Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

biralevi
Mesajlar: 1487
Kayıt: 24 Ara 2006, 14:02

Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen biralevi »

Zöhre Hanımın Hastalara Şifası !
Bu konu diğer konuların içine gömülmesin diye özel başlık açma gereği duydum,konuya ilişkin görüşlerimi sunmaya çalışacağım.
Bir insan Hastalara şifa verebilir mi diye sorulsa nasıl yani ? diye karşı soru sorulması gerekir.
Bir insan şifaya vesile olabilir,Mesela mesleği Doktor yada eczacı olanlar yada sağlık konusunda ilim tahsil edenler,yada alternatif tıp uzmanı dediklerimiz yada doğal ilaç pazarlayan aktarlar hastalara şifa konusunda yardımcı oluyorlar ,vesile oluyorlar.Bunu dünyada kimsede inkar edemiyor.
Yine bir insan şifaya bizzat kendiside vesile olabilir.Hz.İsanın ölüleri dirilttiğini,körlerin gözünü açıp ,felçlileri yürüttüğünü görmediysek bile inandığımız ,güvendiğimiz kaynak ve rivayetlerden bunu biliyoruz.
Hatta hayber fethi öncesi Hz.Ali gözünden rahatsızdı ve peygamberimizde gözünü iyileştirmişti,buna da hepimiz inanıyoruz.
İnanç önderi Zöhre ana olan arkadaşlarımız önderlerinin vahiy ! aldığına ona vahiy geldiğine inanıyorlar ve hatta bir adım daha ileri giderek önderlerinin aslında Hz.Alinin don değiştirmiş ! halini temsil ettiğine inanıyorlar.Bu anlamda mademki bu tür kerametler vahye bağlı olarak gerçekleşebiliyorsa kendi önderlerinin de bu anlamda keramet sahibi olmalarında tutarsız bir yan yoktur,
Yada başka bir anlatımla çölde serap anlamında vaha gördüğünü söyleyen kimse aslında hiçte yalancı değildir çünkü o gerçekten bunu görüyor,vahanın olmaması yada gerçek olmaması dışarıdan bakan kişi için geçerlidir,vahayı gören için gerçek başkadır.
Özetle bu bir iman ve inanç sorunudur bu inancın hak yada batıl olması başka bir konudur.Bilgisayar mühendisi bir Hindu için inek kutsaldır ,bize göre batıl olan bu inanç ona göre imandan bir bölümdür.
O halde Vahiyle beslenen keramet sahibi özel kişiler hastaları iyileştirebiliyorsa yine vahiyle ! beslendiğine inanılan Zöhre ananında bunu yapabileceğine inananların varlığı kimseyi şaşırtmamalıdır.
BAZI OLAYLAR….
Çevremden biliyorum,sözüne güvendiğim bir iki kişi Zöhre ananın hastaları iyileştirdiğine dair bana da bir iki örnek anlattılar.
Mesela 12 yıl çocuğu olmayan bir kadının ziyarette kendisine hediye edilen elmayı yedikten kısa bir süre sonra hamile kaldığını ve şu an üç çocuğu olduğunu güvendiğim şahsın aktarımından biliyorum.
Benzer birkaç olayı Çoban İsmail isimli bir şahsa yönelik anlatımlardan da bizzat duydum,Yani doğru söylediklerini biliyorum.
Yine bizim orta anadolu bölgesinde benzer pek çok olay yaşandığını biliyorum,hatta ismi SATILMIŞ olan pek çok alevi çocuğunun bu tür öyküleri vardır.
Yani aile inandığı bir yatıra tekkeye yada kişiye gider ve çocuğunu oraya satar adar ve çocuk olursa da adı satılmış konur.
Yine akrabalarımdan birisinin çocukları oluyor yaşamıyordu ve yine olan çocukları yaşasın diye adını bektaş koyup bir tekkeye götürdüler ve çocuk halen yaşıyor ve onlar bunun tekkenin kerameti olduğuna inanıyorlar.
Yine bir olayda da bir kuyunun başına bağlanan akıl hastalarının iyileştiği söyleniyor ve insanlarda buna inanıyorlardı.
Herkesin çevresinde bu tür öyküler vardır.
PEKİ GERÇEK NEDİR?
Allah katında vahiyle olan keramet ve mucizeler bizim inanç gerçeklerimizdir,gözlerimizle görmedik ama inanıyoruz çünkü haberin kaynağına güvenimiz mutlaktır.
Yine doktor eczacı gibilerin ilaçlarla tedavi ettiklerine de inanıyoruz zira bu bilimle kanıtlanmış nesnel gerçeklerdir.
Zöhre ana yada diğer kişiler yada olayların gerçekliğini ise aklımızla irdelemeliyiz.Şöyle bir örnek vereyim:
Eczaneden aldığımız ilaçlar bizi iyileştirir ve hatta kaç günde ne doz alırsak ne olur ,yan etkileri nelerdir,hangi hastalığa hangi ilaç verilir konusunda bile doğru bilgilere sahibiz.Arka planda ise bu ilaçların özel öyküleri vardır.
Bir keşif hemen ilaç olmuyor,bir keşfin ilaç olması için birçok merhaleden geçmesi gerekiyor.Bir ilaca ilaç demeden önce bu ilaç bir çok teste tabi tutuluyor,bir çok denek üzerinde kullanılıyor ve etkileri gözlemleniyor.
İlk önce hayvanlar üzerinde sonra insanlar üzerinde önce ufak dozlarla sonra miktarlar yükseltilerek deneniyor ve etkileri çok hassas olarak gözlemleniyor.
Ne zaman bu deneyler %100 e yakın oranda başarıya ulaşırsa yani sonuçtan emin olunursa o zaman bu ilaç piyasaya ilaç olarak sürülüyor.Halen şu anda çeşitli sıkıntılı hastalıklar için piyasaya sürülmeyen ama denekler üzerinde kullanılan ilaç türleri olduğunu biliyoruz,hatta zaman zaman bu medyaya yansıyor şu oranda başarılı olundu filan diye,
Örneği genişletirsek ağrı kesici olarak piyasaya sürülen bir ilacı başı ağrıyan birisi içerse ağrısı kesilir ve bu %100 emin olduğumuz bilgidir,aksi olsaydı zaten o ilaç piyasaya sürülmezdi.
Ve kim bu ilacı içerse baş ağrısından bir süre dahi olsa kurtulacağından emin oluruz,bu konuda dünyadaki herkeste hemfikirdir,yani kimse bu gerçeğe karşı çıkamaz tartışamaz.
Ama Zöhre Ananın iyileştirme özelliğini yada benzer diğer kişi ve yerlerin iyileştirme özelliklerini tartışıyoruz,çok az kişi dışında da çoğu kişi buna inanmıyor.NEDEN ?
Çünkü bu iyileştirme özelliği bilimsel anlamda test edilmiş ve gözlemlenmiş değildir.Pozitif örnekler insanın doğası gereği ilgi çekiyor,merak uyandırıyor ve bunun haberi de hemen yayılıyor.Yani konu ortaya atıldığında herkesin pozitif verdiği yada duyduğu bir örneği hemen ortaya koyuyoruz.

