Hüseyin( a.s) kızı Fatıma'nın( a.s ) hutbesi

Cevapla
alibaran
Mesajlar: 136
Kayıt: 02 Mar 2011, 21:08

Hüseyin( a.s) kızı Fatıma'nın( a.s ) hutbesi

Mesaj gönderen alibaran »

Zeyd b. Musa b. Cafer (a) babalarından rivayet eder: Fatıma-ı Suğra Küfe'ye gelince şu hutbeyi okudu: "Hamdediyorum Allah'a, kum ve çakıl taneleri adedince, yerden arşa kadar olan şeylerin ağırlığınca. O'na hamd ve iman ediyorum ve tevekkülüm O'nadır. Allah'ın birliğine ve şeriki olmadığına şehadet ediyorum. Şehadet ediyorum ki Muhammed (s) O'nun kul ve Peygamberidir ve onun evlatları suçsuz oldukları halde Fırat kenarında öldürüldü, başları kesildi. Allah'ım, Sana yalan isnadından ve iftira etmekten Sana sığınırım. Peygamberine 'Kendi vasiyyin Ali b. Ebi Talib için halktan biat al' buyurduğunun hilafına bir şey söylemekten Sana sığınırım. O Ali b. Ebi Talib ki hakkını gasbettiler ve suçsuz yere öldürdüler. Dün de onun oğlunu Kerbela'da, dilde müslüman ve kalpde kafir olan bir topluluk öldürdü. Ona yönelen zulümleri, canlarını vererek defetmeleri gereken insanlar bunu yapmadılar. Eyvahlar olsun onlara ve büyüklerine. Nitekim Sen yüce menkıbeleri ve pak tabiatıyla, mezkur maarif ve meşhud menakibiyle kendi yanına aldın onu. Allah'ım, hiçbir zemmedicinin yermesi onu Senin ubudiyet ve kulluğundan alıkoymadı. Sen onu çocukluğunda İslam'a yönelttin ve büyüdüğünde de menkıbelerini methettin. O hep Senin yolunda ve Peygamberinin hoşnutluğu için ümmeti nasihat etti ve (zamanı geldiğinde de) onun ruhunu kabzettin. O, dünyaya itina etmedi ve ahirete rağbet gösterdi. Senin yolunda düşmanlarınla savaştı, cihad etti. Sen ondan razı olup seçkin kıldın ve doğru yola hidayet ettin. Ey Küfe halkı, ey hile ve düzen ehli! Allah bizi sizinle ve sizi de biz ehl-i beytle imtihan etti. Bizim karşılaştığımız belayı güzel kıldı, ilim ve idrakını bizde karar kıldı. Biz ilim, idrak ve hikmetinin mahzeniyiz, yeryüzünde Allah'ın hüccetiyiz; şehirlerinde ve kulları arasında Allah kendi lütfuyla bize ikramda bulundu ve peygamberi Muhammed (s) ile de bizi yarattıklarının bir çoğundan açık bir şekilde üstün kıldı. Siz ise bizi yalanladınız, tekfir ettiniz. Bizimle savaşmayı helal saydınız, mallarımızı yağmalamayı câiz gördünüz. Türkistan ve Kâbul esirlerine gösterdiğiniz muameleyi bize gösterdiniz. Dün de ceddimizi öldürmüştünüz. Biz ehl-i beytin kanı kılıçlarınızdan halen damlamaktadır. Allah'a iftira ettiniz ve yaptığınız hile ile gözleriniz parladı ve kalpleriniz ferahladı. Ancak Allah hileleri en güzel şekilde bozandır. Kanımızı akıttığınızdan ve mallarımızı yağmaladığınızdan dolayı sevinmeyin. Çünkü bu müsibetler daha önceden Allah'ın kitabında yazılmıştı. "Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez." (Hadid-23) Ey Küfe ehli, eyvahlar olsun size! Şimdi Allah'ın çok yakında gökten inecek lanet ve azabını bekleyedurun. Yaptığınız işlerden dolayı azap edileceksiniz. Birilerinizi diğerlerine müptela ederek intikamını alacaktır. Bizim hakkımızda yapmış olduğunuz zulümlerden dolayı da kıyamet günü cehennemin elim azabında ebediyen kalacaksınız. Bilmiş olun Allah'ın laneti zalimler kavminin üzerinedir. Eyvahlar olsun size, ey Küfe halkı! Bilir misiniz hangi elle bize ok atıp kılıç salladınız, hangi nefesle bizimle savaştınız ve bizimle savaşmak için hangi ayakla geldiniz? Andolsun Allah'a, kalpleriniz kasavete bürünmüş, yüreğiniz katılaşmış, kalpleriniz ilimden nasibini almamış, göz ve kulaklarınız görmez ve duymaz olmuş. Ey Küfe ehli, şeytan sizi aldatmış, doğru yoldan saptırmış ve gözlerinizin önüne cehalet perdesi çekmiştir ve siz artık hidayet olmazsınız. Kahrolasınız, ey Küfe ehli! Resulullah'ın (s) hangi kanının sizin boynunuzda olduğunu biliyor musunuz? Onu sizden isteyecektir. Kardeşi Ali b. Ebi Talib'e (a), evlatlarına ve ıtretine yapmış olduğunuz düşmanlıkların hesabını soracaktır sizden. Oysa ki bazılarınız bu cinayetle iftihar ederek diyorsunuz: "Ali'yi ve evlatlarını Hint kılıçlarıyla ve mızraklarla biz öldürdük, Türk esirleri gibi esir aldık kadınlarını ve öyle bir tosladık ki meydanın dışına attık." Allah'ın her türlü pislikten arındırdığı insanları öldürmekle iftihar edenler, ağızlarınız taşla ve toprakla dolsun. Ey habis, öfkenle patlayasın! Baban nasıl yerinde oturduysa, sen de köpek gibi yerinde otur. Şüphesiz herkes yaptıklarına ve önceden (ahirete) gönderdiklerine sahiptir. Vay olsun size! Allah'ın bizi üstün kıldığı şeye hased mi ediyorsunuz? "Bu Allah'ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah büyük fazl sahibidir." (Hadid-21) "Allah kime nur vermemişse, artık onun için nur yoktur." (Nur- 40) Fatıma'nın (a) hitabesi buraya varınca halk yüksek sesle ağlayıp dediler: "Ey pak ve atharların kızı, kalp ve sinemizi ateşledin. Ciğerlerimizi hüzün ve ıstırap ateşiyle yaktın. Yeter artık." Fatıma da sustu.
Cevapla

“Hz. Fatımayı (s.a) Tanıyalım” sayfasına dön