İmam Hüseyin'in Hayatı, Fazileti...

Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

20- Ölümden Önce Borcu Ödemek

Bir gün İmam Hüseyin (a.s), hastalanmış olan Üsame b. Zeyd'in ziyaretine gitti. Yanına vardığında Üsame'nin şöyle dediğini duydu: "Bu gam ve üzüntüden dolayı ey vah!"
İmam (a.s): "Kardeş! Gam ve üzüntün nedir?"
Üsame: "Altı yüz dirhem borçluyum; gam ve üzüntüm bundan dolayıdır."
İmam (a.s): "Borcunu ben üstleniyorum, onu ben ödeyeceğim."
Üsame: "Ödenmeden öleceğimden korkuyorum."
İmam (a.s): "Ben onu ödemedikçe ölmeyeceksin."
İmam Hüseyin (a.s), Üsame'nin vefatından önce onun borcunu ödedi.

(Bihar, c. 44, s. 186)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

21- İmam Hüseyin (a.s)'ın Savaş Alanında Konuşması

İmam Hüseyin (a.s) Aşura günü, hücceti tamamlamak için düşman ordusunun karşısında yer aldı ve kılıcına dayanarak yüksek bir sesle şöyle buyurdu:
"Allah aşkına söyleyin! Beni tanıyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet! Sen Peygamber'in kızının oğlu ve O'nun torunusun."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Acaba Resulullah'ın benim dedem olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Peygamber'in kızı Fatıma'nın benim annem olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam Hüseyin (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Ali b. Ebî Talib'in benim babam olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! İslam'a ilk iman eden kadın olan Huveylid kızı Hatice'nin benim büyük annem olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: Evet, biliyoruz.
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Şehitler efendisi Hamza'nın, babamın amcası olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Belime bağladığım bu kılıcın Resulullah (s.a.a)'in kılıcı olduğunu biliyor muzunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! Başımdaki bu imamenin Resulullah (s.a.a)'in imamesi olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Allah aşkına söyleyin! İlk iman eden şahısın babam Ali olduğunu, ilimde herkesten daha bilgili, hilim ve sabırda herkesten daha halim ve sabırlı olduğunu ve bütün erkek ve kadınların mevlası ve önderi olduğunu biliyor musunuz?"
Düşman ordusu: "Evet, biliyoruz."
İmam (a.s): "Bunları bildiğinize göre, o halde neden benim kanımı dökmeyi helal biliyorsunuz? Oysaki kıyamet günü Kevser havuzu babamın elinde olacaktır; susuz deveyi sudan alıkoydukları gibi o da bir grup kimseyi Kevser suyundan alıkoyacaktır; o gün Hamd bayrağı da O'nun elinde olacaktır."
Düşman ordusu: "Biz bunların hepsini biliyoruz, bununla birlikte (Yezid'e biat etmedikçe) susuzluktan ölene kadar senden el çekmeyeceğiz."
Evet, karınları haramla dolu olanlara Peygamber ve İmamdan bile olsa bu öğütler fayda vermez.

(Bihar, c. 44, s. 318)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

22- İmam Hüseyin (a.s) Neden Medine'yi Terketti?

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor:
"İmam Hüseyin (a.s) Irak'a doğru hareket ettiğinde birisi O'na: "Neden Medine'yi terk ettiniz?" diye sorunca İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdular:
"Ümeyye oğulları ihtiramımızı çiğnediler, sabrettim; malımı götürmek istediler, sabrettim; kanımı dökmek istediklerinde artık sabretmedim. Allah'a andolsun ki, onlar beni öldürecekler. Allah da onların üzerine yaygın bir zillet ve keskin bir kılıç musallat kılacak ve onlara öyle kimseleri musallat edecek ki, onları hor ve hakir edecek."
İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'ya vardıklarında da şöyle buyurdular:
"Allah'a andolsun ki, bugün gam ve sıkıntı günüdür, burası da bizim kanlarımızın döküleceği ve çadırlarımızın yağmalanacağı yerlerdir…"
Sonra ashabına hitaben buyurdular:
"Kalkın bu sudan için. Bu sizin son nasibinizdir. Gusledin, abdest alın ve kefeniniz olacak elbiselerinizi yıkayın."
İmam Hüseyin (a.s) ordugahın etrafında, düşman tek taraftan saldırması için bir çukur kazarak içerisinde ateş yaktı. Ömer b. Sad'ın ordusundan biri gelip ateşi gördüğünde yüksek bir sesle şöyle dedi: "Ey Hüseyin! Kendisine doğru koştuğunuz ateşle sizi müjdeliyorum."
İmam Hüseyin (a.s) ellerini duaya kaldırarak şöyle dua etti: "Allah'ım! Ateşin azabını ona dünyada tattır."
Bu esnada onun atı ürktü ve o da ateşe düşüp yandı. O anda başka birisi de gelip, İmam ve ashabını çağırarak şöyle dedi: "Fırat'ın suyunu görmüyor musunuz, nasıl da balık gibi dalgalanıyor. Yemin olsun ki, ölümü tatmadıkça ondan bir damla tadamayacaksınız."
İmam Hüseyin (a.s) onun bu sözüne karşılık şöyle dua etti: "Allah'ım! Onu bugün susuzlukla öldür."
Ravi şöyle diyor: Susuzluk o adamın gırtlağını sıktı. Öyle ki, atından yere düştü ve atların ayakları altında çiğnenerek can verdi.

(İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 179)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

23- Hırsızları Tanıtması

İmam Cafer-i Sadık (a.s) babalarından naklen şöyle diyor:
İmam Hüseyin (a.s), kölelerinden birini bir yere göndermek istediğinde şöyle buyuruyordu:
"Falan gün gitmeyin, filan gün gidin. Muhalefet ederseniz hırsızlar size saldırır."
Bir gün İmam (a.s)'ın emrinin aksine dışarı çıktılar. Hırsızlar onlara saldırarak hepsini öldürüp mallarını yağmaladılar. Haber O Hazrete ulaştığında şöyle buyurdular: "Ben onları böyle bir gün için uyardım, ama kabul etmediler."
Daha sonra kalkıp hakimin yanına gitti. Hakim: "Duyduğuma göre kölelerini öldürmüşler, Allah sana karşılığını eta etsin" dedi. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Ben onların katillerinin kimler olduğunu tanıtacağım; onları sıkıca yakalayın."
Hakim; "Ey Allah Resulünün oğlu! Sen onları tanıyor musun?" dedi.
İmam (a.s); "Evet, seni tanıdığım gibi onları tanıyorum" buyurdu
Sonra hakimin yanındaki kişiyi göstererek: "Bu da onlardandır" buyurdu.
O adam; "Nereden bu nispeti bana veriyorsun ve benim de onlardan olduğumu nereden biliyorsun?" diye itiraz etti.
İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Eğer doğru söylesem, sen de doğru söyleyecek misin?"
Sanık; "Evet" dedi.
Hazret buyurdular: "Falan adamlarla dışarı çıktınız (hepsini isimleriyle zikretti); onlardan dördü Medine kölelerinden ve diğerleri ise Habeşi kölelerindendi."
Hakim sanığa: "Minber ve kabrin sahibine (Peygamber'e -s.a.a-) andolsun ki, ya doğruyu söyleyeceksin ya da kırbaçla bedeninin etini parça parça edeceğim" dedi.
Sanık şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki Hüseyin, sanki bizimle birlikteymiş gibi doğru söyledi."
Sonra hakim onların hepsini toplayıp boyunlarını vurdurdu.

(İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 190)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

24- Ömer B. Sa'd'ın Geleceğinden Haber Vermesi

Salim b. Ebî Hafsa şöyle diyor:
Ömer b. Sa'd, İmam Hüseyin (a.s)'a şöyle dedi: "Ya Eba Abdullah! Bizim nahiyede bir takım akılsız adamlar vardır ki, benim seni öldüreceğimi söylüyorlar."
İmam (a.s) cevabında şöyle buyurdu: "Onlar akılsız değiller, aksine akıl sahipleridirler. Ama benim gözüm bununla aydındır ki, benden sonra Irak buğdayından -az bir miktar hariç- yiyemeyeceksin."

(İrşad-ı Müfid, s. 489)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

25- Kerbela'ya Vardığında Buyurduğu Söz

Ebu Mihnef şöyle diyor:
İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'ya vardığında şöyle buyurdular:
"İniniz, Allah'a andolsun ki, burası bizim süvarilerin yatağıdır. Allah'a andolsun burada kanlarımız dökülecek, burada haremime saygısızlık yapılacak, burada erkeklerimiz öldürülecek, burada çocuklarımız kurban olunacak, burada kabirlerimiz ziyaret edilecek. Ceddim Resulullah (s.a.a), bu toprağı bana vaat etmiştir, O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır."

