Yalancının Mumu !

[biralevi]

Değerli canlar
RAhmetli babamla ilgili iftiralar bir türlü bitmiyor,vefatından bu yana 7 yıl geçmiş olmasına rağmen halen sağdan soldan onunla ilgili iftiralar eleştiriler kulağımıza geliyor,biz bunun sebebini tabiki biliyoruz,sosyal demokrat bir partiden iki dönem halkın direk oyuyla tabandan meclise girip en üst perdeden aleviliği,12 imam yolunu savunması birçok karanlık odağı çokça rahatsız etti,bu yüzden hemen her konuda ona saldırdılar,iftiralar attılar,tabi bunların başını cumhuriyet gazetesi,aksiyon dergisi gibi malüm amaçlı! yayın organları çekti.İşte yine böyle bir saldırı kendisini hiç tanımadığım Prof Elif dağlı isimli bir tıp doktorundan geldi,bu bayan bunca yıl sonra sigara konusunu konuştuğu her toplantıda rahmetli babamın aleyhine konuşmalar yapıp duruyormuş,
kulağıma geldi basına cevap yazdım ama tabi her yazdığımızda olduğu gibi ulusal basın olayı görmezden duymazdan geldi ,
Çorumda profun yazısını yayınlayan yerel bir gazete ise cevabımı yayınladı bilgi olsun diye o yazıyı ve karşı yazımı sunuyorum.

[biralevi]

Çorum Milletvekili sigaradan öldü!


Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Dönem Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, “Sigaranın öldürücü olduğuna inanmıyorum”diyen Çorum eski Milletvekili Cemal Şahin’in sigaradan kaynaklanan akciğer kanserinden yaşamını yitirdiğini söyledi.

Çorum eski Milletvekili Cemal Şahin’in sigaraya bağlı nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiği iddia edildi.

HaberTürk televizyonunda yayınlanan ‘Hayatın İçinden’ isimli programda konuşan Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi Dönem Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, dönemin Meclis Adalet Komisyonu Başkanı SHP Çorum Milletvekili Av. Cemal Şahin’in sigaraya bağlı olarak yakalandığı akciğer kanserinden yaşamını yitirdiğini söyledi.

Sigaraya karşı hazırlanan bir yasal düzenlemeye destek için arkadaşları ile birlikte Cemal Şahin’i ziyaret ettiklerini belirten Prof. Dr. Elif Dağlı, Şahin’in kendilerine, “Sigaranın öldürücü olduğuna inanmıyorum” diye cevap verdiğini ancak bir süre sonra sigaradan kaynaklanan akciğer kanserinden yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Ziyaretle ilgili olarak Aksiyon Dergisi’nde yer alan ‘Dindar bir sosyal demokratın ölümü’ başlıklı yazıda ise şu ifadelere yer verildi:

“Cemal Şahin’in adından sözettiren bir uygulaması da sigara ile mücadele edenlerle arasında geçen bir diyalogda yatıyordu. 14 Mart 2001 sigara etkinlikleri çerçevesinde Prof. Dr. Elif Dağlı tarafından verilen bir konferansta Cemal Şahin’le ilgili ilginç bir ayrıntı yer almaktaydı. Anekdota göre Prof. Dağlı, bir ekiple birlikte ziyaretine geldikleri Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Şahin’den bir ricada bulunur; başından beri ANAP’lı Bülent Akarcalı ile birlikte sigara ile mücadele eden Tokat Milletvekili Ahmet Fevzi Inceöz tarafından hazırlanan sigara kanun teklifinin komisyonda bir an önce görüşülmesini talep ederler. Dağlı ve arkadaşları teklifin, başta dünyaca ünlü sigara şirketi Philip Morris Products A.S. ve öteki sigara şirketleri tarafından engellendiğini düşünmektedirler ve bu fikirlerini Şahin’e de aktarırlar. Şahin bu görüşmede ‘sigaranın kanser yapmadığına ilişkin elinde bazı profesörlerin verdiği raporların bulunduğunu’ iletir, bu ziyaretçilerine. Bu sırada heyetle Şahin arasında Dağlı’nın ifadesine göre ‘bir gün sürecek sempozyuma sığmayacak’ bir konuşma geçer. Tartışırlar... Bu konudaki son söz bayan Prof’a ait; “Sn. Cemal Şahin bu yasayı kadük etmek istedi. Ama biz uluslararası çok ciddi bir baskı grubu oluşturduk. Bizim bir internet hattımız var, sadece bu konuyla çalışanlara açık. Bütün Afrika’nın değişik yerlerinden Cemal Şahin’e faks yağdı, bu yasa bütün ülkelerde makul bir yasadır, Türk insanını düşünmek istiyoruz diye. Bu tepkilerin ardından kadük edemedi. Yasayı alt komisyona verdi. Sonradan öğrendik ki Cemal Şahin bu gelen faksların hepsini toplamış, dosyalamış, Çorum’a gittiği zaman seçmenlerine ‘bakın ben dünyada ne kadar tanınan bir adamım, bana herkes mektup gönderiyor’ diye göstermiş

