Babam ve Oğlum filmi

Sinema sektörüne her geçen gün birbirinden güzel yapımlar ekleniyor...
Cevapla
biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Babam ve Oğlum filmi

Mesaj gönderen biralevi »

BABAM VE OĞLUM FİLMİ ELEŞTİRİSİ

Gösterişsiz bir şekilde vizyona girdi ve giderek artan bir ivmeyle en çok izlenen filmlerden birisi oldu.Yönetmeninin çevirdiği önceki filmlerin böyle bir etkisi olmamıştı.Oyuncularının birkaçı hariç çoğunun ismini ilk defa duyuyorduk.Dahası gidenlerin hemen tamamı filmden etkilendiklerini de söylüyorlardı.Neydi insanımızı bu filme çeken etki ? Ve neden bu film toplumsal ruhumuzu böylesine etkiliyordu ?Toplumsal ruhumuzu hareket geçiren etkenleri tespit etmek her zaman ilgimi çekmişti .Bu nedenle de vizyondaki son günlerine yakın filmi izlemeye ve etkileşimi sağlayan faktör yada parametreleri tespite çalıştım.
İşte bulgularım;

1-Türü dram-Komedi olarak sunuldu,yani bu türe ilgi insan fıtratından kaynaklanıyordu,ağlamak ve gülmek ,yani film iki temel espriyi yakalamıştı .
2-Filmde annesini doğum sürecinde kaybeden küçük bir çocuk oynuyordu . Küçük çocuk ve öksüz olma duygusu mazlumiyeti her zaman ruhunda hisseden toplumumuzu etkiliyordu.
3-Filme gidenlerin ağladığı ön kabulü toplumsal bir histeriye dönüşmüştü.Gidenler ağlayacaklarını düşünüyordu ve toplumuzda hemen herkesin ağladığı,ağlayacağı bir anısı zaten bol miktarda vardı.
4-Ege insanının sıcak yaklaşımı ve konuşma grameri de filme ayrı bir çekicilik katıyordu.Oyuncular doğal,içten ve samimiydi.
5-Filmde mazlumiyet duygusunu uyandıran bir etkende hafif akıllı bir aileyi canlandıran oyunculardı.Biz bu duyguyu Kemal Sunal’la,Adile naşit ve Münir Özkulla zaten yakalamıştık.Burada bir kez daha bu duyguya atıfta bulunuluyordu.
6-Fikret Kuşkan özelliklemi seçildi bilmiyorum ama fiziki yapısı Deniz Gezmişi çok andırıyordu,kim bilir belki bilinçaltında bu duygunun canlandırılması düşünülmüştü.Genç yaşında hayalleriyle bir toplumu dönüştüreceğini düşünen Deniz bir dönemin muzlumiyet sembolü olmuştu.Yada çoğumuzun Eylül darbesinde meydana gelen bir acımızın ortak sesi olmuştu.
7-Geçmişte en çok izlenen klasik türk filmleri vardı.İçinde bol miktarda hüzün,dram,trajedi ,saflık,komiklik,güldürü unsurları yer alıyordu.Yani biz bu filmi zaten yıllar boyu izlemiştik ve bu nedenle hiç yabancılık çekmedik,filmle filme gitmeden yıllar önce zaten tanışmıştık.Red kitle tanışmayan var mıydı?
8-Filmin müziği de etkileyiciydi,özellikle temponun arttığı bölümlerde alışılmış slow müzik yerine tempoya dayalı müzik bence daha çok uyum sağlamıştı.Bu da etkiyi artırıyordu.
9-Filmde hep insancıl bir yan vardı ve film boyunca bu insancıl yan sürekli yaşadı. Sanatsal bir boyut yada görsel efekt hiç düşünülmemişti,çekimler ve mekanlar sıradandı. Seyirci filme hiçbir bölümde yabancılaşmadı.