(Maktel-i Ebu Mihnef-i Ezdî, s. 83)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

26- İmam Hüseyin (a.s)'ın Şahadete Yakini

Seyyid b. Tavus şöyle rivayet ediyor:
İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'ya yetiştiğinde oturup kılıcını ıslah ederken şu şiiri de terennüm ediyordu:
Öf olsun vefasızlığına ey dünya,
Geçici dostluğundan kime ne fayda.
Nice sabah ve akşamların vardı,
Dostlar güruhunu kana boyadı.
Ne düşmanlığın kimseye aşikar,
Ne de felek, can almaya doyar.
Bu yolun yolcusu, her yaşayan,
Göç vakti gelmiş, vaat edilen an.
Öylesine yakın ki, kararım yok,
Artık Rabden gayrı sığınak yok.
Ravi şöyle diyor:
Hz. Zeynep (a.s), İmam (a.s)'ın bu şiirini işitince; "Kardeşim, bu şiiri ölümüne yakin eden kimse söyler" dedi.
Hazret şöyle buyurdu: "Evet, bacı."
Hz. Zeynep (a.s): "Ah! Bu ne musibettir ki, Hüseyin (a.s) kendi ölümünü bana haber veriyor!" diye feryat edince, İmam (a.s) şöyle buyurdu:
"Ey Ümmü Gülsüm!, Ey Zeynep!, Ey Fatıma!, Ey Rubab! Beni dinleyin. Ben öldüğümde yakanızı yırtmayın, yüzünüzü tırmalamayın ve saçma sapan sözleri ağzınıza almayın."

(Luhufu Seyyid b. Tavus, s. 81)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

27- Şahadet Gecesi

Ebu Hamza Somali, İmam Seccad (a.s)'dan şöyle naklediyor:
"İmam Hüseyin (a.s) şahadet gecesinde ashabına şöyle buyurdular: "Ben yarın öldürüleceğim ve sizin hepiniz de benimle öldürüleceksiniz; sizden bir kişi bile baki kalmayacaktır."
Ashap arzettiler: "Allah'a şükürler olsun ki, bizi senin yardımına koşmakla şereflendirdi."
İmam (a.s), o zaman Kasım b. Hasan ve oğlu Abdullah'ın şahadetlerinden ve çukurda yakılacak ateşten ve birçok olaylardan haber verdi. İmam Seccad (a.s)'ın şahadeti hakkında sorduklarında şöyle buyurdu: "Allah benim neslimi dünyadan kesmez; O'na dokunamayacaklar. O, sekiz İmamın babasıdır."

(İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 204)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

28- Hz. Hüseyin (a.s)'ın İlmi, Hz. Peygamber (s.a.a)'in İlmidir

Huzeyfe şöyle diyor:
İmam Hüseyin (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Allah'a andolsun ki, Ümeyye Oğulları beni öldürmek üzere toplanacaklar ve Ömer b. Sa'd da onların önderidir."
O Hazret bu sözü, Hz. Peygamber (s.a.a)'in hayatı zamanında söylemişti. Ona; "Bu haberi Peygamber (s.a.a) mi size söyledi?" dediğimde, Hazret; "Hayır" dedi.
Bunun üzerine Peygamber (s.a.a)'in yanına varıp olayı O'na haber verdim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: "Benim ilmim Hüseyin'in ilmi, Hüseyin'in ilimi de benim ilmimdir."

(İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 207)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Kullanıcı avatarı
f_altan
Mesajlar: 2376
Kayıt: 22 Oca 2007, 20:49

Mesaj gönderen f_altan »

29- Evlenme Hususunda İstişare

Hüseyin b. Hamdan şöyle rivayet ediyor:
İmam Hüseyin (a.s)'ın azatlı kölelerinden biri, bir kadınla evlenmek konusunda O hazretle istişare etti. Hazret şöyle buyurdular: "Bu evliliğe taraftar değilim ve bu kadın senin için mübarek değildir."
Fakat kölenin kadına olan aşkı, onların evliliğine sebep oldu. Kölenin çok malı vardı, hepsi telef oldu, borçlu düştü ve babasıyla kardeşi öldüler. Bunun üzerine İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Onu bırak, Allah onun yerine sana birisini verecek!"
Köle o kadını bırakınca, İmam (a.s); "Şimdi filan kadınla evlen" diye buyurdu.
Köle de o kadınla evlenince, Allah onun malını kendisine geri döndürdü ve o kadından ona bir de çocuk verdi.

(İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 205)
ALLAHUMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ÂL-İ MUHAMMED VE ACCİL FERECEHUM VE FERECENA BİHİM
Cevapla

“Oniki İmamlar'ın Hayatı” sayfasına dön