"Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 811, devamı,

Bunun üzerine derviş baba kapıya kara kazanı koyuyor,altını çalı çırpı ile tutuşturuyor,kurbanları içine dolduruyor,çalı çırpı on dakika içerisinde sönmeye başlayınca ,derviş baba aşka geliyor."yarab Ehlibeyt lokmalarını pişiriyorum ,bana yardım et "diyor.

Ayaklarını ateşe sokuyor,ateş gür yanmaya başlıyor ,bu kerameti gören dervişler gelip durumu Cemalettin Efendimize haber veriyorlar,o da kalkıp kara kazanın yanına varıyor ki derviş baba aşk deryasına dalmış duazı imam söylüyor.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 811,Devamı,

Cemalettin Efendimiz derviş babanın yanına yanaşarak "Ne yapıyorsun deli kardaş "diyor,o da "kurbanları kaynatıyorum "diyor .Cemalettin Efendimiz elini cebine sokuyor ,derviş babanın Kızılırmağa attığı keseyi çıkarıyor.Keseden sular akıyor.,"bize getirirken Kızılırmağa attığın keseyi biz aldık,kalk delikardeş kalk ,ayakların belki ateşte yanmıyor ,ama yüreğin Hakk ın Ehlibeyt in ateşi ile zaten yanmış "diyor ,birbirlerine niyaz ediyorlar.İşte Ali nin dedesinin ismi orda delikardaş kalıyor.........
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 811,

Bir akşam Ali can kardeşim bize geldi,dedi bu akşam sizin harmandaki buğday yığını makineye beraber vuralım.Bende sevindim,belki bana anlatması gerektiği birşeyler vardır, dedim.Gece şafak atmak üzere ben ve annem ve musahip kardeşim Ali makineyi vurmaya başladık.Ben makinenin kolunu çeviriyordum,annem makinanın altını çekiyordu,Ali can kardeşim kürekle makineyi dolduruyordu,makinanın çarkı oldukça zor döndüğü için çevirme kolu çok ağırdı.Ben bir hayli dalmıştım,yorulmuştum,makinanın kolu birden öyle hafifleşti ki sanki makinanın kolu kendiliğinden dönüyordu.Ali kardaş küreği bıraktı ,boynuma sarıldı ,gözlerimden öptü.Ben de birden şaşırdım ,bana güldü,"Ali Sefa onlar hep sana yardım ediyorlar,seni çok seviyorlar,"dedi."Bende kimler beni seviyorlar "dedim ,güldü."Makinanın kolunu bırak bak makina kendiliğinden çalışacak "dedi.Ben de gerçekten bıraktım,kol kendiliğinden dönüyordu.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 812,

Ben bunun neden olduğunu sorduğumda ,"Sana yardım etmek için Kerbela şehitleri buraya geldi,şu an makinanın kolunu çeviren Hz İmam Hüseyin in çocukları "dedi.O görüyordu ,ben göremiyordum,ama yanımızda olduklarından zerre şüphem yoktu.Biz konuşurken annem seslendi,"oğlum ne duruyorsunuz,makina boşuna çalışıyor ",dedi ve bana baktı,"oğlum makinayı kim çeviriyor,makinayı zor çeviriyordun,şimdi kendiliğinden dönüyor "deyince "biz çark bozuldu"diyerek ,annemin gönlünü aldık,ama ikimizde saatlerce ağladık.Ben yalvardım.,"Ali canım o Kerbela şehitleri sana görünüyor da ,bana niçin görünmüyorlar "dediğimde ,güldü "Unutma Ali Sefa sen daha sınavdasın ,imtihanlarını daha tamamlamadın "dedi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 819,

HZ FATIMA ANNE İLE BULUŞTUK DERTLEŞTİK

Bir gün 1989 yıllarında ,Haziran ayında bir köy kenarında çalışıyorduk.Çalıştığımız yer adeta bir çölü andırıyordu.Havada bunaltıcı bir sıcak vardı ki sorma gitsin,sanki Kerbela yı andırıyordu.Aşırı derecede hararetim vardı,güneşin sıcaklığı ortalığı kasıp kavuruyordu.,sıcaklıktan tam bunalmıştım,işyerinde inşaat barakamız vardı,hem de buzdolabında içeceklerimiz vardı,soğuk içeceklerden her çeşit içecek vardı.Vardım bir soğuk içecek aldım,tam içeceğim an Kerbela şehitlerimiz gözlerimin önüne geldi.Dudaklarıma kadar götürdüğüm limonatayı geri koydum,sanki Sakine anne boynunu bükmüş beni yutkunarak gözlüyordu.Hz Fatıma annenin yavrularının aşkına ,bu gün cayır cayır yansam da birşey içmeyeceğim dedim.İki derenin oymağındaydık,bir yaprak dahi kıpırdamıyordu,sıcaklık gölgede 53 dereceydi ve yanımızdan bir dere akıyordu,bari gideyim de şu derenin soğuk sularında elimi yüzümü bir güzel yıkayayımda biraz olsun serinleyeyim dedim.Elimi yüzümü soğuk su ile yıkamaya indim,suyun kenarına vardım tam suya uzanacağım an Kerbela da bir yudum su için kollarını şehit veren Celal Abbas gözlerimin önüne geldi.Elimi suya vurmadan o gün çalıştım,ama içimi Kerbela nın ateşi kasıp kavuruyordu,akşam eve geldim ,yattım.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 820 ,