PEKİ NEGATİF ÖRNEKLERİN ORANINI BİLİYORMUYUZ?
Bu kişilere şifa niyetiyle gidip şifa bulamayan kaç kişi olduğunu neden bilmiyoruz? Neden oranlar elimizde yok.
Eğer denildiği gibi Zöhre ana yada öbür kişiler bu noktada keramet ! sahibi olsalardı başarılarının %100 olması gerekirdi. Ama öyle değil nedenini sorarsanız onların cevabı bellidir, O KİŞİ YETERİNCE İNANMAYIP TESLİM OLMADIĞI İÇİN DERDİNE DERMAN BULUNMAMIŞTIR.
Oysa gerçek açıktır:
Bütün hastalıklarda hatta en kötü hastalıklarda bile bilinmeyen nedenlerden dolayı iyileşme oranları vardır,kanser öldürücü bir hastalıktır ama bazı türlerde insan uzunca bir süre yaşar ve bazen de bu hastalık bilinmeyen bir nedenle iyileşebilir.
Yani kimse müdahale etmese bile %10 luk bir hasta grubu kendiliğinden iyileşmektedir.
Boğaz köprüsünden atlayan kişi matematik mantık fizik kimya her ne ölçü alınırsa alınsın çarpma etkisiyle ölür,ama bazen bazılarının ölmediğini de duyarız.
Ama şimdi ölmeyenlerin küçük oranına bakarak boğaz köprüsünden atlayanlar ölmüyor demek mümkün müdür?
Onlarca yıl bu işi yaptığı anlaşılan Zöhre hanım olayı da böyledir.Her ay 100 hasta gelse diyelim ki hamile kalmak isteyen kişiler gelse ve bunlar okunmuş ! elmayı yeseler ve bunların sadece %1 i hamile kalsa Zöhre hanım her yıl çocuğu olmayan 12 kişiye çocuk vermiş! olur.Bunu on yıla yayarsanız piyasada zöhre hanımın vesile olduğu 120 çocuk yaşıyor demektir ve bunların ailelerinin ve çevrelerinin bu konudaki dedikodularınıda eklerseniz ,çarpan etkisiyle artık Zöhre ananın kerameti ! kanıtlanmış! ta olur.
Peki şimdi soruyorum aynı şey bize gelinse de olmaz mı? Yani bizde iyi kötü dua edip hastaları göndersek ,mesela bizde bir mevsim meyvesi hediye etsek,acaba % 1 oranını tutturamaz mıyız?
Yani şifa arayanların hiçbir tedavi yada dış etki olmasa dahi %1 i kendiliğinden iyileşmez mi sanıyorsunuz?
Zöhre anayı inanç önderi kabul eden arkadaşlarımıza bu örnekleri ve anlatıyı düşünmelerini öneriyorum.
Kızabilirler ama kızmak yerine bilimsel olarak onları test yapmaya davet ediyorum
Dergahlarında güvendikleri birkaç kişiyi görevlendirsinler ve gelen hastaları ! dertlerine göre kategorilere ayırsınlar ve her bir kategoride gelen hastanın yüzde kaçının iyileşip yüzde kaçının iyileşmediğini tespit etsinler.
Hatta kendilerine ve inanç önderlerine güveniyorlarsa bunu birlikte yapalım ki laf söz olmasın,bizde bu tespitte bulunalım ve sonucu açıklayalım, varmısınız? HAYIR ASLA ,
Oysa mademki bu konuda eminsiniz gözü kapalı bu işe evet demeniz gerekirdi,ama böyle bir deneyin sonucu şimdiden bellidir,oran % 1 dir,2 dir.İyileşmeyen çaresiz hasta sayısıda %99 dur ama toplum bunun haberini alamayacak çünkü oraya gidilip şifa bulunmadığı alay konusu olmamak için dillendirilmeyecektir.
Yanlış anlaşılmasın tıbbın çaresiz kaldığı vakalarda insanların dağdan taştan o şahıstan bu şahıstan medet umması,bunlara başvurmasına karşı değilim, çünkü bu arayış hastanın moralini ve ümidini canlı tutar ve bazı hastalıklarda moral motivasyon ve iyileşeceğine olan inancın neler yapabileceğini asla bilmeyiz,bu nedenle tıbbın pes ettiği hastalara oraya buraya gitmeyin demiyorum, her çareye başvurun ,ümidinizi asla kaybetmeyin,zöhre anaya da falan babaya da gidin,filan yatıra da gidin,zaten bizzat bizler bile kerbelaya,İmam Rızaya gidin yalvarın dediğimiz pek çok kişi vardır,Doğaldır ki herkes inandığı kıbleyi ekseni mekanı tercih edecektir.
Karşı çıktığımız şudur;tamam propagandanızı yapın,hastaların umudunu canlı tutun yaşama sevinçlerine katkıda bulunun ama
bu sahneleri kutsamayın,
aktörleri kutsamayın,
vakaları kutsamayın,
Gerçekçi olun ve inanç önderinizin adını duyan insanların yüzünde komik, tatlı bir tebessüm olsun,
İnanç önderinizi uçurmayın,
Hatta ayağını yere basması için gayret gösterin,
can...Ali_34
Mesajlar: 10
Kayıt: 17 Kas 2011, 00:48

