıs’ta Sarısaltık-Karaoğlan hattını tutarak asi Kürt Abbas ve Bahtiyar uşaklarının Koç aşireti ile bağlantısını kesti.

22 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın komutanı Albay İsmail Hakkı Tekçe, isyan ile ilgili görüş ve önerilerini ilgili makamlara iletti.

25 Mayıs’ta Havori ve kuzey bölgesinde tespit edilen eşkıya grupları silahla ateş etmeye başladı. Silahsız olanlar ise Vank istikametine kaçtı. Fakat topçu ateşi üzerine önce mağaralara sığındılar sonra da Külünk Dağı’nın arkasından kayboldular.

26 Mayıs’ta muhafız alayı, Bahtiyarlı aşiretinin Resikan, Gözerek, Vuruşlar, Çökerek, Çat köylerini bastı. Fakat birkaç gün önce boşaltıldığı için hepsini yaktı.

27 Mayıs’ta muhafız alayı ve ona eşlik eden birlikler eşkiyalarla çarpıştı; uçaklar asi köylerini bombaladı.

4 Haziran’da Alay, Sincik dağında Bahtiyar uşağına mensup şakilere yaptığı başarılı baskın neticesinde isyancıları perişan ve imha etti.

20 Temmuz Alay, Munzur suyunu tutarak asileri Munzur suyu ile Munzur dağı arasına sıkıştırdı. Bujik dağını işgal ederek asileri bastırdı. 1800’den fazla silah topladı.

30 Temmuz Tunceli’nin 1937’de itaatsizliğinde katılmış olan bütün aşiretlerin bölgelerinde inilmemiş dere, çıkılmamış dağ ve taranmamış yer kalmamıştı.

16 Ağustos’ta Karaoğlan, Aşağı Dirik ve Sarısaltık bölgelerinde Seyit Rıza ve avanesinin doğu ve kuzeye kaçmaması için tertibat alındı.

10 Eylül Saat 22:00’de Seyit Rıza, silahsız olarak iki arkadaşı ile birlikte Erzincan jandarmasına teslim oldu.

12 Eylül’de Seyit Rıza’nın akıbetinden dolayı İçişleri Bakanı Şükrü Kaya ve 3’üncü Ordu Müfettişi Kazım Orbay, 4’üncü Genel Müfettiş Alpdoğan’ı tebrik etti.

Yine aynı tarihte Cumhurbaşkanı Atatürk ile Başbakan İsmet İnönü, Seyit Rıza’nın yakalanmasıyla ilgili muhafız alayını kutladı.
Cevapla

“Alevi Katliamları” sayfasına dön