[biralevi]

Av. Teoman Şahin'den Prof. Dağlı'ya cevap

Avukat Teoman Şahin, babası Çorum eski milletvekili merhum Cemal Şahin’le ilgili bir televizyon programında iddialarda bulunan Prof. Dr. Elif Dağlı’ya cevap verdi. Hakimiyet’te ve vvv.corumhakimiyet’te dün yayınlanan haber sonrasında gazetemiz aracılığıyla cevap veren Şahin, Prof. Elif Dağlı’nın babası hakkında ‘sigaradan öldü’ iddiasına karşılık şu açıklamayı yaptı.
“22.4.2009 günlü Hakimiyet gazetesinde Çorum Milletvekili Cemal Şahin sigaradan öldü başlıklı yazıda belirtilen hususlarla ilgili doğruları kamuoyuyla paylaşmak istiyorum
1-Yazı da Prof. Elif Dağlı isimli bir şahsın yaptığı konuşmalarda rahmetli babamın sigaraya bağlı olarak yakalandığı akciğer kanserinden yaşamını yitirdiği iddia edilmektedir..
OYSA
Rahmetli babama 1997 yılında lösemi yani kan kanseri teşhisi konulmuş ve bu hastalığın kendi içindeki bir çeşidinin olağan ömür ortalaması olarak bilinen beş yıllık süresi sonunda 2002 yılında babam hayatını kaybetmiştir.Bu gerçeği tüm Çorum halkı bildiği gibi konunun uzmanı ve rahmetli babamın doktoru Prof. Osman İlhan Hoca da bunun bilimsel tanığıdır.
Prof.Elif Dağlı isimli şahsın babamla ilgili hangi rahatsızlığından dolayı böyle bir yalanı ulusal medyada söylediğini okuyucuların takdirine bırakıyorum.

2-Yine aynı Prof kaynaklı bir yazı babamın vefatından hemen sonra 2002 yılında Aksiyon isimli bir dergide 'Dindar bir sosyal demokratın ölümü' başlığıyla yayınlanmış ancak yazı içeriği konu başlığıyla uygun olmayan yalan ve iftiralarla donatılmıştı.O günlerin hüznüyle görmeyip okumadığımız bu haberi öğrendiğimizde de aradan çok zaman geçtiği için yalanlama ya da karşı yazı gereği duymamıştık.Ancak konu ve yazı nedense! YEDİ YIL SONRA yeniden gündeme gelince her işte bir hayır vardır diyerek yalanlama fırsatı da bize nasip olmuş oldu.