10-Öykü ve senaryo çok sade,basit ve sıradandı ve kimse konuyu anlama yada yakalama noktasında yorulmadı.Bütün enerji duygusallığa aktı.Zaten duygusallık bir anlamda aklın geri plana atılması değil miydi? Film karmaşık ilişkiler ağıyla örülseydi ; anlama ve yorumlama noktasında daha çok aklı işletmeyi gerektirseydi bu akli çaba duygusallığı önlemez miydi?
11-Anne yada babasıyla arasında çeşitli nedenlerle ihtilaf yaşayan insanların özellikle etkilendiğini de düşünebiliyoruz.Filmde geçmişimizle ilgili anılar da vardı.Küçüğün hayalleri sizlere tanıdık gelmedi mi?
12-Filmde sunulduğu yada alışılmış biçimde başrol oyuncusu yoktu.Bu nedenle tüm karakterlerle izleyici daha rahat bütünleşebiliyordu.
13-Sanıyorum filmdeki hastalık unsuru kimseye yabancı gelmemiştir.Eski kuşaklar ciğerleri hasta aşıkları hiç unutmamışlardır.Onların öksürüklerini,bu çaresiz bir dert diyen doktorları az mı dinlemiştik.Sanıyorum bu film o eski aşıkları ve hastalıklarını da bizlere hatırlatıyordu.
14-Bir insan aynı anda hem ağlayıp hem gülebilirmi?Buna seyirciyi zorladığınızda etki artabilir mi?Yönetmen bu olguyu denemiş,etkinin arttığını sanırım o da görmüştür.
15-İnsan fıtratıyla ilgili bir gerçek var.Genç oğulun yaşlı babayı kaybetmesi olağan ve normaldir,yaşanan gerçeklik budur.Ancak babanın genç oğlunu kaybetmesi katlanılması çok daha güç bir durumdur.Hatta sırf bu nedenle dinimizde ölümün ardından yıpratıcı şekilde ağlama hakkı sadece çocuklarını kaybeden ana ve baba için hoş görülmüştür.Film oğlunu kaybeden babanın dramını aktarırken bu fıtrati duyguyu da uyandırıyordu.
16-Ağlamanın rahatlatıcı bir etkisi olduğunu hep düşünmüşümdür.Rahatlamış olmamız da bir etki unsuru kabul edilemez mi?
17-Filmde oğlun yani Fikret Kuşkan’ın ölüm sahnesi gösterilmemişti,oysa bu sahneyi bekliyorduk Bunu eleştiri konusu kimse yapmadı çünkü onun ölümünü kimse istemiyordu,böylece o sahnelerde filmin içine de girmiş olduk.Zaten aslında filmde oynayanlar bizlerdik.
18-Tüm çıkarımlarımdan yönetmenin tribünlere oynadığını,ticari bir iş yaptığının farkında olduğunu düşünüyorum.Filmin ideolojik mesaj boyutunun da bu nedenle özellikle arka plana atıldığını düşünmek zorundayım.Yada mesajın açıkça değilse de filmin içine sıkıştırılmış biçimde verildiğini düşünmek zorundayız.
19-Filmin final bölümü sayılacak bölümde yani babanın kollarını açarak kendinden geçtiği ve
oğlunun gidişini durduramayacağının anlatıldığı ,vijdan azabıyla kahrolduğu bölüm en çok analiz gerektiren bölümdü.Gerçekten oğlun gidişi durdurulamaz mıydı?Yani birilerinin dediği gibi tarihte her şey olması gerektiği için mi oluyordu?Olmak zorunda mıydı? Böyle olmadığını düşünüyorum.