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen can...Ali_34 »

Hacı betaşı veli, pir sultan, Abdal musa ve daha bir çok pir, evliya yaşadıkları dönemde nasıl bir görüntüleri vardı sizce, fiziki görüntüleri herkes gibi adem görüntüsündeydi. onlarda zahirdeki hayatlarında iftiralara saldırılara uğradılar. kerametleri kimileri tarafından inkar edildi ama inkar gelenler kadar belki daha fazlası bu pirlere ikrar vermişlerdir...
bu devirde evliya gelemezmi, Allah haaşa kullarınamı soracak zahire evliya göndereceği zaman?
yurdumuzun her köşsinde evliya türbeleri var. acaba bu pirler zahire ne amaçla gelir. EVLİYA kimdir?
önce bu soruların cevaplarını öğrenelim
arkadaşlar, BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ..
Kullanıcı avatarı
Big Boss
Mesajlar: 260
Kayıt: 25 May 2009, 20:43

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen Big Boss »

can...Ali_34 yazdı:Hacı betaşı veli, pir sultan, Abdal musa ve daha bir çok pir, evliya yaşadıkları dönemde nasıl bir görüntüleri vardı sizce, fiziki görüntüleri herkes gibi adem görüntüsündeydi. onlarda zahirdeki hayatlarında iftiralara saldırılara uğradılar. kerametleri kimileri tarafından inkar edildi ama inkar gelenler kadar belki daha fazlası bu pirlere ikrar vermişlerdir...
bu devirde evliya gelemezmi, Allah haaşa kullarınamı soracak zahire evliya göndereceği zaman?
yurdumuzun her köşsinde evliya türbeleri var. acaba bu pirler zahire ne amaçla gelir. EVLİYA kimdir?
önce bu soruların cevaplarını öğrenelim
arkadaşlar, BİLGİ SAHİBİ OLMADAN FİKİR SAHİBİ OLUNMAZ..
bektaş çok az kişinin tanıdığı biriydi osmanlı padişahı 2.bayezid onu tanıymak için tarikat kurup balım sultanı oraya atadı ve insanlar oraya yönelsin diye sarayda firdevsiye velayetnameyi yazdırdı
bu eserde hacı bektaş keramet sahibi veli ilan edildi ve halk arasında bu söylentiler yayıldı işte daha önce kimsenin veli demediği horasanlı bektaş dediği bektaş böylece veli oldu
ayrıca buradaki konuyla yazdıklarının ilgisi yok
HÜSEYIN150
Mesajlar: 61
Kayıt: 16 Kas 2011, 23:38

