Bir Doktorun Mektubu

Cevapla
Hasan Akça
Mesajlar: 1745
Kayıt: 05 May 2008, 22:02

Bir Doktorun Mektubu

Mesaj gönderen Hasan Akça »

BİR DOKTORUN MEKTUBU




Bu nasıl bir çiledir , çocuğun doktor olunca
> anlarsın
> > aslında....
> >
> > TAMGÜN... TAM GÜM...
> >
> > Lisede şen şakrak yıllar geçirmek varken, gece
> gündüz
> > çalıştı...
> >
> >
> > Ailesinin dar olanakları ile hafta sonları da
> dershaneye
> > gitti.
> >
> > Tıp Fakültesi'ne gidip doktor olmak istiyordu.
> >
> > Hem yararlı, geçerli bir işi olacaktı, hem de
> geçim
> > kaygısı
> > yaşamayacağını umuyordu.
> >
> >
> > Bir milyon öğrencinin arasından sıyrılarak tıp
> > fakültesine girdi.
> >
> > Arkadaşları 4 yılda mezun olurken, o 6 yıl gece
> > gündüz yine ders
> > çalıştı. Son 2-3 yılı gece nöbetleri
> dahil hastanede
> > sabahladı.
> >
> > Başka fakültedeki arkadaşları gençliğin coşkusu
> ile
> > üniversitenin
> >
> > keyifli yanlarını yaşarken, o hep hastanede
> "bedava
> > işçiydi"...
> >
> > Herkes bir harç öderken, onun ailesi üç ödedi...
> > Kitapları hep
> > pahalıydı. Babası her yıl ev kirası gibi kitap
> parası
> > ödedi... Ailesinin
> >
> > olanakları olmayanlar gece başka işlerde
> çalıştı.
> >
> > 6 yıl bitti... "Doktor oldum" diye
> sevinemedi...
> > Okumasında devletin hiç
> > maddi katkısı olmamasına rağmen, "mecburi
> > hizmete" gönderildi. Gittiği
> >
> > köyde, kasabada bazen tek üniversite mezunu olarak
> > yoklukla, zorlukla
> > çalıştı.
> >
> > Mesaisi yoktu... 24 saat görevde olmak zorundaydı.
> Özel
> > hayatı olamazdı,
> > görev "kutsaldı"... Acıkmaz, hasta
> olamaz,
> > derdi, tasası kimseyi
> >
> > ırgalamazdı... O dert ve sorun çözen kişi
> olarak,
> > kusursuz ve mükemmel
> > olmak zorundaydı. Zaten "insan" değil
> > "android" muamelesi yapılıyordu...
> >
> > Oysa o hem gece-gündüz normal işi dışında gene
> ders
> > çalışmak
> >
> > zorundaydı. Çünkü uzman olmak için TUS
> sınavını
> > kazanması gerekliydi.
> > Bu nedenle gittiği mecburi hizmette sosyal hayat ve
> > gündemden
> > habersizdi.
> >
> > İdealist ise, pratisyen olarak kalmaya karar
> verirse,
> > yaşam boyu
> >
> > devletin, müdürlerin, özel sektörün her
> eziyetine
> > katlanacağım
> > demekti... "Angarya anayasaya göre suçtur"
> ama
> > sağlık sisteminin tüm
> > eksikliklerinden kaynaklanan "angaryası"
> bir
> > ömür boyu bu isimsiz
> >
> > kahramanların sırtındadır...
> >
> > 40
> YAŞINA KADAR ÖZGÜR OLAMAZSIN...
> >
> > Binlerce kişi arasından uzmanlık sınavını
> kazandı.
> > Bilmediği,
> > istemediği bir başka kentte tekrar düzen
> kurmalıydı.
> > Beş ila 7 yıl
> > süren uzmanlık tam bir eziyet olmuştu.... Bir tür
> > mecburi hizmet
> >
> > aslında... Her hocanın ayrı kaprisi, yönetim
> > sıkıntıları, bakanlık
> > mevzuatı, günaşırı nöbet, haftada 90-100 saat
> > çalışma... Hafta sonu, hak
> > getire... Tatil, o da ne? Bayramlar, asıl çalışma
> > zamanı.... Yılbaşı
> > gecesi, nöbet...