Yazıda Prof Elif Dağlı : Sigara yasağı getiren yasayı babamın (engellemek) kadük etmek istediğini söylüyor.
OYSA
Yasanın hazırlanması, çıkarılması için BİZZAT çalıştım, doküman topladım, kulis yaptım. Tüm Çorum halkı yıllardır sigaraya karşı nasıl savaştığımı bilir. Konu gündeme geldiğinde birçok konuda yasanın hazırlanmasına katkıda bulundum. Babamın da bu konuyla ilgili ne kadar samimi olduğunu, ne güçlükler çektiğini bizzat içinde yaşayarak öğrendim.
Zira karşı lobi de boş durmadı, birçok bilimsel(!) araştırmayı, tezi komisyona sundu, engelleyici tüm hamleleri yapmak istedi.
Babam da bu konuda aynı benim gibi düşünüyordu ve kararlıydı, nitekim tasarıyı komisyona gönderdi. Prof. Hanım hangi kişisel sorunundan dolayı 7 yıl önce vefat etmiş bir insanı diline doluyor kamuoyunun taktirine bırakıyorum ama babamı tanıyanlar iyi bilirler ki inansaydı, isteseydi tasarıyı asla komisyona göndermezdi, siyasal hayatı bu tür popülist olmayan tavırlarla doludur, onu tanıyan hiç kimse ‘kamuoyundan korktu da gönderdi’ diyemez.
Ayrıca Afrika’nın değişik yerlerinden faks yağmışmış(!) ta tasarıyı alt komisyona vermişmiş! İnsanın hadi canım sende diyeceği geliyor. Yani sayın profun mantığına ve siyasal analizine göre babamı Afrikalılar engellemiş. Hadi Çorumlu seçmenler ya da delegeler faks çekti deseydi daha mantıklı(!) ya da kabul edilebilir bir yalan söylemiş olmaz mıydı? Zira rahmetli tepedekilerin tüm engellemelerine rağmen Çorum halkının direk desteğiyle iki dönem milletvekili olmuş birisiydi.
Afrika’dan gelen faksların babam üzerinde yaptırım gücü olacağı şeklindeki Prof tespitine gülelim mi ağlayalım mı bilmiyorum,
Kaldı ki tasarıyı komisyona alan, gündeme getiren, yasal süreci hazırlayan, hızlandıran bizzat kendisiydi ve konuyla ilgili birçok fikri de kendisine ben sunmuştum.
Dahası mademki tasarıyı Cemal Şahin engellemiş(!) babamın Adalet Komisyonu başkanlığından ayrıldığı 1994 yılından sonra tasarının 4207 sayılı yasayla kuşa döndürülerek yarım yamalak çıkarıldığı 1996 yılına kadar neden beklemişler?
Yine daha olgunlaşmış bir yasa olarak 5727 sayılı yasanın çıktığı 2008 yılına kadar bu insanlar neden beklemişler diye soruyorum. Hatta uygulama genelgesi bile 2008 yılı mayıs ayında çıkmıştı.
Biz yaptıklarımız için kimseden teşekkür beklemezken böylesi negatif tavırlar akademik kariyer sahiplerinin de nankörlük konusunda kendilerini geliştirmeleri gerektiğini düşündürüyor.

3- Hele gelen faksları toplayıp Çorumlu seçmenlerine 'Bakın ben dünyada ne kadar tanınan bir adamım herkes bana mektup gönderiyor' diye negatif imalarda bulunması ise kendisinin akademik kariyerine bile ihanet sayılmalıdır.
Zira bu iftira da kanıtsız olarak yayınlanıyordu.
Şimdi kendisine böyle yaptığına dair Çorumdan bir tane seçmen ya da delege göster kanıtla dese ne yapacak?
Ya da bu dergi yazana kadar böyle bir olayı duyan bir tek Çorumlu göster desem nasıl gösterecek? Çamur at izi kalsın politikası akedemik etik midir? Ya da basın etiğine uygun mudur?
Sözün özü; Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış derler ya.
Profumuz(!) böylece yatsıyı da öğrenmiş olur inşallah."

[3nokta]

Rahmetli babanızın birilerini rahatsız ettiği belli. Ve onun bu mektebe yaptığı hizmetler de belli. ve bu hizmetler amacına büyük oranda ulaşmış olmalı ki o kadar teesirli olmuş olmalı ki hâlâ ona iftira atılıyor.