Sünnilere göre Hz.Ali'nin biatı olayı

Peygamberden sonra, Müslümanların rehberi ve lideri İmamet makamına sahip olan 12 İmamlarındır.
Cevapla
alone_man
Mesajlar: 1769
Kayıt: 13 Oca 2008, 21:28

Sünnilere göre Hz.Ali'nin biatı olayı

Mesaj gönderen alone_man »

Sünnilere göre Hz.Ali'nin biatı olayı
yazıyı beheşti sitesinden aldım aktarıyorum.

1-İbni Kuteybe Diyneveri’ye Göre Biat

İbni Kuteybe Diyneveri olarak tanınan Ebu Muhammed Abdullah b. Muslim b. Kuteybe Diyneveri Ehlisünnet’in büyük âlimlerindendir. O, Gaybeti Sûgra döneminde yaşamış ve hicri 322 yılında vefat etmiştir. “el-İmametu ves-Siyase” adlı eserinde İmam Ali’nin (a.s) Ebubekir’e biat etmekten sakınması hakkında şöyle der:“Sonra Hz. Ali’yi (Kerremellahu Vechehu) Ebubekir’in yanına götürdüler. Hz. Ali (a.s) “ben Allah’ın kulu ve Allah Resulünün (s.a.a) kardeşiyim” sözlerini yineliyordu.
Adamın biri hazrete “Ebubekir’e biat et!” deyince, İmam Ali (a.s) şöyle buyurdu; “Rehberlik makamına ben sizden daha liyakatliyim, size biat etmem. Sizin bana biat etmeniz daha uygundur. Bu makamı zorla elde ettiniz. Bu makamı Ensar’dan aldınız ve onlara karşı, Peygamberin (s.a.a) akrabaları olduğunuzu delil gösterdiniz. Şimdi de onu biz Ehlibeyt’ten (a.s) gasp ettiniz. Ensar’a, Hz. Muhammed’in (s.a.a) akrabaları olduğunuz için bu makama daha layık olduğunuzu kanıt gösterenler sizler değil miydiniz? Bu gerekçeye göre de Ensar hilafeti sizlere teslim etti. Şimdi de ben, aynı gerekçeyle yani sizlerin Ensar’a karşı gösterdiğiniz kanıtı kendinize sunuyorum; Ben, hem hayatı döneminde hem de vefatından sonra Allah Resulüne (s.a.a) daha yakındım ve öyle de olacağım. Eğer Allah’a iman etmişseniz davranışlarınızda bizlere karşı insaflı olursunuz. Aksi halde kasıtlı olarak zulüm yerinde durmuş olursunuz.”
Ömer, Hz. Ali’ye; “Ebubekir’e biat etmedikçe seni bırakmayız” dedi.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu; “Payına düşen sütü sağ! Bu gün Ebubekir’in işini sağlamlaştır ki nasıl olsa bu makamı yarın sana iade edecektir.” Sonra şöyle buyurdu; “Ey Ömer! Allah’a andolsun ki sözünü kabulllenmiyor ve ona biat etmiyorum.”
Ebubekir; “Eğer biat etmezsen, seni bu işe zorlamam” dedi.
Ubeyde Cerrah, Hz. Ali’ye (a.s) şöyle dedi; “Ey amcamın oğlu! Sen henüz gençsin, bunlar (Ebubekir ve Ömer) kavmin yaşlılarıdırlar. Sen işlerde onların sahip oldukları deneyim ve bilgiye sahip değilsin. Bana göre Ebubekir hilafet makamında senden daha güçlüdür, tecrübesi ve bilgeliği senden daha fazladır. O halde hilafeti Ebubekir’e teslim et. Eğer daha sonraları sağ kalır ve uzun yaşarsan, sahip olduğun fazilet, dindeki önceliğin, ilmin, ferasetin ve Peygambere (s.a.a) olan yakınlığından dolayı rehberlik makamına daha layık olursun.”
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu; “Ey Muhacirler (işlerinizde) Allah’ı gözetin, Allah’ı! Muhammed’in (s.a.a) Araplar üzerindeki hâkimiyetini evinden çıkarıp kendi evlerinize ve yuvalarınıza götürmeyin. Hanedanını makamlarından alıkoymayın ve haklarını çiğnemeyiniz!”
Ey Muhacirler! Allah’a andolsun ki! İnsanlar arasında rehberlik makamına herkesten daha uygun ve daha liyakatli olan bizleriz. Çünkü biz Peygamberin (s.a.a) Ehlibeyt’iyiz ve hilafete sizden daha liyakatliyiz…”