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen HÜSEYIN150 »

biralevi yazdı:Zöhre Hanımın Hastalara Şifası !
Bu konu diğer konuların içine gömülmesin diye özel başlık açma gereği duydum,konuya ilişkin görüşlerimi sunmaya çalışacağım.
Bir insan Hastalara şifa verebilir mi diye sorulsa nasıl yani ? diye karşı soru sorulması gerekir.
Bir insan şifaya vesile olabilir,Mesela mesleği Doktor yada eczacı olanlar yada sağlık konusunda ilim tahsil edenler,yada alternatif tıp uzmanı dediklerimiz yada doğal ilaç pazarlayan aktarlar hastalara şifa konusunda yardımcı oluyorlar ,vesile oluyorlar.Bunu dünyada kimsede inkar edemiyor.
Yine bir insan şifaya bizzat kendiside vesile olabilir.Hz.İsanın ölüleri dirilttiğini,körlerin gözünü açıp ,felçlileri yürüttüğünü görmediysek bile inandığımız ,güvendiğimiz kaynak ve rivayetlerden bunu biliyoruz.
Hatta hayber fethi öncesi Hz.Ali gözünden rahatsızdı ve peygamberimizde gözünü iyileştirmişti,buna da hepimiz inanıyoruz.
İnanç önderi Zöhre ana olan arkadaşlarımız önderlerinin vahiy ! aldığına ona vahiy geldiğine inanıyorlar ve hatta bir adım daha ileri giderek önderlerinin aslında Hz.Alinin don değiştirmiş ! halini temsil ettiğine inanıyorlar.Bu anlamda mademki bu tür kerametler vahye bağlı olarak gerçekleşebiliyorsa kendi önderlerinin de bu anlamda keramet sahibi olmalarında tutarsız bir yan yoktur,
Yada başka bir anlatımla çölde serap anlamında vaha gördüğünü söyleyen kimse aslında hiçte yalancı değildir çünkü o gerçekten bunu görüyor,vahanın olmaması yada gerçek olmaması dışarıdan bakan kişi için geçerlidir,vahayı gören için gerçek başkadır.
Özetle bu bir iman ve inanç sorunudur bu inancın hak yada batıl olması başka bir konudur.Bilgisayar mühendisi bir Hindu için inek kutsaldır ,bize göre batıl olan bu inanç ona göre imandan bir bölümdür.
O halde Vahiyle beslenen keramet sahibi özel kişiler hastaları iyileştirebiliyorsa yine vahiyle ! beslendiğine inanılan Zöhre ananında bunu yapabileceğine inananların varlığı kimseyi şaşırtmamalıdır.
BAZI OLAYLAR….
Çevremden biliyorum,sözüne güvendiğim bir iki kişi Zöhre ananın hastaları iyileştirdiğine dair bana da bir iki örnek anlattılar.
Mesela 12 yıl çocuğu olmayan bir kadının ziyarette kendisine hediye edilen elmayı yedikten kısa bir süre sonra hamile kaldığını ve şu an üç çocuğu olduğunu güvendiğim şahsın aktarımından biliyorum.
Benzer birkaç olayı Çoban İsmail isimli bir şahsa yönelik anlatımlardan da bizzat duydum,Yani doğru söylediklerini biliyorum.
Yine bizim orta anadolu bölgesinde benzer pek çok olay yaşandığını biliyorum,hatta ismi SATILMIŞ olan pek çok alevi çocuğunun bu tür öyküleri vardır.
Yani aile inandığı bir yatıra tekkeye yada kişiye gider ve çocuğunu oraya satar adar ve çocuk olursa da adı satılmış konur.
Yine akrabalarımdan birisinin çocukları oluyor yaşamıyordu ve yine olan çocukları yaşasın diye adını bektaş koyup bir tekkeye götürdüler ve çocuk halen yaşıyor ve onlar bunun tekkenin kerameti olduğuna inanıyorlar.
Yine bir olayda da bir kuyunun başına bağlanan akıl hastalarının iyileştiği söyleniyor ve insanlarda buna inanıyorlardı.
Herkesin çevresinde bu tür öyküler vardır.
PEKİ GERÇEK NEDİR?
Allah katında vahiyle olan keramet ve mucizeler bizim inanç gerçeklerimizdir,gözlerimizle görmedik ama inanıyoruz çünkü haberin kaynağına güvenimiz mutlaktır.
Yine doktor eczacı gibilerin ilaçlarla tedavi ettiklerine de inanıyoruz zira bu bilimle kanıtlanmış nesnel gerçeklerdir.
Zöhre ana yada diğer kişiler yada olayların gerçekliğini ise aklımızla irdelemeliyiz.Şöyle bir örnek vereyim:
Eczaneden aldığımız ilaçlar bizi iyileştirir ve hatta kaç günde ne doz alırsak ne olur ,yan etkileri nelerdir,hangi hastalığa hangi ilaç verilir konusunda bile doğru bilgilere sahibiz.Arka planda ise bu ilaçların özel öyküleri vardır.
Bir keşif hemen ilaç olmuyor,bir keşfin ilaç olması için birçok merhaleden geçmesi gerekiyor.Bir ilaca ilaç demeden önce bu ilaç bir çok teste tabi tutuluyor,bir çok denek üzerinde kullanılıyor ve etkileri gözlemleniyor.
İlk önce hayvanlar üzerinde sonra insanlar üzerinde önce ufak dozlarla sonra miktarlar yükseltilerek deneniyor ve etkileri çok hassas olarak gözlemleniyor.
Ne zaman bu deneyler %100 e yakın oranda başarıya ulaşırsa yani sonuçtan emin olunursa o zaman bu ilaç piyasaya ilaç olarak sürülüyor.Halen şu anda çeşitli sıkıntılı hastalıklar için piyasaya sürülmeyen ama denekler üzerinde kullanılan ilaç türleri olduğunu biliyoruz,hatta zaman zaman bu medyaya yansıyor şu oranda başarılı olundu filan diye,
Örneği genişletirsek ağrı kesici olarak piyasaya sürülen bir ilacı başı ağrıyan birisi içerse ağrısı kesilir ve bu %100 emin olduğumuz bilgidir,aksi olsaydı zaten o ilaç piyasaya sürülmezdi.
Ve kim bu ilacı içerse baş ağrısından bir süre dahi olsa kurtulacağından emin oluruz,bu konuda dünyadaki herkeste hemfikirdir,yani kimse bu gerçeğe karşı çıkamaz tartışamaz.
Ama Zöhre Ananın iyileştirme özelliğini yada benzer diğer kişi ve yerlerin iyileştirme özelliklerini tartışıyoruz,çok az kişi dışında da çoğu kişi buna inanmıyor.NEDEN ?
Çünkü bu iyileştirme özelliği bilimsel anlamda test edilmiş ve gözlemlenmiş değildir.Pozitif örnekler insanın doğası gereği ilgi çekiyor,merak uyandırıyor ve bunun haberi de hemen yayılıyor.Yani konu ortaya atıldığında herkesin pozitif verdiği yada duyduğu bir örneği hemen ortaya koyuyoruz.