Rüyamda aynı çalıştığımız Ağavan köyünde işyerinde bulunuyordum.Karşıdan Hz Fatıma Anne çıkıp geldi,yanında Hz Meryem Anne ,Güruhu Naciye Anne ,Sara Anne ,Şehriban Anne ,Ümmü Gülsüm Anne,Zeynep Anne beraberce yanıma geldiler.Hz Fatıma Anne döndü,yanımdaki annelere diyor ki "Kız anneler dün ben burda ,Ali Sefa evladımızın yanındaydım,suyun yanına kaç defa gitti de ,benim Kerbela da şehit düşen yavrularımın aşkına ,şehitler gibi yandı da ,benim hatırımı sayarak ağzına bir damla su vurmadı.Ha bu soğuk su akan dereye kadar geldi de ,Celal Abbas ın hayali aklına geldi ,gözlerinin önünde canlandı ,akşama kadar ağladı da elini bu suya sokmadı.Aradan bin dörtyüz yıl geçti de benim yavrularımı Ali sefam unutmadı.Kerbela yı anne olarak ben nasıl unuturum."diye dizlerine vurdukça gözlerinden kanlı yaşlar ,yağmur gibi dökülüyordu.Hepimiz ağlaştık.Döndü ,bana dedi ki "evladım sakın bu derede elini yüzünü yıkama ,bu dereye çöplükten sular karışıyor,buraya beşyüz metre yakın yerde sizin hemen yukarınızda ,soğuk suyu akan bir çeşme var,git orda hem elini yüzünü yıka ,hem de suyunu ordan iç "diye bana çeşmenin olduğu yeri gösterdi.ve tekrar bana dedi ki "bir şehitler annesi olarak senden bir ricam daha var ,ne olur benim Kerbela daki şehit verdiğim yavrularım için çektiğim acılarımı dile getiren ,benim için bir deyiş yaz da ,bu annelere okuyalım.Yarın biz seninle burda buluşacağız ,olur mu evladım "dedi.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 822,

Bu beyitleri yazdığım günün ertesi günü ,elinde Hasan ,Hüseyin in kanlı gömleği yanında yien o beş anne ,peşinde Kerbela şehitlerimiz Fatıma Anne miz çıkageldi."Oku evladım oku ,benim için yazdığın beyitlerimi bir de bunlara oku .Benim neler çektiklerimi bir de bunlar dinlesin "diyerek ,ağlamaktan konuşamıyordu.Ben de Fatıma anneye yazdığım beyitleri onlara da okudum.Fatıma anne öyle bir figanla ağlıyordu ki ,hepimiz bir olduk,bir türlü sesini kesemedik.Öylece figanla yanımdan zar zor aldı götürdüler,kahırdan dizlerinin bağları çözülmüş dizlerini tutmuyordu.Anneler kollarına girerek adeta ayakları sürünerek aldı götürdüler,haftalarca peşinden ağladım.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 822,

HZ HACI BEKTAŞI VELİNİN MUCİZESİ VE KERAMETLERİ

Yine bir gün Wertingen denen bir köyde çalışıyoruz.Almanlar biz Türkler herkes iş taksimatı oldu.Biz Adil Çay oğlu Amcazade ile iki metre kalınlığında büz döşüyoruz,büyük bir tepeyi ortadan böldüler.İki tarafa toprağı yığdılar ki dağlar gibi yaklaşık yirmi tonluk kamyonlardan ,onbeş adet kamyon toprak çekiyor.İşin en acele kısmını bize verdiler,kan ter içinde çalıştık.Kalfa azam ,gidip gelip elini ayağını ufalayarak ,aman Ali Sefa ,gözünü seveyim elini çabuk tut,yar göçmeden burayı bitirin diye çırpınıyor.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 823 devamı,