> >
> >
> > 7 yıl tamamlandı... Sağlığını, saçlarını
> kaybetti
> > ama artık "uzman" olmuştu...
> >
> > Bu kez "uzman" olduğu için tekrar
> "mecburi
> > hizmet"... Tekrar taşın...
> > Tekrar düzen kur... Zavallı annesi- babası hep
> onunla
> > taşınıyor. Onların
> >
> > da
> hayatı karardı. Hep soruyorlar "evladım ne zaman
> > kendi başına
> > yaşayacaksın, ne zaman bizden harçlık
> > almayacaksın?"
> >
> > Tam "özgürüm" derken askere aldılar...
> Yine
> > "mecburi hizmet" yine
> >
> > taşınma... Askerlik bitti...
> >
> > 37 yaşına geldi... Tayin bekliyor... Devlet bir
> > hastaneye
> > görevlendirirse, artık evini, düzenini kuracak...
> > Evlenmediyse
> > evlenecek... Evliyse hele eşi de doktorsa yandı...
> > Çünkü eşi ile aynı
> >
> > yere tayin olması mucize... Eşi de uzmanlık
> yapıyorsa
> > en az 5-7 yıl bir
> > araya gelemezler...( zaten çoğunlukla boşanma ile
> biter
> > bu evlilikler!)
> >
> > Eğer kadın isen bu zorlukları iki ile çarp...
> Fırsat
> > bulup arada derede
> >
> > evlenemezsen "evde kalmışlık"
> derdi,
> > "bir çocuk sahibi olmamanın"
> > acısı
> tarif edilemez... "Kadın doktor olacaksan,
> > hem kariyer yaparım,
> > hem de çocuk" ancak şarkılarda olur...
> >
> > Tayin oldu... Çok şükür artık kendi kliniğini
> > yönetecek ve hastalarına
> >
> > bakacak... Gerçi evinden çok uzaklara, uzmanlık
> > olanaklarının olmadığı,
> > alet-edevatın olmadığı bir yere atadılar ama
> olsun
> > idealist...
> >
> > Şimdi mesleğini, kendini gösterme zamanı... Hala
> genç,
> > atak...
> >
> > Heyecanla başladı... Ameliyathane yok, varsa da
> yeterince
> > alet yok...
> >
> > Alet varsa personel eksik... Ekip oluşturacak diğer
> > dallar ya yok ya da
> > eksik... Olsun çalışacak, yıllardır bekliyor...
> İdari
> > görevler,
> > ameliyatlar, poliklinik, gece nöbetleri, hafta sonu
> > nöbetleri, tatil
> > çalışması bitmedi...
> >
> >
> > Maaşı 1500 TL... Nöbet
> ücreti 16 lira... Ailesinden
> > para almak
> > istemiyor... Kitaplar hala pahalı, mesleki olarak
> geri
> > kalmamak için
> > kongre ve toplantılara gitmesi gerek... Kira var,
> > çocuklar da büyüdü...
> >
> >
> > DOKTOR YORULMAZ, UYUMAZ, ACIKMAZ....
> >
> > Halkın kafasında bir doktor kalıbı var... Temiz
> olacak,
> > şık giyinecek...
> > Gece acil çağrıldı, arabası olacak... Kanamalı
> hasta
> > için çağırdılar,
> > belediye otobüsü ile nasıl yetişecek?
> >
> >
> > Yeni yayınları izleyecek, kongreye gidecek, her
> şeyden
> > haberdar
> > olacak, 24 saat arandı bulunacak...
> >
> > O acıkmaz, o yorulmaz, o uyumaz... Düşün... Gece
> > aramışsın annen hasta,
> > eşin kusuyor, çocuğunun ateşi çıkmış...
> Telefonu
> > kapalı olamaz...
> >
> > "Yorgunum, gelemem diyemez" ,
> "hastayım
> > başkasını ara
> diyemez" ,
> > "benim de çocuğum hasta onun başındayım
> > diyemez"...
> >
> > Hasta iyileşmez ise "o suçlu"...