PEKİ NEGATİF ÖRNEKLERİN ORANINI BİLİYORMUYUZ?
Bu kişilere şifa niyetiyle gidip şifa bulamayan kaç kişi olduğunu neden bilmiyoruz? Neden oranlar elimizde yok.
Eğer denildiği gibi Zöhre ana yada öbür kişiler bu noktada keramet ! sahibi olsalardı başarılarının %100 olması gerekirdi. Ama öyle değil nedenini sorarsanız onların cevabı bellidir, O KİŞİ YETERİNCE İNANMAYIP TESLİM OLMADIĞI İÇİN DERDİNE DERMAN BULUNMAMIŞTIR.
Oysa gerçek açıktır:
Bütün hastalıklarda hatta en kötü hastalıklarda bile bilinmeyen nedenlerden dolayı iyileşme oranları vardır,kanser öldürücü bir hastalıktır ama bazı türlerde insan uzunca bir süre yaşar ve bazen de bu hastalık bilinmeyen bir nedenle iyileşebilir.
Yani kimse müdahale etmese bile %10 luk bir hasta grubu kendiliğinden iyileşmektedir.
Boğaz köprüsünden atlayan kişi matematik mantık fizik kimya her ne ölçü alınırsa alınsın çarpma etkisiyle ölür,ama bazen bazılarının ölmediğini de duyarız.
Ama şimdi ölmeyenlerin küçük oranına bakarak boğaz köprüsünden atlayanlar ölmüyor demek mümkün müdür?
Onlarca yıl bu işi yaptığı anlaşılan Zöhre hanım olayı da böyledir.Her ay 100 hasta gelse diyelim ki hamile kalmak isteyen kişiler gelse ve bunlar okunmuş ! elmayı yeseler ve bunların sadece %1 i hamile kalsa Zöhre hanım her yıl çocuğu olmayan 12 kişiye çocuk vermiş! olur.Bunu on yıla yayarsanız piyasada zöhre hanımın vesile olduğu 120 çocuk yaşıyor demektir ve bunların ailelerinin ve çevrelerinin bu konudaki dedikodularınıda eklerseniz ,çarpan etkisiyle artık Zöhre ananın kerameti ! kanıtlanmış! ta olur.
Peki şimdi soruyorum aynı şey bize gelinse de olmaz mı? Yani bizde iyi kötü dua edip hastaları göndersek ,mesela bizde bir mevsim meyvesi hediye etsek,acaba % 1 oranını tutturamaz mıyız?
Yani şifa arayanların hiçbir tedavi yada dış etki olmasa dahi %1 i kendiliğinden iyileşmez mi sanıyorsunuz?
Zöhre anayı inanç önderi kabul eden arkadaşlarımıza bu örnekleri ve anlatıyı düşünmelerini öneriyorum.
Kızabilirler ama kızmak yerine bilimsel olarak onları test yapmaya davet ediyorum
Dergahlarında güvendikleri birkaç kişiyi görevlendirsinler ve gelen hastaları ! dertlerine göre kategorilere ayırsınlar ve her bir kategoride gelen hastanın yüzde kaçının iyileşip yüzde kaçının iyileşmediğini tespit etsinler.
Hatta kendilerine ve inanç önderlerine güveniyorlarsa bunu birlikte yapalım ki laf söz olmasın,bizde bu tespitte bulunalım ve sonucu açıklayalım, varmısınız? HAYIR ASLA ,
Oysa mademki bu konuda eminsiniz gözü kapalı bu işe evet demeniz gerekirdi,ama böyle bir deneyin sonucu şimdiden bellidir,oran % 1 dir,2 dir.İyileşmeyen çaresiz hasta sayısıda %99 dur ama toplum bunun haberini alamayacak çünkü oraya gidilip şifa bulunmadığı alay konusu olmamak için dillendirilmeyecektir.
Yanlış anlaşılmasın tıbbın çaresiz kaldığı vakalarda insanların dağdan taştan o şahıstan bu şahıstan medet umması,bunlara başvurmasına karşı değilim, çünkü bu arayış hastanın moralini ve ümidini canlı tutar ve bazı hastalıklarda moral motivasyon ve iyileşeceğine olan inancın neler yapabileceğini asla bilmeyiz,bu nedenle tıbbın pes ettiği hastalara oraya buraya gitmeyin demiyorum, her çareye başvurun ,ümidinizi asla kaybetmeyin,zöhre anaya da falan babaya da gidin,filan yatıra da gidin,zaten bizzat bizler bile kerbelaya,İmam Rızaya gidin yalvarın dediğimiz pek çok kişi vardır,Doğaldır ki herkes inandığı kıbleyi ekseni mekanı tercih edecektir.
Karşı çıktığımız şudur;tamam propagandanızı yapın,hastaların umudunu canlı tutun yaşama sevinçlerine katkıda bulunun ama
bu sahneleri kutsamayın,
aktörleri kutsamayın,
vakaları kutsamayın,
Gerçekçi olun ve inanç önderinizin adını duyan insanların yüzünde komik, tatlı bir tebessüm olsun,
İnanç önderinizi uçurmayın,
Hatta ayağını yere basması için gayret gösterin,
Merhaba arkadaşım.