Sonuç olarak; Film izleyenleri birçok sebepten dolayı etkiliyordu.ANCAK;
Taş yerinde ağırdır derler.Yani Kabedeki Hacerül Esvad taşını getirip saat kulesinin yanı başına koyabilseydik,aynı etkiyi sağlayabilir miydik?Bence bu filmi bir Amerikalıya yada bir Avrupalıya izletseydik asla Bu şekilde etkilenmezlerdi,hem konuya hem tiplemelere yabancı kalırlardı.Bu film bizi anlatıyordu,oyuncuları bizden biriydi,bize göreydi,içimizden çıkmıştı.Filmin etki alanının lokal olduğunu,Anadolu insanıyla sınırlı olduğunu düşünüyorum.Bu nedenle uluslar arası bir ödül beni çok şaşırtacak ve tüm parametreleri yeniden gözden geçirmem gerekecektir.
Kullanıcı avatarı
Hira
Mesajlar: 87
Kayıt: 21 Eki 2007, 01:28

Mesaj gönderen Hira »

Akacak kan damarda durmaz
Bence oğlunu durduramazdı.
Kullanıcı avatarı
AlevîGenç
Mesajlar: 80
Kayıt: 15 Oca 2007, 15:15
Konum: alevigenc@yolunakurban.com

Mesaj gönderen AlevîGenç »

Vâllâh ben bu flimi izlerken ağladım hemde hüngür hüngür.Allah kimseyi ağlatmasın.
Muhammedî
Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman
Musa Özateş
Mesajlar: 1205
Kayıt: 17 Mar 2007, 01:17

Mesaj gönderen Musa Özateş »

AlevîGenç yazdı:Vâllâh ben bu flimi izlerken ağladım hemde hüngür hüngür.Allah kimseyi ağlatmasın.
bak kimseye söyleme sana bir sır vereyim yada itiraf edeyim:
bende ağladım
Kullanıcı avatarı
AlevîGenç
Mesajlar: 80
Kayıt: 15 Oca 2007, 15:15
Konum: alevigenc@yolunakurban.com

Mesaj gönderen AlevîGenç »

Musa Özateş yazdı:
AlevîGenç yazdı:Vâllâh ben bu flimi izlerken ağladım hemde hüngür hüngür.Allah kimseyi ağlatmasın.
bak kimseye söyleme sana bir sır vereyim yada itiraf edeyim:
bende ağladım
Tamam dost sölemem vallah ben izlerken kimse ağladımı görmesin diye bi köşede izledim ama genede hıçkıra hıçkıra ağladım :D
Muhammedî
Çocuklarla oynarken paylaşamazdık Ali rolünü Ali güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar kahraman
Kullanıcı avatarı
MERDAN
Mesajlar: 956
Kayıt: 01 May 2007, 22:14

Mesaj gönderen MERDAN »

Ağlamak ne kadar güzel ve asil bir duygudur.
Ağlamasını bilmeyenler, İmam Hüseyine de (a) ağlamasını beceremezler.
Keşke insanlar ağladıklarını gizleme ihtiyacı duymasalar..
Allahım bana adaletinle değil, merhametinle davran. İMAM ALİ (A.S)
Kullanıcı avatarı
Hira
Mesajlar: 87
Kayıt: 21 Eki 2007, 01:28

Mesaj gönderen Hira »

Erkekler bu filmde epey zorlandı galiba :D
ben filmi izlerken ağlasam ii,bide o meşhur sahneyi anlatırken ağlıyordum.
Muhammed
Mesajlar: 545
Kayıt: 29 Oca 2007, 11:41
Konum: Galu Bela...

Mesaj gönderen Muhammed »

Açıkça bende gözyaşlarımı tutamadım. Nekadar sıktıysamda kendimi, yinede akıyor damlalar usulca...
Resim
Resim
Kullanıcı avatarı
Hira
Mesajlar: 87
Kayıt: 21 Eki 2007, 01:28

Mesaj gönderen Hira »

ya bende cd si var gidip izleyeyim bari...
Yani başka hangi filmde böyle ağladım hatırlamıyorum.Ben hiç çekinmem hüngür hüngür ağladım valla
Cevapla

“Vizyondaki Filmler ve Sinema” sayfasına dön