2-Ensar’dan Yardım Talebi

İbni Kuteybe bu konuları beyan ettikten sonra sözlerine şöyle devam eder: “Hz Ali, (a.s) akşamları Hz. Fatıma’yı (s.a) bir bineğe bindirerek Ensar’ın toplantılarına götürüyor, O’da onlardan yardım istiyordu. Onlar cevap olarak şöyle diyorlardı: “Ey Allah Resulünün kızı! Biz ona (Ebubekir’e) biat ettik ve artık iş işten geçmiştir. Eğer kocan ve amcanın oğlu Ebubekir’den önce davranıp bize gelseydi, ona biat eder, rehberliğini kabul ederdik.”
Hz. Ali (a.s) ise onlara şöyle cevap verdi; “Ben Resulullah’ın (s.a.a) cenazesini yıkamadan, kefenleyip, defnetmeden evinde mi bıraksaydım ve sonra da onun hilafetini ele geçirmek için halkla mücadeleye mi girişseydim?”
Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “Ebu’l Hasan Ali’nin (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) cenaze işleriyle uğraşması gerekirdi. Ancak Muhacirler ve Ensar Allah’ın kendilerini yargılayacağı ve cezalandıracağı bir iş yaptılar.”

İbni Kuteybe, Hz. Ali’den (a.s) alınan biatin niteliği hakkında şöyle der: Sonunda Ebubekir kendine biat etmeyenleri araştırdı ve onların Hz. Ali’nin (a.s) etrafına toplandıklarını tespit etti. Ömer’i oraya gönderdi. Ömer, Hz. Ali’nin (a.s) evine gelerek onlardan biat etmeleri için evden dışarı çıkmalarını istedi, ancak kimse evden dışarı çıkmadı.
Bunun üzerine Ömer şöyle dedi; “Canım elinde olan Allah’a andolsun ki, eğer evden dışarı çıkmazsanız evi içindekilerle birlikte yakacağım.”
Orada hazır bulunan cemaatten bazıları Ömer’e, Hz. Fatıma’nın (s.a) evde olduğunu hatırlattı. Ancak Ömer, bu hatırlatmaya aldırış etmeden “Fatıma evde olsa dahi yakacağım” dedi.
Evde bulunanlar dışarı çıkıp, Ebubekir’e biat etmek zorunda kaldılar. Fakat Hz. Ali (a.s) Kuran’ı toplamadıkça üzerine bir aba almayacağına ve evden dışarı çıkmayacağına dair yemin etmişti.
Hz. Fatıma (s.a) dışarı çıktı ve Muhacirlere şöyle hitap etti; “Ben davranışı sizden daha kötü bir topluluk tanımıyorum, Resulullah’ın (s.a.a) cenazesini elimizde bıraktınız ve kendiişlerinizin peşine gittiniz, biz olmadan da işi sonuca bağladınız. Bizi hilafetten alıkoydunuz ve hakkımız olan hilafeti gasp ettiniz.”
Ömer, Hz. Fatıma’nın (s.a) sözlerini işittikten sonra, Ebubekir’in yanına gitti ve “Biat etmeye baş kaldıran şu adamı (Hz. Ali’yi) yargılamayacak mısın?” dedi.
Ebubekir, azat ettiği kölesi Kunfuz’a; “Ali’nin (a.s) yanına git ve yanımıza gelmesini söyle” diye emir verdi.
Kunfuz, Hz. Ali’nin (a.s) yanına geldiğinde, Hz. Ali (a.s) ona; “Ne istiyorsun?” diye sordu.