Yazını okudum ancak buda bir görüş diyorum.

Pir Zöhre Ana her gün yüzlerce keramet yaşıyor. Buda Hak Evliyası olduğu içindir.Pirleri yargılamak Allah ı yargılamaktır. Evliyalığın ne olduğunu anlamak yeterlidir Pir Zöhre Ana yı tanımak için. Hz Ali bildiğiniz gibi 1001 donda baş gösteren Allahın Arslanı Pirlerin Piri Şahı Merdan dır.

Kendilerini Şıh Şeh ilan eden her türlü pislikleri yapan insanlar ile Pirleri karıştırmayın. Allah her yüzyılda bir evliya gönderir bu dönemin evliyası yaşıyan tek Pir dir. Dönemlerinde Mustafa Kemal ATATÜRK , Karacaoğlan , Celal Abbas ,( Mevlana ) Hacı Bektaşı Veli , Mansur , Nesimi , Pir Sultan Abdal , Yunus Emre , Şah Sultan , Eyüp Sultan ,Karaca Ahmet , Yusufu Şah , Turna Dede ve adlarını yazmadığım pirler her dönem gelmiş Hak evliyası olarak bir çoban , derviş , devlet adamı sıfatında görünmüş ancak Dünyayı yönetmiştir. Kimileri kendini bildirmiş , Kimileri kendini bildirmemiştir. Her Pir görevini yeri getirmiş gayba girmiştir. Allahın Hak Evliyalarının bizlere ihtiyacı hiç bir zaman yoktur. Bizim ihtiyacımız vardır. Eğer bir lokma ekmek yiyorsak, Bir damla su içebiliyorsak, Pirlerin yüzü suyu hürmetine Allah rızası için saygı göstermemek nankörlüktür.
Kullanıcı avatarı
Big Boss
Mesajlar: 260
Kayıt: 25 May 2009, 20:43

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen Big Boss »