> Hastalık
> > ilerlerse " o suçlu"... Bir
> >
> > düşün, her şeyin çaresi olsa, onun anası,
> babası
> > hastalıktan ölmezdi...
> > Onu hep "ilah" olarak gördün,
> "insan"
> > olduğunu unuttun...
> >
> > O senin gibi insan... Yorulur, acıkır, hasta
> olur...
> > Her şeyi bilemez...
> >
> > Her bildiğini tam uygulamak için sağlıklı alt
> yapıya,
> > teknolojiye,
> > alete-edevata ihtiyacı var... En önemlisi
> "bilinçli
> > hasta ve hasta
> > yakınlarına"...
> >
> > Eleştirilecek yanları yok mu? Hiç yanlışları,
> > hataları olmaz mı? Olur...
> >
> > Unutma insan o... Senin gibi...
> >
> > Ona her şeyi tam olarak sundun, tüm olanakları
> > sağladın da o mu tam
> > yapamadı... Sağlık
> sistemin "İsveçli de" ,
> > doktorun "Bangladeşli mi?"...
> > Halkın ve sen neysen "doktorun" o...
> Uzaydan
> > gelmediler... Öğretmen,
> >
> > mühendis, mimar, fırıncı, kebapçı işini nasıl
> > yapıyorsa, o da o kadar
> > yapıyor?
> >
> > Ve dayanamayıp 40 yaşında istifa eder devletten....
> > Memleketine gidip,
> > muayenehane açıp veya bir sağlık kuruluşunda
> > çalışıp sakin bir hayatın
> >
> > hayalini kurar... Lise arkadaşları emekli olurken, o
> daha
> > kendisi için
> > çalışmaya yeni başlayacak.
> >
> > Muayene soyut bir iştir... Elle tutulur bir şey
> > vermediğiniz için, her
> > hastanın gözlerinden okur " bu doktor şimdi
> 150
> > liralık ne yaptı ki? "
> >
> > sorusunu....
> >
> > Oysa düşünmez o ücretin içinde 40 yıl var...
> > Yaşanmamış gençlik var...
> > Ailenle
> yaşayamadığın yıllar, hafta sonları, tatiller
> > var... Hastasının
> > başında nöbette iken gidemediği toplantılar,
> geziler,
> > misafirlikler
> >
> > var... Çalıştığı yerdeki aletlerin yatırımı,
> > çalışan personelin maaşı,
> > giderler daha da önemlisi duvarlarda kâğıt
> parçası
> > olarak duran
> > "diplomaları" var...
> >
> > SAĞLIK HİZMETİ "LÜKS OLUR" VE
> "O
> > LÜKSE HERKES LAYIKTIR"...
> >
> >
> > Diplomasız onca meslek sahibine ücret öderken,
> > teksilticisi,
> > müteahhidi, işadamı kazanırken hiç sorgulamayan
> bu
> > insanlar, doktor
> > kazanırken rahatsız olurlar. Oysa iyi sağlık
> hizmeti
> > her zaman,
> > dünyanın her yerinde pahalıdır. Çünkü iyi,
> çünkü
> > "sağlık en değerli
> >
> > şey ise sağlık lüks olarak sunulması gereken,
> ama
> > herkesin bu lüksten
> >
> eşit ve mutlak faydalanması geren bir hizmettir"
> >
> > Bu toplumun bilenleri, okuyanları sorumludur,
> > sorunludur... Çünkü toplum
> > eğitime, bilgiye gereken saygı ve sevgiyi
> göstermiyor...
> > Bu nedenle
> >
> > öğretmeni de, yargıcı da, savcısı da,
> mimarı da,
> > eczacısı da,
> > mühendisi de, avukatı da, doktoru da dertli,
> mutsuz...
> >
> > 40 yaşına kadar hayatını yaşayamayan, düzenini
> > kuramayan 1500 lira
> > maaşla çalışan, 24 saat hizmet beklenen doktorlara
> ve
> > 900-1200 liraya
> >
> > çalışan sağlık personelin bugünlerde saldırmak
> hem
> > moda oldu, hem de
> > toplumsal psikotik bir hezeyan halini aldı...