Kunfuz; “Resulullah’ın (s.a.a) halifesi seni huzuruna çağırıyor” dedi.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu; “Ne de çabuk Resulullah’a (s.a.a) yalan isnat ettiniz ve (Kendinizi O’nun halifesi olarak gördünüz.)”
Kunfuz geri döndü ve Hz. Ali’nin (a.s) sözlerini Ebubekir’e iletti. Ebubekir şiddetli bir şekilde ağladı.
Ömer bir kez daha Ebubekir’e; “Baş kaldıran şu adama (Ali’ye) fırsat verme!” sözünü tekrarladı.
Bunun üzerine Ebubekir, Kunfuz’a şöyle dedi; “Ali’nin (a.s) yanına git ve O’na; “Ebubekir, biat etmen için seni huzuruna çağırıyor” söyle.
Kunfuz, Hz. Ali’nin (a.s) huzuruna vararak Ebubekir’in mesajını iletti.
Hz. Ali (a.s) sesini yükselterek ve şöyle dedi; “Subhanallah! Kendisine ait olmayan bir hakkı nasıl iddia edebilir?”
Kunfuz geri döndü ve Hz. Ali’nin (a.s) bu sözünü Ebubekir’e iletti. Ebubekir yine şiddetle ağladı. Bu sırada Ömer ayağa kalkarak, bir grup cemaatle birlikte Hz. Ali’nin (a.s) evine gitti. Evin kapısının halkasını çaldı. Hz. Fatıma (s.a) onların sesini işitince, yüksek bir sesle babası Allah Resulüne (s.a.a) hitaben şöyle seslendi; “Ey babacığım! Ey Allah’ın Resulü! Senden sonra Hattab’ın ve Ebu Kuhafe’nin oğullarından taraf nice zulümler bize yetişti!”
Ömer’in yanındakiler Hz. Fatıma’nın (s.a) ağlama sesini işitince son derece üzüldüler ve o kadar şiddetli ağladılar ki neredeyse yürekleri yerlerinden oynayacak ve ciğerleri parçalanacaktı. Ancak tüm bunlara rağmen Ömer birkaç kişiyle birlikte Hz. Fatıma’nın (s.a) evinin kapısının yanında bekledi. Hz. Ali’yi (a.s) evden dışarı çıkartarak, biat etmesi için zorla Ebubekir’in yanına götürdüler.
Hz. Ali (a.s) onlara Ebubekir’e biat etmeyeceğini söyledi.
Halifenin taraftarları; “Allah’a andolsun eğer biat etmezsen, boynunu vuracağız” diyerek tehdit ettiler.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurdu; “Eğer bunun yaparsanız Allah’ın kulunu ve Resul-i Ekrem’in (s.a.a) kardeşini öldürmüş olacaksınız.”
Ömer; “Allah’ın kulunu evet, ancak Resulullah’ın (s.a.a) kardeşini değil” dedi.
O sırada Ebubekir susmuş ve bir şey söylemiyordu. Ömer; “Ali’nin (a.s) biat etmesi için emir vermeyecek misin?” diyerek Ebubekir’in sessizliğini bozdu.
Ebubekir; “Fatıma (s.a) Ali’nin (a.s) yanında olduğu müddetçe onu bir işe zorlamam” dedi.
Sonra Hz. Ali (a.s) Resul-i Ekrem’in (s.a.a) kabrine gitti, hüzünlü bir ses ve ağlar bir gözle şöyle feryat etti; “Ey kardeşim (ya da amcamın oğlu), "Anam oğlu! Bu kavim beni cidden zayıf gördüler ve nerede ise beni öldüreceklerdi.”
Cevapla

“12 İmam (İmamet) İnancı” sayfasına dön