HÜSEYIN150 yazdı:
Kendilerini Şıh Şeh ilan eden her türlü pislikleri yapan insanlar ile Pirleri karıştırmayın. Allah her yüzyılda bir evliya gönderir bu dönemin evliyası yaşıyan tek Pir dir. Dönemlerinde Mustafa Kemal ATATÜRK , Karacaoğlan , Celal Abbas ,( Mevlana ) Hacı Bektaşı Veli , Mansur , Nesimi , Pir Sultan Abdal , Yunus Emre , Şah Sultan , Eyüp Sultan ,Karaca Ahmet , Yusufu Şah , Turna Dede ve adlarını yazmadığım pirler her dönem gelmiş Hak evliyası olarak bir çoban , derviş , devlet adamı sıfatında görünmüş ancak Dünyayı yönetmiştir. Kimileri kendini bildirmiş , Kimileri kendini bildirmemiştir. Her Pir görevini yeri getirmiş gayba girmiştir. Allahın Hak Evliyalarının bizlere ihtiyacı hiç bir zaman yoktur. Bizim ihtiyacımız vardır. Eğer bir lokma ekmek yiyorsak, Bir damla su içebiliyorsak, Pirlerin yüzü suyu hürmetine Allah rızası için saygı göstermemek nankörlüktür.
İyilerin iyiliklerini şairlerin şiirlerini yazarların eserlerini ve katkıda bulunanların katkılarını inkar etmeyelim ama sıradan insanlarıda kutsamayalım yazdıkların sıradan insanlardır sevdiklerimizde olsa hiçbiri kutsal önder değildir masum hiç değildir
birde Allahtan başka herşey ihtiyaç sahibidir buna peygamberlerde dahildir çünkü insan öyle yaratılmıştır inanç önderinizin yemek yemek için fırıncıya
hasta olunca doktora bir yere gitmek için şöföre bunun gibi birçok şeye ihtiyacı vardır
Allah aşkına
uçmayın uçurmayın
Hüseyni
Mesajlar: 518
Kayıt: 04 Eki 2011, 21:20

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen Hüseyni »

can ali
yavuz çaldıran seferinden sonra anadoluya dönüp 40 bin Alevi katletmiştir.
dogu sınırlarına iranın gırmanşah bölgesinden sünni_kürtleri getirip anadolu Alevileriyle Irak ve iran Alevileri arasına tampon bölge yapmıştır....
bununlada yetinmeyip Bektaş isminde bir kişiyi yüceltip veli ünvanıyla halka tanıtmıştır...Bektaş ın yaşamından yaklaşık 200 yy sonra onun hakkında efsaneler kerametler oldugu dedikodusunu yayıp bektaşi tarikatını kurup Alevileri asimile etme işine girişmişlerdir...
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen alone_man »

HÜSEYIN150 yazdı:. Allahın Hak Evliyalarının bizlere ihtiyacı hiç bir zaman yoktur. Bizim ihtiyacımız vardır. Eğer bir lokma ekmek yiyorsak,.
duydumki piriniz CHP ye üye olmuş
bu üyeliğe ihtiyacı olmadığına göre CHP nin ona ihtiyacı var demektir oda bu ihtiyaca cevap vermiş olmalıki üye olmuş koskoca pir katkısı olmayacağını bilse üye olmaz tabi
o halde
bu durumda
ilk genel seçimde
CHP tek başına iktidar diyebilirmiyiz?
can...Ali_34
Mesajlar: 10
Kayıt: 17 Kas 2011, 00:48

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen can...Ali_34 »

CHP nin değil, ANADOLUNUN yani memleketin pirimize ihtiyacı var..
amacı siyaset olsaydı ; 30 yıldır çoktan mecliste olurdu. memleketin şuanki durumu nasıl sizce? tarihi şöyle bir gözünüzde canlandırırsanız, Anadoluyu ve Alevileri yok olma durumunda hep bir PİR kurtarmıştır.
ülkemiz, Bizansın uzantısı kahpe Emperyalizmin pençesi altında.. yöneticiler gaflet ve delalet, hatta ihanet içindeler.. işte bu yüzden pirimiz siyasete girmek ihtiyacı hissetmiştir... ne gariptir ki ilk tepkileride Alevilerden alıyor.. başka inançlara mensup insanlar kendi değerlerini göklere çıkarırken biz herzaman olduğu gibi bindiğimiz dalı kesiyoruz.. Değerlerimizi aramızdan ayrıldıktan sonra yüceltiyoruz ne yazıkki.. sebebi ise ön yargı. bilgileri kaynağında ve yerinde öğrenmek yerine ön yargıyla yaklaşmak bizleri herzaman birlikten uzak tutuyor.. biz birlik olamadığımız içinde emperyalizmin bize dayattığı iktidarlar % 50 ile iktidar oluyorlar.. memleket parçalanma noktasına geliyor..
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen alone_man »

can...Ali_34 yazdı:... ne gariptir ki ilk tepkileride Alevilerden alıyor.. başka inançlara mensup insanlar kendi değerlerini göklere çıkarırken biz herzaman olduğu gibi bindiğimiz dalı kesiyoruz.. Değerlerimizi aramızdan ayrıldıktan sonra yüceltiyoruz ne yazıkki.. sebebi ise ön yargı. bilgileri kaynağında ve yerinde öğrenmek yerine ön yargıyla yaklaşmak bizleri herzaman birlikten uzak tutuyor.. biz birlik olamadığımız içinde emperyalizmin bize dayattığı iktidarlar % 50 ile iktidar oluyorlar.. memleket parçalanma noktasına geliyor..
yok yok ben tepki göstermiyorum benim için akp chp mhp farketmiyor hepsi nasıl olsa ehli beyte uzaklar hatta eşit derecede uzaklar
sadece beklentinizi öğrenmek istedim yani CHP uçacakmı? yani eğen pir bir şeye el verdiyse orasının yeşillenmesi gerekir
şimdi %25 lerde gezen CHP pirinizin katkısıyla nereye varacak hedef oyunuz tahmininizi soruyorum çünkü yarın bu cevabınızı hep birlikte okuyacağız
ali muhsin
Mesajlar: 3121
Kayıt: 24 Nis 2007, 18:41

Re: Zöhre Hanımın Hastalara Şifası!