Biz de Adil Dayı ile mümkün olduğu kadar acele çalışıyoruz .Tam akşam paydosuna yakın Kalfa yanımıza geldi.Siz illa burayı bırakın ,bir kilometre yakında ,bir köprü istinad taş bulakkacı var ,orayı yapın dedi.Hiç acelesi olmayan yere bizi aldı götürdü.Biz de hayret ettik.Bize bu acele işi bıraktırmasına bir anlam veremedik.Akşamleyin köprüde çalıştık.Eve gelirken arabada ikimiz Hz Ehlibeyt ten ,Kerbela şehitlerimizden ,son olarak da Hünkar Hacı Bektaş Veliyullah dan anlatmıştım,ağlaştık.Eve geldim başımı yastığa koyar koymaz Hz Hünkar karşıma dikildi."Ali Sefa akşama kadar başınızda bekledim ,elimi o başınızdaki toprak yığını yara verdim ,senin daha görevlerin bitmediği için ,sizi ölümden korudum ,sonunda sizi kalfanıza ben aldırtarak öteki iş yerine gönderdim.Sizi gönderdikten sonra elimi o yardan çektim,toprak dağ gibi kaydı,aşağı büzlerin üzerine göçtü ,önümüzdeki cemde Ehlibeyt aşkına birer kurban kesin "dedi ve bana Ehlibeyt in en kutsal emanetini teslim etti.Sabah hemen uyandım.
beyazgül12
Mesajlar: 1390
Kayıt: 26 Haz 2014, 15:36

Re: "Felaketler Öncesi Ehlibeyt Yoluna Son Çağrı "Kitabı Hususunda...

Mesaj gönderen beyazgül12 »

sayfa 823,

ALMANYA YOLLARINDAKİ HACI BEKTAŞI VELİ

Sene 1976 Türkiye ye kışın izine gitmiştik.Birinci ayın ortalarıydı.İznimiz bitti,geri dönerken ,kayınpederim Rıza dayımında kağıtlarını yaptırdık.Benim arabamla yanımıza alarak ,Almanya ya döndük.Edirne de bir kar yağmaya başladı ki sanki dağlar birbirine vuruyordu,eleyip esiyordu.Daha sofya ya varmadan ,karanlık kavuştu,önümüze bir tır düştü,kar yolları kapladı.Biz sadece tırın izi sıra gidiyoruz.Dayım bana takılıyor,bak oğlum karda kışta çağırdığın evliyalar sana yardıma gelmed,şimdi dağın başında kalsan sana hangi evliya yardıma gelir,yardım eder diye bana şaka yaparak takılıyor,ben de hep Ehlibeyt in Hz Hünkar ın mucizelerini onlara anlatmaya çalışıyordum.Benim arabada ,hanım,3 çocuk ,dayım ve ben varız.Tam bir dağın tepesine geldiğimizde ,iki polis ellerinde kırmızı işaret lambası ile bizi durdurdular,fırtınadan göz gözü görmüyor,ama zar zor durduk,araba bir hayli kaydı.Fırtına eleyip esiyor,polisler yardıma geldi "hemşerim radara yakalandın ,cezalısın "dediler.ben "olamaz kardeşim ,şu karda kışta zaten zar zor gidiyoruz,bak tır da benim önüm sıra gidiyordu,onun süratı kadar da ben yavaş gidiyordum.Aşağı yukarı süratımız elli kilometre ya var ya yok."hayır sen yüzle gidiyordun "dediler.Baktım bizi bırakmayacaklar "ne istiyorsunuz ,kardeşim "dedim."ceza keseceğiz ""tamam kesin cezanızı "dedik.dediler "yalnız biz mark almıyoruz .Bize leva ,Bulgar parası lazım Benim de cebimde yalnızca yirmibeş mark bozdurmuştum ,on iki bucuk bulgar levası var idi.Onu bile taşımak yasaktı.Dedim"komşu Hünkar şahit ,cebimde sadece 12 buçuk Bulgar levası var .Alın sizin olsun ."tamam dediler.Bana bir on ikibuçuk levalık makbuz kestiler ,parayı aldılar.Ben parayı verdiğime üzülmedim,ama önümdeki tır kamyonu çekti gitti ona üzüldüm.Çünkü onun arka ışıkları sayesinde ,tırın izi sıra gidiyordum.yolda o tırdan ve bir de bizim arabadan başka araba yoktu.Tır çekip gidince yol kapandı,yolun güzergahı da belli değil.Velhasıl...............Dayım bana takılmaya başladı "gördünmü üstelik cezada yedin ,tır da gitti elin boşta kaldı ,hani her yerde çağırsam orda geliyorlar diyordun "deyince içim sızladı ....
Cevapla

“Aleviliği Çarpıtan Yazılar” sayfasına dön