> >
> > "Tamgün Yasası" bahane edilerek sağlık
> > çalışanlarının hayat tarzları,
> > seçimleri dayatılıyor... Sosyal adalete inanan
> tüm
> > hekimler, TTB,
> >
> >
> "Tamgün Yasası"na karşı değildir.
> Aklı
> > başında hiçbir hekim de bu
> > yasaya karşı çıkmaz... Ama bu yasa "tamgün
> "
> > adı ve gölgesinde, bir
> > mesleğe devlet eliyle "zorbalıktır"...
> >
> > Başka hiçbir meslek grubuna veya profesyonel iş
> koluna
> > bu kadar
> >
> > dayatma yoktur. Devlet, eğitim masraflarını kendisi
> veya
> > ailesi
> > tarafından karşılayan doktorlara zorunlu
> eğitimleri,
> > yasaları, mecburi
> > hizmeti, yasal kısıtlamaları, özel sektörde de
> > çalışma koşullarını
> > dayatmaktadır...
> >
> >
> > Hükümet halkı "muayenehaneleri
> kapatıyoruz"
> > teranesi ile
> > yanıltmaktadır. Bugün zaten doktorların yüzde
> > 80-90'ı tamgün
> > çalışmaktadır...
> >
> > Sağlık kamusal bir hizmettir... Herkesin eşit ve
> tam
> > olarak alması
> >
> > gereken bir
> hizmettir. Yıllarca sağlığa
> > "güdük" bütçeler ayıran
> > devlet, bir uçak parası ile tüm ülkedeki
> hastanelere
> > bir ultrason ve
> > tomografi alabilecekken, tercihini "sağlıkta
> ve
> > barıştan" yana değil
> >
> > "savaştan ve silahtan" yana kullandı...
> >
> > ELEŞTİRİN AMA VİCDANLI OLUN...
> >
> > Hastalara, hastanelere, doktorlara, sağlığa
> yatırım
> > yapılmazken hiç
> > sesini çıkarmayan halk, doktorlar ve sağlık
> > çalışanlarına fatura
> >
> > edilen tüm eksiklik ve çarpıklıklarda
> acımasızca
> > saldırıyor... Bunca yıl
> > gece-gündüz, şehirde, köyde, mezrada size ve
> > yakınlarına koşan bu 100
> > bin doktor tüm yokluk ve olanaksızlara karşın
> elinden
> > geldiğince,
> > yetebildiğince hizmet etmeye çalışmıştır...
> Memnun
> > olmayabilirsiniz,
> >
> >
> beğenmeyebilirsiniz...
> >
> > Ama vicdanlı olun... Art niyetli, isteyerek ve
> bilerek
> > zarar vermeye
> > çalışan kaç sağlık çalışanı ile
> > karşılaştınız? Bu sayı öğretmen,
> > esnaf, memur, işçi, mühendis veya siyasetçiden
> daha
> > yüksek bir oranda
> >
> > mı ?
> >
> > Adalette, eğitimde, emniyette, gümrükte,
> belediyede
> > karşılaştığın
> > muamele, aldığın hizmeti, yaşanan aksaklıkları
> > hatırla... Sağlıkta
> > yaşadıklarından daha mı farklı?
> >
> > Bugün sağlık çalışanlarına reva görülen bu
> dayatma
> > ve sıkıntıların
> >
> > faturası kısa vadede yine halka çıkacaktır.
> >
> > Geçim derdine düşmüş, gelecek kaygısı
> yaşayan,
> > aklı sizde değil kendi
> > derdinde olan, sizin ameliyatınızı değil de ay
> sonunu
> > düşünen sağlık
> > çalışanlarının
> ne kadar tehlikeli olduğunu zaman
> > gösterecek...
> >
> >
> > Sağlık çalışanlarının mutlu olmadığı bir
> > sistemde, hastaların asla
> > mutlu olmayacağına emin olabilirsiniz.
> >
> > Doktor ve sağlık sistemi hasta olursa, hastalara
> kim
> > bakacak?
> >
> >
> >
Cevapla

“Sağlık” sayfasına dön