Mesaj gönderen ali muhsin »

Almanyada bir "Meslek" dali vardir adi " Heilpraktiker" bunu googleden arastirdigimda türkce olarak cesitli manalari cikiyor "Bitki Hekimi veya Diblomasiz Pratik doktor" manasina geliyor,ve hatta bu kisilerde yarisindan cogu Reenkarnasyona inaniyorlar,Vücut,daki enerji sistemleri, Tabiat, Piskolojik, insan yapisi,kültürler farkliligi vs gibi konulara agrilik veriyorlar ve en önemlisi insan Piskolojisinden faydalaniyorlar. Doktorlar bir hastaya karsi yetersiz kaldiklarinda onlari "Diplomasiz paratik doktor"lara gönderiyorlar yani örnegin bir insan hasta olmadigi halde hastayim diyorsa oraya gönderiliyor veya oldukca sorunlari olursa, Doktorluk Hekimlik birseyi yoksa oraya gönderiliyor veyahutta baska nedenlerden dolayi Hastalari orda Piskolojikman motive ediyorlar ve Tehsislerini koyup ona göre davraniyorlar ...Dedigimiz gibi bu kisiler insan Piskolojisini cok iyi biliyorlar, onlari nasil ikna edeceklerini hangi kelimelerin onlara göre daha uygun oludugunu biliyorlar,ama ondan evel karsisindaki kisinin Piskolojik durumunu ögrenemk icin Dialog kurup ona göre ne söylenmesi gerekirse karsidaki kisiye Piskolojik ve karizmatik olarak yaklasip ikna yollarini ariyorlar..hatta bu kisilerin cogu bir köseye cekilip Meditasyonda yapiyorlar ... Almanyada yillar evel biri cikmis ve insanlara Sifa verdigini "Evliya oldugunu " idia etmisti, Tahkikat sonucunda foyasi meydana cikmis Sahtekarlik sucundan tutuklanmisti....Zöhre ana denilen sahista böyledir kullandigi Piskolojik metodlar ortadadir ! insanlarin nasil hangi metodlardan yaklasacagini,hangi kültür hangi Topluma daha cok yaklasacagini cok iyi biliyor ! Bu Bayanada Yukardaki Bahsetigim kisiler gibi Reenkernasyona inaniyor,Karizmatikligini kulaniyor,kime nasil yaklasacagini cok iyi biliyor ,Büyük oranla karanliga cekilip Meditasyonda yapiyor ve hatta bu Meditasyona öyle derinden daliyorki kendisine "Allahtan Vahiy" geldigini dahi idia edebiliyor ....Bunlara inananlar aslinda korku icinde yasiyor, Soru soramiyor, cekiniyor elestiremiyorlar ,zira tüm Piskolojik yapilar kontroll altindadir..Bir Elestiri bir Soru veya benzer birsey sorulursa "Beduaya ugrarim" korkusuyla yasiyorlar ,her ne kadar aciga vurmasalar inkar dahi etseler, iclerindeki bir ses "Hür iradeni kullan, yanlislarini acikla" diyor ama yinede israrci bir tavir ortaya koyarak iradelerini zincirlemeye devam ediyorlar ,buda Piskolojik baski altinda olduklari icindir . Bu Bayan gecimini saglamak icin yillar evel bu Metodlari kullandigini biliyoruz. insalarin Safligindan yararlandigi gibi bazi Alevi Toplumunuda kurban olarak secmis ,zira hic bir Sünninin bu Bayani göklere cikardigini göremdik.ilginc olanida budur ...Simdi Sahsen ben bu Bayana "Sifa dagitiyor ermistir" dersem ozaman bugüne kadar " Almanyada Meslak dali olan" etrafimdaki Diplomali ermisleri görmemisim demektir ..evet Almanyadada böyle kisiler vardir Hastalara Motive etmek icin insan Piskolojisinden anlayan kisiler vardir. ama hic biri cikipta " Ben Sifa dagitiyorum isa,yim mesihim " dememistir diynleride hemen al asagi ediyorlar ..bir taraftanda Türkiye Hükümetine sasiyorumki böylelerine acikca göz yumup insanlarin duygulariyla oynamalarina izin veriyorlar ..böylelerine inananlar Kafa taslarini degistirmleri gerekirki Hür iradelerine kavussunlar ,arastirip incelesinler .
Aleviler, Al-i Muhammedin Yetim ( UNUTULAN ) Evlatlarıdır
Allahume Salli Ala Muhammed ve Al-i Muhammed
------
Insana Secde etmek ,insanlik onurunu ayaklar altina almak demektir !
Insana Secde etmek ise insanlik icin bir Zillettir !
Cevapla

“Aleviliği Çarpıtan Yazılar” sayfasına dön